Yeni Üyelik
7.
Bölüm

Karanlık Köşe

@kitsudaphne

YILDIZLAR HER ZAMAN PARLASIN.

 

Her şeyin başladığı yer, her zaman en zor kısımdır. Yeni bir adım atmak, eski korkuları geride bırakmak demektir. Fakat geride bıraktığınız her şey, yeni bir başlangıcın gölgesi olabilir. Ben de burada, bu adada, yeni bir başlangıcın eşiğindeydim. Ama geçmişimi ardımda bırakmak sandığımdan daha zor olacaktı.

Chloe ile okulu gezdikten sonra, danışmanların binasına doğru yürümeye başladık. Yapı modern ve zarif bir görünüm sergiliyordu. "İşte burası danışmanların binası. Aynı zamanda hastanedeki doktor ve hemşireler de burada kalıyor. Derslerimizi benim dairemde yapacağız," dedi Chloe.

"Burada hastane olduğunu bilmiyordum," diye şaşkınlıkla karşılık verdim.

"Söylemeyi unutmuş olabilirim. Küçük ama donanımlı bir hastanemiz var. Dört doktor, sekiz hemşireyle çalışıyorlar. Yıllık check-up, yaralanmalar veya hastalıklar için yeterli oluyor. Daha ciddi durumlarda ise yakındaki büyük adanın hastanesine gidiyoruz. Arka tarafta gördüğün evlerde ise temizlik ve mutfak personeli yaşıyor," diye açıkladı Chloe.

Binanın içi dışı kadar modern ve şıktı. Asansörlere doğru yürüdük, Chloe dördüncü kata bastı. Dairesine adım attığım an, buranın tam anlamıyla Chloe'yi yansıttığını düşündüm; canlı ve renkliydi.

"Evini çok beğendim," dedim.

"Teşekkür ederim, ben de seviyorum," diyerek içten bir gülümseme attı.

Vakit kaybetmeden iç kısımdaki bir odaya doğru ilerledi, peşinden gittim. Odanın yatak odası olduğunu fark ettim ancak bir tuhaflık vardı. İki giysi dolabı görünüyordu. Soldaki dolaba yaklaşınca onun aslında bir dolap olmadığını anladım. Üzerinde bir şifre paneli vardı. Chloe birkaç numaraya bastı ve dolap açıldı. İçeride elektronik cihazlar, kontrol panelleri ve dev bir bilgisayar monitörü vardı. Şaşkınlıkla izledim.

"Sadece bir danışman değilim," dedi.

"Bu bayağı havalıymış," diye karşılık verdim.

Chloe gülümsedi. "Sen geç, eğitim programını alıp geliyorum."

Birkaç dakika sonra elinde iki kahve fincanı ve kağıtlarla döndü.

"Teşekkür ederim Chloe," dedim fincanı alırken.

"Afiyet olsun canım," diye cevap verdi. Oturduktan sonra kağıtları bana uzattı.

"Bu yıl Dünya Tarihi, Edebiyat ve Sanat, Matematik, Dil ve Coğrafya, Psikoloji derslerini öğreteceğim. Hafta içi her gün altı saat dersimiz olacak. Öğlen bir saat mola veririz. Ayrıca, saat dörtte Pedro ile iki saat dövüş eğitimin olacak. Hafta içi ve hafta sonu önereceğim kitapları da okumanı isteyeceğim. Son olarak, cumartesi günü seçtiğin spor aktivitelerini yapacaksın," diye sıraladı.

"Ne tür sporlar var?"

"Binicilik, yüzme, okçuluk, su sporları, atletizm, dağcılık, eskrim, tenis, paraşüt, fitness, jimnastik gibi birçok farklı seçenek var. Yeteneklerine göre bir seçim yapabiliriz."

"Olur," dedim.

"O zaman derse başlayalım."

 

Öğleye kadar bilgimi test etti ve iyi olduğum konuları belirledik. "Zayıf yanlarını geliştirecek ve güçlü yanlarını daha da ortaya çıkaracağız," dedi Chloe.

Onayladım. Şimdiden uyum sağlamıştık ve birlikte iyi çalışacağımızı hissettim. Chloe ile geçirdiğim vakit beni rahatlattı. Günümün kötü geçmeyeceğine inanmaya başladım. Bir şeyler atıştırdıktan sonra derslere devam ettik.

"Bugünlük bu kadar yeter. Yarın dövüş eğitmenin belli olur. Şimdilik dinlen, yarın sabah görüşürüz," dedi Chloe.

"Olur, Chloe," dedim ve yanından ayrıldım. Yemekhaneye gidip bir sandviç ve süt aldım. Odama geçtim. O gece sadece kitap okudum ve erkenden yattım. Sabah yedide dinlenmiş bir şekilde uyandım.

Ertesi sabah kahvaltımı bitirirken, Chloe'den bir mesaj geldi: Girişte seni bekliyorum canım.

Girişe indiğimde Chloe huzursuz görünüyordu. "Günaydın canım," dedi.

"Günaydın Chloe. İyi misin?" diye sordum.

"Ders programını karıştırmışlar ve düzeltemiyorum. Dövüş eğitimi için seni ileri seviye sınıfa almışlar," dedi endişeyle.

Şaşkınlıkla baktım. "Bir dilekçe yazıp sorunu çözebilir miyiz?" diye sordum.

"Dilekçe yazabiliriz ama Pedro'dan ders almak öyle kolay değil. O katı ve soğuk bir eğitmen. Sadece belirli kişileri kabul eder," diye açıkladı Chloe.

"Daha fazla çalışırım. Sorun değil," dedim onu sakinleştirmek için.

Chloe kaşlarını çatmıştı, bakışlarında endişe vardı. "Pedro sıradan biri değil, Lucia. O, sınırları zorlar.

Omuzlarımı dikleştirerek ona baktım. "Ben de sınırlarımı zorlamak için buradayım."

Chloe’nin yüzünde belirsiz bir ifade vardı, sanki içindeki karışık duyguları bastırmaya çalışıyordu. "Umarım düşündüğün kadar güçlü çıkarsın," dedi, sesi tedirgin ama samimiydi.

 

Dersten sonra danışmanların restoranına gittik. Pedro ile tanışmamız restoranın sakin atmosferinde gerçekleşti. Uzun boyu, siyah saçları ve sert bakışlarıyla ilk görüşte dikkat çeken biriydi. Chloe ile kısa bir selamlaştıktan sonra gözlerini bana çevirdi.

"Öğrencim Lucia, bu yıl senden ders alacak," dedi Chloe.

"Merhaba Lucia, hoş geldin," dedi Pedro, elini uzatarak.

"Hoş bulduk," diye cevap verdim ve elini sıktım. İfadesi soğuktu, konuşkan biri olmadığı açıktı.

Pedro uzaklaştıktan sonra, Chloe'ye döndüm. "Fazlasıyla konuşkan biriymiş," dedim alaycı bir gülümsemeyle.

Chloe de gülümsedi. "Evet, tam olarak öyle."

Pedro’nun derin, karanlık bakışları zihnime kazınmıştı. Chloe’nin söylediklerinden sonra onu anlamaya çalışıyordum. Kimse bir anda susmasa da bazı hikayeler hemen ağızdan çıkmazdı. Ama herkesin bir suskunluk nedeni vardı. Benim suskunluğum gibi... Peki onun suskunluğunun sebebi neydi?

İçimde büyüyen merak, Pedro’nun sırrını öğrenme isteğimle birleşti. Herkesin kendi karanlık köşesi vardır; bazıları bu köşelerde sessizce yaşar, bazıları ise savaşır. Ben de Pedro’nun yaralarıyla savaştığına inanıyordum.

Asıl soru şuydu: Karanlık onunla mı savaşıyordu, yoksa o karanlığın bir parçası mıydı?

 

Loading...
0%