Yeni Üyelik
17.
Bölüm

Kördüğüm

@kitsudaphne

YILDIZLAR HEP PARLASIN.

 

"Sana dokunmadan duramam, ama dokunduğumda seni karanlığıma sürüklerim Lucia. Ve ben seni karanlığımda kaybetmekten korkuyorum." —Lucas

 

Dövüş eğitimine geldiğimde Lucas, Liz ve diğerleri tam kadro oradaydı. Kimsenin yüzüne bakmadan yerimi aldım. Dersin konusu kaçma-kaçırılma, iple bağlanma, kelepçe ve iplerden kurtulma teknikleri üzerineydi. Pedro teorik kısım bittikten sonra diğerlerine yardım ediyordu ama bana hiç yaklaşmadı. Uygulama yaparken tek başıma zorlanıyordum.

Lucas önümde durduğunda gevşek olan ip, kolumdan sarkıyordu. "Sanırım yardıma ihtiyacın var," dedi. İfademi görünce ciddileşti. İplere dokunurken parmakları tenime değdi. Neden bu kadar yakıcıydı? "Ben hallederim," dedim aceleyle. "Bu pratik için iki kişi gerekir, Lucia. Saçmalama," diye karşılık verdi. "Senin Liz’in yanında olman gerekmiyor mu?" Bakışlarım omzunun üzerinden Liz’i aradı. Bakışları kıskançlıkla doluydu. "Hayır." Cevabı net ve kesindi. Yüzüme bile bakmadı, gözleri bileklerime odaklandı. Ellerimi ustaca bağlarken gemici düğümlerinden birini attı. Başını kaldırıp bana baktığında, gözlerinin mavisi ruhuma işliyordu. Kalbimde ya da zihnimde bir sorun vardı, yoksa Lucas beni bu kadar dağıtamazdı, değil mi?

"Bundan kolayca kurtulabilirsin, dene," dedi. Biraz uğraştırsa da düğümden kurtuldum. "Arkanı dön," dedi bu kez. "Sürekli emir mi vereceksin?" diye homurdandım. Bakışlarındaki koyuluk aniden arttı. Lucas’ın vahşi bir yanı vardı. Belimi kavrayıp beni döndürdü. Ellerimi arkada birleştirip bir düğüm attı. Kulağıma eğilip fısıldadı: "Bundan daha zor kurtulursun."

Tekniği gösterirken, her hareketinde bedenimle neredeyse temas halindeydi. Bileklerimi okşayarak düğümü çözdü. Nefesimi kontrol edemiyordum. Lucas’ın yanında hep bir tür alev vardı, beni hem yakıyor hem de ona çekiyordu. Beni kendine çevirdiğinde, gözlerindeki okyanusun da yanmakta olduğunu gördüm. Hiç düşünmeden o alevlere daldım. Acıtan yanıklardan kaçamıyordum ama buna rağmen kendimi daha canlı hissediyordum.

"Keşke benimle konuşsan," dedi hafifçe. Başımı önüme eğdim. İçimde bir şeyler değişiyordu ve ne olduğunu anlayamıyordum. İç çekti ve yeni bir düğüm attı. Kurtulma yöntemini gösterirken gözlerine bakamıyordum, ama yüzüm kızarmıştı. "Son bir düğüm daha göstereceğim. Arkanı döner misin?" dedi, bu sefer daha yumuşak bir tonla. O anda Pedro ile göz göze geldik. Ivy’ye yardım ederken bakışlarını üzerimize dikmişti. Lucas, nereye baktığımı fark edip beni tekrar çevirdi. Yanlışlıkla sırtım göğsüne çarptı. "Dikkatin kolay dağılıyor S," dedi alayla. Sonra kulağıma eğilip tekrar uyardı: "Uyarımı unutma."

Ellerimi yeniden bağladı ama bu kez daha zor ve karmaşık bir düğüm attı. Kurtulmak için çabaladıkça ip daha da sıkılaştı. Gülüşünü işittim. Eli kolumdan bileklerime doğru yavaşça kaydı. "Sana söylemiştim, arkadan bağlanan ipleri açmak daha zordur." Ilık nefesi boynuma çarptığında tüm bedenim gerildi. "Lucas..." dedim zorlukla. "Bana güven, S. Canını yakmayacağım." Ellerimi çözerken de bağlarken olduğu gibi ustaydı. Nefesim hızlanırken gözlerim kapandı. Bütün dünya Lucas ve dokunuşundan ibaretti. Ondan uzak durmam gerektiğini bilsem de buna karşı koyamıyordum.

"Çekilebilirsin Lucas, gerisini ben hallederim." Gözlerimi açtığımda Pedro karşımdaydı. Durumumu fark etmişti ve bakışları soğuktu. "Hiç sorun değil Pedro. Sen Ivy ile ilgilenmeye devam et," dedi Lucas, umursamaz bir tavırla. Pedro’dan çekinmiyor gibiydi. Bu bir güç savaşıydı. Pedro, beni kendine doğru çekip döndürdü. Ellerimdeki düğüm anında çözüldü. "Gidebilirsin," dedi Pedro soğuk bir tonla. Lucas, Pedro’ya alaycı bir bakış attı ve gözlerini tekrar bana çevirdi. "Güzel dersti Lucia," dedi gülümseyerek. "Bunu bir daha denemek isterim," diye ekledi. Ne diyeceğimi bilemeden ona baktım. "Fazla masumsun," dedi gözleri kararmıştı. "Görüşürüz."

Sınıftan çıkarken Pedro’nun dondurucu bakışları omuzlarımı titretmişti. "On dakika ara verelim. Sonra devam ederiz," dedi Pedro, soğuk bir sesle. Geriye kalan ders tam bir işkenceydi. Lucas sınıftan çıkmadan önce yakıcı bir gülümseme bırakıp gitmişti. Sözde benden uzak duracaktı.

Eşyalarımı toparladıktan sonra Pedro’ya konuşmak için yaklaşmaya çalıştım ama o sırada telefonu çaldı. Karşıdaki kişiyi dinlerken yüzü ciddileşti. "Anladım. Hemen geliyorum." Bana döndü. "Chloe yaralanmış."

Belki de en tehlikeli bağlar, farkında bile olmadan kurulanlardı...

Loading...
0%