Yeni Üyelik
40.
Bölüm
@kitsudaphne

YILDIZLAR HER ZAMAN PARLASIN.

 

AYRINTILI OLMASA DA KURGUNUN GİDİŞATI GEREĞİ HAFİF ŞİDDET İÇEREN BİR SAHNE VARDIR. AYRINTILI DEĞİLDİR AMA RAHATSIZ OLACABİLECEK ARKADAŞLARIMIN OKUMAMASINI TAVSİYE EDERİM.

 

"Bu dünyanın içine düştüğüm her saniye, Vera’dan bir adım daha uzaklaşıyordum." – Viktor Volkov

(Viktor)

Siyah SUV’un arka koltuğunda otururken, Andrei’nin verdiği bilgileri dikkatle dinliyordum ama aklım iki farklı yöne kayıyordu. Bir yanım yaklaşan durumu analiz ederken, diğer yanım Vera’yla meşguldü. Onu yalnız bırakmak içimde derin bir huzursuzluk yaratıyordu. Geçmişte yaptığım hatalar zihnimde yankılanıyordu; özellikle Anna’yı terk ettiğim günün acısı hâlâ içimdeydi, kapanmayan bir yara gibi.

"Pakhan, Vera güvende. Aynı hatayı tekrarlamayacağız," dedi Andrei, sanki içimdeki endişeyi hissetmiş gibiydi.

Göz göze geldiğimizde, başımı hafifçe salladım. İçimdeki gerginliği dizginlemem gerekiyordu, ama bu kolay değildi. Bir Pakhan her zaman soğukkanlı olmalıydı, bu yüzden dışarıya hiçbir şey belli etmemeliydim. Derin bir nefes alıp ana odaklanmaya çalıştım. Fakat Vera aklıma geldikçe içimde büyüyen bir huzursuzluk hissi beni ele geçiriyordu.

"Durum nedir?" diye sordum, sesimdeki sakinlik, içimdeki karmaşayı gizlemeye çalıştığımı belli ediyordu.

"Bizimkiler direniyor ama saldırı ani oldu. Sayıları azdı. Bir tim gönderdim, yakında destek ulaşacak."

Voronin’in hamlelerinin artık kontrolden çıktığını biliyordum, ama öfkeme teslim olmamam gerektiğinin de farkındaydım. Bu durumu stratejik bir biçimde yönetmeliydim. "Voronin sınırı aştı," dedim, sesime soğukkanlılık hakim. Duygularımı bastırmak, bu savaşta avantaj elde etmemi sağlayacaktı.

Ancak Vera’nın sözleri zihnimde yankılandı. Ona karşı hissettiğim karmaşa, içimde bir fırtına gibi dönüyordu, ama bu kez kendimi daha iyi kontrol etmeliydim.

"Adamlarımızın çoğu etkisiz hale getirilmiş, Pakhan," dedi Andrei, aldığı bilgilere göz atarak.

Bu haber içimi sıkıştırsa da derin bir nefes alarak plana odaklanmaya çalıştım. "Sacha, hızlan," dedim, sesimde kararlılık vardı.

"Emredersiniz, Pakhan," dedi Sacha, direksiyona daha sıkı sarılarak.

Voronin tehlikeli oyunlar oynamayı severdi, ama bu hamlesi işleri başka bir seviyeye taşımıştı. Artık sadece bir düşmanla değil, stratejik bir rakiple karşı karşıyaydım. Bu mücadele, soğukkanlı ve planlı adımlarla kazanılacaktı.

 

Depoya yaklaşırken, uzaktan gelen çatışma sesleri havayı doldurdu. Sacha arabayı sert bir şekilde durdurdu. Kapıyı açar açmaz barut kokusu etrafa yayıldı. Silahımı çekerken zihnimde yalnızca bir düşünce vardı: Vera. Onu güvende bırakmıştım, ama ona duyduğum özlem her adımda içimde büyüyordu. Arabadan hızla inip Andrei, Ony ve Sacha ile birlikte depoya doğru ilerledim. Adamlarım çevremde dikkatle hareket ederken her şey daha da gerçek bir hal aldı.

Deponun arka tarafından gelen patlama sesiyle bir anlığına durduk. Ony ve Sacha önden ilerlediler, bana başlarıyla yolu açtıklarını işaret ettiler. İçeri adımımı attığımda karşılaştığım manzara tam anlamıyla kaotikti; adamlarımız Voronin’in getirdiği kalabalıkla mücadele ediyordu. Sevkiyat büyük zarar görmüştü, ama bu artık işten çok kişisel bir hale gelmişti.

"Pozisyon alın! Herkes dikkatli olsun!" diye bağırdım, sesim yankılandı. Adamlarım hızla emirlerime uyarak pozisyonlarını aldılar. Kaosun ortasında zihnimi toparlamaya çalışıyordum. Mermiler havada uçuşuyor, metal raflara çarpan sesler etrafı dolduruyordu. Ancak düşüncelerim hep aynı noktaya dönüyordu: Vera.

Timim Voronin’in adamlarını köşeye sıkıştırıyordu, fakat bir köşede birkaç adamın patlayıcı hazırladığını fark ettiğimde tehlikenin boyutu daha da netleşti. Hemen Andrei’ye işaret ettim. "Bu hiç iyi değil," diye mırıldandı. Patlayıcıyı arka bölgeye yerleştiriyorlardı. Hedefte yakalanan adamlarımız ve benim timim vardı.

Bu karmaşanın içinde soğukkanlı kalmaya çalışıyordum, ancak her şey aniden hızlandı. Yanımdaki birkaç adam yere düştü, mermiler etrafta uçuşmaya devam ediyordu. Bir patlama sesi duyuldu ve etraf dumanla doldu, görüş mesafem hızla azaldı. O anda, karanlığın içinden bir mermi koluma saplandı. Acı bir an için tüm bedenimi sardı ama yere yığılmamak için direndim. Kolumdan kan sızıyordu, ama şimdi pes etmenin zamanı değildi.

Andrei, Ony ve Sacha, kalan adamlarla ilgilenirken, karşımdan biri belirdi. Yüzünde alaycı bir ifade vardı ve elindeki telefonu bana doğru uzattı.

"En derin saygılarımla, Pakhan," dedi Voronin, sesi kibirli bir meydan okuma gibiydi.

Acıyı bastırarak ona baktım. "Saygılarını geri al. Henüz bitmedi. Benimle yüzleşmeden, bu şehirde kimse gerçek gücü göremez," dedim, gözlerim kararlılıkla onun üzerinde sabitlenmişti.

Telefonu yere atarken, Andrei adamın arkasında belirdi. Tam o sırada her şey bulanıklaşmaya başladı. Dizlerimin üzerine çökerken, Sacha’nın sesi uzaktan yankılanıyordu.

"Pakhan!"

Ony, koluma baskı yaparak kanamayı durdurmaya çalıştı. Andrei'nin sesi kulaklarımda yankılandı: "Hemen doktor çağırın! Bağ evine götürmemiz lazım!"

Dünya gözlerimin önünde yavaş yavaş kararmaya başlarken, zihnimde yalnızca Vera vardı. Onun yanında olmalıydım.

"Benimle yüzleşmeden, kimse gerçek gücü göremez." – Viktor Volkov

 

Loading...
0%