Yeni Üyelik
16.
Bölüm

Aşkın Esareti

@kitsudaphne

YILDIZLAR HER ZAMAN PARLASIN.

 

"Aşk, insanı zincirlerle bağlar; ama bu zincirler bir kafes değil, bir kurtuluş olabilir." – Anonim

 

(Vera)

Ertesi gün taburcu edilmem gerektiğinde bile Viktor’un bakışları üzerimden ayrılmıyordu. Beni odada yalnız bırakması gerektiğinde bile yanımdan bir adım uzaklaşmıyordu. Yatakta doğrulduğum an yanımda belirdi, oysa hiç çağırmamıştım.

"Viktor, giyineceğim," dedim yumuşak bir sesle.

“Yardım edeyim,” diye teklif etti, sesi o kadar sakin ve kararlıydı ki itiraz etmenin faydasız olacağını biliyordum.

"Hiç gerek yok. Lütfen dışarıda bekler misin?" Kendimi kontrol etmeye çalışıyordum, ama onun varlığıyla boğuluyordum.

Kaşlarını hafifçe çattı, yaklaşarak çenemi tek eliyle tuttu. Derin, karanlık bakışlarıyla beni içine çekti. "Benimsin. Kendine zarar vermene izin veremem. İzin ver yardım edeyim, Vera. Söz, bakmamaya çalışırım."

Yüzümdeki utanmış ifadeyi gördüğünde gözlerindeki karanlık daha da derinleşti. "Kızarman bile seni daha da güzel yapıyor,” dedi alayla, ama sesinde gizli bir hayranlık vardı. “Her halinle büyüleyicisin."

İtiraz etmek istesem de gücüm yetmedi. Sessizce ona izin verdim. Elbisemi dolaptan aldı ve tam bir centilmen gibi bana yardım etti, bakışlarını dikkatle başka yöne çevirmeye çalışarak.

Fakat bir an dayanamayıp gülümsedim. "Bakmayacaktın."

"Bu kadar güzel olman benim suçum değil, malysh,” diye fısıldadı. “Beni zorluyorsun."

Ayakkabılarımı getirdiğinde önüme diz çökmesi beni ürküttü. "Viktor, ben yapabilirim."

Elini belimde hissettiğimde nefesim kesildi. Yavaşça elbisemi düzeltti ve beni nazikçe yatağa oturttu. O akşam gibi, yine önümde diz çöktü ve ayakkabılarımı giydirdi. Gözleri her an üzerimdeydi. Kalktığında parmaklarını yanağıma gezdirdi. "Sana bu kadar kapılmış olmam, bu kadar çaresiz olmam... Korkutucu. Seninle ne yapacağım, Vera?"

Ona bakarken içimdeki huzursuzluğu dile getirdim. "Beni sev."

Gözlerinde bir an beliren ateşi gördüm. "Seni zaten deli gibi seviyorum. Hadi evime gidelim."

"Evine mi?" diye sordum, hafifçe geri çekilerek.

"Daha önce söyledim, seni uzaktan sevemem, koruyamam. Artık benimle yaşayacaksın, Vera."

"Ne sıfatla?" dedim, sesimdeki kararsızlığı saklayamadan.

"Bana aitsin. Bir sıfata ihtiyacın yok. Ama gerekirse tüm özel sıfatları önüne sererim."

Bu kadar hızla onun dünyasına girmek istemiyordum. “Viktor, seni tanımıyorum bile. Sana taşınmak... Fazla hızlı değil mi? Ayrıca, hiç erkek arkadaşım bile olmadı.”

Bir şey söylemek üzereydi ki kapı çaldı. Dünkü adamdı, saygıyla Viktor’a eğildi. "Hazırsanız araba geldi, Pakhan."

"Tamam, geliyoruz." Viktor'un sesi her zamanki kadar sakindi, ama gözlerindeki gerginlik apaçıktı.

Kapı kapanır kapanmaz bana döndü, yüzündeki kararlılık adeta beni boğuyordu. "Bu konuşmayı evimde sürdüreceğiz."

Elimi tuttu, çantamı ve ceketimi aldı, odadan çıkmam için beni yönlendirdi. Kapının dışında bekleyen adamları gördüğümde bir anlık şaşkınlık ve korku içime işledi. On beş iri yarı adam, Viktor’a ve bana saygıyla eğildi. İçimde bir ürperti yükseldi. "Viktor, sen kimsin?" Bu soruyu içimden sormuştum ama henüz cevabını bilmiyordum.

Ceketimi ve çantamı biraz önce gelen adama uzattı. "Arabaya götür, Andrei."

Asansöre ilerlerken adamlarının bir kısmı bizimle birlikte geldi, diğerleri ise merdivenlere yöneldi. Hastane girişinde yine kalabalık bir grup ve bir sürü araç bekliyordu. Viktor’la birlikte önümüzdeki arabaya geçtik.

"Gidelim, Sacha."

"Nereye, Pakhan?"

Viktor’a baktım, onunla gitmek istemediğimi biliyordu. Gergindi. Emir vermeye alışkın bir adamın sınırlarını zorladığımı görebiliyordum.

Bir anlık sessizliğin ardından Viktor, dişlerini sıkarak öfkeyle şoförüne döndü. "Arabadan in, Sacha."

Sacha hemen itaat etti ve dışarı çıktı. Viktor bana yaklaştı, eli belime sarıldı. "Sözümü dinleyip inat etmeyi bırakabilir misin, malysh?"

"İnat etmiyorum. Ama şu an olmaz, Viktor."

"Yanımda olmadığın her an tehlikedesin." Sesinde kaygı vardı, ama içinde fırtınalar kopuyordu. Gözlerimle onu sorguladım.

"Ne tehlikesi Viktor? Sen kimsin?"

Viktor’un yüzüne bir gölge düştü. Gözleri karanlık ve öfkeli bakışlarla doldu. "Şu an değil, Vera. Sonra konuşacağız."

"Bana bağırma," dedim. Sesimde titreyen bir kararlılık vardı.

"O zaman bana itaat et."

Viktor’un kollarından sıyrıldım, bakışlarımda öfke ve hayal kırıklığı. "Belki ilişkiler hakkında hiçbir şey bilmiyorum ama bana saygı duymuyorsun, Viktor. Hayatını ve kim olduğunu benimle paylaşırsan, o zaman bana gerçekten sevdiğini ve saygı duyduğunu hissederim. Şimdi, beni evime bırakır mısın?"

Sırtımı ona döndüm. Gerginliği hâlâ üzerimizdeydi, ama umurumda değildi. Tek istediğim, içten bir aşk. Bir esaret değil.

 

Loading...
0%