Yeni Üyelik
8.
Bölüm

Kaderin Fısıltısı

@kitsudaphne

YILDIZLAR HER ZAMAN PARLASIN.

 

“Bazı geceler, hayatının geri kalanını değiştirecek kadar güçlü bir heyecanla başlar. Kalbinin çarpıntısı, kaderinin fısıltısı olur.”Vera

 

Sabah gözlerimi açtığımda içimde tanımlayamadığım bir his vardı. Kalbim hızla atıyordu, sanki adımlarım beni kaçınılmaz bir sona sürüklüyordu. Viktor Volkov… O adam, hayatıma daha ilk andan dokunmuştu. Ama hissettiğim bu yoğunluk, beni sarsıyor, kontrolümü kaybetmeme neden oluyordu. Viktor’un etrafında olmak, beni her seferinde daha derine çeken bir girdap gibiydi. Ve bu girdaba kapılmaktan başka çarem yoktu. Bu gece onunla buluşacaktım.

Kafamdaki düşünceler beni ele geçirirken, hızla hazırlanmaya başladım. Taytımı ve kazağımı giyip, botlarımı çekerek dışarı çıkmak üzereydim ki Ekaterina’nın yumuşak sesi beni durdurdu.

"Vera, nereye gidiyorsun?" dedi, yüzünde sıcak bir tebessümle.

"Alışverişe," dedim, aceleyle.

"Kahvaltı yapmadan mı? Pek aç olmadığını biliyorum, ama sana bir kase porridge (yulaf lapası) hazırladım. Otur da biraz enerji topla."

Ekaterina'nın üzerimde yarattığı huzur, sabahın telaşını biraz olsun dağıttı. Onun gözlerinde büyükannemi görüyordum. İlk defa birileri, beni bu kadar önemsiyordu.

Kendimi masaya bırakırken, düşüncelerim hâlâ dünkü şok edici gerçeklerle meşguldü. Büyükannem Nadia'nın, bir zamanlar babamla ilgili acı dolu bir geçmişi olduğunu öğrenmiştim. Babamın bir bratva üyesi olduğunu duyduğumda sarsıldım. Bunca yıl annemle babamın sır dolu hayatlarına dair en ufak bir şey bile bilmediğimi fark ettim.

"Ekaterina... Annem ve babam hakkında neden kimse bana bir şey söylemedi?" dedim, gözlerimi ona diktim.

Ekaterina iç çekti. Onun gözlerindeki duygular, zamanın izlerini taşıyordu.

"Baban, bir bratva üyesiydi Vera. Evet, Rus mafyası... Ama sandığın gibi bir adam değildi. Anneni delice severdi, hatta onun için bratvadan ayrılmayı bile düşünmüştü. Ama bratvadan ayrılmak, ölüm fermanını imzalamak demektir. Bunu bilmelisin."

Söyledikleri beynimde yankılanırken, babamın aşkı için hayatını nasıl tehlikeye attığını düşündüm. Bu aşk uğruna ne kadar ileri gitmişti?

"Annem? O ne yapıyordu?" diye sordum, duygularımın ağırlığıyla.

"Annen, sen doğmadan kısa bir süre önce hamile olduğunu öğrenmişti. Baban ise sizi güvende tutmak için New York'a kaçırmayı planlıyordu. Ama düşmanları ona yetişti... Annenin gözleri önünde vuruldu. O günden sonra Nadia, acıdan asla tam anlamıyla kurtulamadı."

Bütün bunları öğrenmek, içimde bir kaos yaratıyordu. Bilmediğim geçmişim, bana ağır geliyordu. Peki Viktor… O, bu karanlık dünyada kimdi?

"Viktor Volkov tam olarak kim?" dedim aniden. Sesimde belirsiz bir tedirginlik vardı.

Ekaterina’nın yüzü ciddileşti. Gözleri bir anlığına uzağa daldı.

"Nikolai Volkov’un oğlu ve Volkov ailesinin lideri," dedi, gözlerinde beliren karanlık bakışlar beni ürküttü.

"Bu akşam Viktor ile buluşacağım," dedim yavaşça. Sözcükler ağzımdan dökülürken, Ekaterina'nın sessizliğini fark ettim.

Bir süre konuşmadık, ama sessizlik içindeki anlam, söylediklerinden daha derindi. Viktor tehlikeliydi, bunu biliyordum. Ama onunla ilgili her şey beni kendine çekiyordu. Onun karanlığı, benim ışığım olabilirdi.

 

İvan beni alışverişe bıraktığında kafamı toparlamak için birkaç saat harcadım. Kırmızı bir elbise seçtim; dar kesimi ve cesur rengiyle göz alıcıydı. Bu gece Viktor’un karşısında mükemmel görünmeliydim. Zihnimde onun karizmatik duruşunu hayal ettikçe, içimdeki heyecan dalgası yükseldi.

Saat 7’ye yaklaştığında, hazırdım. Aynaya son bir kez baktım. Bu buluşma, kaderin beni nereye sürükleyeceğini belirleyecekti. Kalbim hızlı atıyordu, dudaklarımda hafif bir titreme vardı. Bu buluşma, benim için bir sonun ya da yeni bir başlangıcın kapısı olacaktı.

 

Kapı çaldığında, kalbim boğazımda atıyordu. Kapıyı açan Ekaterina, Viktor’a yol verdiğinde, bakışları benim üzerimde sabitlenmişti. Siyah takım elbisesiyle, karanlığın içinden çıkıp gelen bir şeytan gibiydi. Bakışları keskin, adımları sağlamdı. Ve ben, o an nefes almayı unuttum.

Viktor Volkov. İçimde bir yangın başlattı. Bir adım daha attı, o adımla kalbim daha da hızlandı. Yanaklarımda kızarıklık hissediyordum ama bakışlarımı ondan ayıramıyordum.

"Hoş geldin Viktor," dedim, sesimden duyduğum tedirginlik beni bile şaşırttı.

Elimi ona uzattım, parmak uçlarım titriyordu. Gözleri, her an beni yutacakmış gibi üzerimde gezdi. O gülüş... O gülüşle bir adam, bir kadını yerle bir edebilirdi.

"Bu gece büyüleyici görünüyorsun Vera," dedi, sesi derin ve pürüzsüzdü. Kalbim, adeta göğsümden dışarı fırlayacakmış gibi çarpıyordu. O an anladım ki, Viktor Volkov benim sonum olacaktı.

Arabaya binerken hissettiğim gerilim, daha önce deneyimlemediğim bir şeydi. Bu gecenin sonunda, ruhum ya onun olacak ya da karanlığa düşecektim.

 

"Bazen bir gecenin karanlığı, hayatını sonsuza kadar değiştirebilir. O karanlık, seni yok eder veya yeniden doğurur."Vera

Loading...
0%