Yeni Üyelik
17.
Bölüm

Yenilginin Zaferi

@kitsudaphne

"Onu sevmek, dünyamı yerinden oynatmak gibiydi." – Viktor

(Viktor)
Onu kırmıştım. En kötüsü de ona saygı duymadığımı düşünmesiydi. Halbuki ona, isteklerine, hatta düşüncelerine o kadar saygı duyuyordum ki... İçimdeki tutku beni o kadar kör etmişti ki önsezilerimi bile bir kenara bırakıp onu eve bırakmaya razı olmuştum. Şimdiye kadar hiç kimseye bu kadar boyun eğmemiştim. Oysa şimdi, bu olağanüstü kızın bir sözüyle dünyam alt üst olabilirdi. Dengemi kaybetmiş, mantığımı yitirmiştim. Artık sadece onun ellerindeydim.

Kolundan tuttum, gözlerini bulmaya çalışarak kendime çevirdim. Kızgınlık bile bir insana bu kadar yakışabilir miydi? O anda anladım ki, evet, yakışabiliyordu.

"Seni evine bırakacağım," dedim, sesimdeki gerginliği dizginlemeye çalışarak.

Gözlerindeki öfke bir anda yumuşadı. Sanki bana bir kez daha güvenmek istiyordu ama bir adım daha geri duruyordu. "Bir süreliğine," diye ekledim. "Ama bir sıkıntı daha çıkarsa... yanıma geleceksin. Anlaştık mı?"

"İlişkimizin gidişatına göre karar veremez miyiz Viktor? Belki beni bırakacaksın."
Sesinde bir titreme vardı. O bir yetimdi; terk edilme korkusu çocukluğundan kalma derin bir yara olmalıydı. Ve bu, bana daha da fazla acı veriyordu.

"Seni bırakabileceğim bir evren yok Vera. Böyle bir senaryoya tahammülüm de yok."

Beni dinlemeden aniden göğsüme sarıldı, başını kalbime yasladı. Yumuşacık kokusu ciğerlerime dolarken, içimdeki tüm karanlığı dağıttı. Öyle saf, öyle masumdu ki, onu incitme korkusu her şeyin önüne geçiyordu.

"Beni hiç bırakma Viktor," diye mırıldandı. O kadar sessizdi ki, neredeyse duyamayacaktım.

"Asla, moye solyntse." Ellerimle saçlarına dokundum, parmaklarım o ipeksi dokuyu hissettiğinde kalbimde yankılanan hisleri bastırmaya çalışıyordum.

Gözlerini kaldırdı, bakışları doluydu. Yaşlar kirpiklerinin ucunda asılı kalmıştı. Dudaklarının titrediğini hissettim ve kendimi kontrol etmek zorlaştı.

"Kavga etmeyelim Viktor... lütfen," dedi.

Bu bir kavga değildi. Bu, kalplerimizin alev aldığı bir tartışmaydı. "Bu bir kavga değil," dedim, yavaşça. "Bu, bizi buluşturan bir orta yol. Orrel ve Borya seninle kalacaklar."

"Bu bir orta yol değil," dedi inatla, bakışlarını bana dikerek. "Bu yine senin kararın, Viktor."

Parmaklarımı çenesine yerleştirdim, yüzünü hafifçe kendime çevirerek bakmasını sağladım. Aramızdaki gerilim o kadar yoğundu ki nefes almak bile zorlaşmıştı. "Sana saldırdılar Vera. Seni korumak istemem normal değil mi? Buna bir itirazın olmamalı."

Gözlerindeki inat yerini anlayışa bıraktığında, rahatladım. Ancak aramızdaki çekim bir an olsun dağılmadı. Onun narin varlığına her temas edişimde içimde fırtınalar kopuyordu.

"Sacha, arabaya geç," dedim, gözümü Vera'dan ayırmadan. Sacha hızlıca emrime uydu. Araba hareket ederken Vera tekrar göğsüme yaslandı. Kollarım onu sararken içimde derin bir huzur hissettim, ama bu huzur arzuyu da körüklüyordu. Bir süre böyle kalmak istedim. Sanki onu bırakmam gerektiği anda her şey daha karmaşık olacaktı.

Araba eve vardığında, Vera'nın başı kaldırıldı, gözleri bana dönüktü. Sacha, içgüdüsel olarak bizi yalnız bıraktı.

"Dışarı habersiz çıkmayacağıma söz veriyorum," dedi Vera, yüzüne dokunan gergin bir ifade ile. "Ama beni anla, Viktor. Seni tanımıyorum bile. Bu şekilde sana gelemem."

Yüzünü okşadım, cildinin sıcaklığı parmaklarımı yakarcasına içime işledi. Parmağımı yanağından çenesine doğru yavaşça kaydırırken, gözleri benimkilerle buluştu. Solukları hızlanmıştı, benimse içimde bastırılması zor bir arzu yükseliyordu. Eğilip nefesimi dudaklarına yaklaştırdım, aramızdaki mesafeyi birkaç santimle sınırlayarak, dudaklarımızın birbirine değip değmeyeceği o belirsiz anı uzattım. Gözlerinde bir titreme hissettim; sanki hem yaklaşmamı istiyor hem de kendini geri çekmeye çalışıyordu. Bir anlığına bakışlarımı dudaklarına kaydırdım, sonra tekrar gözlerine döndüm.

"Henüz," dedim kısık ve titreyen bir sesle, dudaklarımızın tam değmesine izin vermeden. Aramızdaki hava elektriğiyle dolup taşmıştı, ikimiz de bu çekimin ağırlığını hissediyorduk.

"Henüz tanımıyorsun." Başını hafifçe yana çevirdiğinde, nefesini boynumda hissettim ve bu, içimdeki tutkuyu körüklemeye yetti. Ama aramızdaki sınırı aşmamaya kararlıydım. "Sana zaman vereceğim, Vera. Ama tek bir sorun daha çıkarsa yanıma geleceksin. Bu konu tartışmaya kapalı."

"Tamam Viktor." Sesinde bir teslimiyet vardı ama o teslimiyetin arkasında bir direnç de hissediliyordu.

Onu alnından öptüm, dudaklarım cildine dokunduğunda içimde büyüyen o karanlık arzuyu bastırmaya çalıştım. "Bugün işlerim var, erken bitirirsem geleceğim," dedim.

"Sevinirim," diye fısıldadı. O an, onu tekrar öpmek için ne kadar güçlü bir istek duyduğumu fark ettim.

"Gel, seni odana götüreyim." Arabadan indim ve ona da yardımcı oldum. Eve ilerlerken içimdeki kıskançlık her adımda büyüyordu. Onu bir daha bu kadar yakın hissettiğimde, onu serbest bırakmamak için ne kadar mücadele edeceğimi düşündüm.

Loading...
0%