
Gözlerimi açtığımda beyaz, temiz bir tavanla karşılaştım. Vücudumda keskin bir acı vardı. Başım çok ağrıyordu. Ne olmuştu bana? Hiçbir şey hatırlamıyordum. Vücudumdaki acıyla ağzımdan hafif bir inilti firar etti.
"Günaydın Gececiğim !" Kim olduğunu bilmediğim kısa, kızıl saçlı, yeşil gözlü bir kız vardı karşımda. Doktor muydu ?
"Siz kimsiniz, doktor mu ?" Kız kıkırdadı. Kumral sarı saçlı ve mavi gözlü bir adam yaklaştı. Adamı gördüğüm zaman başıma keskin bir ağrı girdi.
"Yenge doktor benim, unuttun mu ?" Yenge mi ?
"Ne yengesi lan doğru konuş kardeşimle ?!" Ses sağ tarafımdan geliyordu. Siyah saçlı, mavi gözlü bir adam yanımda oturmuş, doktora bağrıyordu. Bu insanlar kimdi ?
"Şey, acaba siz kimsiniz ?"
Sessizlik. Sorduğum soru karşında kimse sesini çıkartmamıştı. Hatta neredeyse nefes bile almıyorlardı.
Hemen sol tarafımda oturan kahverengi dalgalı hafif uzun saçları ve koyu kahve tonlarında gözleriyle beni büyüleyen bir adam vardı. Aniden elimi tuttu. Gözlerinin içi kızarmıştı.
"Minik kuşum, beni hatırlıyorsun değil mi ?" Sesi hüzün doluydu. Karanlığın içinde ışığı arıyor gibiydi.
"Üzgünüm yakışıklı, sen kimdin ?" Diyerek gülümsedim. Kafamı diğerlerine çevirdim
"Üzgünüm ama hiçbirinizi hatırlamıyorum."
"Allah'ım gerçekçi bir kabus olsun bu!" Sarı saçlı, mavi gözlü asil görünümlü kadın üzüntü içerisinde isyan eder gibiydi.
"Herkes odanın dışarısına çıksın." Doktor, herkesi dışarı çıkartırken solumda oturan yakışıklı adam yanımda oturmaya devam etti.
"O puşt niye çıkmıyor ?" Siyah saçlı ve mavi gözlü adam, solumdaki çıtırı işaret ederek sormuştu.
Yav sen niye benim kısmetimle oynuyorsun be adam!
Doktor derin bir nefes alıp yanımdaki çıtıra döndü.
"Ayaz sende." Ayaz mı ? Adını öğrenmem muhteşem.
"Hayır." Adam gözlerini benden çekmiyordu. Bende onun gözlerine baktım. Gözlerina baktığımda başıma ağrılar girdi. Ağzımdan küçük bir inilti kaçtı. Doktor ve Ayaz hemen telaşla ayaklanmıştı.
"İyiyim, başıma ağrı girdi o kadar." Ayaz çatık kaşlar ve endişeli gözlerle bana bakıyordu. Ona iyi olduğumu göstermek istercesine tebessüm ettim.
İçeriye az önce bana "Kardeşim" diye hitap eden daha doğrusu benim için kardeşim diye bahseden adam girdi. Ayaz'ı kolundan tutup sürüklemeye başladı.
"Ne yapıyorsun lan kromozom sayısı eksin insan !" Adam Ayaz'ın bağırmasını umursamadan odadan çıkarttı.
Bu herif senin kısmetinin ağzına sıçar Gece...
Olduğum yerde dirseklerimle yataktan destek alıp yatakta oturur pozisyona geldim. Doktor ise Ayaz'ın oturduğu yere oturdu.
"Ağrıyan yerin var mı yenge ?"
"Başım ağrıyor." Doktor onaylama anlamında başını salladı.
"En son hatırladığın şey ne yenge ?"
"Anaokulunda staj yapıyordum. Sonra... sonra..." Başıma tekrar keskin bıçak gibi bir ağrı girince elimle refleks olarak başıma dokundum.Doktor derin bir iç çekti.
"Kendini hatırlamak için çok zorlama. Zamanla hafızan geri gelecektir. Başka hatırladığın bir şey var mı ?" Doktor buruk bir sesle konuşmuştu.
"Üzgünüm doktor."
"Sorun değil ama merak ediyor olmalısın. Anlatmamı ister misin ?"
İsminin Aras olduğunu öğrendiğim doktor bana olan biteni anlattığında kanım çekilmiş gibi oldum. Beni kaçıran birine mi "Çıtır" mı demiştim ben ? Ağabeyim kaç yıl sonra ortaya çıkmıştı ?
"Bak yenge kısa süreli hafıza kaybı geçiriyorsun ama korkma ailen yanında." Doktor gülümsedi. Aileye bak vay be !
"Onlar benim ailem olabilir mi sence Aras ? Koray kaç yıl sonra ortaya çıktı ? Beni kaçıran elamanı hiç saymayayım ! Sende zorla orada tutulduğunu bildiğin halde tek kelime dahi etmemişsin, helal olsun ! Sadece o çocuk Yekta saf ve temiz !" Aras bağırmamı beklemiyor olacakki bir kaç adım geriledi. Kaşları çatık bana bakıyordu.
"Gece, ben sana Yekta'dan bahsetmedim." Başıma tekrar ağrı girdiği için elimle şakaklarımı ovuşturdum. Aras gelip yatağın ucuna oturdu.
"Zamanla hatırlayacaksındır. Kendine izin ver yeter. Şimdilik dinlen." Aras konuştuktan sonra odadan çıktı.
Uykuya ihtiyacım vardı. Buradan kaçmak için.
(Aras'ın Anlatımı)
Odadan çıktığım zaman merak dolu gözler benim üzerimdeydi. Derin bir nefes çektiğim içime. Ciğerlerimde hisettim oksijeni. Onlara nasıl izah edecektim durumu ?
"Aras ne olduğunu anlatsana oğlum ?!" Ayaz duvara yaslanmış meraklı ve endişeli gözlerle bana bakıyordu.
"Kafasını vurmuş olmalı, geçici hafıza kaybı." Ayaz kafasını avuçlarının arasına alıp küfürler savurarak arkasına döndü.
"Hatırladığı bir şey var mı ?" Koray titreyen sesiyle soru sorduğunda yutkundum.
"Her şeyi olduğu gibi anlattım. Çok tepkili." Yektaya baktım. Küçücüktü.
"Yekta, ablan seni hatırlıyor. Saf ve masum bulduğu tek kişi sensin." Yekta ben bunları söyleyince gözleri parladı adeta. Gözlerim Lavin'i aradı. Bu olanlar sanki koca bir fırtıne ve Lavin o fırtınadan sonra açan güneş gibiydi.
"Lavin nerede ?"
"Lavaboya gitmiştir." Hızlı adımlarla lavaboya gittim. Lavabonun kapısını tıkladım.
"Lavin ? Sevgilim ?" Ses gelmedi. Kapıyı açıp baktığımda lavabo boştu.
"Lavin ?" Lavin'i kolidorda yatarken gördüğümde başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Hızlı adımlarla Lavin'in yanına gittim, dizlerimin üzerine çöküp endişeli bir şekilde Lavin'in omzuna dokundum. Lavin'i kendime çevirdiğimde kalbimin durduğunu fark ettim.
____________________________________
Evet canlarım sizce bölüm nasıldı? Umarım beğenmişsinizdir. Hikayeyi oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın ! Bana ulasmak isterseniz "_kizil.yazar_" adlı instagram sayfasından bana kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Bir dahaki bölümde görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın hoşca kalın!
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 2.15k Okunma |
138 Oy |
0 Takip |
25 Bölümlü Kitap |