12. Bölüm

BÖLÜM 12

Elif nur uğur
kizilslavia

Yoldaydık karagaha gidiyorduk tim operasyonu başarıyla tamamlamıştı ve gülüp eğleniyordu. Benim ise ağzımı bıçak açmamıştı. Çümkü benim bildiğim ama timin bilmediği birşey vardı. Adem yüzbaşı şehit olmuştu. Yanımda oturan Atlas suskunluğunu farketmiş olmalıki

"Asena bir sorunmu var" diye sordu. Söylemelimiydim. Söyleyemezdim yapamazdım dilim varmazdıki. Karargahta Hakan Albayın söylemesi daha mantıklı olurdu. Belki kızacaklardı ama yapacağım birşey yoktu.

"Hayır bir sorun yok" dedim yarım apuz gülümsemeye çalışarak. Gülemiyordum.

"Hiç öyle gözükmüyor ama yakında çıkar kokusu" dedi anlamıltı beni tanıyordu çünkü.

Arabayı süren Cengize ne kadar yolumuz kaldığını sorduğumda 1 saat kadar cevabını almıştım. Kafamı cama yaslayarak gözlerimi kapattım ve kafamdaki sesleri sısturmaya çalıştım.

🌹🌹

Karargaha geldiğimizde tek tek arabadan indik ve timin yuvasına doğru ilerledik Hakan Albay bizi bekliyordu. Yüzünde oldukça solgun bir ifade vardı. Hejan ve diğer adamı istihbarata teslim etmiştik.
"Hoşgeldiniz çocuklar" dedi Hakan albay solgun ifadesini sürdürerek. Ve devam etti.

"Operasyonu başarıyla tamamladınız hepinizi tebrik ederim"

Timin hepsi gururla dik duruyordu.
Hakan Albay bana sorgular bir bakış attı. Söylemediğimi belirtmek amacıyla kafamı iki yana salladım.

"Askerler şuan aramızda olmayan Yüzbaşı Adem Yüksel gittiği gizli görevde şehit olmuştur Vatan sağolsun" dedi Hakan albay sesi titrek çıkmıştı.

Tüm tim başını kaldırıp "VATAN SAĞ OLSUN" diye bağırdı ben dahil hepsi ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

Hakan albay "Tören yarın saat 13.00 da olacaktır. Dinlenebilirsiniz." Diyip gitti.

Tüm tim koltukların oraya geçti herkes sustu. Aytekinin gözlerinden yaşlar damlıyordu. Ateş ve Atlasın gözleri ise kıpkırmızıydı kendilerini zor tutuyorlardı. Adem yüzbaşının şehit olması tüm timi çok üzse dahi Ateş ve Atlası daha fazla üzdüğüne emindim çünkü devrelerdi.

Herkes sustu. Kimsenin ağzını bıçak açmadı.
Sessizliği bozan ise Atlastı.

"Sen biliyodun demi" diye sordu bana dönüp.
Onaylamak adına kafamı salladım.

"Niye söylemedim yolda gelirken türkü söyledik lan biz bağıra bağıra hemde kardeşim şehit olurken türkü söyledik niye söylemedin Asena" dedi. Gözünden bir damla yaş aktı. Sesi titriyordu. Konuşmadım sustum ve başımı öne eğdim.

“Pes valla” diyip gitti.

Seslenmedim ağlamaya gitmişti nüyük ihtimalle burda timin yanında ağlayamazdı. Arkasından Ateşde gitmişti. Ve teker teker gittiler tek ben kalmıştım gözlerim yanıyordu ağlamamı daha fazla tutamazdım şuanda tutmam için bir neden yoktu zaten. Daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladım.
Ne ara bağlanmıştım bu time neden ailem gibi hissettiriyolardı?

🌹🌹

Ateşin gözünden

Kardeşim, devrem, dostum, sırdaşım her şeyim olan adamı hiç bilmediğim bir yerde hiç bilmediğim şekilde kaybetmiştim. Niye yanında değildim yalnız ölmüştü belkide en çok korktuğu şekilde ölmüştü kim bilir. Oysa benden önce şehit olamazdı söz vermiştik birbirimize. Erkekler ağlamaz derlerdi hayır erkekler ağlardı içlerine içlerine ağlarlardı gözlerim kıpkırmızı olmuştu ağlayamıyordum. Bahçede bir köşede dikilmiş İstanbulun manzarasına bakıyordum. Genelde bu manzaraya mutluyken gelir burda keyifli keyifli çayımı yudumlardım ama şimdi içimden bir parçayı söktükleri için gelmiştim. Burda daha fazla durmak istemedim tim yuvasına doğru yürüdüm içeri girdiğimde Asenayı koltukda uyuklarken buldum yanına doğru ilerledim göz altları morarmış kirpikleri ıslaktı ve yüzü kızarmıştı. Bu haliyle bile çok güzeldi.

Üşümüş olmalıydı tim yuvası garaj gibi bir yer olduğu için kapısı çok büyüktü ve hep açık kalıyordu. Buralarda bir yerlerde bir battaniye olmalıydı.
İnce küçük battaniyeyi alıp asenanın üstünü örttüm. Tim yuvasının içinde bulunan tim komutanı odasına ilerledim.

Ademin odası

Masasına doğru ilerledim masanın üstünde duran fotoğrafı elime aldım aile fotoğrafıydı. Annesi babası ve kardeşi vardı hepsi çok güzel gülüyorşardı bahçe gibi bir yerde çekilmişti fotoğraf. Peki ya onlar ne yapacaklardı duyunca. İçeri bir askerin girmesiyle duraksadım. Beni fark etmemişti Asenaya doğru ilerledi, uyandırmasın diye hızla yanına gittim. Tam uyandıracaktı durdurdum.
“Sizi fark etmedim komutanım özür dilerim” dedi.
“Şşşş sessiz noldu” dedim.

hazır ol pozisyonuna geçiypduki elimle rahat ol der gibi bi işaret yaptım.

”Komutanım Asena komutanımı ve sizi Hakan albay çağırıyo” dedi sesizce

”Tamam sen git ben söylerim”

“Emredersiniz komutanım” deyip baş selamı vererek çıktı.

Uyandırmam lazımdı Albay çağırıyodu sonuçta.

Yavaşça ve sessizce yanına oturdum

Sessizce asena diye seslendim hemen kalktı ve etrafına panikle baktı beni görünce sakinleşti.

🌹🌹

Asenadan

Gözümü açtığımda yanımda ateş oturuyordu üstümde ise bir battaniye vardı o örtmüş olmalıydı.
Ne ara uyumuştum nasıl uyayabilmiştim şehidimiz varken hemde.

”Aslında uyandırmazdım ama Hakan albay çağırıyo ikimizi” dedi ateş

”Keşke gördüğünüz zaman direk uyandırsaydınız bende nasıl uyumuşum bilmiyorum”

”Uyuyan birini uyandırmayı sevmem gidelimmi Hakan albay daha fazla beklemesin”

“Tamam ben bi yüzümü yıkayıp geliyorum” deyip ilerde bulunan tuvalete girio elimi yüzümü yıkayıp kuruladım.
Aynadan kendime baktığımda yüzüm gözüm kıpkırmızı göz altlarım ise morarmıştı. Yani yüzüm tam anlamıyla kaymıştı. Önemsemedim tuvaletten çıkıp ateşin yanına ilerledim

“hadi gidelim”

“Tamam”

Beraber ana binaya doğru yürüdük.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 16.07.2025 02:25 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...