 |
Tür Kategorileri
|
Oturumu Başlat | Yeni Üyelik |
 @kizilslavia
|
Şimdiki Zaman “Asena kalk hadi kahvaltı hazır” diyen Bahar’ın sesiyle gözlerimi açtım. Hakkari’den İstanbula geleli bir kaç hafta olmuştu ve bir kaç haftadır ev bulmaya vaktim olmadığı için Bahar’ın yanında kalıyordum Bahar liseden beri arkadaşımdı. Pardon. En yakın dostumdu.Yatağın yanındaki komodinin üzerinde bulunan telefonu elime alıp saate baktığımda karargaha yetişmek için fazla vaktimin olmadığını farkettim. Yataktan hemen kalkıp banyoya gittim elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Banyoda işim bittikten sonra tekrar odama geçip üniformalarımı giydikten sonra ayna karşısına geçtim ve kumral renkteki saçımı sıkı bir şekilde topladım, hafif bir makyaj yaptım. Mavi gözlü beyaz tenli bir kadındım. Mutfaktaki Bahar’ın yanına gittiğimde ,Bahar kahvaltı masasını kurmuş beni bekliyordu. Beyaz teni koyu kahve saçları ve siyaha yakın kahve gözleriyle dikkat çekiyordu.Masadaki pankekten bir tane ağzıma attığımda Bahar “Hemen gidiyor musun?“ diye sorduğunda. ”Yani şu masaya oturmayı çok isterdim baksana masaya kuş sütü eksik ya Bahar sen niye doktor oldun senin aşçı olman lazımmış” dedim ve ağzıma bir pankek daha attım. “Ya bırak dalgayı oturda kahvaltını yap aç aç gitme“ dediğinde. Dalgayla “Tamam anne çok terlemem” dedikten sonra elime bir pankek alarak “Hadi ben çıktım anne geç kalıyorum” diyerek yanağındam makas aldım. Kapıya doğru ilerlerken Bahar arkamdan “Dikkatli ol” diye bağırdı. Gülümsedim bu kız annem olabilir miydi?. Postallarımı giyip otoparka indim ve kırmızı aracıma bindim ve karargahın yolunu tuttum. 🌹🌹 Karargaha geldiğim de bahçede marş söyleyerek koşan bir tim vardı. Tahminimce özel kuvvet timiydi. Onları geride bırakarak Albay Hakan Atan’ın odasına doğru yürümeye başladım. Bir kaç dakika içinde Albay’ın odasının önündeydim kapıyı tıklattıktan sonra “Gel” komutuyla beraber içeri girip kapıyı kapattıktan sonra “Yüzbaşı Doğanay” diyerek tekmil verdim. Hakan Albay masanın ön tarafında bulunan deri koktuğu göstererek “ Gel Asena otur şöyle”dediğinde baş selamı vererek gösterdiği koltuğa oturdum. Kendisiyle tayinim çıktığında telefonda konuşmuştuk.Albay kır saçlı mavi gözlü yaşlı bir adamdı. “Yeni görev yerinr hoş geldin Asena Yüzbaşı” dedi albay ve devam etti. “İstihbarat uzmanı olduğunu biliyorum ama timde bir istihbarat uzmanı daha olduğu için gerekmedikçe sahaya çıkmayacaksın karargahta bize daha çok yardımın dokunacak” ”Emredersiniz komutanım” diyerek yanıtladım sahada olmayı seviyordum ama görev görevdi masa başında ya da sahada fak etmezdi. Albay “Evet seni özel kuvvet timiyle tanıştırayım” dedi ve ayağa kalktığında hızla ayağa kalktım ve kapıdan çıkmasını bekledim kapıdan çıktığında hemen ardından bende çıktım ve Albayın peşinden yürüdüm. Oldukça büyük bir odaya gelmiştik burası özel kuvvet timinin dinlenme yeri olmalıydı odaya girdiğimde direkt karşıda dört koltuk ve ortada bir sehpa vardı koltukların yanında ise uzunca bir masa vardı.Sağ tarafımda silah odası varken sol tarafımda tim komutanın olduğunu tahmin ettiğim bir oda vardı. Timden bir asker Hakan Albayı görünce “Dikkat” diye bağırdığında tüm tim hazır ol moduna geçmişti. Bahçede gördüğüm timdi. Komutan “Rahat olun arkadaşlar” dediğinde tim rahat pozisyonuna geçti. Komutan devam etti. “ Evet arkadaşlar Yüzbaşı Asena Doğanay bundan sonra bizim ile çalışıcak” Albay bana döndü ve “Hepsiyle tanış Asena yüzbaşı hepsi çok iyi çocuklardır. “ dedi sıcak bir sesle. Time bakarak “Adem, Ateş, Atlas ve Asena tanışma faslı bittikten sonra karargaha gelin “ dedi ve gitti. siyah saçlı siyah gözlü bir asker yanıma yaklaştı ve elini uzatıp kendini tanıttı. “Tim komutanı Yüzbaşı Adem Yüksel” ”İstihbarat uzmanı Yüzbaşı Asena Doğanay” diyerek uzattığı eli sıktım. Ardından siyah saçlı yeşil gözlü yaklaşık 195 boylarında bir asker geldi. yakışıklılığa bak be adam karizma saçıyor Asker değil model mübarek. diyen iç sesimi susturamadım. “Tim komutan yardımcısı Yüzbaşı Ateş Demiralp” diyerek elini uzattı ”İstihbarat uzmanı Yüzbaşı Asena Doğanay” diyerek uzattığı eli sıktım. Gözlerime uzun uzun baktı. Elimi biraz fazla sıktığında canım acımıştı. “Şey elim” diyerek onu uyardığımda mahçup olmuş bir sesle. “şey çok özür dilerim” diyerek yanımdan hızlıca uzaklaşmıştı. Onun arkasından siyah kıvırcık saçlı esmer bir asker geldi. Yüzü çok tanıdıktı. O an aklım o ana gitti ”Boncuk” diye bağırdı Atlas.”Ne bağırıyorsun kıvırcık buradayım işte” diyerek uyardı Asena. Yüksek sesten nefret ederdi.”boncuk” dedi tekrar Atlas. “Boncuk yurdu dağıtıcaklarmış hepimiz farklı yurtlara gidecekmişiz “ demişti Atlas.Bir cümle Ayırmıştı kan bağı olmayan kardeşleri. Asker elini uzatıp ”İstihbarat uzmanı Yüzbaşı Atlas Talay” dediğinde kanım dondu. Bu oydu yıllar önce kaybettiğim kardeşimdi. O kıvırcıktı. Beni tanımasını umdum. Uzattığı eli sıktım. ”İstihbarat uzmanı Yüzbaşı Asena Doğanay” Gözleri ışıltıyla parladı. “Boncuk” dedi. Yıllar önce seslendiği gibi. ”Kıvırcık” dedim. Yıllar önce seslendiğim gibi. ”Valla sensin billa sensin Boncuksun sen seni kaç yıl aradım haberin var mı?” Dedi coşkulu sesiyle “Asıl ben seni kaç yıl aradım haberin var mı?” Dedim. Ve Yıllar sonra tekrar bulduğum kardeşime sarıldım. Tim anlam veremeyen bakışlarla bize bakıyordu. Ayrıldığımızda “Anlatacak çok şey var be boncuk” dedi Atlas. “Anlatırsın kıvırcık”dediğimde kulağıma doğru eğildi ve “ Boncuk bana timin yanında kıvırcık deme valla malzeme olurum bunların ellerine” dedi. Sırf inat olsun diye yüksek sesle “ Tamam bi daha timin yanında kıvırcık demem kıvırcık” dediğimde tüm tim güldü. Atlas “Valla inadında hala aynı tamam sen kesin boncuksun ben seni test etmek için öyle demiştim zaten"dediğinde timden bir gürültü koptu. Ateş Yüzbaşı “Devrem valla u dönüşünde üstüne yok” dedi. 🌹🌹 Tüm tim ile tanışmıştık hepsi çok iyi insanlardı. Yıllar sonra sanki ailemin yanındaymışım gibi hissetmiştim. Yüzbaşı Adem Yüksel Yüzbaşı Ateş Demiralp Üsteğmen Alptekin Karateke Üsteğmen Selçuk Özer Asteğmen Miraç Sezen Asteğmen Bora Alkan Astsubay K. Başçavuş Hüseyin Gülser Onlar özel kuvvetlerdi. Yaşatmak için yaşayan. Vatan için ölrn ve öldürenlerdi. Bilinmeyeler görünmeyenlerdi. Bir hilal uğruna bir saniye bile düşünmeden can alıp can verenlerdi.
|
| 0% |
