Yeni Üyelik
7.
Bölüm

BÖLÜM 7

@kizilslavia

Atlas ve Adem üzerlerinde siyah kamuflajları ellerinde silahları ile ormanın içinde yürüyorlardı. Atlas dertli dertli nefes alıp veriyordu. Bahardı yıllar önce Düzce'de ki yurtta görüp aşık olduğu küçük kız. Sınır ötesi operasyonda hayal meyal gördüğü ameliyatına giren doktordu Bahar. Onu son gördüğünde ise kanlar içinde yerde yatıyordu. Kalbi acıyordu. Çocukluk aşkını bulmuştu ama kanlar içinde yerde yatarken bulmuştu. Bu Atlas'ın içini yakıyordu. Ameliyathanede saatlerce kapıda beklemişti içi acımıştı ama ağlayamamıştı söyleyememişti kardeşlerine bu benim aşık olduğum kadın diye Asena ağlarken oda ağlamak istemişti başaramamıştı hiç düşünmeden bir ünite kan vermişti ama uyandığını göremeden göreve gönderilmişti. Ormanın derinliklerinde yürümeye devam ediyorlardı. Adem Atlasın dertli olduğunu fark etmişti ama sormamıştı. Meraktan çatlıyordu. ilk defa arkadaşını bu şekil dertli görüyordu. Hep neşeli şen şakrak olan Atlas bugün oldukça durgundu. Adem dayanamayıp sordu.

"Hayırdır lan ağzını bıçak açmıyor şuana kadar senin 200 kelime saçmalaman lazımdı niye susuyorsun" doğruydu Atlasın şuana kadar 200 kelime tüketmesi lazımdı ama bir kelime dahi etmemişti. Ormanın içinde istihbarat doğrulamak için saatlerdir yürüyorlardı Adem konuşmayı sevmezdi zaten. Atlas ise konuşunca susmayan şen şakrak tiplerdendi ama bugün hiç konuşmamıştı. Yüzünden dertli olduğu anlaşılıyordu Ademin bunu anlaması zor olmamıştı. Zaten yoldan geçen biri bile Atlasın yüzüne bakıp dertli olduğunu anlardı.
"Bir şey yok" dedi sadece Atlas

"Yok kesin bir şey var oğlum kaç yıldır benim timimdesin anlamayacağımı sanıyorsan yanılıyorsun dökül şimdi."

"Baharı merak ettim öyle başka bir şey yok" dedi Atlas kısaca.

"Bahar Asena'nın arkadaşı olan Bahar ilk defa gördüğün Bahar" dedi Adem imalı imalı.

"Evet ne var" dedi Atlas zaten keyfi yoktu birde üstüne geliyordu Adem.

"Çıkar lan ağzındaki baklayı tim komutanı olarak emrediyorum sana." dedi Adem ormanın içinde yürümeye devam ediyorlardı.

"Baharı ilk defa görmüyorum. İlk Düzce de yurtta gördüm o gözleri sonra geçen sene sınır ötesi operasyonda 5 kurşun yediğimde karabayır da bir hastaneye götürmüştünüz beni orda ameliyathanede hayal meyal hatırlıyorum yine aynı gözleri gördüm ben Adem. Bugünde patlama olmadan önce Asena'nın yanındaydı orda gördüm onu sonrada patlama olunca kanlar içinde yerde yatarken..." dedi. devamına dili varmadı.

"Yani sen yurtta gördüğünden beri aşık mısın bu kıza"

"Aynen öyle çocukluk aşkımı buldum ama uyandığını dahi göremeden buraya geldim." dedi Atlas. Normalde görevleri severdi. Her göreve atlardı. ilk defa bir göreve isteksiz gelmişti.

Adem diyecek bir şey bulamadı.

bir kaç kilometre daha yürüdükten sonra hedeflerine ulaşmışlardı.

Bir baraka içinde patlayıcı üretilen bir baraka. Bulundukları tepeden net bir şekilde görünüyordu baraka.

"Mekan burası fotoğrafını çek koordinatları al karargaha bildir." dedi Adem. Bunca yolu bunun için gelmişlerdi. Mekanın yerini tespit etmek gelen istihbaratı doğrulamak için.Adem diyecek bir şey bulamadı.

bir kaç kilometre daha yürüdükten sonra hedeflerine ulaşmışlardı.

Bir baraka içinde patlayıcı üretilen bir baraka. Bulundukları tepeden net bir şekilde görünüyordu baraka.

"Mekan burası fotoğrafını çek koordinatları al karargaha bildir." dedi Adem. Bunca yolu bunun için gelmişlerdi. Mekanın yerini tespit etmek gelen istihbaratı doğrulamak için.

"Gönül isterdi ki içeri dalıp hepsini kendi ellerimle boğmak."

"Hıh şimdi geldi işte kafan yerine demek ki senin moralini düzeltmek için terörist görmen lazımmış" dedi Adem dalgaya vurarak.

Mekanın fotoğrafını çektiler. Koordinatları aldılar. Ve geri aynı yolu yürümeye başladılar.

🌹🌹

Yoğun bakımın kapısında oturmuş Baharın uyanmasını bekliyordum. Patlamanın üstünden 10 saat geçmişti. Baharın durumunu doktora sorduğum da ise stabil diyordu .Korkuyordum uyanamamasından. Doktorlar hayati tehlikeyi atlattı demişler ama hala durumu aynıydı hiç bir gelişme göstermiyordu. İçimde hala kötü bir his vardı geçmiyordu. Ateşe yorulduğunu ve eve gitmesini söylemiştim gitmişti ama kamuflajlarını değiştirip geri geleceğini söylemişti. Saatlerdir öylece bekliyordum sadece bekliyordum içim içimi kemiriyordu. Kızıyordum kendime koruyamamıştım onu hiç götürmemeliydim oraya. Birde üstüne yaralanmıştım yaralanmam umurumda bile değildi ama iki hafta boyunca göreve ve karagaha gidemeyecektim. Düşüncelere dalmışken bir kız geldi yanıma üzerinde beyaz bir gömlek altında ise geniş paça kumaş pantolon vardı üstünde kahverengi düz uzun saçlarıyla oldukça güzel bir kızdı. Kahverengi gözleri bana doğru dönmüştü.

”Bahar hanım iyimi” diye sordu.

”Hayati riski atlattı kontrol için yoğun bakımda tutuluyor.” Diyerek cevapladım onu.

”Anladım” defi kısaca. İlk defa görüyordum onu kimin fesi neyin nesiydi diye geçirdim aklımdan. Ama sormadan edemedim.

”Sizi tanıyamadım” dedim sorgular bir ifadeyle.

”Melisa ben Bahar hanımın yanında çalışan hemşireyim duyunca hemen geldim.”

“Memnun oldum Asena bende” dedim gülümsemeye çalışarak.

”Bende memnun oldum” dedi ve gülümsedi.

“Asena hanım bir şey sorabilir miyim” dediğinde

”Hanım demene gerek yok, sorabilirsin”

”Mesleğinizi merak ettim de”

”Askerim” diye tek kelimeyle cevapladım.

”Ne güzel allah size güç versin”

”Amin” dedim sadece.

O sırada tüm karizmasıyla içeri giriş yapan Ateşle duraksadım.

Üzerinde koyu gri bir sweetshirt altında ise koyu renk bir pantolon vardı duş almış olmalıydı ki saçları ıslak ve dağınık duruyordu. Onun arkasından gelen bir isim daha vardı Aytekin.

Ateş “İyi misin yaran acıyor mu?” Diye sorduğunda tip bir bakış attım yaram acısa da umurumda değildi Baharın uyanması daha önemliydi. Bunu biliyordu yaramın değil içimin acıdığını biliyordu ama bide soruyordu.

Seni önemsiyor dedi içimden bir ses.

Sana dostça yaklaştı dedi diğer ses

”İyiyim” dedim sadece.

yanımdaki koltuğa kuruldu.

Aytekin ise “Komutanım taburda içim rahat etmedi ondan bende komutanımla şey ettim” dedi.

Gülümsedin sadece. Aytekin duygusal bir çocuktu.
Baharı hiç tanımasa bile şehit vereceğiz toprağa diye korkmuştu.

“Ha bu arada buda Melisa” diye gösterdim karşı koltuğumda oturan kızı.

”Melisa bu Ateş” dedim yanımdaki bedeni işaret ederek

”Buda Aytekin” dedim ayaktaki bedeni işaret ettim bu sefer.

”Merhaba” dedi ikisine de melisa.

”Merhaba” dedi Aytekin sıcak bir sesle.

”Merhaba” dedi Ateş tek düze bir sesle.

Öylece oturduk. Yapacak bir şey yoktu zaten.

Sessizdik konuşmadık bir süre boyunca

Ama sessizliği bozan bir isim vardı Ateş

”Asena bir eve git istersen biz buradayken kıyafetlerini falan değiştirirsin” dedi. Kıyafetlerim toz ve kan içindeydi. Haklıydı da ama gidemezdim Baharı burada bırakamazdım.

”Hayır” dedim sadece

”Asena Bahar uyandığında seni böyle görmesin üzülür” dedi. Her şeyin damarını bulup oradan giriyordu evet Bahar beni kanlı kıyafetlerle görmemeliydi ama eve gidemezdim çünkü arabam yoktu bu halde toplu taşımaya veya taksiye de binemezdim zaten.

"Ben götürürüm seni" dedi ne düşündüğümü anlamak zorunda mıydı.

"Ama Bahar" diyebildim sadece ya ben gidince uyanırsa.

"Aytekin burada bekler" dedi.

"Ben beklerim komutanım siz gidebilirsiniz bir gelişme olursa haber veririm." dedi Aytekin.

"Bende buradayım zaten Asena abla sen git istersen" dedi Melisa

Ateşe döndüğümde hadi der gibi bakıyordu. Bir şey demedim yavaşça ayaklandım.

Benim arkamdan Ateşte ayaklandı.

"Bir şey olursa haber verin" dedim Aytekinle Melisaya.

Hastane koridorlarında otoparka doğru yürümeye başladık.

🌹🌹

"Evin nerede" diye sordu Ateş

"Sizin apartmana sür" dedim. sorgular bir bakış attı umursamadım.

Arabayı sürmeye devam etti.

"Yaran nasıl" diye sordu.

"Ağrım yok Ateş lütfen sorup durma." diye yükseldim sorulardan nefret ederdim ve Bahar bu durumdayken benim yaramın sorulmasını hiç sevmemiştim.

sessiz kaldık.

"Atlas ve Adem yüzbaşıdan haber var mı" diye sordum.

"Dönüyorlardır muhtemelen" dediğinde evin önüne gelmiştik.

Ateş arabayı durdurduğun arabadan indim ve apartmana girip asansöre bindim.

beşinci kata geldiğimizde asansör durdu ve indim çantamdan anahtarı çıkarıp kapıyı açtım.

İçeri girip banyoya doğru ilerledim elimi yüzümü yıkadıktan sonra odama ilerledim üzerimdeki kıyafetleri çıkarıyordum ki yaram sızladı. umursamadım. kıyafetlerimi çıkarıp yatağın üstüne koydum ve dolabı açtım haki yeşili bir kazak ve krem rengi geniş paça bir pantolon alıp giydim. Yatağın üzerindeki kirlileri kirli sepetine attıktan sonra vestiyerdeki krem rengi trençkotumu giyip ayağıma beyaz renk bir spor ayakkabı geçirip çantamı aldım ve evden çıkıp aşağıya indim. apartmandan çıktığımda Ateş arabanın önüne yaslanmış telefona bakıyordu. Arabaya doğru ilerlediğimde beni fark edip sürücü koltuğuna geçtiğinde bende sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa yerleştim.

Arabayı çalıştırıp hastaneye doğru ilerledik.

Yol boyu sessizlik hakim sürmüştü.

Sessizliği bozan ise Ateşin telefonuydu.

telefonu açtı. Karşıdaki kişi bir kaç bir şey söylediğinde

“Tamam geliyoruz” diyip telefonu kapatıp bana döndü.

”Bahar uyanmış” dediğinde içimi huzur kapladı tüm kötü hislerim yok oldu bir anda.

”Çok şükür hadi hızlı sür” dedim

Güldü. Güldüm.

 

 

 

 

 

Loading...
0%