8. Bölüm

BÖLÜM 8

Elif nur uğur
kizilslavia

Bahar Uyanmadan Yarım Saat Önce

Aytekin karşısında oturan kıza bakmamak için kendini zor tutuyordu. Ona bakarsa muhabbet açmak zoruda kalmaktan korkuyordu çünkü konuşmayı pek beceremezdi. Melisa ise Aytekinden farksızdı oda karşısındaki adama bakmamak için çabalıyordu. İkiside başaramadı.

Melisa kafası kaldırdığında dağınık kıvırcık saçları koyu kahve gözleriyle ona bakan yakışıklı adama çevirdi gözlerini. İkiside sustu ne diyeceklerini bilemiyorlardı. Sessizliği bozan ise Melisaydı.

”Sizdemi askersiniz” diye sordu Melisa.

”Evet” dedi Aytekin karşısında oturan güzel kıza diyecek söz bulamıyordu.

”Siz doktormusunuz” diye sordu Aytekin.

”Yok ben Hemşireyim” dedi melisa

”Hı serum falan takıyorsunuz yani”

“Aynen” diye cevapladı soruyu Melisa

Lan gerizekalı Aytekin kız sana silah tutuyosun diye sordumu bu nasıl soru gerizekalı diye geçirdi aklından Aytekin arada kendine sövmeyide unutmadı tabi. Ciddem bu nasıl soruydu.

”Sizde silah falan herhalde” diye sordu Melisa.

Aytekin sıçmıştı. Melisa sıvıyordu.

Bravo melisa bir askere sorulacak en son soru bile olmayan o soruyu sordun tebrikler kızım. Diye geçirdi aklından Melisa.

”Aynen” dedi Aytekin verebilecek en makul vererek.

”Sorun olmaz ise bordo berelimisiniz”

”Aslında herkese söylenmez ama siz yabancı değilsiniz bordo bereliyiz”

Aynen Aytekin böyle devam et koçum git elinide öp istersen yabancı değilsiniz ne gerizekalı kızla yeni tanıştın komutanların inşallah ağzına sıçmazlar. Dedi aytekin içinden.

”Anladım” dedi Melisa sadece.

“Nerelisiniz” diye sordu Aytekin sonunda normal bir soru.

”Antalya siz”

“Aydın ayrıca bana Aytekin diyebilirsin size gerek yok”

Lan gerizekalı çita bile senin yanında yavaş kalır az yavaş be gerizekalı. Dedi Aytekin içinden

“Peki Aytekin sende bana Melisa diyebilirsin”

”Peki Melisa” dedi Aytekin

İkisininde içinde bir hoş kıpırtı vardı artık midelerinde kelebekmi uçuşuyordu yoksa yedikleri şeymi dokunmuştu. Onu kendileri bile sorguluyordu.

🌹🌹

Patlamadan iki gün sonra

"İyi misin ağrın var mı" diye bilmem kaçıncı kez sordum Bahara normal odaya almışlardı.

"Valla bir kere daha aynı soruyu sorarsan seni dışarı attırırım Asena" dediğinde ağzıma fermuar çekmiş gibi yaptım. Patlamanın üstünden iki gün geçmişti Baharın yanında refakatçi olarak kalıyordum. Karagaha gitmem gerekiyordu ama yaram iyileşene kadar gelmememi söylemişti Hakan albay.

"Benden başka yaralanan oldumu sizin timden felan" diye sordu bahar.

"Yok kimseye birşey olmadı ben hariç" diye cevapladım onu umursamaz tavrımla.

Hızla ayaklanmaya çalıştı ama yarası buna engel olmuş olmalı ki acıyla yüzünü eşkitdi.

"Ne oldu sana niye söylemedin" dedi.

"Bir şey yok ufak bir şey"

"Yaranın ufağı büyüğümü olur Asena baktırdın mı yaraya" dedi panikle.

"Baktırdım Bahar dikiş attılar merak etme" dedim bıkkınlıkla Bahar tam bir şey söyleyecekti ki Telefonumun sesi Baharı böldü. Hasta yatağını yanındaki koltuğa uzanıp telefonumu aldım. Arayan Atlastı.

"Geliyorum ben" diyip odadan çıktım görevle ilgili bir şey söyleyebilirdi Bahar da olsa kimse duymamalıydı.

"Efendim" diyerek açtım telefonu.

"Ne yapıyorsun boncuk Bahar nasıl oldu" diye sordu. "Yani Bahar hanım" diye düzeltti kendini.

"Aynı normal odaya aldılar daha iyi şimdi sen görevden döndün mü kıvırcık"

"Döndüm döndüm Bahar hanımın olduğu hastanedeyim şuan şu senin yaraladığın canlı bomba var ya onun ifadesi almaya geldim ama senden başka kimseye konuşmazmış öyle dedi."

"Tamam tam olarak neresi" diye sordum.

" Üçüncü kat 182inci oda"

"Tamam geliyorum" diyip telefonu kapattım ve odaya geri girdim.

"Bahar ben hemen geleceğim" diyordum ki Baharı tek bırakmamam gerektiği geldi.

"Ama seni tek bırakamam"

"Git sen bir şey olmaz bana hemşireler var" dedi ama dinlemedim.

"Dur ben Atlası çağırayım o gelsin" dedim ve Atlası arayıp buraya gelmesini söyledim.ve koltuğa oturup gelmesini bekledim.

Atlas geldiğinde hızla ayağa kalktım ve çantaöı aldım.

Atlas “Geçmiş olsun Bahar hanım” diyerek odanın ortasında dikilmeye başladı.

Bahar “Teşekkürler” diyerek cevap verdiğinde ben panikle ceketimi giymeye çalışıyordum.

”Atlas suyu orda, acıkırsa şurdaki poşette bir kaç bir şey var sonra tuvalet şurda bir şey olursa orda hemşire çağırma butonu var” dedim tek nefeste. Devam edecektimki Atlas sözümü kesti.

”Asena sakin ol bebeğini bakıcıya bırakan annelere benziyorsun” dedi.

”Tamam bak bir şey ol-“ diyordumki bu sefer Bahar sözümi kesti.

”Asena yemin ediyorum bunaldım ama yani bir şey olmaz yattığım yerden ölmem merak etme” dedi.

”Ha bu arada Ateşte yukarıda o gerekli bilgileri verecek sana”

”Tamam ben gittim” diyerek odadan çıkıp asansöre binip üçüncü kata çıktım asansörün kapısı açılır açılmaz Ateş Yüzbaşıyı görmeyi beklemiyordum.

Siyah bir tişört ve üstünde siyah bir deri ceket vardı. Altında ise koyu renk bir kot pantolon

Mavi gözlerimi yeşil gözlerine kitledim.

”Hoşgeldin yüzbaşım” dedi.

”Hoşbulduk yüzbaşım”dedim. Beraber ilerlemeye başladık.

“Bahar hanım nasıl?” Diye sordu.

”Daha iyi”

”Sen nasılsın”

”İyiyim sorun yok” dedim yarayı kastettiğini biliyordum.

“Adamın çocukaları koruma altına alınmış lakin karısı için aynı şeyi söyleyemeyiz ölmüş ama patlamadan öncemi sonramı bilmiyoruz belkide ölmemiştir”dedi Ateş

”Karısı önce ölmediyse ve karısının öldüğünü duyarsa hiç bir şey anlatmayabilir bir bakalım” dedim.

Odanın önüne gelmiştik kapıda duran polislere baş selamı vererek içeri girdim. Ateşde arkamdan geldi.

içeri girdiğim an “Hain pislik bende sizi iyi bilirdim” diye yüzüme püskürttü öfkesini ayaklanmaya çalıştı ama bileğindeki kelepçe buna engel oldu. Ateşte öne koşarak onu geri yatırdı.

”Bırakın beni hainler” diye bağırdı Ateşin yüzüne doğru.

”Sakin ol merak etme çocukların güvende şimdi seninle sakince konuşalım ama bana önce ismini söyle” dedim sakinleştirmeye çalışarak.

Ateş adamın yakasından tutmaya devam ediyordu. Gözümle bırakamasını işaret ettiğimde adamı bırakıp kenara çekildi.

”Çocuklarımın güvende olduğunu nasıl anlayacağım”

dediğinde Ateşe baktım telefonu karıştırıp bir fotoğraf açıp adama gösterdi.

“Tamam, adım mahmud”

”Peki mahmud bana bildiğin her şeyi anlatırsan cezai indirim alırsın” dedim.

”Ama anlatmassanda sonucuna katlanırsın anlatabiliyormuyum” diye devam etti Ateş adamın yakasını sertçe tuttu.

Benim aksime oldukça sinirliydi.

Kınayıcı bir bakış attıktan sonra adamın yakasını bıraktı ve yumruğunu sıktı.

”Tamam anlatıcam ne biliyorsam” dedi Ateşten korkmuş olmalıki sesi titriyordu.

”tamam dinliyorum” dedim.

”Bana patlatma emrini bir kadın verdi hejan diye biri yüzünü görmedim kimsede görmez zaten sadece yukarıdaki üst devrelerdekiler görebiliyor onu bana yer ve mekan söyledi ve patlatmassan ailen ölür dedi tüm bildiklerim bunlar başka bir şeyde bilmiyorum” dedi.

”Tamam çocukların güvende merak etme peki onunla konuştuğun telefon üzerinden çıkan telefonmuydu”

”Evet” dedi sadece bu bize yeterdi.

Ateş adama ters ters bakmaya devam ediyordu.

Onu umursamayıp odadan çıktım.

🌹🌹

Bahar hasta yatağında öylece duvara bakıyordu.

Atlas ise yandaki koltuğa oturmuş parmaklarını kütletiyordu. Bahar ise bu kütletme işini sevmezdi.Asenada bunu sürekli yapardı Bahar ise onu sürekli uyarırdı.

”Yapma onu doku zedenlenmesi oluşur” diye dayanamayıp uyardı yanındaki kıvırcık saçlı kahverengi gözlü yakışıklı adamı.

Sanamı kalmdı uyarmak az biraz çeneni tut dedi içinden

”Özür dilerim rahatsız ettim”

”Sorun değil sesten rahatsız olmuyorum sadece sağlınız için” dedi Bahar.

”Peki herhangi bir isteğiniz varmı?” Diye sordu Atlas karşısındaki güzel kadınla olabildiğince göz teması kurmamaya çalışıyordu. Ama başaramıyordu.

”Su verirseniz çok iyi olur” dediği an Atlas ayaklandı ve karşıdaki masadaki suyu alıp Bahara verdi. Bahar uzanıp şişeyi alıp kapağını açmaya çalıştı ama açamadı Atlas el atıp tek hamlede açtı.

”Teşekkürler” dedi Bahar

”Rica ederim” dedi Atlas.

”Sizdemi Askersiniz” diye sordu Bahar.

”Evet” demekki yetindi Atlas.

Bir an önce Asena gelsin yoksa çok pis saçmalıyacağız diye geçirdi aklından

“Siz doktorsunuz diye biliyorum”

”Aynen doktorum” dedi Bahar

”Bu hastanedemi çalışıyorsunuz” diye sordu Atlas

”Hayır ilçe hastanesinde çalışıyorum” diye cevapladı Bahar.

”Doğu görevinizi nerede yaptınız?”

“Sorgudamıyım şu an” dedi Bahar gülerek bu karnındaki yaraya bir darbe vurmuştuki yüzünü avıyla ekşitti.

”İyimisiniz” diye ayaklandı Atlas.

”İyiyim sorun yok” dedi Bahar

”Çok özür dilerim amacım sorgu değildi sadece muhabbet şey olsun diye” kendini düzeltti Atlas amacı sohbet içimde değildi onu ameliyat eden doktor olup olmadığını öğrenmeye çalışıyordu. Gözlerinden emindi aynı gözlerdi ama yine de her ihtimali düşünmek zorundaydı.

”Mardin Karabayırda yaptım” diye hızlıca cevap verdi Bahar.

Atlas için tüm taşlar yerine oturmuştu oydu.

Atlas hayatını aşkını üçüncü kez bulmuştu bundan sonra tek amacı onu kaybetmemekti.

 

 

 

 

 

Bölüm : 13.09.2024 20:23 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...