@kkgizemm
|
KANDELA 16
MASAL KARAKTERİ 🔑 SarpKuasar; Kendini anlattın. SarpKuasar; Beni dinlemeden çekip gitmen doğru mu? SarpKuasar; Bu kez yazılanlara dönmeme sırası sende mi? İskeletkanatlar; Bu öyle bir konu değil. İskeletkanatlar; Bunu çok iyi biliyorsun. Bu sırasına girdiğimiz bir mesele değil. İskeletkanarlar; Ben merak ettim, seni, her şeye rağmen. İskeletkanatlar; Bu şekilde dönüyor olman hiç normal değil. Çünkü sen de farkındasın aslında toparlanamadığının, darmadağınık olduğunun. BİR ŞEYLER OLDUĞUNUN! SarpKuasar; Bir şeyler oldu, Aykırı Kelebek. SarpKuasar; Belirttiğin gibi, eksikliği tamamlayabilmek için soy adımı taşımam gerekiyordu. SarpKuasar; Bir başka yolu yoktu bunun. İskeletkanatlar; Neyin? İskeletkanatlar; Neyin ya, neyin? Anlamıyorum seni. SarpKuasar; Geri dönebilmek için gösterilen yola çıkmam gerekiyordu. SarpKuasar; Yapmam gerekenler vardı. SarpKuasar; Düşünmemem gerekiyordu, burayı. SarpKuasar; Hiç olmamış gibi, gitmem gerekiyordu. SarpKuasar; Zorunda olduklarımdan bahsediyorum. İskeletkanatlar; Zorunda bırakıldıklarından bahsediyorsun, Sarp Kuasar. İskeletkanatlar; Adnan Kuasar'la ilgili, değil mi? SarpKuasar; Ne biliyorsun onun hakkında? İskeletkanatlar; Kıbrıs'ta büyük bir kumarhane işlettiğini. SarpKuasar; Yasal. İskeletkanatlar; Buna ne şüphe zaten. İskeletkanatlar; Benim asıl düşündüğüm kumarhanenin İstanbul'daki ayağı. SarpKuasar; Söylenti bütün bunlar. İskeletkanatlar; Kabul edeceğini düşünmüyorum. SarpKuasar; Başka ne biliyorsun Adnan Kuasar hakkında? İskeletkanatlar; Yükselebilmek için herkesi ezip geçebilecek kadar acımasız olduğunu. Baban, dışarıdan göründükleriyle de değil; davranışlarıyla da kendisini kanıtlıyor. İyi bir adam değil. Belki iyi bir babadır ama iyi bir adam olduğunu düşünmüyorum. Zahur'la ortaklık yapmalarının tek nedeni de, Zahur ailesiyle bağlantılarının olmasıydı. Başka hiçbir şey değil. Bütün bunları yazıyor olmam seni kırıyor ya da incitiyor mu? İskeletkanatlar; Ama tabii, sen taşımıyordun ki. SarpKuasar; Aynen benim kalbim yok. İskeletkanatlar; Başka hiçbir şey yazmayacak mısın? SarpKuasar; Ne duymak isterdin? İskeletkanatlar; Duymak istediğimden değil. Baban hakkında sentezlediklerimden bahsediyorum. Ne kadarı doğru emin değilim, ihtimallerim bütünüyle doğru cevabı bana vermiyor ama sen üzerine konuşursan; ihtimallerimden kesinlik doğabilir. İskeletkanatlar; Baban, düşündüğüm gibi biri mi? SarpKuasar; Bunu bilmek hiçbir şeyi değiştirmez ama, yazılanların haksız olmadığını söyleyebilirim. İyi bir gözlemcisin Aykırı Kelebek. Bu senin yeteneğin falan mı? İskeletkanatlar; Ben çocukken ayrı masayı paylaşırdım, ailem dediğim insanlarla. İskeletkanatlar; Büyük bir masa hazırlanırdı, bütün aile toplanırdı ve ben hep ayrı masada yemek zorunda bırakılırdım. Aslında hiç düşünmedim de, kalabalığı sevip sevmediğimi. O ortamın nasıl hissettireceğini ya da o kalabalık içinde konuşursam sesimin duyulup, duyulamayacağını... Hiç bilmedim bunları. Çünkü o masa kurulur, bense ya odama çıkarılırdım ya da mutfağa gönderilirdim. Şanslıysam mutfakta olurdum, görevli ablalarla birlikte yerdim. Ama şansızsam ve eve çok önemli bir misafir geliyorsa, kapıda bir sürü güzel araba olur, bahçe tamamen ışıklandırılır ve balkona çıkmama izin verilirdi. Yemeğimi balkonda yerdim bahçe ışıklarını seyrederek. Aşağıda ne olduğunu merak etsem de, hiç indirilmezdim. Çünkü tek bir görevim vardı benim. SarpKuasar; Neydi görevin? İskeletkanatlar; Sessiz kalmak. SarpKuasar; Neden peki? İskeletkanatlar; Dedemin bunun güvenliği getireceğini söylediği tok sesi hala kulaklarımda. İskeletkanatlar; Ona sorduğumda, 'Neden yalnız olmak zorundayım?' diye. Bana her seferinde, 'Çünkü sessiz kalmalısın, sessizlik seni güvende tutacak.' derdi. Bunu bir süre kabul etmek istemedim, zordu yani kalabalık bir evde karanlığa çekilmek, bile bile... Ama bir süre sonra kabullendim. O karanlığın yuvam olduğunu ve başımı çıkartmak istediğim aydınlığın sadece riskleri getireceğini. Bunun nedenini büyüdüğümde anladım sanırım. SarpKuasar; Ne zaman büyüdün, Aykırı Kelebek? İskeletkanatlar; Dedemi kaybettiğimde. İskeletkanatlar; Ben dedemi kaybettiğimde kimse tarafından görülmedim ya da merak edilmedim. Masaya otururlar, nerede olduğumu sormazlar ya da bilmezler. Saatler geçer, ben o sessiz mutfakta yediğim bir kaşık püreyle doyarım ama aslında beni doyuran; onların oturduğu kurtlar sofrasındaki konuşulanlardı hep. İskeletkanatlar; Ben izledim yani. İskeletkanatlar; O karanlığın içinde, ben hep izlerdim öylece. İskeletkanatlar; Sessizce. SarpKuasar; Seni de zorunda bırakmışlar. SarpKuasar; Sen konuşmayı seviyorsun. SarpKuasar; Anlatmayı, sesini duyurmayı, görülmeyi, fark edilmeyi... Dokunulmayı. SarpKuasar; Seni, senin olmadığın bir karanlığa itmişler. Orada bıraktıklarındaysa, sanki konuşmayanın sen olduğunu mu söylediler? Hiç anlatmadığından yakındılar, hiç duymak istemedikleri halde? Hiç görmedikleri seni, hep karanlıkla kalmakla mı suçladılar? SarpKuasar; Söylesene Aykırı Kelebek, sen de mi zorunda bırakıldın karanlığa? İskeletkanatlar; Zorunda bırakılmak zor. İskeletkanatlar; Bir başka masal yok, zorunda bırakılınanlar için. İskeletkanatlar; Ben masal hiç sevmem bu yüzden. SarpKuasar; Masalları kendin yazamadığından mı? İskeletkanatlar; Yazabilseydim, zorunda bırakılmak zorunda kalmazdım. İskeletkanatlar; Bazı masallar değiştirildikleri halleriyle güzel fakat benim masalım bu. İskeletkanatlar; Başı sonu belli. İskeletkanatlar; Değiştirilemeyecek kadar da kirli. SarpKuasar; Belki bir yol bulunur, senin için. SarpKuasar; Karanlığına bir ışık yanabilir. SarpKuasar; Başını kaldırdığın gökyüzünü sen terk etmedikçe. 🔑
Oy ve yorumlarınızı bekliyor olacağım. Sosyal medya hesaplarım kkgizemm instagram, iskeletkanatlar twıtter ve gkmserisi instagram'da olacağım. Merak ettiklerinizi her yolda bana iletebilir, cevabını uzun zaman geçmeden alabilirsiniz. Sevgiyle kalın! -GK.
Anahtarlarımıza sıkıca sarılalım! |
0% |