Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3.Bölüm

@klcesma2010gmail.c

*20 gün sonra*


Saat 12.30 gibi alarmım sayesinde uyanmıştım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa geçip bir koca bardak su içtim. Bir yandan yumurtalarım pişerken bir yandanda domates salatalık kesiyordum. Kahvaltımızı hazırlayıp yeşil çaylarımızı da doldurdum. Mevsimin odasına geçip mevsimi dürttüm. "Hadi Mevsim bu kadar uykucu olmamalısın" diye mızmızlandım. Mevsimse bana doğru dönüp saatin kaç olduğunu sordu. "Saat 1'e yaklaşıyor senin jimnastik dersun saat 2'de değil miydi?" Diye sorunca kafasını sallayıp mutfağa koyuldu. Kahvaltımızı ettikten sonra odama geçip dolabıma yöneldim. Üstüme beyaz ve uzun bir tişört altıma ise gri şortumu giyip Mevsime seslendim. "Hadi Mevsim acele et biraz'' dediğimde hızla yanıma gelip"Tamam abla hadi çıkalım" dedi enerjik bir ses tonuyla. Pullu mavi-yeşil jimnastik mayosunun üstüne pembe çiçekli beyaz bir elbise giymişti. Arabaya bindikten 3-5 dk sonra kursa ulaşmıştık.Mevsimi jimnastik kursunun önüne bıraktım. "Saat 4'te almaya gelirim hadi dikkat et kendine" diyip yanağına küçük bir öpücük kondurdum. O gittikten sonra arabama atlayıp evin yolunu tuttum. Eve geldiğimde kendime hızlı bir şekilde soğuk kahve yapıp koltuğa oturdum. İnternetten birşeyler açıp izlemeye başladım. Bugün 28 ağustos çarşambaydı Taekwondo kursum yoktu. Yaklaşık 2 hafta sonra okullar açılacaktı. Ve hâliyle havalar soğuyacaktı. Kışı yaza tercih ederdim çünkü sıcak havalar hiç benlik değildi. Kalkıp kendime şeftali soyup yerime geri oturdum. Dizinin bitmesine son 45 dk kala saatin 3.57 olduğunu farkeder farketmez hızla arabaya bindim. Mevsimin kurstan çıkmasına az kalmıştı. Fakat tam saatinde orda olmayı başarmıştım. Mevsimi alıp eve doğru giderken Mevsim bana doğru "Abla akşam saat 9 da sevgilimle buluşcaz bir sorun olur mu?" Diye sorunca gözlerimi kısıp "kendine dikkat edersen hiçbir sorun olmaz" diyerek arabayı park ettim. Eve girip kendimi yatağa attım. İnstagramdan birkaç kişinin hikayelerine bakarken karşıma Sare'nin paylaşımı çıkmıştı. Fotoğrafta Sare ve Murat'ın barda çekilen bir fotoğrafı vardı. Fotoğrafın üstüne Murat'ın hesabını etiketleyip yanına da *sevgilim...* Yazmıştı. Aldattığını düşündüğüm zamandan beri ne o bana birşey yazmıştı ne de ben ona. Ama şimdi aldattığının kanıtı elimdeydi. Her neyse diye düşündüm bana başka sevgili mi yoktu. -Ehh galiba yoktu- Çalan telefonumu açıp kulağıma doğrulttum. Arayan kişi Miya'nın veterineriydi.

-Merhaba Rüya hanım Miya'nın kontrolü ve tedavisi bitti gelip alabilirsiniz

-peki teşekkürler iyi günler.

Deyip telefonu kapattım. Ardından hızla kapıya yöneldim. Ayakkabılarımı giyerken Mevsim başımda belirip "Ablaa nereye ya çok acıktım ben" diye sızlandı. "Miya'nın tedavisi bitmiş gidip onu alacağım gelince yemek yaparız" diyip Miya'nın boxer'ını da kapıp alel acele arabaya bindim. 3-5 dk sonra veterinere varmıştım. Gerekli aşıların yapıldığını eğer kusarsa veya yemeğini aksatırsa veterinere getirmemiz gerektiğini söyledi. Miya ile süren kısa yolculuktan sonra Miyayı boxerından çıkartıp odasına tek katlı rahat yatağına yatırıp küçük bir tabağa yaş mamasını koyup, su kabının içine de vitamin kattım ve kapıyı da kapatıp çıktım. Ardından mutfağa geçip çoban salata, birkaç biftek yapıp tabaklara yerleştirdim. Yanına da ice tea koyup Mevsimi çağırdım. Afiyetle yemeğimizi yedikten sonra bulaşık işini Mevsime kakıp odama ilerledim. Toz pembe kısa kollu ve şortlu pijama takımı giyip bilgisayarımın başına geçtim. Hem kariyer yapmaya çalışan ve evden çalışan biri olarak hem de spor ile uğraşıyordum. Ekran başına geçip 3 saat boyunca aralıksız çalıştıktan sonra Mevsimin bana seslenmesiyle ara vermiş bulundum. "Ablacım ben gidiyorum en geç 1 de evdeyim" diyerek beyaz çantasını düzeltti. Üstüne kırmızı dizinin bir karış üstünde kısa yırtmaçlı bir elbise altına ise kırmızı kısa ve hafif kalın topuklu rugan topuklu ayakkabısını giymiş kıvırcık sarı saçlarını salık bırakmış uzun beyaz küpeleri ve kırmızı ruj,belirgin bir allık, çok güzel çekilmiş eyelineri ile harika duruyordu. "Tamam canım kendine iyi bak mesajlarıma da cevap ver" dediğimde gülümseyip çıktı. Yaklaşık 2 saat sonra 3. Soğuk kahvemi ve bir sürü işi de bitirmiştim. Geriye sadece az bir işim kalmıştı yaklaşık 1-2 satırlık bir yazı yazmam ve onu da çok geç olmadan patrona göndermem gerekliydi. Saat 11.36 olmuştu. Miya'nın yanına gittiğimde hâlâ uyuyordu. Mevsimden mesaj yoktu. Fakat en yakın arkadaşım Liyan'dan mesaj gelmişti.

-Askom canım acayip sıkıldı buluşsak mıı?

Hemen cevap yazmaya koyuldum.

-Bende işlerden kafamı zor kaldırdım belki bizde kalırsın?

Çok geçmeden cevap gelmişti.

-3 dk ya ordayımm🤍

Liyan gelene kadar işlerimi halletmiştim. Askılı ve şortlu bebek mavisi pijama takımını giymişti. Simsiyah saçlarını dağınık bir topuz yapmıştı. Salona geçip uzun zamandır izlemek istediğimiz filmi açmıştık. Çok geçmeden karnımız acıktığı için evdeki noodle'lardan yapıp filmi izlemeye devam etmiştik. Saat 1'e yaklaşırken kapı çalmıştı. Liyan ile beraber kapıya gittiğimizde şoka uğramıştık. Kapının önünde sarışın kıvırcık saçlı, yemyeşil gözlü üstünde smokin olan bir çocuk duruyordu. Bu işin garip yanı ise kucağında yarı baygın olan Mevsimin olmasıydı. "Abla yanlış anlama Mevsim içkiyi biraz kaçırdığı için kucağımda taşımak zorunda kaldım." Diyip Mevsimi bana doğru uzattığında Mevsimi hızla kucağıma aldım. "Tamam Ateşcim sorun yok iyi geceler" kapıyı ayağımla kapatıp hızla Mevsimin odasına gidip Mevsimi yatağına yatırıp ayağındaki topuklu ayakkabılarını çıkarıp bir kenara koydum. Liyan'a doğru dönüp "Sence uyandırıp pijamalarını giydirmeli miyim?" Diye sordum. Kafasını 'evet' anlamında salladığında Mevsimi hafifçe dürttüm. "Hadi ablacım şu pijamalarını giy geri yatarsın" Diyerek pufunun üstündeki sarı pijamalarını gösterdim. "Ateşim nerde?" Yaya yaya söylediği kelimeleri zar zor anladığımızda Liyanla ikimizde kahkaha atmıştık. "Kanka haberin olsun Mevsimin elden gidiyo" yatağından zar zor kalkan Mevsim pijamalarını giyip yatağa geri girmişti. Bizde yatağıma doğru yönelip yatmıştık. Çok geçmeden ikimizde uyuya kalmıştık.

Loading...
0%