@konuralpguzel
|
Bölüm 1
Yağmurlu bir Ankara sabahında, yağmur damlaları cama vururken, Bulut pencerenin önünde durup dışarıyı izliyordu. İçindeki boşluk, sevgilisinin ölümünden sonra günden güne büyüyordu. Elindeki çerçeveli fotoğrafa baktı, ikisinin geçen sene gittikleri Bozcaada tatilinde çekilişti bu fotoğraf. Ne kadar mutlulardı, çok seviyorlardı birbirlerini. Onu ne kadar özlediğini hisseti, gözleri doldu.
Fotoğrafı özenle yerine astıktan sonra arkasındaki kanepeye oturdu. Evin her köşesi, her bir eşyası ona sevgilisiyle geçirdiği güzel anıları hatırlatıyordu. Oturduğu kanepenin tam karşısındaki duvarda, birlikte gittikleri tatillerde çekilmiş fotoğraflar asılıydı. O fotoğraflar, şimdi Bulut'un kalbinde derin yaralar açıyordu.
Eline kanepenin bir köşesinde duran yastığı aldı, sevgilisi ne çok severdi bu yastığı. İşten gelir gelmez, üzerini dahi değiştirmeden yastığına sarılır, kanepede uzanıp günün yorgunluğunu atardı. Yastığı sıkıca kucakladı Bulut. Yastığın üzerine sinen koku Buluta sevgilisinin varlığını yeniden hissettirir gibiydi. Dolan gözlerinden yaşların akmasına izin verdi. Evin sessizliği, geçmişin yankılarıyla doluydu. Bulut, sevgilisinin ölümünün ağırlığı altında eziliyordu.
Yastığı başının altına alıp uzandı, gözlerini kapattı. Sevgilisinin gülen yüzünü, birlikte yaptıkları kahvaltıları, akşam yürüyüşlerini, onun neşeli kahkahalarını hatırladı. Bu anılar hem bir teselli hem de dayanılmaz bir acıydı. Kalbi hızla çarpmaya başladı, nefes almakta zorlanıyordu. Evin duvarlarının üzerine geldiğini hissetti. Daralıyordu.
Daha fazla dayanamayacağını hissederek ayağa kalktı Bulut. Spor ayakkabılarını giydi ve kapıyı çarparak dışarı çıktı. Hava hala yağmurluydu, gökyüzünden dökülen damlalar yüzüne çarparken, adımlarını hızlandırdı. Kendini ormana doğru koşarken buldu. Sevgilisiyle birlikte sık sık yürüyüş yaptıkları patikaları geçerken, her bir adımda daha fazla anı canlanıyordu zihninde.
Yağmur hızlandıkça, Bulut'un içindeki fırtına da şiddetleniyordu. Anıların ağırlığı altında koşmaya devam etti. Ayaklarının altındaki ıslak zemin koşmasını zorlaştırsa bile durmadan, nereye gittiğini ve daha ne kadar gideceğini bilmeden koşuyordu. Amacı kafasını dağıtmak, zihnini bir ordu gibi işgal eden düşüncelerinden kaçmaktı ancak geldiği yer yine bu ormandı, sevgilisiyle birçok güzel anısı olan bu orman.
Yorgunluk ve duygusal yük Bulut'u zorluyordu. Başının döndüğünü hissetti, ayakları tökezledi ve yere yığıldı. Yağmurun altında, bilinçsizce yattı. |
0% |