Yeni Üyelik
9.
Bölüm

Ve Onu Bulana Kadar Burdan Gitmeyeceğim.

@kralice7



Günaydın kendim. Günler geçti ve ben hala bu bilekliğin nereden geldiğini anlamadım. Zaten nasıl anlayabilirim böyle bir şeyi onuda bilmiyorum.

-İpek uyandın mı?
-Uyandım teyze gelebilirsin.
-Günaydın hayatım. Hadi gel kahvaltı hazır birlikte kahvaltı yapalım.
-Tamam. Teyze şuna bir baksana nasıl bilekliğim.
-Aaa!
- Ne!
-Aa bu nereden çıktı ?
-Teyze ne bağırıyorsun ya ödüm patladı.
-İpek nereden çıktı bu ?!
-Vay arkadaş ne bileklikmiş herkes bir şoklarda.
-Kim şoklarda ? Kime gösterdin başka?
-Menesse ablaya.
- Annen?
- Hayır teyze anneme göstermedim. Yahu bu bileklik nedir?
-Ne demek nedir?
-Yani neden tepki veriyorsunuz böyle?
-İpek nereden geldi bu bileklik ?!
- Sitare aldı.
- Sitare mi aldı ?
- Evet. Ne oldu ?
-Sitare sana genelde kitap falan alırdı. Bileklik alınca şaşırdım biraz…
-He eminim ondandır.
- Ya neyden teyze? Şüphelendiğin bir şey mi var?
- Teyze altı üstü bir bileklik neyden şüpheleneceğim ? Ayrıca siz böyle tepkiler verdikçe evet şüpheleniyorum orası ayrı… Bir her şeyi sorgulayasım geliyor… Kurcalayasım var…
- Ay İpek sen zaten bir şeyleri kurcalamaya yer arıyorsun.
- Yer mi arıyorum ? He sizin her şeyiniz çok normal, ben arıyorum öyle mi?
- Evet öyle ben aşağı iniyorum sende elini yüzünü yıka gel.


Aşağı inerken çok sessiz inmeye gayret ettim. Teyzeme bilerek yem attım. Bakalım ben aşağı indiğimde fısır fısır konuşuyor olacaklar mı?
Eğer öyle olursa gerçekten bu işte bir iş var derim. Çünkü ikisinde tepkileri tavırları hiç normal değil.
Evvet tam tahmin ettiğim gibi kısık sesle bir şeyler konuşuyorlar. Of ama duyamıyorum… Ya ne oluyor ya?!
Hızlıca mutfağa daldım. Anında sus pus oldular tabi, tam tahmin ettiğim gibi…
-Ne konuşuyordunuz ?
-Ne konuşalım işte havadan sudan…
-O yüzden mi sustunuz ?
-Ay İpek seni görünce durduk sadece, her şeyde bir anlam arama.
-Tamam teyze dediğin gibi olsun.


Anlaşıldı net bir şeyler dönüyor. Ben bu bilekliği anneme kesinlikle göstermemem gerek bunun net farkındayım… Acaba Sokrates’e mi sorsam bu bileklik işini ? Ne alaka ya, bu konuda da yardım edemez ya. Hem ne diyeceğim zaten ? Şey ben rüyamda bir bileklik gördüm de uyandığımda da bileğimde miydi diyeceğim… Hahaha deli der kesin bana. Neyse konumuz bu değil şimdi ben hala Sokrates’in son mektubuna cevap yazmadım. Odamda bu işi halledeyim önce…


MEKTUP 20

- Demek kusuruyla sevmek kusursuz sevmek he… Harika sözmüş… Etkilendim doğrusu… Aslında yine çok doğru söylüyorsun Sokrates. Biz bazen insanları olduğu gibi sevmek yerine, kafamızda ki kalıplarla sevmek istiyoruz… İstiyoruz ki, kafamızda ki sevme şeklimiz neyse insanlarda bizi o şekilde sevsin ama her şey öyle olmuyormuş…
Bu düşünceler sadece bizim sevgi dilimizmiş… Ve bizim sevgi dilimizle yaklaşmıyorlar diye bizi sevmedikleri anlamına gelmiyor. Yada biz onları sevmiyor değiliz. Belli ki herkes farklı seviyor… Sanırım bizimde bu durumda yapmamız gereken birbirimizin sevgi dilini çözmek…


MEKTUP 21

-İpek harikasın… Gerçekten seninle gurur duyuyorum… Çok hızlı ilerliyorsun. Eğer böyle giderse biz 7 Ekim’e tam yetişeceğiz demek olur…


x x x x

Bir saniye… 7 Ekim mi? İyide 7 Ekim benim doğum günüm… Sokrates bunu nereden biliyor? Muhtemelen biliyor çünkü bu bir tesadüf olamaz. Ya da hepsini geçiyorum biz 7 Ekim’e ne yetiştiriyoruz? Ne yetiştirmemiz gerekiyor ?


MEKTUP 22

- Bu ne demek oluyor ? Benim doğum günümü nereden biliyorsunuz? Ve biz o güne ne yetiştirmeye çalışıyoruz?


Mektubu posta kutusuna koyduktan sonra beklemeye koyuldum. Yeter artık bu böyle gitmeyecek bu kişi her kimse benim bunu bulmam gerekiyor. Ve onu görene kadar buradan gitmeyeceğim.

Loading...
0%