11. Bölüm

Köşk

Sümeyye Sarı
kralice7

Sonunda o devasa köşk gibi olan eve varmıştık. Evin etrafında kocaman duvarlarla çevriliydi. İçeride ışıklar yanıyor belli ama hiç bir yer gözükmüyordu. Babama belli etmesemde kendimi biraz tedirgin hissediyorum. Aslında ben bir şekilde yolumu bulurum bunu biliyorum ama aklımın babamda kalması beni böyle durumlarda çok yoruyor.

" Evet baba şimdi planımız nedir?"

" Plan derken? Anlattım ya yolda..."

" Baba o ne yapacağımızdı. Benim sorum nasıl yapacağımız..."

"Her zaman ki gibi"

" Bu sefer her zaman ki gibi olmaz hem baksana içeriyi bile görmüyoruz. Kaç adam var giriş kapısı nasıl haberimiz bile yok."

" Yahu hallederiz. Hadi bakalım giriyoruz."

Babam yüksek duvarlara bakıyordu. Anlaşılan yine buraları tırmanacağız. Hızlıca bileğimde ki saat görünümlü bilekliğin tuşuna basarak duvarın en tepesine minik ok gibi ipi fırlatarak sapladım. Yavaş yavaş duvara ayaklarımı sağlam basarak tırmanıyordum. Bir yandan da gözüm babamdaydı. Oda benimle aynı şeyleri yapıyordu. İkimizde duvarın tepesine vardığımız an etrafa göz gezdirdik. Neyse ki içeride fazla adam yoktu. Babama işaret ederek harekete geçtim. Aynı demin ki tırmandığım gibi şimdide duvarın diğer tarafından aşağı doğru sessiz sessiz iniyordum. Tam yere ayak bastığım an önce saatimde ki tuşla okun kenar yerlerini tek bir çubuk haline getirdim ve bilekiğin iç mekanizması onu bir makara gibi sararak içeri tekrar doladı. Bu işte artık ustalaştığım için hiç bir hareketimde gram ses olmuyordu ve bu benim işimi çok fazla kolaylaştırıyordu.

Bir iki adım atarak bana arkası dönük adamın boynundan bir kere yana birden çevirme hareketiyle bayılttım. Bu hareketi çok fazla sert yaptığımda direkt ölüme sebep olurdu. Burada da dengeli ve dikkatli yapmak zorundaydım. Adam bayıldığında yere düşüp ses yapmaması için sırtından gücümün yettiğince kavrayıp, usulca yere yatırdım. Hemen duvarın üstüne bakıp babamın gözlerine baktım. İyi ve sakin görünüyordu. Harika. Gözlerimle işaret ettim. Babamda aynı demin benim yaptığım gibi sessizce duvardan indi.

İşaret parmağımı dudaklarıma götürerek sessiz olmasını söyledim. Sonra elimle iyice duvara yanaşması için işaret verdim. Bir kaç adımla diğer adamıda indirdim. Babama yanıma gelmesi için yine işaret çaktım. Babam sessiz sessiz beni takip ediyordu. Bayıltmam gereken kişi çıktığındaysa duvara doğru yaslanıp kıpırdamadan bekliyordu.

Bahçedeki adamlar artık hallolmuştu. Öndekilerle şuan zaten ilgilenemezdik. Bu sefer bana işaret eden babam oldu. İçeri girmek için harekete geçmişti ki hızla onun koluna yetişip sıkıca tuttum ve fısıldadım.

" Baba o kapıya kamera bakıyor görmüyor musun? Bu taraftan gideceğiz."

Babam hızlıca köşedeki kameralara göz gezdirdi ve eliyle bana okey vererek beni takip etmeye başladı.

Bahçe kapısından usulca içeri girdim. Her an dikkatli ilerliyor bir saniye içinde bile tüm duvar ve köşelere kapılara aynı anda bakarak tüm tehlikeyi sezebiliyordum. Giriş kısmı rahattı devam etmek için babamla işaretleştim. Merdivenleri sessiz sessiz çıkarak kasanın olduğu odaya varmamız gerekiyordu. İlk kata çıktığımızda karşımda 4 tane kapı duruyordu. En sağdaki kapıdan horlama sesleri geliyordu. Babama işaret edip en solda ki kapıya yöneldim. Kapıyı sessizce açtım ve bingo ! Çalışma odasına varmıştım.

Çalışma masasının sol alt köşesindeki dolabı açıp kasayı buldum. Şuan yazılım gerekiyordu. Bir adım geri çekildim ve babama buyur dercesine elimi aşağı doğru dalgalandırarak gülümsedim. Takriben 2 dakikaya halledecekti. Yazılım konusunda oldukça başarılıydı.

3. Dakikaya geldiğimizde kasa açılmıştı. İçindeki tüm paraları sırtımdaki siyah çantaya doldurup kasayı kapattık. Aynı sessizlik ve hızla geldiğimiz gibi geri gittik. Biz duvardan tırmanmayı tam bitirdiğimizde adamların uyanış seslerini duymaya başlamıştım.

" Tam zamanında!" Dedi babam heyecanla " tam zamanında her zamab ki gibi!"

" Hiçte tam zamanı değil babam bey yaşlanıyorsunuz."

" Ne yaşlanmak mı hah sen onu külahıma anlat."

Bir yandan arabaya doğru yürüyor bir yandan konuşuyorduk.

" Yaşlanmak tabi, ne önünde ki kamerayı gördün ne şifreyi 2 dakikada hallettin. Paslanmışsın."

" yok öyle bir şey dalgınlığıma geldi."

" Ahahahaha tabi tabi öyle olur hep." Diye kahkahayı patlattığım an bir silah patladı.

Aynı hızla babamla yere yattık ve birbirimize baktık.

"Baba iyi misin?"

"Ben iyiyim asıl sen iyi misin?"

"İyiyim sağlamım her şey yolunda."

Arabaya doğru baktım az kalmış varmamıza.

"Hadi eski toprak yine sürüneceğiz anlaşılan" diyerek çimenlerde sürünmeye başladım. Babamda benimle birlikte sürünüyordu. Arabaya vardığımız an çok hızlı bir şekilde kalkıp arabaya bindik. Bu sefer şoför koltuğunda ben vardım.

"Sıkı tutun ihtiyar uçuşa geçiyoruz." Diyerek gazı köklediğim gibi fırladık.

Yolda giderken babam gülüyordu.

"Hayırdır komik olan nedir?

" Sen çalışma odasını ve kasayı tekte nasıl buldun öyle?"

" Valla baba baktım ki sağdaki odada bu lavuk horluyor. Bu zenginlerin tribidir her zaman çalışma odalarını yatak odalarının en uzağına koyarlar. Kasalarda ya gardrobunda ya çalışma masasında kendilerinin en kolay ulaşacağı yerde olur. Bende doğal olarak ilk şansımı çalışma odasından yana kullandım. Sanırım artık bağışıklık kazandığım için tek atışta varabiliyorum çoğu yere.."

"Hahahaha işte benim kızım be!"

Yarım saat daha olmamıştır ki eve vardık. Dehşet uykum vardı saate baktığımda çoktan 04:00 olmuştu . İyi harika uyanmam için 4 saatim daha vardı. Eve girdiğim gibi üst başımı kirliye atıp, pijamalarımı giydim. Yastığa başımı koyduğum an uykuya dalmışım...

Bölüm : 29.12.2024 03:06 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...