40. Bölüm
Sümeyye Sarı / Ben Mafyanın Kendisiyim [ Yarı Texting] / Tık, yandı buralar🔥

Tık, yandı buralar🔥

Sümeyye Sarı
kralice7

Şiiri bitirdikten sonra başını hiç gazeteden kaldırmadan gözleriyle gözlerime baktı.

Bu sefer ki bakışları öncekilerden çok farklıydı... Derin çok derin bakıyordu...

 

"Vay be harikasın Mine'cim tebrik ediyorum." Dedi yazar bey.

Gözlerimi ona çevirip zorlada olsa gülümsedim.

"Teşekkür ediyorum, sizden bunları duymak ne hoş.."

 

Alltan Aslı'yı dürttüm..

 

Eğildi kulağıma, sessizce sordu "Ne oldu?"

 

"Gidelim. Gitmek istiyorum."

 

"Az sabret."

 

Yaklaşık bir 20 dakika daha muahabbet döndükten sonra yazar bey son son sohbeti toparlıyordu.

Birden ayağa kalkıp, "hadi bu anı ölümsüzleştirelim." Diyerek telefonunu çıkarttı.

Evet bir de bu anın ölümsüzlüğü eksikti ya...

Zorla gülümsedim.

Fotoğrafı çektikten sonra hızlıca bulunduğumuz gruba yolladı. Peşinede Mustafaların olmadığını hatırlayıp onlarıda aldı...

 

Telefondan fotoğrafı yakınlaştırarak baktım. Iyyyy berbat çıkmışım gerçekten neden bu anı ölümsüzleştirdik ki? Diye sorasım geldi yazara...

Ayaklandık, herkes şovuna birbiriyle vedalaştı ve sırayla toplantı odasından çıktık.

Burcu'nun surat ifadesine baktığımda patlamaya hazır bir bomba gibi bana bakıyordu.

İşaret parmağımı dudaklarıma götürdüm, "şşş şimdi değil az daha sabret.."

 

Tamam dercesine başını aşağı aşağı yukarı salladı. Kahkaha atmaya başladım. Sözsel olarak bile tamam diyemiyordu çünkü ağzı açılırsa çok şey dökülecekti, kendi kendine mukayyet olma çabası beni bir hayli eğlendirdi.

Büyük bina kapısından da çıktıktan sonra alandan biraz uzaklaşınca, "heh söyle heh patlayacak içinde yoksa..." diyip Burcu'ya baktım.

 

"Aaaaaa" diye bir çığlık kopardı. Aslı'yla aynı anda etrafa bakınıp Burcu'nun ağzını kapattık.

"Kızım sussana ne bağrıyorsun biri duyacak şimdi."

 

"AMA BU SİZİN İLK FOTOĞRAFINIZ AHAHAHAH" diye cins cins gülmeye başladı.

 

"Yahu fotoğraf bu kadar eğlenmedi sana ne oluyor acaba ?" Diyip bende gülmeye başladım...

 

Sonra hepbirlikte civardaki kafelerden birine oturup gün ve durum değerlendirmesi yapmaya başladık. Ben ne kadar gergin bir an olduğundan bahsederken , Burcu'ysa her şeyin ne kadar romantik olduğundan bahsetti. Bir iki saat hep birlikte takıldıktan sonra evlere dağıldık...

 

Eve girdiğimde hemen üst kata çıkıp ılık bir duş aldım. Başıma havluyu güzelce sararak kahve içmek için ketıla suyu koydum ve başında beklemeye koyuldum. Tezgaha yaslanmış olanları düşünüyordum.

Bayağı bir süre Mustafa'nın gözleri, şiiri okurken ki hali ve sesi geldi durdu aklıma...

Birden ketılın tık sesiyle irkildim ve hayal aleminden kendimi çıkardım.

Sıcak suyu bardağa doldururken ki çıkan gulu gulu sesi çok sevdiğim için bizzat oraya kulak kabartıp öyle doldurdum bardağa...

Bardağı elime almış terasıma doğru giderken hafif kokladım kahveyi... Oh miss...

Terasta ki sedirime oturup bir sigara yaktım.

Hele şükür bitmişti bugünde...

O sırada telefonuma bir mesaj geldi.

Kilit tuşuna bastığımda Mustafa'nın ismini gördüm.

Hızlıca girdim mesajlara...

 

"Sen şiir de mi yazardın? Şaşırttın beni bugün..."

 

"Yazamaz gibi mi duruyorum?"

 

" Yazamaz değil de, yazmazsın gibi duruyordun."

 

"Allah Allah o nedenmiş."

 

"Yani genelde seni gören şiiri senin üzerine yazar, sen şiir yazmasın..

Sen şiir olursun, şair başkası..."

 

Üfff yandı buralar.......

Olum bu bana yürümüyor şuan depar felan atıyor...

Ne denir ki şimdi buna. Iyy ne dicem ne dicem..

 

"Demek ki bende bazen şair olabiliyormuşum.."

 

Ay vere vere bu cevabımı verdim gerçekten... hay cevabıma sokam..

 

" Evet şiirlerde şair olabiliyormuş demek, bende bugün şahit oldum..."

 

"Ne güzel

 

Sil sil sil..

 

"Hmm demek öyle

 

Sil sil sil..

 

"Daha çok numaralar var bende...

 

Sil sil sil bu ne kroca cevaplar ya..

 

Cevap vermemeye karar verdim. Elli kere yazıp sildim zaten kesin gördü.

Off cevap yazmayacağım banane. Gerçekten çok utanıyorum şuan...

Ay bana ne oluyor böyle Allah aşkına utanmak ne yaaa...

 

Bir yeni mesaj.

 

"Her hafta katılıyor musun bu gruba."

 

"Yani daha ikinci gelişim, devam ederim diye düşünüyorum... Sen?"

 

"Bende.."

 

Muhabbet iyice saçmalamadan ben en iyisi kaçayım yoksa ben bugünün heyecanıyla zaten iyice sıvayacağım yoksa...

 

"Neyse ben kaçıyorum.. hayırlı geceler.."

 

"Hayırlı geceler..."

 

 

(Kitabımızın daha sık sık ilerleyebilmesi için arkadaşlarınıza önermeyi ve beni takip etmeyi lütfen unutmayın ☹️🫡)

Bölüm : 14.01.2025 03:35 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...