@kristalmelek61
|
ESİN'DEN... Saat gece yarısını geçiyordu.Ve ben hala uyumaya çalışıyordum.Neden bilmiyorum,içimde bitmek bilmeyen bir sıkıntı filiz vermeye başlamıştı.Bu gün olanlar...Aras benden özür dilemişti...Özrünün içten ve samimi olduğunu biliyorum ama sürekli değişen kişiliği beni korkutuyordu.Bazen iyi bazen kötü...Kendisinden uzak durmam gerektiğini söylemişti bana.Neden...?Of!Neden takıyorum bunu ben?Çıldırmak üzereyim... Acaba ağabeyim uyumuş muydu?En azından onunla biraz konuşmak bana iyi gelecekti.Yavaşça üzerimdeki pikeyi kaldırdım.Parmak uçlarımdan yürüyerek,odamdan çıktım.Sessizce kapıyı geri kapattıktan sonra derin bir nefes aldım.Ağabeyimle odalarımız karşı karşıyaydı.Yavaşça kapıyı tıkladım. ''Ağabey?'' ''Gelebilirsin Esin.''diye seslenince ağabeyim yavaşça içeriye süzüldüm. ''Uyumamışsın.''dedim gülümseyerek. ''Prensesimi bekliyordum.Saat 00.00'i geçti ama olsun.''diyerek yattığı yatağın hemen yan tarafını benim için hazırladı.Bende durur muyum hiç!?Koşarak ağabeyimin sıcacık gövdesine sokuldum iyice. ''İyi misin prenses?Bu gün pek bir durgun dun.Akşam yemeğinde de ağzını açmadın hiç.''diye sorunca ağabeyim ne diyeceğimi bilemedim ilk.Aras yüzünden gün boyu canım sıkkındı diyemezdim tabi ki.Yine de bir cevap vermem gerekiyordu.Ağabeyime her ne kadar yalan söylemeyi istemesem de mecburdum.Tuhaf ama Aras ile araları bozulsun istemiyordum hiç. ''Merak etme iyiyim ağabey.Sadece biraz başım ağrıyordu o kadar.''dedim geçiştirerek. ''Başının ağrıdığını neden bana söylemedin?Hadi bana demeyi unuttun diyelim.Zehra Sultana diyebilirdin.'' ''O kadar önemli bir baş ağrısı değildi.Birkaç saate geçti zaten.Ama merak etme,bundan sonra daha dikkatli olurum ağabey.''dedim sırıtarak.Ağabeyimde hemen yumuşamış olacak,yanak kasları yukarı doğru hareket etmişti. Aklıma iki gün önce,ağabeyimin odasında bulduğum fotoğraf gelmişti.Tam zamanı diye düşünerek,duruşumu dikleştirdim. ''Ağabey?'' ''Efendim Prenses,söyle?'' ''İki gün önce,akşam yemeği için odana girmiştim.'' ''Eee?'' ''Eesi ağabeycim,odanda bir fotoğraf buldum.Bilerek yapmadım.Üzerini örtmeye çalışırken yere düşmüştü.''deyince ağabeyimin gülen yüzü bir anda solmuştu sanki. ''Bir şey söylemeyecek misin ağabey?Fotoğraftaki resim Sele'ne aitti.Bunu bilmeye hakkım olduğunu düşünüyorum.''dedim sesimi en düşük seviyeye ayarlayarak. ''Esin...'' ''Ağabey bana anlatabilirsin.Selen benim öz kız kardeşim kadar değerliydi ve özeldi.Hala da öyle.Bu fotoğrafa sarılarak uyumuş tun.Bilmek istiyorum,lütfen...'' Ağabeyim de duruşunu dikleştirerek bana döndü ve ellerimden tuttu.Sanırım söyleyecekleri gerçekten çok önemliydi. ''Tamam anlatacağım.''deyince ağabeyim hafif gülümsemişti. ''Seni dinliyorum ağabey?'' ''Bursa'ya yerleştiğimiz de,sen daha 5 yaşındaydın.O sıra bende 8 yaşındaydım.Hemen yan tarafımızda Yaman amcalar komşumuzdu.Bir gece bize misafirliğe gelmişlerdi.Selen de yanlarındaydı tabi ki.Selen ile ilk tanışmanız kavgayla olmuştu biliyor musun?'' ''Ben ve Selen mi?!Şaka yapıyor olmalısın ağabey?''dedim gülerek. ''Ciddiyim.Eve gelir gelmez odandaki oyuncakları dağıtmıştı Selen.Çocukluk işte.Sende ağlamaya başlamıştın her zamanki gibi.Ardından daha fazla dayanmadın sende.Kavga etmeye başladınız.Babam ve Yaman amcanın sizi ayrına kadar canları çıkmıştı.''dedi ve gülmeye başladı ağabeyim. ''Yok artık ya!Ama komik miş.''dedim bende gülerek. ''Tuhaftır ki,ilk ve son kavganız idi.O günden sonra ikiniz de birbiriniz için öz kardeşten öte oldunuz.Azra daha 2 yaşındaydı.10 yıl sonra...Çok iyi hatırlıyorum 18'ime giriyordum.Babamlar aile arasında bir parti düzenlemişlerdi.Bende sınıftan birkaç arkadaşımı davet etmiştim.Tabi ki Selen de gelmişti.Sanırım her şey o gece başlamıştı.''dedim ağabeyim derin bir iç çekerek. ''Her şey derken ağabey?''diye sordum. ''O gece ilk ve son kez dansa kaldırdığım kız Selen olmuştu.O geceden sonra ne zaman başka bir kız görsem,içim sızlar ve kendimden nefret ederdim.Sınıfta...Dışarıda...Sayamadığım saçma çıkma teklifleri...'' ''Yani sen Selen'e karşı bir şeyler hissediyordun öyle mi?''diye sordum emin olmak için.Gülümsemişti. ''Bir şey mi...?Esin,Selen benim için bir şey olmadı hiç.Hayatımda ne varsa,onunla önem kazandı.O bilmese de...Farkında değildi hiç bir şeyin.Yinede ondan vazgeçmeye cesaretim olmadı!Başka biriyle birilikte olduğunu öğrendiğimde bile...'' ''Senin için kim bilir ne kadar zorlu geçmişti ağabey...?Yine de bırakmadın onu demek?''deyince gözlerinin dolduğunu gördüm. ''Kolaydı diyemem ama zorda değildi.''deyince ağabeyim,kafam karışmıştı. ''Ne demek bu?''diye sordum merakla. ''Her şeyin tek taraflı olduğunu anlayınca,canı yanan tek bir taraf kalıyor geriye...İstesem Selen ile birlikte olan o kişin arasını açabilirdim.Ama yapamazdım.Çünkü,Selen o kişiyle gerçekten mutluydu.Aralarını açmaya kalksaydım eğer,canı yanan üç taraf olacaktı.''deyince daha fazla dayanamadım ve sıkıca sarıldım ağabeyime.Bunca zaman içinde tutuyordu demek?Bende tutamadım kendimi tabi.Geri çekilerek,göz altlarımdaki nemleri elimin tersi ile sildim. ''Peki nasıl öğrendin?Yani...Selen'in hayatında biri olduğunu?Birlikte olduğu kişiyi tanıyor muydun?''diye sordum çekine çekine. ''22 yaşındaydım.Selen beni o türden bir sevgiyle sevmiyor olabilirdi ama her zaman yanımdaydı.Babamın şirketinde çalışmaya başlamıştım o sıra.Toplantıdan sonra beni aramıştı.Çok önemli olduğunu ve hemen buluşmak istediğini söylemişti bana.Tabi beni de ayrı bir heyecan sarmıştı.Şirketten ayrıldıktan hemen sonra sizin düzenli gittiğiniz kafe de buluştuk.O gün aslında açıklamayı düşünüyordum.Ama tabi ki ilk sözü ona vermiştim.Yüz hatlarından heyecanlı olduğunu sezmiştim.İnce parmaklarıyla oynuyordu sürekli.Nihayet konuşmuştu Selen.Biriyle birlikte olduğunu söylediği an ne diyeceğim bilemedim.Donup kalmıştım.Bozuntuya vermemek için elimden geleni yapmıştım.Neyse ki bir şey anlamamıştı.Kiminle birlikte olduğuna gelince...Bana söylememişti.Yani bilmiyorum.''deyince ağabeyim bir yıl önceki yaşadığım olay gelmişti aklıma. ''Sanırım bir sene önce görmüştüm.''deyince,ağabeyimin yüz ifadesi tamamen değişmişti sanki. ''Nasıl yani?Bir sene önce mi?Gerçekten gördün mü?''diye sordu ağabeyim ciddiyetini koruyarak. ''Bir sene önce,Caner'den beni Selen'in mezarına götürmesini istemiştim.Hala tekerlekli sandalyeye bağlı olduğum için,tek başıma gidememiştim.''dedim. ''Peki ya sonra?Yoksa Ara...Yani o da orada mıydı?''diye sordu. ''Evet oradaydı.Fakat başta göremedim.Selen'in en çok sevdiği laleleri mezarının başına koyduktan sonra fazla durmamıştım zaten.Arabaya binmiştik.Caner arabayı çalıştırdığı an,Selen'in mezarı başında uzun boylu bir adam görmüştüm.Sırtı bana dönük olduğu için kim olduğunu görememiştim.O da Selen'in en sevdiği laleler ile gelmişti.Üzerinde uzun siyah renginde bir palto vardı.'' ''Yani onu görmedin değil mi?''diye sordu ağabeyim emin olmak istercesine.Neden bu kadar ciddileşmişti anlamıyordum. ''Görmedim ağabey.Neden bu kadar önemli bu anlamadım?''diye sordum. ''Önemi yok prenses.Sadece sordum o kadar.'' ''Emin misin ağabey?Benden sakladığın bir şey yok değil mi?''diye sordum. ''Eminim ağabeycim.Hadi yat artık.Çok fazla konuştuk bu gece.''deyince ağabeyim gülmeden edemedim. ''Bence fena değildi.''dedim sırıtarak. ''Öyle de denebilir prenses.Hadi bakalım doğru yatağa.''diyerek yanıma kocaman bir öpücük bırakmıştı ağabeyim.Onu gerçekten çok seviyordum.Yavaşça yataktan kalktım. ''Bu arada ağabey...Bu gece için teşekkür ederim.Yani bana anlattığın için.''dedim en içten gülümseme ile. ''Bak hala duruyor.'' ''Tamam tamam.Gittim ben.İyi geceler ağabeycim.''diyerek anında çıktım odadan.Odama geçtiğimde,direk yatağıma koştum.Hala inanamıyordum.Ağabeyim,Selen'e aşıktı demek?Daha doğrusu hala ona aşık.Konuşurken bile belli ediyordu.Aradan o kadar zaman geçmesine rağmen...Sevdiğine hala sadık... Aşk böyle bir şey olsa gerek...Karşılıksız da olsa... ** Sabahın ilk ışıklarıyla gözlerimi araladım.O kadar güzel uyumuşum ki...Hemen yatağımdan kalkıp lavaboya girdim.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra,kolumdaki saate ilişti gözlerim.Saat 10.00'a geliyordu.Zehra Sultan çoktan uyanmıştır.Üzerimi giyindikten sonra odamdan çıktım.Tam o sırada Aras'ında benim tarafa doğru geldiğini gördüm. ''Günaydın..''dedim hafif gülümseyerek. Hiç bir şey demeden yanımdan öylece gitmişti.İnsan bu kadar odun olabilir miydi?Bir günaydını da fazla görüyordu resmen.Hayır yani,dese ne olacak sanki!Yemiyoruz ya!Söylene söylene merdivenlerden inmeye başladım.Tahmin ettiğim gibi Zehra Sultan çoktan kalkmış bir de üstüne çok güzel bir kahvaltı masası hazırlamıştı. ''Ooo Prenses!Günaydın,erkencisin bu gün?''diyerek resmen dalga geçmişti ağabeyim.Bir yanda da gülüyordu.Haksız sayılmazdı tabi ama böyle ulu orta da söylenmezdi değil mi? ''Sana da günaydın güzel ağabeycim!''dedim üstüne basa basa.Halimiz gerçekten komikti.Zehra Sultan bile tutamamıştı kendini.Merdivenleri hızlıca indikten hemen sonra,Zehra Sultan'ı omzundan kavrayarak yanağına kocaman bir öpücük bıraktım. ''Sabah sabah ziyafet var yine Zehra Sultan.O güzel ellerine sağlık.''dedim gülerek. ''Daha yemedin bile kızım.''dedi elindeki çaydanlığı masaya koyarken. ''Yememe gerek yok ki.Senin yaptığın hiç bir şey kötü olamaz.''dedim. Zehra Sultanın gözlerinin içi parlamıştı sanki.Hep birlikte masaya oturmuştuk.Fakat Aras yoktu ortalıkta. ''Zehra Sultan Aras nerede?''diyerek benden önce davranmıştı ağabeyim. ''Telefonu çalınca dışarı çıktı.Gelir şimdi.'' Zehra Sultanın tadı yok gibiydi.Sebebi büyük ihtimal Aras olacak odundu!Aradan 15 dk dan fazla geçmesine rağmen Aras hala ortalarda yoktu.Nasıl böyle davranabilirdi?Haddinden fazla sinirlenmeye başlamıştım artık.Ağabeyim de tek kelime etmemişti.Ama ben duramıyordum yerimde.Annesini üzmeye ne hakkı vardı?Anlamıyorum! Daha fazla dayanamadım ve sert bir şekilde ayağa kalktım. ''Bunu yapmaya hakkı yok!''dedim sesimi hafif yükselterek. Zehra Sultan ve ağabeyimin bir şey demesine izin vermeden evden çıktım.Yine aynı uçurumun başında oturuyordu beyefendi.Yavaş yavaş koşmaya başladım.Yanına vardığımda beni fark etmemişti bile! ''Hey!'' Şükür beni fark edebilmişti! ''Burada da rahat yok artık!''diyerek oturduğu yerden kalktı.Ardından umursamaz bir şekilde yanımdan öylece gitti. ''Sen nasıl bir evlatsın?!''diye bağırmıştım.O anda Aras adımlarını durdurup bana doğru döndü. ''Ne?!'' ''Duymadın galiba!Bir daha tekrar edeyim istersen?!Sen nasıl bir evlatsın!?Annene nasıl bunu yaparsın?Kadıncağız kaç gündür senin yüzünden o halde!''deyince bana doğru hızlı adımlarla gelmeye başladı.Dirseğimden sertçe kavrayınca şaşırmıştım. ''Sanane bundan!Sanane!!Aklınca kendi kafanda bir şeyler kurmaya çalışıyorsun!'' ''Saçmalamayı kes!''diye bağırdım bu sefer. ''Saçmalamak mı?!Annemle neden bu kadar yakınsın ha?!Neden!Öz annen bile değilken neden?!Neden umurunda?!''diyerek dirseğim deki baskıyı bir kat daha arttırdı Aras. ''Sahip olduğun şeylerin değerini bilmiyorsun!Anneni böyle kırmaya,üzmeye hakkın yok senin?!''deyince daha fazla sinirlenmişti Aras.O sırada karşıdan Zehra Sultan ile Ağabeyimin bizim tarafa doğru geldiklerini gördüm.Fark ettiğim başka bir şey ise uçurumun dibine epey yaklaşmış olmamızdı. ''Sana soracak değilim!Bilmediğin konular hakkında yorum yapmayı bırak artık!Kendini rezil etmekten başka yaptığın bir şey yok senin!Aklını başına topla anladın mı beni!?Bana akıl vermeyi de kes artık!Senin söylediklerin de yaptıklarında umurumda değil!Kısacası kendini bir halt sanma sakın!''deyince gözlerimin dolmasına engel olamadım. ''Seni sevenlere karşı neden bu kadar katısın!?Özellikle de bana,neden?'' ''Sevenlerime mi?!Beni seviyor musun?!''diye sorunca sertçe yutkundum. ''Cevap ver bana!Beni seviyor musun?!'' ''Aras...Sakince konuşalım lütfen...Ayrıca uçurum...'' ''Kes sesini!Cevap ver bana hadi!Beni seviyor musun?!''diyerek sorusunu tekrar etmişti Aras.Geriye doğru baktığımda daha fazla korkmaya başladım.Sadece bir adımlık mesafe kalmıştı! ''Aras uçurum...Korkuyorum lütfen...''dedim sesimi iyice kısarak. ''Sana kes dedim!Madem cevap vermiyorsun,ben başka bir şey söyleyeyim!Benden sadece kork Esin,anladın mı sadece kork!'' ''Aras!'' Aras'a seslenen ağabeyimdi.Ağabeyimden tarafa dönmüştü Aras.Dirseğimdeki elini de geri çekmişti fakat o sırada dengemi kaybettim. ** Yorumlarda buluşalım lütfen. 🌺 |
0% |