Yeni Üyelik
31.
Bölüm

Bölüm 30 - Final Part II

@kristalmelek61

 

 

 

Selamlar yeniden herkese. 🌺

 

 

 

Evet, artık finale son 1 bölüm kaldı arkadaşlar. Lütfen destek ve yorumlarınızı esirgemeyin. İnanın pişman olmayacaksınız. ❤️

 

 

 

Bu arada Final için umarım bana sövmezsiniz. 😅Yani öyle umut ediyorum.😊Kendinize çok iyi bakın. Şimdilik hoşça kalın arkadaşlar ❤

 

 

 

Keyifli okumalar dilerim.

**** YAZARDAN DEVAM ****

Esin'den gelen açıklanmayla şoke olan Aras,öylece bakakalmıştı.İkisi de birbirlerinin göz hapsindeydiler fakat sadece o kadar.Ağızlarından çıkacaklara kendileri isteyerek kilit vurmuş gibiydi...

"Aras...Bir şey söylemeyecek misin?"

Nihayet ikisinden biri konuşabilmişti.Esin aldığı kararın doğruluğundan şüphe etmeye başlamıştı ne yazık ki...Beklediği tepki bu değildi.Şimdi daha çok utanıyordu.Yavaşça yatağın üzerinde doğrulurken,konuşmasına devam etmişti.

"Özür dilerim...Kafayı yemiş olmalıyım..."

Doğru dürüst konuşamamıştı bile.Yanakları kızarmaya başlamış ve olabildiğince göz temasından uzak durmaya çalışmıştı Esin.

"Ben içeri geçsem iyi olacak.Tekrardan özür dilerim senden."

Ayağa kalkmak için hazırlanırken bileğinden hafifçe kavramıştı Aras.O da hafif doğrularak Esin'i karşısına oturtmuştu.Utancından başını öne eğen Esin,derin nefesler almaya başlamıştı.Aras'ın nasıl bir tavır takınacağını merak ediyordu.

"Yüzüme bakar mısın Esin?"

Uzun çabalar sonrası sessizliğini bir nebze olsun kırabilmişti.Bu kez belli bir tepki veremeyen taraf Esin di.

"Çok utanıyorum..."

Utanması gayet normaldi.Bundan iki sene önce tek bir ilişki yaşamıştı.Tabi buna ilişki denirse.Aras'ın kendi hayatı üzerinde farklı bir yeri olduğunu hissediyordu.Fırat ile birlikteyken böyle bir düşünce aklından ucundan dahi geçmemişti.Hatta olabildiğince aralarındaki mesafeyi korumaya çalışmıştı.Bunu başarmıştı da.Fakat artık işler tamamen değişmişti.İhtimal vermediği,kendisinin bile belli bir süre kabullenemediği kişi,tüm hayatı olmuştu.

''Utanmana gerek yok Esin.Senin ve kalbinin içinden geçenleri biliyorum.O yüzden lütfen,karşımda böyle durma.''

Aras sağ eliyle uzanıp,Esin'in eğili olan başını çenesinden kavrayarak kaldırmıştı.Esin sessizliğini koruyordu.Bunu fark eden Aras,konuşmasına devam etti.

''Her şeyin bir zamanı var Esin.Ağabeyinin bizi hakkımızda olumlu bir düşüncesi yok fakat gün geçtikçe...

''Hayır...''

Ağlamaklı ses tonuyla Aras'ın sözünü kesmişti bir anda.Narin ellerini erkeksi tene yavaşça bıraktı.Ardından karşısındaki endişeli bakışları göz hapsine aldı.

''Onu çok iyi tanıyorum Aras.Bizim ilişkimizi asla onaylamayacak...Ağabeyim bir düşünceyi kafasında netleştirdiği anda olay biter!Kılıma zarar gelmesinden korkan adam bundan bir kaç gün öncesinde bana ilk kez tokat attı!Üzerine zorla odaya kapattırdı.Belki de hayatımda ilk kez ağabeyimin bu denli nefretle dolu olduğunu gördüm...''

''Esin lütfen sakin ol...''

''Aras kötü şeyler olacak,hissediyorum...Sonuna kadar gizli bir hayat sürdüremeyiz.Ağabeyimin bizi bulması çok uzun sürmez!''

''Esin lütfen karşımda ağlama ve sakin ol.''

''Aras ben...''

Bu kez sözü yarıda kesilen taraf Esin olmuştu.Aras,vakit kaybetmeden Esin'in dudakları üzerine ani bir baskın yaparak susturmuştu onu.Dil dökerek bir yere ulaşamayacağına kanaat getirmişti çünkü.Beklenmedik baskın karşısında kas kastı kesilmişti Esin.Saniyeler sonra o da kendi üzerindeki şaşkınlığı atarak,yavaşça hareket ettirmişti dudaklarını.Fazla geçmeden birbirlerinden ayrıldıklarında nefes nefese alınlarını birleştirmişlerdi.

''Esin...''

Aras'ın yarım ağız tonundaki sesine karşılık,Esin işaret parmağıyla dudakları üzerine ufak bir mühür vurmuştu.Ardından saniyelik vurduğu mührü tamamen ortadan kaldırarak,bu kez ilk karşılığı isteyerek kendisi vermişti.Aras'ın dudaklarına uzanırken,sağ yanağından süzülen bir damla yaş aralarındaki boşluğa doğru hafifçe düştü.Esin'den gelen bu harekete ne kadar şaşırsa da öte yandan mutluda olmuştu.Kalbinin kapılarını açmak kolay olmamıştı ne de olsa...Ve şimdi kendisi bir şey yapmadığı halde onun olmak için çırpınan narin bir bedenin dokunuşlarınını çok daha iyi hissedebiliyordu...Karşı koymak istiyordu ama beceremiyordu.Doğru zamanın olup olmadığından emin değildi.Esin'in bir eli sevdiği adamın boynunda daireler çizerken diğer eli üzerindeki v yaka tişörte uzanmıştı kaçamakça...

"Esin dur..."

Tamamen nefesleri birbirlerinin üzerine sinmişti sanki...Esin,Aras'ın devam etmesine izin vermeden pamuksu parmaklarını dudakları üzerine yavaşça kapadı.Ardından başını sağa sola doğru hareket ettirmeye başladı.

''Durmak istemiyorum...Artık değil!''

''Bu delilik Esin,sende biliyorsun...''

''Hayatım boyunca sınırlarımın dışına çıkmamak için çabaladım Aras.Fakat hiçbirinde mutlu olmayı beceremedim...Bir şekilde olmadı.Hayatımın çevresine ördüğüm sınırlarımı genişletmek istiyorum,sadece seninle...''

Esin,verdiği cevabın ardından Aras'ın dudakları üzerine bıraktığı parmaklarını geri çekti.Yavaşça yutkundu.Aras'tan gelecek olan hareketi dört gözle bekliyordu şimdi.Daha fazla beklemesine gerek kalmadan,Esin'in uzun kahverengileri arasına küçük bir öpücük kondurdu Aras.

''Seni seviyorum...''

''Ben de seni seviyorum...''

Birbirlerine olan sevgilerini dile getirdikten sonra,bu kez ilk adım Aras'tan gelmişti.Dudakları üzerine hafif bir baskı uygulayarak,kendi bedeni üzerine misafir etmişti onu.Bir eli Esin'in beline dolanmış öteki eli ise uzun kahverengileri arasında küçük bir çocuğun emeklemesi misali geziniyordu...Esin'in her iki eli de sevdiği adamın boynunda mutlu ve huzurluydu...Öpücüklerinin şiddeti artarken nefes alış-veriş hızları da o şiddette varlığını hissettiriyordu...Tek bir hamle ile Esin'i kucağına yavaşça oturtturan Aras,tekrardan dudakları üzerine hücum etmişti...O esna da v yaka tişörtüne uzanan davetkar elleri fark edince umursamadı ve onları özgürlüğüne kavuşturdu.Aynı işlemi Esin'e uygulayan Aras,kolları arasındaki masumiyet müzesini itinayla yatağa yatırdı...Hemen ardından sıcacık bedenin üzerine bıraktı kendini...Şiddetini arttıran öpücükleri bu kez Esin'in gerdanına doğru kaymaya başlayınca,hafif bir inleme sesi dudaklarının arasından bağımsızlığını ilan etmişti...Geriye dönerek Esin'in üst dudağını yavaşça kavrayan Aras'ın,bir eli Esin'in giydiği pantolonunun düğmeleri üzerine yola çıkmıştı bile...İki düğmeyi de açarak,Esin'i yavaşça belinden hafif yukarı kaldırmıştı.İşlemi tamamladıktan sonra bu kez de kendi pantolonundan kurtulmuştu Aras.Bacakları arasına kurulan baskıyla irkilen Esin,elinden geldiği kadar yüzündeki endişeyi yok etmeye çalıştı.Tekrardan kendi dudakları üzerine yavaşça inen erkeksi dudaklar ile iki elini de sevdiği adamın yüz hatlarına yerleştirdi...Aras'ın bir eli Esin'in bacağı üzerinde dairler çizerken,öpücüklerinin şiddeti hat safhaya gelmişti artık...Birbirlerine ulaşmak için iki beden de çırpınıyordu adeta...Aras'ın öpücükleri bu kez diri göğüslerin üzerine kuluçlanırken,Esin'in inlemeleri de sıklaşmaya başlamıştı.Kendiliğinden yukarı doğru havalanan bedenini ise kontrol edemiyordu artık...Bacakları arasındaki baskının giderek arttığını fark etmişti.İster istemez korkuyordu tabi.Aras,Esin'in tedirgin olduğunu hissetmişti.Üzerindeki tedirginliği az da olsa hafifletmek amacıyla, kendi bedeninin varlığını olabildiğince minimum seviyede tutmaya çalıştı.Hemen ardından tekrardan dudakları üzerinde yerini aldıktan sonra hafif geri çekilerek alınlarını birleştirdi.

''Korkma...Sadece bana güven Esin,olur mu?''

Esin başıyla Aras'ı onaylayarak tebessüm etmişti.Çok geçmeden bacakları arasındaki baskı tekrardan kendini göstermişti.Saniyeler sonrasında bacakları arasındaki hafif baskıyı bu kez kendi içinde hissetmeye başlayınca derin bir nefes almıştı...Sevdiği adamdan bir parçayı kendi bedeninin içerisinde yeniden var etmek...Kendi bedeni içerisindeki geleceğin mimarlarından biri olmak...Onu sahiplenmek...Bir anda bu düşüncelerle iletişime geçmişti sanki...

Esin'in hissedeceği acıyı az da olsa unutturmak amacıyla tekrardan dudakları üzerine hücum etmişti.İleri geri hareketlerin şiddeti artmaya başlayınca,Esin'in inleme sesleri de arka arkaya gelmeye başlamıştı.Aras bu kez geri çekilerek Esin'i yavaşça kucağına aldı.Aynı işlemi uygulamaya başlayan Aras,Esin'i iyice kendine bastırmıştı.Esin ise her iki kolunu da Aras'ın boynuna dolamıştı.Hemen ardından da erkeksi dudakları hedefine almıştı.Çok geçmeden Aras'ın inleme sesleri de bulundukları odayı doldurmaya başlamıştı.Her iki bedenin çığlıkları,şiddetini artmıştı artık...Aras son bir hamle ile hareketlerinin şiddetini tamamen ortadan kaldırınca her iki tarafta derin bir nefesle sarılmıştı birbirlerine...Esin hala Aras'ın kucağındaydı.Birbirlerinden ayrıldıklarında yüzleri tebessüm ile donatılmıştı sanki...

Aras,Esin'i yavaşça yatağa geri bırakırken kendisi de hemen yanında yerini almıştı.Ardından Esin'i kollarının arasına alıp derin bir nefes vermişti.Yatağın üzerindeki pikeyi kendilerine doğru çekerek,derin ve huzurlu uyku için yavaşça gözlerini kapadılar.

***

Yeni günün ilk ışıkları ile göz kapaklarını hareket ettirmeye başlayan Esin,tebessüm etmişti.Hemen yanı başındaki varlığa doğru yavaşça dönmüştü.Aras'ın uyuduğunu fırsat bilerek iyice yanaşmıştı ona.Belkide şu anki manzara için her şeyini verebilirdi...Artık sadece onundu ve ona ait kalacaktı bedeni...Daha saatler öncesinde beraberlerdi fakat şimdiden özlemişti erkeksi dokusunu...Sağ elini hafifçe kaldırmaya çalışmıştı fakat başarısız olmuştu.Aras Esin'in elini havada yakalayıvermişti.Gözlerini hala açmayan Aras,ani bir hareketle Esin'i üzerine doğru çekmişti.

''Aras ne yapıyorsun?''

Esin'in sorusuyla gözlerini aralayan Aras,sırıtmıştı.

''İşini kolaylaştırıyorum sadece.''

Cevap üzerine bu kez sırıtan Esin olmuştu.Tekrardan gözlerini kapatan Aras,karşı taraftan gelecek olan hareketi beklemeye koyulmuştu.Çok geçmeden de yüz hatları üzerinde gezinen parmakları hissedince hafif tebessüm etmişti.Ardından dudağının hemen altına konan öpücüğü de fark etmişti.Aras da boş durmamıştı tabi.Esin'in saçlarına daldırmıştı tek elini.

''Duş almam lazım.İstersen sen biraz daha uyu.''

Esin'in söylediğiyle beraber gözlerini aralayan Aras'ın onu bırakmaya niyeti yoktu.

''Biraz daha beraber uyusak olmaz mı?''

''Hemen dönerim merak etme.''

Esin kalkmak için hamlesini yapıyordu ki tekrardan Aras tarafından engellenmişti.

''İzin vermiyorum.''

Aras'ın cevabına karşılık gülmüştü Esin.

''Gülüyorsun demek...''

''Kabul et,komik.''

''Demek komik?Siz kaşındınız küçük hanım.''

Aras yataktan kalkar kalkmaz Esin'i kucağına alınca zafer kazanmış misali sırıtmıştı.

''Aras,umarım aklımdan geçen şeyi yapmak istemiyorsundur?''

''Tam da aklınızdan geçen şeyi yapmak istiyorum küçük hanım.''

''İtiraz ediyorum...''

''Red edildi!''

Aras daha fazla Esin'in konuşmasına izin vermeden banyoya doğru yönelmişti bile...

***

 

 

 

CEYHUN'DAN DEVAM...

Sabah kahvaltısı için erken inmiştim sanırım Zehra Sultan da piyasada yoktu.Elime gazetemi alarak beklemeye koyuldum.Çok geçmeden içeri giren Zehra Sultan ile zor da olsa tebessüm ettim.Son zamanlarda gelişen olaylar yüzünden evde serin rüzgarlar esiyordu.

''Günaydın Zehra Sultan.''

''Sağ ol oğlum sana da.''

Ses tonunda bir tuhaflık vardı sanki...Ama bu düşüncemin yersiz olduğunu anlamam zor olmadı.Ne de olsa oğlu yanında değildi ve Esin için gerçekten çok üzülüyordu.Tekrardan elimdeki gazeteme çevirdim bakışlarımı.Zehra Sultan da kahvaltı için mutfağa geçmişti.Dakikalar sonra elimdeki gazeteyi katlayıp masanın üzerine koydum ve kahvaltı için mutfağa geçtim.Fakat ortalıkta ne kahvaltı masası ne de Zehra Sultan vardı?İçeri geri döndüğüm de Zehra Sultan ile karşılaşınca şaşırdım.

''Zehra Sultan,sen iyi misin?''

''İyi olmaya çalışıyorum oğlum,sağ ol.''

''Kahvaltıyı hazırlamamışsın da,seni de mutfakta bulamayınca endişelendim.''

''Evet,bilerek hazırlamadım.Seninle konuşacaklarım var oğlum,geç şöyle.''

Emrine uyarak hemen yanına oturdum.Gereğinden fazla tedirgindi.

''Seni dinliyorum Zehra Sultan?''

''Oğlum şimdi söyleyeceklerimi dikkatli dinlemeni istiyorum.Sakin ol ve beni dinle,sadece olur mu?''

''Tamam Zehra Sultan.''

''Çok düşündüm ve bundan bir kaç gün öncesinde bir karar verdim.Bu kararımdan sana söz etmedim bilerek.Hiç bir işe yaramayacağını biliyordum çünkü.''

''Nasıl bir karar bu Zehra Sultan?''

''Ne Aras'ın ne de öz kızım gibi değer verdiğim Esin'imin daha fazla acı çekmesine göz göre göre izin veremezdim.''

''Nereye varmak istiyorsun Zehra Sultan?Kötü bir durum yoktur inşallah?''

''Kötü bir durum yok merak etme oğlum.Diyeceğim şu ki;Esin şuan da Aras'ın yanında.''

Duyduğum şeyle oturduğum yerden kalkmıştım ani bir hareketle.

''Ne?''

Zehra Sultan da benim arkamdan ayağa kalkarak karşıma geçmişti.

''Doğru duydun oğlum.Esin şuan da Aras'ın yanında ve mutlu.Dün gece Esin'i kendi ellerimle Aras'ın yanına gönderdim.''

''Sana inanamıyorum Zehra Sultan!Nasıl yaparsın bunu?''

''Birbirlerini seviyorlar oğlum,onları o şekilde görmeye dayanamadım.''

''Allah kahretsin!Onlar asla bir arada olamaz Zehra Sultan!Şuan da mutlu olsalar bile gerçekleri öğrendikleri anda her şey mahvolur.''

''Bunu bilemeyiz oğlum.Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?''

''Buna izin veremem.Neredeler Zehra Sultan,söyle?''

''Üzgünüm ama bu sorunun cevabını veremem.''

''Zehra Sultan!''

''Böyle davranmaya devam edersen bu sorunun cevabını hiç bir zaman bulamayacaksın oğlum!''

''Anlaşıldı,kendi işimi kendim halledeceğim!''

Daha fazla zaman kaybetmeden evden ayrıldım.Zehra Sultan bana bunu nasıl yapabilirdi?Bir büyüğüm olarak güvenebileceğim tek insan oydu.Nasıl olur da benden habersiz böyle tehlikeli bir yola başvurabilirdi!

Birleşmelerine asla izin veremezdim!Bu beni ne kadar üzse de yapmak zorundaydım.Onları bulmam gerekiyordu...

***

 

 

 

YAZARDAN DEVAM...

''Aras durur musun lütfen?''

Esin'in uyarısına rağmen Aras,onu belinden kavrayarak kendine doğru çekmişti.

''Ne yapayım,o kadar güzel kokuyorsun ki...''

''Bu gidişle üzerimi giyinemeyeceğim ama.''

''İtiraz eden yok ki.''

''Delinin zoruna bak,ben rahatsız hissediyorum kendimi.''

''Ama ben hissetmiyorum.''

''Aras...''

Konuşmasına daha fazla izin vermeden dudaklarına yapışmıştı Aras.O esna da Aras'ın çalan telefonu ile kendini geri çeken Esin konuşmaya başlamıştı.

''Aras,telefonun...''

''Susar şimdi o,boş ver.''

''Ama...''

Aras tekrardan Esin'in sözünü keserek amacına ulamıştı fakat telefonunun da susacağı yoktu.

''Aras bence bakmalısın.Önemli olabilir.''

Çaresiz yatağın üzerindeki telefonuna uzandı.Arayan kişi Çetin di.Esin'i tedirgin etmemek amacıyla müsait bir yere geçerek telefonu açtı.

''Efendim patron?''

''Nerelerdesin koçum?Yüzünü gören cennetlik.''

''Kusura bakmayın efendim.''

''Kusura bakmayız da telafisini isteriz tabi ki.''

''Haklısınız.Birazdan yanınızdayım efendim.''

''Gerek yok koçum.Birkaç hafta sonrasına hazırla kendini.Bahane istemem ona göre.''

''Peki efendim.Başka bir istediğiniz yoksa...''

''Yok koçum,görüşürüz.''

''Görüşürüz efendim.''

Telefonu kapatır kapatmaz yüzündeki gergin ifadeyi silerek Esin'in yanına dönmüştü.Bu esna da üzerini giymeyi başarmıştı Esin.Arkasından dolanarak belinden sarılmıştı Aras.

''Akşam için malzeme almam lazım.Birazdan dönerim olur mu?''

''Ben de alırdım...''

''Kesinlikle olmaz.Ben çıktıktan sonra kapıyı kitle.''

''Peki.Geç kalma ama.''

''Merak etme,birazdan dönerim.''

''İyi bakalım.''

Esin,Aras'a eşlik ettikten sonra kapıyı kitleyerek salona geri döndü.Huzurlu derin bir nefes verdikten sonra daireyi gezmeye başladı.Bir yanı sevdiği adamla olduğu için mutluydu fakat öteki yanı hala buruktu.Öte yandan Ömer'i orada bırakmak hiç istememişti.Yine de yapacak bir şey yoktu.Gelecekten korkuyordu fakat yanında Aras vardı.Ona güveniyordu.Onu seviyordu...

Acaba Aras'a duyduğu sevgi,acı gerçekleri kaldırabilecek miydi?Muamma...

 

 

 

5 Hafta Sonra...

 

 

 

ESİN'DEN DEVAM...

Heyecandan ölmek üzereydim...Benim için hiç de kolay almayan bir şey yapmıştım.Hayatımda belki de ilk defa Aras'a yalan söylemek zorunda kalmıştım.Aklım da ondaydı aslında.Acaba Çetin onu neden çağırmıştı?Üstelik bu hafta ağabeyimle görüşecektik.Bizi nasıl karşılayacağını bilmiyordum ama yüzleşmemiz gerekiyordu artık.Ömer ile Zehra Sultanı da çok özlemiştim.Neden böyle olmak zorundaydı ki?

''Esin Hanım?''

İsmimi duymamla oturduğum yerden kalkmıştım.Beynimi kemiren düşünceleri ise zor da olsa bir kenarda beklemeye almıştım.

''Evet?''

''Girebilirsiniz,Doktor Bey sizi bekliyor.''

''Peki.''

Elimdeki çantayı daha çok sıkarak odaya girdim.Tedirgindim öte yandan heyecanlı...

''Buyurun,oturun Esin Hanım.''

Doktor Beyin tebessüm eden yüzünü görünce az da olsa rahatlamıştım.Eliyle işaret ettiği koltuğa yavaşça oturdum.

''Bebeğin babası nerede bu arada?''

''Önemli bir işi çıktı maalesef.''

Bir dakika...Ne?

**

Yorumlarda buluşalım lütfen. 🌺

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%