@ktpadelistika
|
Uyandığımda onun yatağındaydım. Doğruldum ve olanları kavramaya çalıştım. En son Berkan'ın kucağında uyumuştum. Kapı açıldı ve içeriye, Berkan girdi.
''Günaydın yavrum.'' dedi gülümseyerek.
''Günaydınn.'' dedim uzatarak. Elinde bir tepsi vardı. Kek mi o? Ben tepsiye bakmaya çalışırken o, yanıma gelmişti bile. Evet, kek getirmiş! Kahvaltı yapmadığım için çok acıkmıştım. Aklıma abim geldi. Ona baktığımda ne düşündüğümü anlamış gibiydi.
''Güzelim, abinin işi çıktığından evde değildi. Sen de çok güzel uyuyordun, kıyamadım. Bizim eve getirdim.'' diyerek açıklama yaptı. Tepsiyi çalışma masasına bıraktı ve yanıma, yatağa oturdu. Dudaklarını dudaklarıma uzunca bastırıp geri çekildi ve dudaklarını, alnıma götürdü bu sefer. Onu çok sevdiğimi bir kez daha hatırladım.
"Hadi güzelim, kahvaltını yap. Sonra dışarı çıkarız, belki." dedi ve tepsiyi bana verdi. Hızlıca yiyip, sütümü içtim. Ve tepsiyi ona geri verdim.
"Eve gidelim. Burda hiçkıyafetim yok." dedim ve gülümsedim. O, tepsiyi bırakmaya gittiği sırada, bende onun dolabına yöneldim. Sweat dızlayacaktım. Dolabı açtım. Ne görsem beğenirsiniz? Sadece benim aldığım sweatler var. Sanırım biraz fazla sweat almışım. Karıştırdım, aradım ama yok. Berkan'ın, kendisine aldığı sweatler yok olmuş gibiydi. Tam dolabı kapattığım sırada, kapıda beni izleyen Berkan'ı gördüm.
''Senin sweatlerin nerde ya.'' dedim sitemle. Gülerek yanıma geldi ve dolabı açtı. Ona aldığım sweatleri gösterdi.
''Hepsi bunlar, güzelim.''
''İyi ama, verdiğim şeyi almam ki ben. Senin başka sweatin yok mu?''
''Güzelim, sen bana yetiyorsun. Aldıkların da yetiyor. Başkasına ihtiyaç duymuyorum.'' dedi gülümseyerek.
Kelebekler, Kelebekler...
________________________
Kısa bir bölüm dahaa Lütfen oy vermyi unutmayınnn |
0% |