Yeni Üyelik
17.
Bölüm

13. Bölüm

@ktssgzd

BİR HAFTA SONRA

Kulağıma derinden gelen sesler doluşuyordu, uykumu henüz tam olarak alamadığım için seslerin çoğu boğuk geliyordu.

"İzem Hanım, uyanmanız gerekiyor. Bugün önemli bir çekimimiz vardı unuttunuz mu?"

Gözlerimi yavaşça açtığımda uyanmaya çalışıyordum, beş gündür bir reklam filmi için çok yoğun tempoda çalışmışıyorduk, yorucu geçen set günlerine ek çekimlerin Sapanca'da olması beni daha da zorlamıştı.

Bu süreçte Tugay ile sadece telefondan facetime yaparak görüşebilmiştik. Neyse ki bugün çekimlerin son günü olduğu için sevdiğimin yanına dönebilecektim.

Hala daha bana seslenen Aslıya kulak verip yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım, üstümü giyindikten sonra Aslıyla hızlı bir kahvaltı yapıp çekimlerin olacağı alana ilerlemeye başladık.

"İzem Hanım, bugünkü çekiminizi aradaki uzun boşluğu iptal ederek daha erken bitirecekler. Burada başka işimiz kalmıyor, İstanbul'a döndüğümüzde marka ile son anlaşmayı imzalamamız gerekecek. Döndüğümüzde hemen gider miyiz yoksa başka bir güne mi erteleyeyim? "

"Aslı bir de toplantı kaldıracak halim yok gerçekten, ayrıca biran önce de Tugay'ı görmek istiyorum. Münkünse birkaç gün ertele sen. O birkaç güne de başka herhangi bir şey koyma. Çekmemiz gereken videoyu da başka bir güne ertele sana zahmet."

"Tamamdır İzem hanım, hemen ilgileneceğim."

Konuşmamız bittiğinde çekim mekanına gelmiştik. Çekimlere başlamadan önce Tugay'a mesaj atıp ne yaptığını sormak istedim.

"Günaydın aşkım, saat erken biraz uyandın mı bilmiyorum. Ben birazdan çekime geçeceğim, telefonum Aslı'da olur. Bir süre yazdıklarına bakamayabilirim. Seni seviyorum 🫶"

Telefon elimde iki dakika beklediğimde hemen çevrimiçi oldu, daha sonra ekranda 'yazıyor' ibaresi belirdi.

"Günaydın yavrum, çok özledim seni. Ne zaman bitiyor bu çekimler, kaç gündür hasret kaldım sana. Bizim Twitch görüşmelerini de öyle bir zamana koydular ki yanına da gelemiyorum"

"Bugün bitiyor çekimler, hemen geleceğim yanına. Ayrıca her an kalbimdesin zaten, hep en yakınımdasın"

"Böyle bıcır bıcır konuştuğunda nefesini kesene kadar öpesim geliyor seni"

"Geldiğimde bu yazdıklarını uygulamalı görmek isterim sevgilim, şimdi gitmem gerekiyor. Seni seviyorum"

"Sen nasıl istersen öyle olacak yavrum, ben de seni seviyorum 🩷 "

"🩷"

Mesajlaşmamız bittiğinde telefonumu Aslıya verip karavana doğru ilerledim. Ufak dokunuşları tamamlayıp reklam çekiminin son aşamasını da bitirmiştik.

Yönetmenimizin paydos diye bağırmasıyla tüm set çalışanları derin bir nefes bırakmış ve herkes bir kenara oturmuştu.

Yerimden kalkıp ortaya doğru ilerledim.

"Sizinle çalışmak çok keyifliydi arkadaşlar, hepinizin emeğine sağlık."

Teşekkürler eşliğinde Aslının yanına doğru ilerledim, telefonumu alıp saate baktığımda ufak molalarla birlikte tam beş saattir çekim yaptığımızı gördüm.

"Hadi bakalım Aslı kuş gidelim, en kısa sürede sevdiceğimi görmem lazım"

 

Otele gelip eşyalarımızı topladıktan sonra lobide buluşup arabaya bindik, her ne kadar ben kullanmak istesem de Aslı bugün hem erken kalktığımı hem de yorulduğunu söyleyerek şöfor koltuğuna oturmuştu.

Yola çıkıp bir süre ilerlediğimizde Aslı konuşmaya başladı,

"İzem hanım, birkaç gün hiçbir iş ayarlama dediniz ya benim yapacağım bir şey yoksa eğer nişanlımla birkaç gün tatil yapalım diyoruz. Sizin için uygun mu?"

"Olur olur, gidebilirsin. Hatta tatili birkaç gün daha uzatmak istersen birkaç gün seni idare edebilecek birini ayarlayalım stajyerlerden. Ne zamandır bir yerlere gidemiyorsunuz siz de işler yüzünden"

"Ben Hakan'a bir sorayım iznini uzaltabilirse çok iyi olur. Teşekkür ederim İzem hanım"

"Teşekküre gerek yok canım, sen de çok yoruldun kaç aydır. Tatilin keyfini çıkar, bana bol bol fotoğraf atmayı unutma, Hakan'a da çok selam söyle."

Aslı ve Hakan bir senedir nişanlıydılar yakında düğünleri vardı, hatta benim nikah şahidi olmamı istemişti. Aslı bizi bir akşam Hakanla tanıştırmıştı, birbine çok yakışan bir çift olmuşlardı. Umarım hep mutlu olurlar..

Konu konuyu açıp konuşmalarımız uzarken yol da çabucak bitmiş ve İstanbul'a gelmiştik.

Şu an Tugay'ın kapısında bana verdiği anahtarla evine giriyordum. Saat akşam yediydi, şu an tam yayın saati olduğu için büyük ihtimalle çıkardığım sesleri duymuyordu.

Hızlı adımlarla merdivenleri çıktım ve tam karşıdaki yayın odasına doğru ilerledim. Kapıyı yavaşça açıp başımı içeri uzattığımda oyun oynayıp bir yandan da konuşan Tugayla karşılaştım. Bir süre onu öyle izlediğimde daha fazla dayanamayıp kapıyı biraz daha araladım ve içeri girdim.

İçeri girmemle odağı bana kayan Tugay bir süre afallayıp bana bakakaldı. Bugün geleceğimi biliyordu ama ona bilerek saati söylememiştim ve şu anda yaşadığı şaşkınlığı izliyordum.

Bakışmamızı bölen bilgisayardan gelen ses oldu.

"Abi öldün öldün, nereye bakıyorsun sen. Oyuna odaklansana"

"Siktir lan, sevgilim gelmiş. Oyunu mu düşüneceğim şimdi."

Sandalyesini geri itip ayağa kalktı ve bana ilerledi. Olduğum yer bilgisayarın görüş açısında olmadığı için rahattım, yanıma yaklaştığında beni kendine çekti ve belime sarıldı. Dudaklarıma yaklaştığında kendimi hafif geri çektim ve kaşlarımla bilgisayarı işaret ettim.

Öpüşme seslerimizin chat tarafından duyulmasını istemezdim.

Kendimi geri çekmemle hafif kaşlarını çattı ama işaretini anlamış olacak ki beni biraz daha kendine çekip sarılışını sıkılaştırıcı ve başıma kondurduğu öpücükle yetinmek zorunda kaldı.

"Abi anladık yenge geldi ama ya yayını kapat ya da geri gel amk, göt gibi kaldık burada."

Bilgisayardan gelen sesi tanıyordum, yakın arkadaşlarından biri olan Anıl'dı. Sürekli beraber oynadıkları için artık onu da tanıyordum.

"Aşkım sen yayınına dön, ben burada oturup seni izlerim."

"Olmaz güzelim, yanımda otur oturacaksan."

"Tugay yayında gözükmeye çekiniyorum biraz, sen oyna ben buradan izleyeyim."

"O yayına attığın yorumlara hiç çekinmiyordun güzelim, hadi gel yengelerini tanısın izleyenlerim."

Beni elimden tutup çekiştirmeye başladı. Her ne kadar çekinsem de hevesli halini kırmak istemiyordum. O yüzden mecburen yayına ilerlemeye başladım.

Ekranın başına hemen bir sandalye daha çekti ve beni yanına oturttu.

"Gençler sizi yengenizle tanıştırayım, kendisi biricik sevgilim olur. İzem selam ver güzelim izleyenlere"

Çekinerek de olsa hafif ekrana yaklaştım ve elimi abartılı olmayacak şekilde salladım.

"Merhaba, nasılsınız?"

Sesimin duyulması ile birlikte chate yazılanlar da artmaya başladı.

@celal: merhaba yenge

@kübra: bu kız mı gerçekten Tugay...

@aleyna: sanaldan başka kızla flörtleştikten sonra erkekler.

Yorumları okurken gördüğüm bir mesajla kaşlarımı hafif çatıp Tugay'a döndüm.

"Sen sanaldan kiminle flörtleşiyorsun Tugay"

"Ne flörtleşmesi güzelim, kimseyle konuşmuyorum bile"

Kafamı ekrana çevirip okumaya devam ettim.

@user363738: aşığımsanadoyamıyorum abla ve ben bunları haketmedik.

@user637: aşığımsanadoyamıyorum abla şu an bunları ağlayarak günlüğüne yazıyor.

@user636373: aşığımsanadoyamıyorum yenge; hakettiysem eyvallah

Okuduklarımla gülesim gelirken Tugayla gözgöze geldiğimizde onun da aynı durumda olduğunu farkettim.

"Onlara gerçeği söylemedin mi Tugay?"

"Yengeleri olarak sen kendin söylersin diye düşündüm yavrum"

Tugay'ın söyledikleriyle gülümseyip yanağına küçük bir öpücük kondurdum ve yüzümü ekrana dödürdüm.

"Gençler, size bir şey itiraf etmem lazım."

Cümlemi yarıda keserek heyecan yaratmaya çalıştım. Chatteki sohbet akışı iyice artmıştı. İzleyici sayısı ise iki katına çıkmıştı. Biraz daha ekrana sessizce baktıktan sonra ortalığı karıştıracak bombayı patlattım.

"Aşığımsanadoyamıyorum yengeniz benim. En başından beri bana yenge diyordunuz"

 

 

 

Selam, birkaç gündür fena hastayım ve bölümü anca atabiliyorum. Normalde bölümlerin oy sınırı tam dolmasa bile yeni bölüm atardım fakat elimde olmayan sebeplerden bölüm geç geldi, kusura bakmayın.

Neyse, bölümü nasıl buldunuz?

Bir sonraki bölümde Tugayın İzem'i nereden bildiğini öğreneceğiz büyük ihtimalle

Sınır 30 oy 🩷

Yarın kendimde yazacak enerji bulabilirsem sınırın dolmasını beklemeden yeni bölüm atacağım. Ama siz yine de oy ve yorum atmayı unutmayın

Kendinize dikkat edin, iyi akşamlar 🫶🩷

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%