Minnoş okurlarım size zahmet 13. Bölüme oy vermeyenler yıldıza basabilir mi?

Hepinizi öpüyorum, iyi okumalar 🫶🍬

Güneş batmak üzereydi, Tugay ile açtığımız yayından sonra biraz da Tugayla birebr oyun oynamış, sonrasında ise salona inip biraz film izleyelim diye uzanmıştık.

Gözlerim filmde olsa da hiç ilgimi çekmiyordu, hafifçe doğrulup kafamı Tugay'a doğru çevirdim.

"Biraz sahile mi insek, çok canım sıkıldı evde"

"Olur güzelim, hadi hazırlanıp çıkalım."

Beraber yatak odasına çıktığımızda dolaba yöneldik. Sevgili olduğumuz zamandan beri günlerimin çoğu burada geçtiği için kıyafetlerimden buraya da bırakmıştım.

Tugay temelli onun yanına yerleşmemi istese de şu anlık o düşüncede değildim. İlişkinin en başından her şeyi bir anda yaşamanın bir şeyleri bitirebileceğini düşünüyordum.

Dolabın kapağını açtığımızda buradaki kıyafetlerime göz attım. İçlerinden beyaz pileli bir etek ve açık mavi straplez bir crop aldım.

Üzerimi giyindikten sonra aynanın karşısına geçtim ve saçlarımı hafif kabartıp şekil vermeye çalıştım.

Saçlarımla uğraşırken Tugay'ın bana bakıp daha sonra da beyaz keten pantalon, üzerine de cropumla uyumlu bir gömlek seçtiğini gördüm.

"Yaa Tugayyy, sen bu kadar romantik miydin. Sevgili kombini yaptık resmen, biri bana senin böyle aşk adamı olacağını söylese asla inanmazdım."

"Nedenmiş, ben niye aşk adamı olamıyorum?"

"Aşkım kusura bakma da sen dışarıdan biraz odun gibi duruyorsun. Hiç kendi yayınlarını izledin mi, biraz argo konuşuyorsun. İçinden böyle birinin çıkması hiç beklenmez"

"Sadece sana aşk adamıyım zaten, diğerlerinin bilmesine gerek yok. Ayrıca sen de biraz arsız hallerine dönsen iyi olur. Ben Twicth'ten bana yazan o arsız kıza aşık oldum."

"Beğenemediniz mi Atlas bey?"

Gözlerini üzerimde gezdirdikten sonra ufak bir ıslık çaldı. Yavaş adımlarla yanıma yaklaşırken diğer yandan da gözünü dikmiş göğüslerime bakıyordu.

"Valla ben gördüklerimden çok memnunum, bir de şu an göremedikleri var. Ama şükür Rabbime onları da daha önceden gördüm. Bayılıyorum sana, kusursuzsun."

Cümlesini bitirmesiyle başını boynuma yaklaştırıp ileri geri sürttürerek koklamaya başladı.

"Bebek gibi kokuyorsun, parfüm ya da herhangi bir şey değil bu. Teninden geliyor, boynun ve saçların arasında kalan kısımdan. Daha önce hiç duymadığım nadide bir çiçeğin kokusu gibi.."

Boynumdan daha da ilerleyip kulağıma doğru yaklaştı, sulu bir öpücük bırakıp daha aşağılara köprücük kemiğime geldiğinde emerek öpmeye başladı, yalayıp sulu öpücükler bırakıyor ve kendimden geçmeme neden oluyordu.

Hareketleri nefesimi kesmeye yettiği için konuşamıyordum. Beni belimden tutup daha da kendine çekmesiyle boynumdaki öpücükleri de arsızlaşmaya başladı, moraracağından emin olduğum kadar sert öpücükler bırakıyordu.

Boynumdan aşağılara kayıp göğüs oluğuma geldiğinde hareketlerine dayanabilmek için elimi gömleğinden açık kalan göğsüne attım. Hafifçe tırnaklarımı geçirdiğinde derince bir inleme duyuldu odada.

Hırsı daha da artar gibi beni geriye doğru ilerletip duvara yasladı. Öpücükleri dudaklarıma çıktığında bir savaş başlatmış gibi öpmeye başladı.

Alt dudağımı dişlerinin arasına alıp ısınmasıyla inlememi tutamadım. Hızını arttırıp öpüşlerine devam ederken nefes almakta zorlanmaya başlamıştım.

Hafifçe kendimi geri çekip nefes alacak alan yarattığımda vakit kaybetmek istemez gibi bacaklarımın altından tutup kucağına aldı. Duvara daha da yaslanmamızı sağladığında onu net bir şekilde hissedebiliyordum.

Sahile gidelim diye çıktığımız bu yolda kendimizi çoktan kaybetmiştik ve bu yolun dönüşü yoktu.

~~~~~~~~~~~~~~~~

Yatakta birbirimize sarılı şekilde yatarken başımı hafif bir açıyla kaldırdım ve yüz yüze gelmemizi sağladım.

"Sözde sahile gidecektik, o kadar hazırlandım. Ne yapıp ettin aklımı karıştırmayı başardın."

"Ne yapayım bebeğim, o kadar güzelsin ki sana karşı koymak imkansız."

Dudaklarınızı kısa bir an birleştirip yataktan kalktım. Üzerime geceliğimi giyip Tugay'a doğru döndüm.

"Benim karnım acıktı, hadi gel bir şeyler yiyelim."

"Ne yiyeceğiz, istersen pizza söyleyelim."

"Olur, yerim"

Birlikte aşağı indiğimizde ben pizzanın yanında yemeğe bir şeyler bakarken Tugay da sipariş veriyordu.

Çok geçmeden kapı çaldığında Tugay ile göz göze geldik.

"Birini mi bekliyordun?"

"Hayır güzelim, bu saatte haber vermeden kimse gelmez."

Söylediklerinin bitmesiyle kapıya yönelip açtı. Karşımızda bir karış eteği ve derin göğüs dekoltesiyle esmer bir kadın duruyordu.

"Sevgilimmm, beni özledin mii?"

Kadının söyledikleriyle gözlerim aniden Tugay'a döndü.

"Bu kadın ne söylüyor Tugay?"

"Hayatım yanlış anlıyorsun şu anda, sandığın gibi bir durum yok ortada."

"Ben şu an hiçbir şey anlamıyorum Tugay. Hemen bir açıklama bekliyorum senden."

Tugay'dan cevap vermesini beklerken kapıdaki kadın konuşmaya başladı.

"Tek geceliklerine hesap mı vermeye başladın Tugay, gönder hadi şu kızı. Özlem giderelim."

"Ne saçmalıyorsun kızım sen, düzgün konuş İzemle"

"Ama aşkım ben alışkınım senin bu hallerine. Üç beş kızla gönül eğlendirip sonunda bana dönersin."

Kızın söyledikleriyle Tugay'a söz fırsatı vermeden yukarı çıkıp üzerimi değiştirmeye başladım. Tugay da peşimden yukarı çıktığında önümde durup hareket etmeme engel oldu.

"İzem ne yapıyorsun, nereye gideceksin?"

"Sana ne Tugay, nereye gidersem giderim. Seni ne ilgilendiriyor.?"

"İzem dinle beni, yanlış anlıyorsun."

"Neyi yanlış anlayacağım ya kadın gözümün içine bakarak sana aşkım diyor. Bana orospu muamelesi yapıyor. Sen ise tek bir açıklama bile yapamıyorsun bana."

"Aşkım dinlersen açıklayacağım."

"Neyi açıklayacaksın ya, o kadının sana neden aşkım dediğini mi, neden bu saatte evine gelebildiğini mi, yoksa geçmişte ne haltlar yedin de bu kadın bana orospu damgası yapıştırıyor. Hangisini açıklamak istersin."

"Güzelim, yemin ederim hiçbir şeyim değil o kadın. Çok uzun zaman önce bir iki kez takışmıştık ama başka bir şey yok yemin ederim."

"Başka bir şey yoksa bu kadın bu saatte nasıl kapına gelebiliyor?"

"Aşkım yemin ederim, bu manyak takıntı yaptı galiba. Ben görüşmeyelim artık diyince delirdi. Ara ara geliyor koyuyorum her seferinde."

"Buraya gelecek cesareti nereden buluyor bu kadın. Demek ki sert bir tavır sergilemiyorsun."

"Aşkım biraz abartıyorsun sanki, olanı anlattım sana."

"Nesimi abartıyorum Tugay, aynı şeyi ben yapsam. Gecenin bir köründe eski sevgilim çalsa kapıyı. Bana aşkım, sevgilim dese."

"İzem aynı şey değil, o kız benim sevgilim bile değildi. Takıldık diyorum sadece."

"Ben de sana sadece takıldığın bir kadının, nasıl gecenin köründe evine gelebildiğini soruyorum?"

"İzem ne söylesem de anlamayacaksın şu anda. Çok sinirlisin çünkü, biraz sakinleş sonra konuşalım."

"Bence de ben biraz sakinleşeyim. O sürede de biz biraz görüşmeyelim. Sen de bu kadının cesareti kimden aldığını düşün olur mu?"

Sinirle ilerleyip dolaptan çantamı aldım, telefonumu ve araba anahtarını kontrol ettikten sonra hızlı adımlarla aşağı indim ve kapının önüne geldiğimde ayakkabılarımı giydim.

Kapından dışarı adım attığımda kafamı kaldırdım ve merdivenin ortasında durmuş bana bakan Tugay ile göz göze geldim.

Kapıyı sertçe çekip çıktığımda sessiz sokakta kapının sertçe kapanan sesi yankılanmıştı.

Selamlarr sevgili okurlarım, nasılsınızzz?

Bu bölüm geçenlerde bana kaos istiyorum diye yorum atan canım okuruna gelsin

​​​​​​Bölümğ nasıl buldunuz, ilk başta aşırı tutkulu bir bölümdü fakat sonrası aşırı aşırı kaostu.

Sizce İzem tepkisinde haklı mı?

Peki Tugay'ın açıklaması ne olacak.

Gelecek bölümde tüm soruların cevaplarını alacağız.

Kendinize iyi bakın, iyi geceler 🩷🫶

Sınır 30 oy 🩷