Sabah erkenden kalkıp hazırlanmaya başlamıştı Mahperi. Kolyesini taktıktan sonra odadan çıkmış annesiyle karşılaşmıştı.

- Nereye kızım sabah sabah?

Mahperi:

- Begüm'e gidiyorum anne kahvaltıya. Sonra da AVM'ye gideceğiz beraber .

Annesi Begüm'ü ve ailesini tanıyor hatta çok seviyordu.

- Git bakalım. Çok para harcamak yok ama.

- Aşk olsun anne yaa sen ne zaman benim çok para harcadığımı gördün?

Annesi iğneleyici bir tavırla cevap vermişti.

- Her zaman kızım. Maaşını bitirip bitirip benden istiyorsun.

Mahperi alınmış gibi yapıp annesinin yanağını öpmüştü.

- Ha benim param ha senin paran annem ne farkediyor?

Annesi gülmüştü.

- Tabi kızım öyle.

Mahperi annesinden ayrılıp kapıda ayakkabılarını giymişti.

- İstediğin bir şey var mı annem?

- Yok kızım sen dikkatli ol da o bana yeter. Telefonun açık olsun.

- Tamam annem. Sende dikkat et. Görüşürüz.

- Görüşürüz yavrum.

Mahperi Begüm'ün evine doğru giderken gelen mesaj sesiyle telefonu eline almıştı.

K. : günaydın

Mahperi : günaydın

K. : dikkatli ol

Mahperi : ?

Mahperi : anlamadım.

K. : sabahın erken saatleri ne olacağı belli olmaz dikkat et diyorum.

Mahperi : sen benim dışarda olduğumu nerden biliyorsun?

K. : Alışveriş merkezinden dönerken de dikkat et.

Mahperi : K.

K. : efendim.

Mahperi : bir şey sordum.

Mahperi : dışarda olduğumu alışveriş merkezine gideceğimi nerden biliyorsun?

K. : biliyorum bir şekilde.

K. : dediklerimi unutma.

Mahperi etrafına bakmış kimseyi görememişti. Nerdeydi ve Mahperi'nin neler yapacağını nasıl biliyordu?

Mahperi : korkmaya başladım

K. : benden mi?

Mahperi : evet.

K. : neden?

Mahperi : neden mi?

Mahperi : nerden biliyorsun dışarda olduğumu alışveriş merkezine gideceğimi.

Mahperi : etrafımda kimse de yok.

Mahperi : nasıl bilebiliyorsun.

K. : bunlara takılma.

K. : zamanla alışırsın.

Mahperi : peşime adam mı taktın?

K. : hayır.

Mahperi : o zaman nasıl bilebiliyorsun yaa.

K. : fazla merak iyi değildir demiştim dün.

Mahperi : en doğal hakkım şuan merak etmek.

K. : cevabını alamıyorsun ama.

K. : daha fazla zorlamanın anlamı yok ki.

Mahperi : seni anlamıyorum.

Mahperi : gerçekten çok garip birisin.

K. : sen öyle diyorsan öyledir.

Mahperi : şimdi nereye gittiğimi de biliyorsun o zaman.

K. : en yakın arkadaşın Begüm'ün evine gidiyorsun.

Mahperi : yok artık yaa.

Şok olmuş telefonu kapatmıştı Mahperi. Begüm'ün evine girerken mesaj gelmişti.

K. : kahvaltını iyi yap.

K. : ve dediğim gibi dikkatli ol.

K. : görüşürüz.

Mahperi : bir dakika.

Mahperi : nereye gidiyorsun?

K. : işim var.

Mahperi : kahvaltını yaptın mı?

K. : beni mi merak ediyorsun sen?

Mahperi : sordum öyle.

Mahperi : naziklik olsun diye.

K. : teşekkürler.

K. : yaptım kahvaltı .

Mahperi : iyii.

Mahperi : mesleğini çok merak ediyorum.

Mahperi : haftasonu da çalışıyorsun.

K. : bu kadar merak edecek bir şey yok.

K. : bir iş işte.

K. : takılma.

Mahperi : istesem de öğrenemiyorum zaten.

Mahperi : neyse ben geldim arkadaşıma.

Mahperi : görüşürüz.

K. : görüşürüz psikolog hanım.

Mahperi kapıyı çalmış karşısında uykulu uykulu Asaf'ı görünce gülmüştü. Asaf Mahperiyi içeri çağırmış yüzünü yıkamaya gitmişti. Begüm mutfaktan seslenmişti.

- Kapı sesi de olmasa uyanmayacak beyefendi.

Asaf banyodan cevap veriyordu.

- Yav valla çok uykum var gece film rüyama girdi uyuyamadım.

- E ben dedim ama korku filmi izlemeyelim diye. Sende bende korkuyoruz çünkü.

- Ama çok güzel diyorlardı merak etmiştim napayım.

- Ayy valla Asaf zaten senin bu meraklı oluşun bizi bitirdi. Geçen hafta da aynısı olmuştu.

Asaf elinde havluyla yüzünü kurutarak mutfağa kızların yanına gelmişti.

- Asaf kim ya?

- Sensin kim olacak.

- Aşkım benim adım bir kere. Ya da hayatım bebeğim birtanem. Bunlar dışında bir şey olmasın benim adım. Çünkü sen bana adımla hitap edince kötü oluyor. Bak ağlarım haa yoksa.

Mahperi Asaf'ın tavrı yüz ifadesi karşısında kahkahasına engel olamamıştı.

Begüm de gülmeye başlamış Asaf'a:

- Tamam demiyorum Asaf aşkım.

Aşkım kelimesini özellikle bastırarak söylemişti Begüm.

Asaf gülerek cevap vermişti.

- Heh şimdi oldu.

Begüm gülerek Mahperiye dönmüştü.

- İnsanın duygusal ve romantik kocası olunca böyle oluyor. Görüyorsun hayatım.

Mahperi gülümsemişti.

- Ama ne güzel işte. Çok beğeniyorum ben sizin ilişkinizi. Aman nazar değmesin.

Asafla Begüm birlikte cevap vermişti.

- Amin. Darısı başına.

Şöyle güzel bir ilişkiyi o da çok isterdi. Düşüncelerinden kurtulup Begümle beraber kahvaltı hazırlamıştı. Asaf salondaki yemek masasına kahvaltılıkları koyarken konuşmuştu.

- Eee hangi AVM'ye gitmeyi düşünüyorsunuz?

Begüm en yakınlarındaki AVM'yi söylemiş ve eklemişti.

- Sen gelmeyi düşünmüyor musun hayatım?

- Bilmiyom ki ya belki gelirim belki gelmem kahvaltıdan sonra karar vercem.

- Allah'ım yaa altı üstü alışveriş merkezi Asafcığım karar verecek ne var bunda.

Asaf yanlarına gelip Begüm'ün yeni kızarttığı patatesten ağzına atmıştı.

Begüm:

- Ay daha yeni kızarttım onu ben ağzın yanacak.

Asaf eliyle ağzına üflerken:

- Valla yandım billa yandım.

Demiş bağırmaya başlamıştı.

Mahperiyle Begüm kahkahasına engel olamamıştı. Sonunda gülmesini durdurabilen Begüm dolaptan su uzatmıştı kocasına.

Asaf suyu içtikten sonra rahatlamıştı.

- Oh bee dünya varmış. Yandım yemin ediyorum.

Begüm gülmekten yaş gelen gözlerini silerek:

- E görüyorsun daha yeni kızartıyorum patatesi niye ağzına atıyorsun beyefendi?

- Ama napayım canım çok çekmişti.

Mahperi doğradığı domates salatalığı alıp salondaki yemek masasına götürmüştü. Begüm kızaran patatesleri tabağa koyup götürmesi için kocasına verdikten sonra çayı alıp içeri geçmişti. Masaya oturup kahvaltı yapmaya başladıkları sırada Asaf televizyonun kumandasını arıyordu.

Begüm:

- Neyi arıyorsun?

- Kumandayı.

- Aşkım bir araya gelmişiz kahvaltı yapıyoruz ya bırak televizyonu. Sonra da izlersin.

Asaf karısının yanağından makas alıp yanına oturmuştu.

- Karım ne derse o.

Begüm:

-Yaa öyle mi?

- Öyle tabi. Senciyim ben bilmiyor musun yavrum?

Begüm gülümsemiş Asaf sözlerine devam etmişti.

- Karım için ters takla da atarım miyavlarım da yeter ki karım istesin.

- Bak şuan biraz abarttın.

- Hiçte bile yaparım ki.

- Evet evet yaparsın.

- Valla yaparım ya!

- Tamam aşkım yaparsın ama kahvaltına dön hadi.

Asaf kazandım edasıyla gülmüş kızlar gibi kahvaltısını yapmaya başlamıştı.