Üstümü başımı düzenleyip boranın odasından çıktım şirkete kimse yoktu hepsi yemeğe çıkmıştı galiba nys ki sesimizi duymadadılar odama geçip işleri yapmaya devam etim "ahh çok yoruldum sonunda bitti" boranın odasına baktığımda sinirli bir şekilde telefonla konuşuyordu bi anda odadan çıkıp asansöre bindi ve gitti nereye diye soramadım bile çok sinirliydi bende işlerimi bitirdiğime göre çıkabilirim hem boranın evine gider ona süpriz yaparım çantamı alıp şirketten çıktım ve bi taksiye atlayıp yollu tarif ettim "hanfendi burası" sağolun" parasını verip taksiden indim ve kapıyı çalmaya başladım " buyurun" kapıyı boranın korumalarından bi tanesi açmıştı " ben Bora'ya geldim" işi var sonra" yüzüme kapıyı kapatıcaktı ki " ben boranın sevgilisiyim eğer beni içeri almasanız olucaklardan ben sorumlu değilim" adam kapıyı açtı ve içeri girmeme izin verdi "gelin beni takip edin" adamı takip etim " salonda oturun biraz işi bitince söylerim sizin geldiğinizi"peki diyip beklemeye başladım yarım saat olmuştu ve bu adam nerde offf dışardan sesler gelmeye başlamıştı sanki kavga sesiydi bu ayağa kalkıp bahçeye çıktım boranın önünde diz çökmüş bi adam ve boranın elindede bi silah vardı adamın kafasına silah dayamıştı korumalar ve bende izliyorduk sanki dilim tutulmuştu içimden bora yapma diye bağırıyordum ama o ses bi türlü dışarı çıkmıyor ve silah patladı adam kafasından vurulup yere düştü ve en sonunda sesim çıktı" boraaaaaa naptın sen" hepsinin yüzü bana dönmüştü boranın gözlerine baktığımda korkuyordu benim gözlerimdede aynı ifade vardı o beni kaybetmekten korkuyor bende ondan korkuyordum.