Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@kupalaralayiksin

Kahve makinesine boş boş bakarken Naz'ın uykulu ve sinirle mırıldanışını duydum. "Ben bıktım çalışmaktan. " Ona döndüm. "Bende ama hayat bu" Kahve makinesinin hazır olduğuna dair çıkardığı ses ile dönüp kupalara koydum.

 

"Akşam lansman var. Gelicek misin? " Mutfak sandalyesine oturdum ve Naz'a baktım. O da huzursuzca kahvesini aldı. Tezgaha yaslanıp konuştu. "Basın mensubu olarak muhtemelen" Anladım dercesine kafamı salladım. "Akşam Mete'de kalabilirim" Naz gülümseyip göz kırptı. "Bizimde bir sevdiceğimiz olsa neler oldu bee" Diye bağırdı bir anda.

Gülümsedim ve başımı salladım. "O sevdicek çok uzakta değil Naz, belki de hemen yanı başında duruyordur," dedim. O an gözlerini hafifçe kaçırdı ve kahvesinden bir yudum daha aldı.

“Belki de...” dedi alaycı bir ifadeyle. Onun gözlerindeki o bakışı çok iyi biliyordum; kalbinde bir heyecan vardı ama tam olarak ortaya dökmek istemiyordu. Basın toplantılarında git gel Mertcan’la tanışmışlardı. Yavaş yavaş konuşmaya başlamışlardı. Ama aralarında olan o çekimden bahsetmek için henüz erken olduğuna inanıyordu sanırım. Ona cevap vermedrn kupayı bulaşık makinesine koyup odama geçtim ve hazırlanmaya başladım.

___________________________

İkimizde evden çıktık. O iş yerine geçerken ben de kulübe doğru yola koyuldum. Varınca hızla masaya yerleştim. Gün boyunca toplantılar, telefon görüşmeleri ve sözleşme okumakla uğraşırken bile akşamki lansman aklımın bir köşesinde dönüp duruyordu. Mete ile hem onların maç ve antrenman temposu hem de benim yoğunluğum yüzünden görüşemiyorduk çok fazla. Özlemiştim. Bir de tabi sonunda Naz ve Mertcan’ı da bir araya getirecek küçük bir plan yapabilirim diye düşündüm. Naz’ın keyfini yerine getirecek ufak bir sürpriz fena olmazdı, diye kendi kendime gülümsedim.

___________________________

Akşam saatlerinde kulüpten çıktım, hızlıca eve uğrayıp üstümü değiştirdim. Naz henüz eve dönmemişti; muhtemelen lansmandaki görevlerine çoktan başlamıştı. Tam o sırada telefonum çaldı, ekranda Metehan’ın adı belirdi.

 

"Aşkım, neredesin?” diye sordu sesindeki neşe ile.

“Yola çıkıyorum birazdan. Yarım saate oradayım,” dedim gülerek. " Sen nerdesin? " Diye ekledim hızla. "Bende geçiyorum şimdi. Seni almamı ister misin? " Evden çıkarken kapıyı kitledim. "Yok sevgilim gerek yok. Geliyorum ben" Beni mırılıltı ile onaylayıp telefonu kapattı. Hızla arabaya bindim. Atılan konumu açıp sürmeye başladım.

________________________________

Lansmana ulaştığımda kalabalık çoktan toplanmıştı. Tanıdık yüzler, kulüpten yöneticiler, futbolcular… Herkes etrafı şenlendiriyordu. Gözlerim Naz’ı ararken Metehan elini belime koyup yanıma geldi. “Çok güzel görünüyorsun, hanımefendi” dedi usulca. Gülümseyip ona döndüm. "Siz de çok yakışıklısın Metehan Bey" O da gülümsedi ve saçlarımı öptü.

Gülümsemem büyürken etrafıma baktım. Naz, elinde mikrofonla röportaj yapmaya hazırlanıyordu. Yanında da tahmin ettiğim gibi Mertcan vardı. Naz’ın gözleri bir an bana kaydı, ona hafif bir gülümsemeyle göz kırptım. Mertcan gülümseyip Naz'a baktı. Naz'da gülümseyip sorularını sormaya başladı.

Naz’ın yüzündeki o sıcak gülümsemeyi görünce içimi mutluluk kapladı. İkisi arasındaki o çekimi görebiliyordum; her hareketlerinde bir tür çekingenlik ama aynı zamanda içten bir samimiyet vardı. Naz, profesyonel bir tavırla sorularını sormaya başladı, ama onun sorularını bitirmeden önce Mertcan araya girip beklenmedik bir şey söyledi:

“Bunu bana röportaj dışında sorarsan daha ayrıntılı anlatabilirim aslında,” dedi muzip gülümseme ile Naz'a doğru eğilip fısıltı ile. Yakın olduğumuz için duyuluyordu.

 

Naz, biraz şaşırsa da bu lafı duyunca yüzü hafifçe kızardı. Mertcan’ın bu sözlerinin arkasında açık bir davet vardı ve Naz’ın buna karşı koyması zor görünüyordu. O an göz göze geldik ve ikimiz de istemsizce gülümsemekten kendimizi alamadık. Sanırım Mertcan da çoktan ilk adımı atmıştı.

 

Lansman kalabalık ve enerjik bir şekilde ilerlerken, Metehan belimi sıktı hafifçe. “Naz'la Mert'e bak .” diye fısıldadı bana. “İlk kez bu kadar utangaç bir Mertcan Ayhan görüyorum.” dedi. Gözlerini onlardan ayırmadan başını salladı.

 

“Sanırım Naz’dan gerçekten etkilenmiş. Yoksa Mertcan’ın çekingen olması çok nadir rastlanan bir şeydir,” dedim, ikimiz de kahkaha atarken. Metehan’ın yanındaki bu enerjisi bana hep kendimi güvende ve huzurlu hissettiriyordu.

 

Bir süre sonra Naz ve Mertcan, röportajı bitirip yanımıza geldiler. Naz’ın yüzü hâlâ biraz heyecanlıydı, ama profesyonelliğini koruyarak benimle ve Metehan’la sohbet etmeye çalışıyordu. Mertcan da yanında duruyor, arada Naz’a bakarak gülümsüyordu.

 

“Akşam planınız nedir?” diye sordum Naz’a odaklanarak. O sırada Metehan kolunu omzuma doladı, nazikçe gülümseyerek Mertcan’a baktı.

 

Naz’ın bu sorum karşısında ne cevap vereceğini merakla beklerken Mertcan araya girdi: “Eğer basın işin bitti diyorsan, belki birlikte dördümüz bir yerlere gidebiliriz?” dedi. Naz şaşkınlıkla gözlerini Mertcan’a dikti, bana döndü sonra hafifçe başını sallayıp kabul ettiğini görünce içimde bir mutluluk patlaması yaşadım.

 

 

 

 

Loading...
0%