Mert ve Mete futbolcu olduğu için hiç bir yerde rahat etmeyiz düşüncesi ile Mete'nin evine gitmeye karar vermiştik. Ben arabamı mekanda bırakıp Mete'nin arabasına geçtim. Nazlarda Mert'in arabasıyla bizi takip ediyorlardı. Mete'nin telefonundan şarkı açarken üsten mesaj geldi. İlk başta onun hayatı diye umursamadan üsteki bildirimi silip şarkılara bakmaya devam ettim. Ama mesajlar ardı ardına gelince istemsizce gözüm kaydı. Zehra Özçelik adında birini gördüm. Kulübe yeni gelen diyetisyendi

. Mete yutkunup konuştu. ''kim yazıyor aşkım?'' ona döndüm. ''Diyetisyen'' diye mırıldanıp telefonunu ona uzattım.bana bakmadan elimden aldı. huzursuzca arkama yaslandım. ışıklarda durunca mete ses kaydı açtı.'' şu an müsait degilim Zehra Hanım Sonra size dönüş yaparım'' ses kaydını attıktan sonra telefonu bana geri uzattı. Bir şey demeden aldım ve bacağıma koyup geri yasladım. Mete ciddi ses tonu ile konuştu '' Nehir ,iki dakika da ne oldu?'' ona dönmek yerine kafamı cama çevirip konuştum. ''yorgunum sadece''. Elimi tutttu araba kullanmaya devam ederken. '' Sevgilim yapma böyle.'' elimi çektim ondan. '' Sonra konuşuruz'' dediğimde oflayıp direksiyonu tuttu. ''peki'' diye mırıldanıp yola odakklandı.

__________________________________

Biz çoktan eve gelmiştik. Mertler yol üstünde markete uğradıklarını haber vermişti. Mutfakta şarabın yanında tabak hazırlamaya başladım. Biraz dalgındım. Mete'nin arkadan belime sarılması ile irkildim. Kafasını boynuma yerleştirip mırıldandı. '' Niye korktun?'' derin nefes alıp son peyniride tabağa koydum. ''dalmışım'' dedim sakince .yavaş yavaş elleriyle masaj yapmaya başladığı sırada güvenlikten gelen arama ile ben derin bir nefes aldım. Mete umursamadan aynı şeyi yaparken sinirle konuştum. ''' Kapıda kaldılar hadi . Bende üstümü değiştiricem'' Mete oflaya puflaya benden ayrılıp geçti ve güvenlikle konuşmaya başladı. Elimi yıkayıp hızla giyinme odasına girdim. Onun sweati ile benim burda bıraktığım eşofmanımı hızla giydim.

Mert ve Naz geldiklerinde ikisi de keyifli görünüyordu. İçeri adım atar atmaz Mert, "Ne yaptınız bakalım, romantik anınıza mı daldık?" diyerek gülümseyince Mete başını hafifçe salladı. "Romantik değil, sakin bir akşamı bölüyorsunuz," dedi alaycı bir şekilde, ama gülümsemekten de kendini alıkoyamadı. Naz hemen elindeki market poşetlerini mutfak tezgahına bırakarak yanımıza geldi. "Neyse, artık bölünmediğine göre bize de hoş geldiniz diyebilirsin, Nehir," diyerek bana göz kırptı.

Ben ise toparlanıp mutfak tezgahındaki şarap kadehlerini hazırlamaya başladım. Naz da bir yandan bana yardımcı oluyordu; peynir tabağının yanına çerez ve birkaç atıştırmalık daha ekleyerek masayı zenginleştirdik. İçimden, Zehra'nın mesajları aklımı kurcalamaya devam etse de, o an konuyu kapatmaya karar verdim. Bugünü tadını çıkararak geçirmek istiyordum.

Hepimiz oturma odasına geçip sohbet etmeye başladık. Mert ile Naz sürekli birbirlerine takılıyordu ve aralarındaki bu rahatlık ikisinin de birbirinden hoşlandığını gösteriyordu. Mete göz ucuyla bana bakarken yüzünde belli belirsiz bir gülümseme vardı; o da bu durumdan memnundu.

Bir ara Naz, Mete'ye dönerek, "Sizin takıma yeni diyetisyen geldi değil mi? Zehra mıydı adı?" diye sorunca, içeriden yükselen hafif bir sessizlik oldu. Naz benim o kızdan hoşlanmadığımı biliyordu bilerek sordu. Sorgulayan gözlerle Mete'ye baktık. Mete biraz gerilip bana doğru baktı, sonra Naz'a yanıt verdi. "Evet, Zehra. Kulüpte bizim beslenme programlarımızı düzenleyecek." Cümlesi sakin ve sıradan bir tondaydı, ama içimde yine hafif bir kıskançlık kıvılcımı belirdi. Mertte onu onaylayan ve benzer şeyleri mırıldandı.

Naz anladığına dair mırıltıları çıkarıp konuyu değiştirdi, ama Mete'nin gözleri bana kaydığında içindeki endişeyi fark ettim. Bana yaklaşarak elimi tuttu, ve yüzüne yumuşak bir ifadeyle bakarak hafifçe başını salladı. Bana, onu güvendiğimi hissettirmek ister gibiydi.

Gecenin ilerleyen saatlerinde, kahkahalar ve samimi sohbetlerle evin havası daha da ısındı. Mert ve Naz, kendi aralarında şakalaşırken, Mete elini omzuma koyarak beni kendine doğru çekti ve yanağıma hafif bir öpücük kondurdu. "Sıkıldın mı yoksa?" diye fısıldadı. Başımı hayır anlamında sallladım . "Hayır, sadece biraz yorgunum."

Naz, benim biraz dalgın halimi fark etmiş olacak ki, şakayla karışık, "Nehir, bizim gibi bekarlarla takılmak sana mı dokundu yoksa?" dedi ve kahkahalar arasında, hepimiz kendimizi daha rahat hissetmeye başladık. Mete ile bakıştık, o da hafifçe başını sallayıp, "Hadi canım, burda bekar mı var?'' diyerek karşılık verdi. Naz utançla gülüp Mert'e döndü.

__________________________________________________________

Naz ve Mert biraz daha içtikten sonra iyice rahatlayıp aralarında daha da sıcak bir sohbet kurdular. Naz, Mert'in ona daha yakın durmasını sağlamak için hafifçe yana kaydı ve yüzünde rahat bir gülümseme belirdi. Bu manzara hem içimi ısıttı hem de Mete ile olan ilişkimizi düşündürdü. Mete, beni sıkı sıkıya sararken ona olan güvenimi tekrar hatırladım; ama aklımın köşesinde hâlâ ufak bir huzursuzluk vardı.

Gece sonlandığında, Naz için misafir odasını hazırladık ve mert içinde salonda yer hazırladım. İyi geceler diledikten sonra biz de yatağa gitmek için hazırlanmaya başladık. Mete banyodan çıkıp yanıma oturdu, gözleri üzerimdeydi. “Sana bir şey söylemem lazım,” dedi duraksayarak. “Bu gece, Zehra’dan gelen mesajlar seni gerçekten rahatsız etti. Biliyorum, ama kendini üzmene hiç gerek yok. Benim ilgilendiğim, önem verdiğim tek kişi sensin. Bunu unutma olur mu?”

Bakışlarında samimiyet vardı, ama içimdeki karmaşa yüzüme vurmuş olmalıydı. "Ben sana güveniyorum," diye mırıldandım. "Ama onun sana bu kadar sık yazması beni rahatsız etti sadece. Bu kadar önemli miydi?"

Mete derin bir nefes aldı, "İşle ilgili sorular soruyordu. Sanırım yeni başladığı için fazla iletişim kurmak istiyor, ama gerekirse mesafemi daha da net koyarım. Seni rahatsız edecek hiçbir şey yapmam, buna emin olabilirsin." Söyledikleri biraz olsun içimi rahatlattı. Onun samimi bakışlarında kendime tekrar güven buldum. “Teşekkür ederim,” diyerek ona sarıldım.

Bana sıkıca sarıldığında, bu gece yaşadığımız tüm ufak huzursuzlukların geçici olduğunu hissettim. Mete’nin kokusu ve sıcaklığıyla kendimi huzur içinde buldum. Şimdi, o anın tadını çıkarmak ve Mete ile aramızdaki bağın ne kadar güçlü olduğunu hissetmek istiyordum. Gözlerim yavaşça kapanırken, onun yanımda olduğunu bilmek bana yetti.