@kupra_
|
Yep yeni bir yere geldim ve kocaman temiz bir sayfa açtım kendime. Aslında bu gezginliğin tek nedeni işim olsa da bazı zamanlarda bir şehirde yerleşik düzende yaşamayı özlüyorum. Topladığım valizime sadece kıyafetlerimi koymuyorum, bulunduğum şehirden anılarım da eşlik ediyor yolculuğuma. Belki bir daha yüzünü hiç görmeyeceğim insanlarla olan anılarımı yaşatıyorum hafızamda. Bazen gezgin olmanın özgür ruha sahip olmaktan geçtiğini bildiğim için sadece andan keyif alıyorum, yeni yerler görüyor, yeni insanlar tanıyor, ülkemi geziyorum. Sabit bir yerde yaşamaya kalksam bir süre sonra oradan çok sıkılacağımı biliyorum. Ama bazı zamanlarda ruhum gezmekten yoruluyor. Sürekli yeni birini tanımak ve yeni bir düzene alışmak zorunda olmak cehennem gibi yakabiliyor. Daima alışılmışın dışına çıkmak ve sürekli yeni bir şey için mücadele etmek zorluyor. Yolun bir kısmında nefesim kesiliyor, tıkanıyorum. Önümdeki dik yokuşları çıkamıyor ama aşağı salınmaktan da korkuyorum. Çok güzel insanlar tanıyor ama aynı zamanda yeni yaralara da merhaba diyorum. Unutulmaz anlar yaşıyor, tüm hayatım boyunca beynimi bu anılarla zorluyorum. Çok anı biriktiriyor ama çok yoruluyorum. Nefesim bittiğindeyse yanımda kimseyi bulamıyorum, gezerken arkamda bırakıyorum. Bazen tek başınalığın keyfini doruklarda yaşıyorum ama bazen de bir başına kalmaktan yoruluyor, sığınacak bir omuz arıyorum. Ne zaman kendimi birine yaslasam, unutamayacağım yaralar taşıdığımdan olsa gerek bu aralar dimdik durmayı çok iyi beceriyorum. Çıkar ve menfaat ilişkilerinden, ne istediğini bilmeyen tavırlardan uzakta duruyorum. Ruhumun inceliğine sahip birini bulmakta zorlanıyorum, çok gezmeme ve bir çok farklı şehirde bulunmama rağmen ait olma hissini yaşayacağım biriyle tanışamıyorum, belki doğru zamanda değilim bilmiyorum. |
0% |