@kurtxx
|
URAS AKMAN'IN ANLATIMIYLA...
"En tatlı sabahlar, çokokremle başlar. Çokokrem!"
Boş ve uykulu gözlerle yataktan kalkıp alarmımı kapattığımda bir ağırlık sanki beni yatağıma doğru itiyordu. Başım bir sağa bir sola kayarken kendimi bu soğuk havada sıcacık yatağımın üzerinde tekrar yatarken bulmam gözlerimi kapatmama sebep oldu. Alarmımın ertele süresi dolduğu için tekrar çalmaya başladı. "En tatlı sabahlar, çokokremle başlar. Çokokrem!" Huzursuzca mırıldanırken elimi telefonumun olduğu yere attığım gibi acı dolu bir çığlıkla yataktan fırladım. Duyduğum gülme sesiyle bakışlarımı yana kaydırdım elimi tutarak. "Nefes!" Diye bağırdım benden sadece iki yaş küçük olan kardeş dediğim ve zekasını sorguladığım varlığa. O ise gülmeyi bırakmış kolunu bağlayıp kapıya yaslanmıştı. "Bağıracağına benim gibi kardeşe şükret be hayırsız!" -Sersem gözlerle ona bakacağına kızsana şuna Uras! İçsesimi duymazdan gelsem de bir yastık fırlatmıştım Nefes'e. Bana karşılık olarak okul formamı fırlattığında formamı ütülü görmem o uyandırma şakasını unutmama neden oldu. "Canım kardeşim! Eşi benzeri bulunamaz kardeşim..." Diye onu överken saçına bir öpücük bırakıp banyoya doğru yüzümü yıkamaya gittim. -Ne kadar da yalaka bir şeysin sen. Ne yalakası içsesciğim. -İçsesciğim ne be! Eski serseri Uras'ım nerde?! İşine dön içses. -İşim bu benim farkındaysan. Acaba bu iş nasıl bir şey? -Olur olmadık yerde senle konuşmak. Ha-Ha-Ha -Tamam, tamam sustum. Kendi kendime gülerek işimi halledip banyodan çıktım ve odama gidip hazırlandım. Şu okul formasını seven tek kişi belki de bendim. Galiba ayna karşısında kendimi fazla avutmuştum. "Abi!" Odaya giriş yapan Nefes elinde iki tane formayla gelmişti. "Sence siyah formamı bana daha çok yakışıyor yoksa beyaz mı?" "Siyah seni çok çirkin gösterir." Diye mırıldandım. "O zaman siyahı giyiyorum. Teşekkürler!" Bağırıp hazırlanmaya gittiğinde gülmeden edemedim. Gözlerim saate çarptığımda okula daha bir saat vardı. Okula gitmeyi istemiyordum. Sıkıcıydı. -Mal gibi duracağına sınavına vaktinde çalışsaydın şu an sıkılmazdın. Annem gibi mantıksız konuşup canımı sıkma içses! -Daha yurtdışından dönmediler değil mi? Sence? -Sana da bir şey sorulmuyor ya... Tamam. -Ergenlik kafana vurdu herhalde. Ben kaçar.. Gözümü kapatıp derin bir nefes çektim ve mutfağa doğru yürümeye başladım. Dolabı açınca gözüme çarpan mısır gevreğini çıkardığımda gözlerim bir yandan sütü arıyordu. Sütün bu dolapta olmadığını görünce adımlarımı buzdolabına çevirdim. İçinden sütü alıp bir kap çıkardım ve gevrekleri içine boşalmaya başladım. "Nefo, gevrek yiyecek misin?" "Hayır! Bana bir çikolata çıkarsan yeter." "Kızım onunla nasıl tok duruyorsun sen?" Cidden hiç zorlanmıyor muydu? "Öküz değilim ben abi!" "Bana öküz mü dedin sen?" Tehditkar sesime karşı sustuğunu düşünürken arkadan kafama bir kaşıkla vurulacağını tahmin etmemiştim. "Sen şimdi bitmedin mi Nefes!" O ise sadece gülerek kaçmıştı. Yakalayamayacağımı düşünerek... Güneş tam bana vuruyordu fakat soğuk havayı hissetmemi engelleyecek kadar değil. Gözümü kör edecek kadar gözüme vuruyordu sadece. Matematik dersindeydik ve boş sorularla X, Y ve Z harflerinin hangi sayı olamayacağını bulmaya çalışıyorduk. Yani soru böyleydi. Saçma! Aşırı saçma! Son derece saçma soru bunlar! Üzerime düşen uyku isteği şu an için mükemmel bir teklifti vücuduma. Ufak bir istekle başımı kollarımım arasına gömdüğümde birden yaşananlar çok ani olmuştu. Başımı diğer tarafa yaslamak için kaldırdığımda öğretmenin bana çatık kaşlarla baktığını görüp refleks olarak korkup çığlık attım. Öğretmen ne yapacağını şaşırdığı için elinde ki cetveli bana doğru savurmaya başladı. Ben ise ne yaptığımın farkında olmadan hocanın kolunu büktüm. Eyvah! şimdi ayvayı yedim. -Ayva tatlı bir şeydir Uras. Bence sen boku yedin. |
0% |