Yeni Üyelik
7.
Bölüm

6. Bölüm

@kuslarinevsahibi

Bölüme başlamadan duyuru: yeni kurgu yayınladım Kitap Aşkım diye. Seversiniz diye düşünüyorum. Bakın bir.

Bölüme geçiyorum hemen

--------------

​​​Siz: Beni ne doktorlar,ne mühendisler

İstedi ama gülüm ama

Gönül aşk ister.

 

Savaşçı Prenses :¿

 

Siz:Beni alacaksan, benim olacaksan

 

Savaşçı Prenses :Tövbe bismillah. Ne içtin lan sabahın köründe

 

Siz: Bana para değil koçum mutluluk göster.

 

Savaşçı Prenses : sen ne anlatıyon be abla, gözünü seveyim be abi

 

Siz: Sanma beni sakın oğlan kurusu

Eğri çıkıyor en doğrusu

 

Savaşçı Prenses : ne yaşıyom ben yaa

 

Siz: pastane diyerek gittiğim yerler ya yıldız parkı ya beykoz korusu

 

Savaşçı Prenses :He abim he ondan

 

Siz :Birine heves etsem, evlenelim desem; yan çiziyorlar. Pes doğrusu.

 

Savaşçı Prenses : Neydi günahım da delilerle sınanıyorum acaba

 

Siz : Oyy sen sinirlendin mi?

 

Savaşçı Prenses : Yok ben hobi olsun diye insanlara sövüyorum. Sabır

 

Siz : Kızma be prenses.

 

Savaşçı Prenses : Hay senin prensesini

 

Siz :Benim prensesim misin?

 

Savaşçı Prenses : Ben diyom Allah belanı sen diyorsun nau nau

 

Siz : Seviyorum be napim

 

Savaşçı Prenses: Bir şey derdim ya neyyse

 

Siz : bugün bu şarkıyı duydum. Ne tepki vereceksin merak ettim.

 

Savaşçı Prenses : iyi öğrendiğine göre git şimdi. Servisim gelecem şimdi. Senin yüzünden kaçırcam.

 

Siz : peki ❤️

 

🍁🍁🍁

 

B.Y

 

İstiklal marşından sonra en son ben sınıfa girdiğimde bağırdım.

-Güüü nayyy dınn 12/C. Üç gündür ayrıyız özlediniz mi beni.

 

-Yaa ne demezsin. Gözümüz yollarda kaldı.

 

Aleyna'nın sözüyle göz devirdim. Sarı saçlı mavi gözlü güzel bir kızdı. Ama maalesef yüzünün güzelliği içine yaramamış. Sinir şey. Biz bir ara bunu dövelim . Dövdük ya zaten. Haa! Doğru. İlerideki parkın orada yolmuştuk dimi? Elimize sağlık.

 

Gülerek yerime geçtim. Zeynep gülümsedi. Biraz sonra fizikçi geldiğinde ders moduna geçiş yapmıştım.

 

-Evet arkadaşlar. Sınıfta eksiğimiz var mı?

Sınıftan ses gelmeyince sınıf listesini eline aldı. Sırayla herkesin adını okudu. Herkes sırası geldiğinde 'burda' diyordu. Zeynep ve ben art ardaydık. O yüzden hoca Zeynep'in adını söylediğinde sıradan kafamı kaldırdım. Tam burda diyecektim ki duyduğum isimle duraksadım.

 

-Mert Güneş

Sınıftan ses gelmedi. Herkes birbirine bakıyordu. Bizim sınıfta öyle biri yok. Bu isim bir yerden tanıdık ama nerden?

 

-Can Güneş

 

Hocanın söylediği ikinci isimle kaşlarım çatıldı. Hadi canım. Yok artık. Ankara'da başka okul mu kalmadı?

 

-lan olabilir mi?

Zeynep de benim düşündüğümü düşünmüş olacak ki şaşkınlıkla konuşmuştu. Hocanın kaşları çatıldı.

 

-Öhö öhö. Şey hocam bizim sınıfta bu isimlerde kimse yok.

-Artık var demek ki.

-Mantıklı.

 

Mehmet 'in dediğine güldük. Kapının çalınmasıyla hepimiz döndük. İçeri giren müdür ve ardındaki iki kişiyle kaşlarımı çattım. Ben öldüm siz devam edin.

 

Mert ve arkasındaki Can' a şaşkınca bakıyorduk. Onlar da Zeynep, ben ve Hazal'a bakıyordu. Mert gülümsediğinde aklıma cuma günkü karşılaşmamız geldi. Tavşanlı pijamayla gördü bizi. Rezil olduk a dostlar! Canımızı kurtaralım da kim görürse görsün diyordun ne oldu? Ben insan görür dediydim meteor gördü ben napim?

Kızardığımı hissedip başımı eğdim. Benim başım eğilmedi . Benim başım koptu.

 

-Selam gençler. Bunlar Can ve Mert. Yeni sınıf arkadaşlarınız. İstanbul 'dan geliyorlar.

Müdür bize onları tanıtıp gitti. Mert ve Can hala ayakta dikiliyordu.

-Zeynep sen öndeki sıraya geç kızım. Can sen onun yanına geç. Mert sen de Beyza' nın yanına geç.

-Yok artık.

-Bir şey mi dedin Beyza?

- Hoşgeldiniz dedim hocam arkadaşlara.

-Ben de öyle düşünmüştüm.

 

Aynı zaman da sınıf öğretmenimiz de olan fizikçinin kızlar ve erkekleri yan yana oturtmak gibi saçma bir huyu vardı. Neymiş eşit olduğumuzu anlayacakmışız. Çünkü bütün gün bir ayıyla dip dibe olmadan anlayamıyorduk bunu. Bizim sınıftaki kız sayısı fazla olduğu için şimdiye kadar Zeynep'le oturmuştum. İstanbul beyefendisi yüzünden sinirli başlayan gülüm başka bir İstanbul 'lu yüzünden çok kötü gidiyordu.

 

Zeynep yanımdan kalktığında hüzünlü bir bakış attık birbirimize. Can sırıtarak Zeynep' in yanına geçti. Ben de eşyalarımla beraber duvar dibine kaydığımda Mert yanıma oturdu. İyi tarafından bakalım, Beyza. Nasıl bakacakmışız, Nazlı? Yanımızda erkek değil taş oturacak. NAZLIII!!! Bir suss. Öff! Tamam la sustum.

 

-Günaydın, küçük tavşan.

Ters bir bakış attım. Tam konuşacaktım ki hocanın derse başlamasıyla sustum. Ama dersten bir şey anlamıyordum. Kafamı sırama koydum. Sağıma döndüğümde bana bakan bir çift siyah gözle karşılaştım. Oyy eridim. La havlee! İç sesimi reddedemiyor muyum? Cık daha öyle bir özellik gelmedi. Nazlı sus.

Ay aman ne dediysem?! Sanki yalan söylüyorum . Hem ben senin iç sesinim. Yani benim söylediklerimi düşünüyorsun sen. Yani bu durumda adama dümdüz yürüyorsun içinden.

Mantıklı mantıklı konuşup benim sinirlerimi bozma. Sapık iç ses.

Gözlerimi devirip dışımdan la havle çektim. Başımı duvardan tarafa döndürüp tekrar sıraya koydum.

 

Zilin çalmasıyla yerimden kalktım. Ama Mert ayağa kalkmadığı için çıkamamıştım.

-Kalkar mısın?

-Tamam küçük tavşan.

Tepeme çıkan sinirlerimle beraber bacağına tekme attım. "Ahhh" diye bağırdığında, sesine başka bir ah sesi karışmıştı. Herkes dönüp bize bakarken Zeynep'le ben de birbirimize bakıyorduk. Mert' e döndüm.

 

-La bebee eğer bana bir daha öyle dersen seni evire çevire döverim. Anladın mıı?

 

İkimiz de aynı anda konuşmuştuk. Hadi sana alıştık da bu Zeynep 'e noluyo? Ömer' in yüzünü değiştirdiler, Ömer'in sesini değiştirdiler. Bu bizim tanıdığımız Ömer değil. Ömer eğerdi başını. Hahahhah. Espri kabiliyetin yok. Sen çok biliyon.

 

Mert'in ve Can'ın çekilmesiyle sıradan ve sınıftan çıktık.

Arkamızdan gelen "Daha gelmeden dövdü güzelim çocuğu." "Zeynep 'i de kendine benzetti." gibi sözlere aldırmadan devam ettik. Bu sözlerin çoğu tabi ki Aleyna' ya aitti.

 

Onlar Hazal'la bizden önce arkadaşlardı. Ama Hazal'ın Berk'le yaşadığı sorunları bütün sınıfa anlatınca bozulmuştu bu arkadaşlık. Tam o ara da bizimle tanışmıştı Hazal. O yüzden sinirliydi bize. Arkadaşını elinden aldığımızı düşünüyordu. Haspam. Onun için dövmüştüm zaten bunu. Hazal'ı satanın anasını... Öhm neyse.

 

Hazal da ardımızdan geldiğinde kadro tamamdı. Hemen Zeynep'e döndük.

 

-Eee?

-Ne eee?

 

İkimiz de göz devirdik.

 

-Armutlar oldu mu, Zeynom?

 

-Hı? 

-Beyza diyor ki Zeynepçiğim. Niye dövdün?

 

-Beyza da dövdü. Ona niye sormuyorsun?

-Sence?

Kaşlarımı kaldırıp sormuştum. Çünkü tek kaşımı kaldıramıyorum. Hatta bu yüzden birini de dövdüm. Asla pişman değilim.

 

-Bana çilli güzel dedi.

-NEEE!

Omuz silkti.

-Çilimle dalga geçilmesi en gıcık olduğum şey. Biliyorsunuz.

Başımızı salladık.

-Ee sen de anlat bari. Niye dövdün?

-Küçük tavşan dedi.

-NEEE!

Omuz silktim.

-Canına susamış.

-Bence de.

 

Çalan zille geri sınıfa girdik. Fizikçi tekrar sınıfa girdiğinde dersi dinlemeye başladım. Ders sonunda hoca Zeynep'i, beni ve Mert'le, Canı çağırmıştı. Herkes sınıftan çıkarken biz hocanın yanına gittik. Allah 'ım sen bizi bu kadının şerrinden koru. Amin.

-Zeynep, Beyza. Sizin proje konunuz neydi.

-Elektromanyetik dalgalar hocam.

-Tamam. Onu Beyza' yla Mert yapsın. Siz de Couple deneyini inceleyin Can'la.

 

Hah! çünkü bir bu eksikti. Benim bu çektiklerim nedir ya? Mert'e baktığımda bana dönmüş sırıtıyordu. Zeynep'le ikimiz itiraz etmeye kalksak da hoca bizi dinlemeden gitti. Akşama kadar dersleri dinlemedim. Sürekli test çözüyordum. Mert'e her baktığımda Aleyna'yla konuşuyor oluyordu. Bunu tekrar dövelim biz . Yediği dayak yetmemiş. Son ders biraz yatıp uyumak istediğimde duvardan tarafa yüzümü dönüp uyudum. Zeynep'le ilkokuldan beri sıra arkadaşıydık ve bunu bozduğu için Mert'e biraz sinirli olabilirim. Şahsen bence dövmek için yeterli sebep.

 

🍁🍁🍁

 

M.G

 

Beyza yanımda sıraya başını koymuş uyuyordu. İkinci dersten bu yana konuşmamıştı. Yerinden bile kalkmamıştı. Biraz sinirli gibiydi. Kıza tavşan dediğin için olmasın sakın.Büyük ihtimalle o yüzden. Bir de onun için bu sınıfa geldiğimi duysa beni kesin döver.

 

Adam dövdüğü vidyonun altında bir sınıf arkadaşının yorumunu görmüş, onun sayesinde bu okulda okuduğunu öğrenmiştim. Benim kaydımı aldırdığım okul olduğunu öğrenince çok sevinmiş, cuma günü de müdürden rica etmiş bu sınıfta tanıdıklarım olduğunu söylemiştim. O da son senemizde iletişim problemi yaşamamamız için Can'la kaydımızı bu sınıfa yapmıştı.

 

Cuma günü onu görünce çok mutlu olmuştum. Tavşanlı pijamaları ve pandufları çok tatlıydı.Haklısın Gürbüzcüğüm. Komşu olduğumuz için aşırı mutluyum. Anneme beni buraya gönderdiği için kızmıştım ama şimdi iyi ki diyorum.

 

Son ders zilinin de çalmasıyla ayaklandım. Beyza da kalktı. Zeynep'in askıdan getirdiği montunu giyip sınıftan çıktı. Ardından koştum. Can da geliyordu.

-Beyza!

Seslenmemle dönüp bana baktı. Gözlerinde sinir vardı. Bir insana sinirlenmek nasıl yakışabilir. Durduramadığım gülümsememle yanına gittim.

 

-Performans ödevi için nasıl yapıcağız.

-Yarın konuşuruz. Şuan hiç havam da değilim.

-Sen bana mı kızdın?

-Yok canım. Niye kızacakmışım? Alt tarafı dövdüğüm, karakolluk olduğum adam komşum çıktı. Yetmedi sıra arkadaşım oldu. Bunda ne var ki?

 

-Bunlar da kızacak bir şey yok ki. Hepsi tesadüf.

-La bebe benle dalga mı geçiyorsun? Böyle tesadüf mü olur?

 

Güldüm. Güldüğümde gözleri bir süre gamzelerime takıldı.

 

-Hayat tesadüfleri sever.

-Allah 'ım sabır ver. Bak kardeşim.

-Kardeşim mi?

Deme öyle lazım olur.

-Evet, bir sorun mu var? Of neyse! Performans için şu çok ilgilendiğin Aleyna var ya ondan numaramı alırsın. Şimdi başımdan def ol!

 

-Ben Aleyna' yla falan ilgilenmedim. Hem_

Arkamdan gelip koluma giren Aleyna'yla lafım yarım kaldı.

-Aynen bak ondan.

 

Arkasını dönüp gitti. Hazal ve Zeynep'in yanına koştu. İkisinin birden koluna girdi.

 

-------------

Bitti ! Kestik !

Naber?

Bölüm nasıl? Sonu çok içime sinmedi. Ay neyse. Keyifli okumalar.

 

Loading...
0%