Yeni Üyelik
9.
Bölüm

8. Bölüm

@kuslarinevsahibi

-Kız üstüne kalın bişey giyseneeeee!

 

Halama aldırış etmeden kendimi dışarı attım. Şuan üzerimde tavşanlı pijamalarımın üzerine giydiğim deri ceketim elimde tuttuğum kocaman siyah kaskımla babamı bekliyordum.

 

Ben ellerimi arkamda bağlamış kırk yıllık hapishane mahkumu gibi volta atarken halam da kapının önünden bana laf atıyordu.

 

-Sen ne biçim kızsın ya? Kızım gecenin bir vakti motor sürmeye gitmek ne? Üstüne de düzgün bir şey giyseydin bari.

 

-Aman be Şefika sultan. Kasma bu kadar. Ne var benim üstümde? Hem bek kendi ağzınla diyorsun. Hava karardı kim bakacak bana sanayide.

 

Halam benle başedemeyeceğini anladıktan sonra içeri geçti. Ben de kaldığım yerden voltama devam ettim. Yakışıklı aslında babamın 2 yıl önce bana aldığı motordu. Ama halam sağ olsun 18 yaşımdan önce hiçbir motorlu taşıtı kullanmama izin vermemişti. Şimdi artık kullanabilecektim. Ancak birkaç gün önce babam motoru kapalı kaldığı garajdan çıkardığında birkaç sıkıntısı olduğunu farketmiş ve tamire vermişti.

 

Ben bunları düşünürken gelen araba sesiyle yola fırladım. Lafın gelişi değil gerçekten fırladım. Çünkü sen ölmeye yer arıyorsun. Ne alaka canım? Birazcık heyecan yaptım sadece. Hıı ,tabi tabi. Nazlı'ya (içsesim) göz devirip bir metre ilerimde duran arabaya baktım.

 

Offff! Bu babam değil ki. Hadi yaa! Nereden anladın? Çok zor olmuştur anlamak.

Bir kez daha göz devirmemek için kendimi tutup arabanın kimin olduğuna baktım. Hiç tanıdık gelmeyen araba ne hareket ediyordu ne de içinden biri iniyordu.

 

Hayır, camlar da siyah filmli kim lan bu?

 

Mafya falan olmasın? Bak arabada o tip var.

 

Arabada? Mafya tipi? Beyza acilen Kurtlar Vadisi ve EDHO' yu bırakıyoruz.

 

Nazlı sen bugün bana muhalefet olmaya yemin mi ettin?

Evet.

Sabırrr!

Amaan ,ne halin varsa gör gidiyorum ben. En sevdiğim dizi başlayacak

EN sevdiğin dizi nasıl oluyor lan?

Senin bütün rezillik anılarını kolaj olarak izliyorum. Çok eğlenceli. Bir kuple de sana açıyım mı?

Ayy yok kalsın.

 

İçsesimle olan kavgamı bitirip arabaya yöneldim. Soralım bakalım kimmiş? Benim mahallemde ne arıyormuş?

Sana ne sen bu mahallenin bekçisi misin?

 

NAZLI SEN HALA BURDA MISIN?

Ne cırlıyon lan?! Küstüm ,gidiyorum.

Hah! Bir içsesimizden trip yemediğimiz eksikti. O da oldu tam oldu.

 

Arabaya yaklaşıp camı tıklattım. Bayağı da lüks bir şeye benziyordu. Bence mafya olma ihtimali yüksek.

 

-Hop birader! Kimsin sen ya? Ne arıyon bizim mahallede?

 

Ben camın inmesini beklerken birden kapı açılınca çat diye bir ses geldi.

 

-Offfff! BURNUUUUM. GİTTİ BURUN. Lan ayı! Manyak mısın? Camı indirsene niye kapıyı açıyorsun? Yeminle kırıldı yaa! Bana bak estetik paramı sen ödersin ona göre.

Bunlar baba kız aynı bacım!

Bir yandan gözlerim kapalı burnumu tutuyor bir yandan adama saydırıyordum. Taa ki duyduğum gülüş sesine kadar. Yerimde zıplamayı bırakıp gözlerimi adama döndüm. Gözlerimi açtığımda dünyanın en güzel gülümsemesine bakıyordum. Simsiyah gözleriyle bana bakıp gülen bu kişinin sağ yanağında olan kocaman gamzesi ona dokunma isteği uyandırmıştı. İşaret parmağımı ona doğru uzattım. Kız dur dur. Napıyorsun? Kafanı fazla mı sert vurdun? Kendine gel .Hakkat napıyorum lan ben?

 

Durdum. Parmağımı ani bir hareketle Mert 'in gözünün önüne doğru salladım. Bir anlık dalgınlıkla delikanlılığımızdan ödün verecek değiliz. Tabi tabi. Ben olmasam adamın gamzesini elliyordun. Ne anlatıyorsun sen?

O şeyden oldu ya. Şeyden işte. Hah! Şeyden. Ben kafamı fazla sert vurunca tabi doğal olarak beynim çalışmayı bıraktı. Taabi efendim! Ben de inandım. Salak ben senin iç sesinim . Neyi saklıyorsun acaba benden?

Ben parmağımı sallarken onun çoktan gülümsemesi silinmiş gözlerine bir tedirginlik yerleşmişti. Ama bu bizi durdurur mu? Hayır.

 

-La bebe! Ne gülüyon lan? Hiç mi canı acıyan insan görmedin?

-Valla böyle tatlısını ilk defa gördüm.

-Haa? 

 

Şuan Mert'in yüzüne mal mal bakıyordum. Oysa hala sırıtıyordu. Mert'in bacağına bir tekme attım. O acıyla kıvranırken bu sefer ben gülüyordum.

 

Onu o halde bırakıp gerisin geri eski yerime döndüm. O da bir süre daha kıvranıp sonra salak salak sırıtarak arabasına bindi ve gitti. Gitti dediysem 50 metre öteye falan. O kendi evinin bahçesine arabasını park ederken ben hala babamı bekliyordum.

 

Voltama devam ederken pijamamın bir ağaç dalına takılması sebebiyle duraksadım. Lan! Bir dakika. Benim üzerimde şuan tavşanlı pijamalarım var. Evet . Ne olmuş ki?

Ne demek ne olmuş Nazlı? Çocuk beni tavşanlı pijamayla gördü. Eeee yani?

Yanisi rezil olduk. İyi de daha önce de gördü. Hem sana ne oluyor? Niye takılıyorsun buna bu kadar?

​​​​​​​​​​​​​​​Doğru. Bu az önce benim pijamalarıma mı güldü şimdi? Bu çocuk niye sürekli benim en saçma anlarımda karşıma çıkıyor lan?

 

Duyduğum motorsiklet sesiyle bu sefer yavaşça kaldırıma çıktım. Veee BİNGO! Babam gelmişti. Bir dakika lan! Ay bu da bugün Bir dakika Bir dakika diye tutturdu. Aydınlanmalara doyamadın Beyza. Bir sus Nazlı. Tamam bee! Babam yakışıklıyla gelmişti.

 

-Yakışıklım gelmiş. Ahh seni ne kadar özledim bir bilsen.

 

Babam sırıtarak bana bakıyordu. Kollarımı açarak koştum. Ona sarılmamı bekleyen ve kollarını titanik yapar gibi açan babamın yanından hızla geçip yakışıklının yanına gittim. Şuan gözlerimden kalp fışkırıyordu.

 

-Yuh! İnsan önce bir teşekkür eder. Ne biliyim? Bir babasına falan sarılır.

 

-Aman be mavişim. Gel de şunun güzelliğine bak. Hem sanayide değil miydi ne ara çıktı ve benim neden haberim yok?

 

-Of deli kız. Daha yeni çıktı. İşten çıktıktan sonra usta arayıp haber verdi. Ben de sana sürpriz yapayım dedim.

 

-Eeeee?

-Neeee?

-Binmeyecek miyiz?

-yoo binmeyecez.

-Ama babaaa!

 

Şuan dudağımı aşağı sarkıtmış köpek bakışı atıyordum.

-Şaka şaka atla hadi.

 

Heyecanla kaskımı takıp babamın arkasına atladım. Sıkıca arkasından sarıldım. Arkasına dönüp bana gülümsedi.

-Bana bak Beyza. Bundan sonra ben hariç hiçbir erkeğin sürdüğü motora binmeyeceksin. Tamam mı?

 

Geri çekildim. Milleti sevgilisi kıskanır seni anca baban kıskansın zati. Babamın yanaklarını sıktım.

-Oyşş! Çen beni kıçkandın mı? Başkasına böyle sarılırım diye mi korktun? Yerim seni. Korkma be mavişim. Bu kızını atının arkasına atacak bir prens dünyada yok. Çünküü senin bu deli kızın hepsini dövdü.

 

Güldü. Kaskını taktı ve gazladı.

 

🍁🍁🍁

M. G

 

Bir anda önüme atlayan Beyza dengelerimi yine altüst etmişti. Tavşanlı pijamaları deri ceketiyle çok tatlı görünüyordu. Hele arabamın yanına gelip bana hesap sormaya kalkışması... Bu kız benim ayarlarımla oynuyordu.

 

O öyle gelip camı tıklattığında bir anda ne yapacağımı bilememiş ve pat diye kapıyı açmıştım. Sonuç; kızın burnunu kırdın. Az daha sevdiği kızın burnunu salaklığıyla kıran insan olarak tarihe geçecektin.

Canı acıyınca bana bağırıp çağırmaya başlamış olduğu yerde bir tavşan gibi zıplamıştı. Üzerindeki tavşanlı pijamalarla o kadar güzel ve komikti ki kendimi tutamadım ve güldüm.

 

Bir insan estetik parasını bu kadar tatlı mı ister lan? Bu şekil isterse her şeye ikna eder bu kız bizi. Yarın öbür gün evlenirseniz bittin sen.

Ohaaa! Çüş! Gürbüz az yavaş gel. Hemen evlilik falan. Bi dur lan! Kalpten götüreceksin beni!

 

Dudaklarımdan istemsiz bir gülme sesi çıktığında birden durdu. Kaşları çatıldı. Gözlerini birden açtığında gözgöze geldik. Bir kaç dakika öylece bana baktı. Transa geçmiş gibi işaret parmağını yüzüme doğru uzattı. Hayvan! Kızın kafa gitti senin yüzünden. Ne yaptığını bilmiyor garibim.

 

Gerçekten fazla mı sert çarptım acaba? Yüzümdeki tebessüm silinirken endişeyle onu süzdüm. Burnu hafif kızarmıştı. Onun dışında yüzünde bir hasar yok gibiydi. Dağınık bir şekilde toplanmış saçları, üzerine aldığı siyah deri ceketi, bir elinde tuttuğu kaskı ve tavşanlı pijamalarıyla çok alakasız ama aşırı tatlı bir kombini vardı. Beyza sayesinde tatlı komasına gireceğiz. Allah sonumuzu hayretsin.Amiiin!

 

Parmağı havada asılı kalmış gözleri yanağıma takılmıştı. Bir dakika senin sağ yanağında gamzen var. Bu kız da transa geçmiş gibi orya bakıyor. Sus bir Gürbüz zaten kalbim şahlanmış bir de sen işleri karıştırma.

 

-La bebe! Ne gülüyon lan? Hiç mi canı acıyan insan görmedin?

Yaptı gene yapacağını dokuz köyün delikanlısı.

-Valla böyle tatlısını ilk defa gördüm.

-Haa? 

 

Harbiden,haaa? Olum sen benden habersiz yürek falan mı yedin? Hayır iç sesinim ben senin beni niye çağırmıyorsun?

Valla bu cesaretin kaynağını ben de çözemedim Gürbüz. Neyse bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete.

 

Bacağıma attığı tekmeyle iki büklüm oldum. Gülüşüm yüzümden silinirken ona geçmişti. Halime gururla bakıp bana arkasını döndü ve gitti. Bir süre öylece arkasından bakıp arabaya atladım. Eve gelip arabayı park ettim. İçeri girdim. Odama geldiğimde onun volta attığını gördüm. Üzerimi değişmek için dolabıma ilerledim.

 

Üzerimi değiştirip tekrar cama yöneldiğimde istemsizce kaşlarım çatıldı. Beyza siyah motorlu birinin hemen arkasına oturmuş sıkıca sarılıyordu. Sonra o kişi yüzünü Beyza'ya doğru döndü. Adamın yüzünü göremiyordum. Çatılan kaşlarıma engel olamadım. Beyzanın adamın yanaklarını sıktığını daha sonra tekrar sarıldığını gördüm. Kalbim binlerce parçaya ayrılmış gibi ağrıyordu. O an içimde oturup hüngür hüngür ağlamakla her şeyi dağıtmak isteği arasında bir savaş vardı. Hiç bir şey yapmadan öylece durdum. Adam motoru çalıştırdı ve gittiler.

 

Kimdi bu? Neden o kadar sıkı sarılmıştı ki? Adamın yüzünü bile görmedin. Belki babası falan. Hem sana ne oluyor ki?

Mantıklı mantıklı konuşan Gürbüz'e göz devirip elime telefonu aldım. Sorularıma cevap bulmanın tek yolu vardı.

 

Siz: Seni baban mı gezdirecek yakışıklıyla?

 

---------------

 

Selam naber? Bölüm nasıldı?

 

Kendinize iyi bakın.Seviliyorsunuz 😘

 

 

 

Loading...
0%