@kuslarinevsahibi
|
🍁🍁🍁 Zeynep 'ten
"Hayır, Can. Yer çekiminin varlığını kanıtlamak için dönme dolaptan kimsenin üzerine bir şey atamazsın."
Bıkkın bir nefes verip karşımdaki dudaklarını büzen çocuğa baktım. "O zama-" "Hayır. Radyo dalgalarını görebiliyorlar mı diye insanları da darlayamazsın." "Tamam. G-"
"Önüne gelene güneşin yakında yok olacağını da söyleyemezsin." "Ama nedeeeen? Biz fizik projesi yapmayacak mıyız? Bunların hepsi fizik."
Elimi alnıma vurdum. Sabahtan beri bir sürü saçma fikirle beni darlıyordu. Beyza'lardan ayrıldıktan sonra İnternet kafeye geçip projeyi halletmiştik. Güzel bir sunum hazırlayıp belleğe aktarmıştık. 4 saat kadar süren işin ardından Can'ın ısrarıyla lunaparka gelmiştik. Ama tabi ki geldiğime geleceğime pişman olmuştum.
"Bak, Can'ım. Biz projeyi bitirdik. Bitti. Anladın mı? Finitoo!" Ben bıkkınlıkla söylenirken o 32 diş sırıtarak bana bakıyordu. "Can'ın mıyım gerçekteeen?"
Allah'ım neydi günahım?
" Offf! Can. Bezdim. Vallahi bezdim." "Toz bezi mi?" Bir kaç saniye yüzüne alık alık baktım. Daha sonra yaptığı espriyi anlayınca suratımı buruşturdum.
"Yemin ederim iki dakikada hayattan soğudum." etrafımızdaki kalabalığı umursamadan yere oturup bağdaş kurdum. Sonunda ben de delirdim. Hayırlı uğurlu olsun. Yanımdan geçen insanlar bana tuhaf tuhaf bakarken ben tepeden 32 diş bana bakan Can'a bakıyordum. Sürekli gülüyor ha bu da! Ama güzel gülüyor hakkını yemeyim.
"Yeter artık. Hangisine bineceksek karar ver. Şimdi bayılacağım şuraya." Acınası halime kahkaha attı. Bana elini uzatırken alayla konuştu. "Kalk hadi kalk. Seni gören de aklı başında bir insan sanar." Ben inanamaz gözlerle ona bakarken o bana alaycı bir tavırla bakıyordu. Sinirli bir nefes verip konuştum. Bir yandan da ayağa kalkmaya çalışıyordum.
"Lan ben zaten aklı başımda bir insan evladıydım. Sen delirttin ya beni!" Çıldırtıyordu beni! Bıyık altından gülüyor mu o? Yoksa bana mı öyle geliyor? Ah zalımın oğlu gülerkende nasıl içimin yağlarını eritiyor kızamıyorum da. Haksızlık bu!
Can beni çekiştirerek önce atlı karıncaların olduğu yere getirdi. Kendi zaten hali hazırda çalışan oyuncaktaki atın birine bindi. Sonra bana bakıp gelsene der gibi bir işaret yaptı. Ama bilin bakalım ben bu oyuncağa biner miyim? Tabiki hayır! 8 yaşında bir atın tepesinden düşüp bir de tekme yiyince o kadar kolay unutulmuyor bazı şeyler. Şimdi bunu Can'a söylersem benle dalga geçer. Bunu bilmesine gerek yoktu.
"Zeynep eğer atın senin ayağına gelip buyrun Zeynep hanım sırtıma binin demesini bekliyorsan yanlış yerdesin. Çiftlik az ilerde."
"Hahaha çok komik. "
"E neyi bekliyorsun gelsene hadi. Korkuyor musun yoksa?" Bide sırıtıyor!
"Ne korkucam be. Bu küçük çocuk oyuncağı ne işim var benim çocuk oyuncağında. Yiyorsa gel gondola binelim" Bingo! Can'ın suratını görmeniz lazımdı. Gondol dediğim an tükürüğün de boğuldu. O da ondan korkuyor demek. Aslında eğlenceli bi oyuncak sadece biraz tehlike oranı var o kadar. Şimdi burda Beyza olacaktı. Kimse tutamazdı bizi. Deliler gibi bağıra bağıra hem korkar hem eğlenirdik. Neyse Beyza olmadığına göre şimdilik Can'ımızla yetineceğiz. Can pes etmiş gibi attan inip yanıma geldi.
"Eee peki şimdi neye bineceğiz?"
"Binmeyeceğiz, atacağız." Can anlamayarak suratıma baktı. Ona atışların olduğu yeri gösterince çaktı olayı. Şimdi sırıtma sırası bendeydi çünkü hiç şansı yoktu.
★★★
"İşte bu bee" 10. Atışımda tüm şişeleri devirdiğimi gören Can hayretler içinde bana bakıyordu. Garibim ne bilsin atış kursu birincisi olduğumu ve bu dalda birçok ödülümün olduğunu. Kurtlar Vadisi yan etkileri. Ama surat ifadesi çok komik ya!
"Zeynep bana yanında çantanda yada ayakkabında silah yada kesici alet taşımadığını söyle."
"Af buyur gülüm"
"Seni birgün öptüğümde can güvenliğimin olup olmadığını anlamaya çalışıyorum. Şuna baksana atışların affetmem diyor. Yanında bunlardan herhangi biri varsa önlem alayım dedim." İlk söylediği şeyle yanaklarıma sıcak kanlar hücum etmişti. Utandırmıştı ben!
"Can kaç" "Ne kaç" "Öyle değil kaç. Koşarak kaç." "Anlamadım Zeynep nereye-" doğrulttuğum atış silahını görünce köşeli jetonu nihayet düşmeyi başardığına göre çoktan topuklamıştı. Sorun değildi istediği kadar kaçabilirdi. Şimdi tam poposundan nişan alayımda görsün bakalım öpmeyi. Gez göz arpacık. Nişan al ateş! Tam isabet!!! Hele hele birgün öptüğünde kendine önlem alacakmış. Sen önce poponu kolla. Sonra önlem alırsın. Resmen kahkaha atmaktan karnıma ağrılar girmişti.
Can ile lunaparktan çıkıp eve doğru yol aldık. Arada ona doğru bakıp kendimi gülmemek için zor tutuyordum. Çünkü bana trip atıyordu!
En sonunda dayanamayıp sordum. Gülmemeliyim!
" Çok acıdı mı?"gülmemeliyim! Ses yok. "Can"gülmemeliyim! Ses yok.
"Can. Ya Can inanamıyorum gerçekten bunun için bana trip mi atıyorsun"gülmemeliyim!
Cık cık cık deyip bana ayıplar bir bakış attı. "Ya ama can sen öyle söyleyince sinirlendim napim yani kendini benim yerime koy bi"durup bekledi. Bende durdum. Kaldırımın ortasında gözgöze geldik. Etrafımızda tektük insanlar var. Çocuklar top oynuyor. Hava güneşli. Kuşlar cıvıldaşıyor. Can tam karşımda durdu. "Ne diyince sinirlendin tam anlayamadım"deyince benimle eğlenmek istediği çok açıktı!
"Öyle öpmek falan deyince işte. Bize ters oğlum böyle şeyler. Niyetin ciddiyse al çiçağını çikilatanı gel akşam" İkimizde kahkaha attık. "Hiç diğer kızlar gibi değilsiniz Beyza ile ikiniz. Ben seni utandırıp eğlenmek istiyorum ama sen öyle bişeysin ki şakama ortak olup ikimizi eğlendiriyorsun. Gerçekten siz çok başkasınız. Hayran olunmayacak gibi değilsin" gerçekten hayran hayran bakıyordu. Ama böyle bakarsa ben kalpten giderim ki. Kendimi toparlayıp boğazımı temizledim. Birkaç nefes alıp ;
"Ee işte napıcan be ablası bizde böyle işine gelirse " deyip göz kırptım. Kızardı mı o? "Neyse eeee hadi devam edelim abimler beklemesin. Sabahtır beri arayıp duruyorlar. Merak etmişlerdir." Gerçekten utanmış! Gülümsememe engel olamadım. Birbirimizle uğraşmayı seviyorduk. Yürümeye başlayıp birden önümde duraksayınca az kalsın çarpışıyorduk. Umarım buna değecek bir şey söyler.
" Ya bak aklıma ne geldi sana Erol'un selamı vardı" sırıtıyor mu o?
"Erol mu o kim? Hangi Erol?" "ProfiterErol" bu sefer yedim onu. "Can kaç" "Ne-" zalımın oğlu bu sefer tekte anladı bi yakalarsam onu ölmüş dedesinin 3.karısına kavuşturacam.
"Gel lan buraya bıhktım artık bıhktım öldürüp kurtulacam oğlum senden!!!" Deliriyorum!
---------- Bittu! Kestuk.
Eveeeet! Bugünkü bölüm en sevdiğim kankamdan. (Başka kankan yok diyen iç sesimizi görmezden geliyoruz.)
Ama güzel yazmış zalı mın kızı . Ben de az biraz ekleme yaptım tabi. Ben de okuyup yorum yapacağım . Rolleri değiştik yani.
|
0% |