Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2.Bölüm(Diyarbakır'da Hazan)

@kutuptayazmisalli

Duyun sesimi , gözünüz aydın

ben bittim...

 

 

5 AY SONRA

 

Asu Yıldırım'dan....

 

O günden sonra, iş bulmuş hatta üstüne bütçeme göre güzel bir evim olmuştu.

Berzan denen o züppeyi,bir daha çevremde hata fakültede bile görmemiştim. Bunca zaman nerdeydi ki? Bunca ay okula gelmemek derslerini etkilemiyor mu acaba?Aman banane zaten onlar için çok kolay. Gelse de gelmese de parayla çözerdi. Sonuçta üniversitenin sahibi oydu. İşin en ilginç yanı bu kadar lüzum edip okuyormuş gibi görünmesiydi. Asu kızım kendine gel. Sanane ya ondan, inşallah bir daha karşılaşmayız. Sen onun dengi değilsin seni harcarlar. Offff geç kaldım offff. Salak ne düşüncelere dalarsın ki...

 

Söylene söylene evden bir hışımla çıkıp gitmişti genç kız. Onu nelerin beklediğini bilmeden...

 

 

Berzan Karahan'dan

 

Babam ve Ağir abim'in isteği üzerine Aşiret toplantısı için bir süreliğine Diyarbakır'a gelmiştim.

Ama aklımdan çıkmayan tek şey Asu'ydu.

Tabi boş durmamış araştırmıştım.

O ceylan bakışları aklıma geldikçe kendimden geçiyordum.

Ben yanında olmasamda, onu gözetlemesi için adamlarımı yollamıştım. İş bulmasına hatta ev bulmasına kadar ben sağlamıştım. Direk yüzüne söylesem tokatı çarpar sitin sene yüzüme bakmazdı.

Herşeyi kenara bırakıp artık dönmek istiyordum.

Bugün dönmek için bilet almıştım.

Tam o sırada telefonuma gelen mesaj ile cinnet geçirmeme ramak kalmıştı.

 

"Kim lan bu ibnenin dölü, sevdiğim kadının yanında ne işi var. " demiştim. O sırada sesimi duyması ile yanıma Polat geldi.

 

"Bir sorun mu var abi? "Demesi ile hemen kendimi toparalayıp,

 

" yok, koçum sen hazırlan İtalya için bende ondan önce bir kaç iş için 1 haftalığına İstanbul'a gideceğim. Daha sonra gelirim yanınıza tamamı? "

 

"Abi bak sorun varda bana demiyorsan, çok pis bozuşuruz"

 

"Yook dedim ya oğlum. Hadi beni merak etme. Benden önden gidiyorum. Herkes beni İtalya'ya gidecek sanıyor. Sakın çaktırma" deyip sırtını sıvazladım.

 

Hemen arabayla havalanına geldim. Biran önce İstanbul'a gitmem gerekiyordu.

 

Bakalım o ibneyi s*ktiğim de bu kadar, tam ağız gülebilecek mi?

 

Düz tutup tersten soktugumun kasıgında yatmış. Şerefsizin dölü.

 

Benim lan!! Berzan Karahan'ın kadınına, ağğğğ.

Dur sen dur, bak seni bağırta bağırta nasıl düzüyorum.

 

■□■□■□■□■■□■□■□■□■■□■□■□■□■

 

İstanbul.. Akşam suları..

 

Asu yıldırım'dan...

 

Herşeyden habersiz olan genç kız, her zamanki gibi işten çıkıp evine gitmek için yürümeye başladıgı esnada en yakın arkadaşı ve aslında hoşlandığı adamı görmesi ile 32 diş sırıtmıştı.

 

"Aa Alp naber "

 

"İyidir, prenses" demiş ve kollarını açarak bana,

 

"Ee sarılmak yokmu? " sorusuna karşı hemen kollarında bulmuştum kendimi.

 

Yazar'dan...

 

Ama onları deliye dönmüş öfkeli bir şekilde izleyen Berzan Karahan'dan habersizdiler.

 

Asu'dan...

Allah'ım hayatımda ilk kez sevgiyi hissediyordum. Bunca zaman hiç sarılanım yada iyi misin diyenim olmamıştı. Alp bana çok iyi geliyordu. Sevgi bu muydu ?yani ne garip bir şey böyle, kalbim ritmi artıyor. Ellerim terliyordu. Bazen konuşmak istesemde kelimeler kafamda bir türlü oturmuyordu.

İnşallah bu büyü bozulmaz.

 

Bir süre böyle kalmıştık. Tam ayrılacağımız sıra, kuvvetli bir elin Alp'i benden çekmesi ile bozuldu gülümsemem.

 

"Ağğğğ, Alp " demiştim. Ama Onu görmemle kafamdan aşağı kaynar su döküldü sanki.

 

Bu o, Berzan Karahan.

 

Alp'i yere yatırmış sertçe acımadan yumrukluyordu. Ağzından daha önce duymadığım pislikçe küfürler savurarak.

 

"YETER DUR, ÖLDÜRECEKSİN" demiştim koluna son gücümle yapışarak.

 

Havada tutabildiğim kadar tutmuştum kolunu. Benden çok güçlüydü hele ki yapılı vücudu Beni geçtim Alp'ten daha iriydi.

 

Önce bana ,daha sonra tuttuğum kolundaki elime baktı.

 

Öfkeli hemde nasıl bir öfke gözleri kıpkırmızı olmuştu. Aslında korkmadım desem çok büyük yalancı olurdum.

 

Bir süre sonra, Alp'in üzerinden kalkıp bana doğru gelmeye başladı. Ben geri geri gidiyordum , ama bir anlık yapabilirim sanarak kaçmak istedim. Ama öyle bir yakaldı ki belimden ,hemde deli gibi sımsıkı tutuğu için iç organlarım da hissediyordum tutuşunu.

 

"İmdat, yardım ed-" çığlık çığlığa bağıracagım sıra beni indirip sert bir tokat attı. Tokat yüzünden yere yapışmam daha doğrusu yeri öpmem bir oldu.

 

Piskopat öyle bir vurmuştu ki yanagımı hissetmiyordum.

 

Saçlarımı kavrayıp çekmesi ile ona bakmamı sağladı.

 

Önce gözlerime ,daha sonra kanayan dudağıma kaydı bakışları.

 

Ne ben, nede o konuştu. Daha doğrusu konuşmayı unutmuştum korkudan. Hep öyle olurdu. Yurtta hep dayak yiyen ve susturulan ben olurdum. Her gece ağlayıp yardım isteyişlerim geldi biran aklıma ordan kurtuldum derken yepyeni bir ceheneme giriş yapmıştım.

 

Daha sonra bana,

 

"BU PİÇ KURUSU İÇİN Mİ DÖKÜYORSUN BU YAŞLARI HAAAA!!!

sonlara doğru saçlarımdaki elleri dahada sıkılaşmıştı.

 

" Ağğğğ, bırak ne olur. Canımı yakıyorsun "ağlamam dahada şiddetlenmişti.

 

"Bırakıcam ama önce bir tiyatro oyununun finalini yapalım değilmi"

Hımm mesela bu ibneyi ne yaparak yok etsem hımmm bir düşüneyim. Buldum. "

 

Başından beri, etrafımızı duvar gibi çevreleyen köpeklerine dönerek,

 

"Alın bu s*ktiğimin dölünü , bir tarafından böle böle yok edin" demesi ile kollarında çırpınmaya başlamiş,

 

"Ne, dur yapma!!! O sana ne yaptı. Yalvarırım ne olur dur"demiştim.

 

Bana yandan sırıtması ile dönmüş" Bekle Asu karahan ben daha ona neler yapacağım. " demiş ve elinin tersi ile yanagımı okşamıştı

 

Elini tüm gücümle İtirerek

"Ne diyosun ya sen piskopat pislik? Benim adım Asu yıldırım" demiştim ama tekrar beni aynı sertlikte tutmuş, yüzünü yüzüme eşitleyerek.

 

"Yaaa!!!! Öyle mi Asu Karahan.. Ama bu saaten sonra benim soyadıma girecek benim kadınım olacaksın. Ve sonsuza kadar mutlu olacağız. "

 

"Asla ama asla senin kadının olacağıma ölürüm daha iyi"

 

"Sıkıldım bu boş konuşmadan . Bunları çocuklarıma hamile kalıncada dinlemek isterim yavru ceylan" demiş ve göz işareti yaptığı

Köpekleri, bilinci kapalı kanlar içinde kalan Alp'i götürdüler. Ama Berzan hiçbir şey yapmadı.

 

Ben hala yalvarsamda bir işe yaramamıştı.

 

Ve tüm öfkesi ile bana dönmüştü. Hemen ardından beni kolumdan tutup sürükleyerek , arabaya fırlattı.

 

Dirensemde, arabada tekrar atığı tokatla cama yapışmıştım.Bir süre sonra ne o konuştu ne ben. İtirazda edemiyordum.Artık ağlama sesim hıçkırıga dönüşmüştü.

 

Bu yaşadıklarım neydi böyle? Daha ne kadar acı çekecektim.

 

Git gide nefesim kesildiğini hissediyordum. Bu çok fazlaydı, kimsesiz bir kız iseniz daha beter. Ardınızdan arayıp soran size yardım eden biri yoksa çaresizce beklemek geliyordu elinizden, bu birazda göz göre göre ölümü beklemekti.

 

Düşünceler ve sıkışan kalbim ile gözlerim uykuya teslim olmuştu.

 

Devam edecek...

 

Oy vermeyi ve yorum yazmayı unutmayın lütfen ❤

 

Loading...
0%