Yeni Üyelik
24.
Bölüm

21.Bölüm(Kaybetme korkusu)

@kutuptayazmisalli

Başlıyoruz...

JİAR & DİLHUN KIRIMLI

Genç kadın, yazmasını özenle takıp çıkmak için arkasını döndüğünde "Hadi gidelim ne bakıyorsun ölü görmüş gibi" demişti dehşet verici kızgınlıkla bakan kocasına.

 

"Takma onu çıkar. Sana çıkar dedim" diyerek üzerine öfke ile yürüyen kocasından korkmuş ve tiz bir çıglık atmıştı genç kadın.

 

" ağğğ!"

 

DiLhun, korkudan ellerini yüzüne siper etmişti. Jiar, karısının ellerini sertçe yere indirip kollarını tutmuş öfkeden kan çanağı olan gözleri ile ağzından tükürük saçarak.

 

 

 

"Sana ne dedim? . Benimle oynama kadın!. Ben ne dersem yapacaksın dedim mi? demedim mi sana?.

 

Hala bana nasıl karşı geldiğini anlamıyorum! " demiş ve genç kadının başındaki yazmayı tek hamlede çekip atmıştı yere. Saçlarına taktığı her bir altın tek tek yeri boylamıştı. Daha sonra sıkı sıkıya tutuğu karısını yatağa iterek çıkıp gitmişti dışarı....

 

 

 

Tüm bunlara ,kapının önünde şahitlik eden Miran ile göz göze gelen Jiar öfkesinden hiç taviz vermeden kardeşinin omzuna sertçe çarparak.

 

 

 

"Bir daha kapıyı dinler,yada şu eşikten burayı gözetlersen Allah şahidim olsun kardeşim demem sıkarım kafana. Ne beni kabil, nede kendini Habil yap!"demiş ve orayı terk etmişti.

 

 

 

Abisinin bu tutumuna karşı asla korkmayan genç adam, ağlayan yengesinin yanında adımlamıştı.

 

 

 

Genç kadının kollarında hissettiği eller ile korkarak.

 

 

"Tamam lütfen vurma! "demişti. Ama cümlesini bitir bitirmez , kafasını kaldırıp baktığı yüzle dumura uğramıştı Dilhun.

 

 

Genç adamın koyu kahverengi gözlerinden hızla peşpeşe iki damla yaş düşmüştü. Yengesinin kolu yukarı sıyrılması ile boydan boya kolunun mosmor olduğunu görmüştü.

 

" Ab... A.. Abim mi " Miran'nın zar zor yutkunarak kurduğu cümle ile genç kadın çaresizce kafasını hayır anlamında salamıştı.

 

" Hayır... Yanlış anladın... Ben düştüm o zaman oldu. " dese de genç adam anlamıştı.

 

Hızla abisinin peşinden dışarı çıkacaktı ki , yengesinin koluna yapışması ile kalakalmıştı öfkeli genç adam.

 

" Bırak yenge. Bırakta bunun hesabını sorayım. Eğer babam ögrenirse onun yanına bırakmaz emin ol"

 

Genç kadın panikle "Kurbanın olayım dur Miran abi. Bak inan düştüm. Dün düştüm ve Jiar'ın haberi bile yok bundan. Lütfen kimseye bir şey söyleme"demişti. Elleri titremekten yorulmuştu resmen. Dilhun karnına giren anı sancı ile.

 

" Ağğğ! "Bağırmış ve eli ile karnına baskı yapmıştı.

 

" Yenge! Yenge! YENGE!"

 

diyerek DiLhun'u kucağına almış odadan hızla çıkıp aşağı inmişti.

 

"Ahar arabayı hazırla. AHAR ARABAYI HAZIRLA ÇABUK! " diyerek heybetli bir şekilde bağırmıştı.

 

Konak halkı 5 saat önce tamamen Karahan'lıların konağa gitmişti. Konakta sadece Jiar, Dilhun ve Miran vardı. Jiar da çoktan çıkmıştı.

 

Genç adam panikle arabaya nasıl bindiğini bile bilmeden sürmeye başlamıştı.

 

DiLhun bir anda.

"K....ka-.. K@n " diyebilmişti.

 

Miran hızla hastaneye sürüyordu, tam abisini aradığı sıra telefonun açıldıgını bile duymamış dikiz aynasından yengesinin hıçkırıklarının arasında söyledigi söze takılmıştı.

 

"Miran.... Ağğğğ! Miran oğlum ölüyo! "

 

demesi ile telefondan yüksek bir ses yükselmişti.

 

 

"DİLHUN! MİRAN NERDESİNİZ? NE OLUYOR ORDA? "

 

Miran duyduğu ses ile kendine gelmiş ve koltuğa bıraktığı telefonu hızla kulağına götürmüştü.

 

"A.. Abi.. Yengem.... Abi yengemin kanaması var. Bizim hastaneye gel" demiş ve telefonu kenara fırlatarak yola odaklanmıştı.

 

.

 

10 dk sonra..

Diyarbakır Özel Kırımlı Hastanesi

 

Genç adam arabasından hızla inmiş. Arka koltukta acıdan bayılan yengesini kucağına alarak hastaneye girmişti.

 

Genç kadının bembeyaz elbisesi boydan boya kana bulanmıştı.

 

Genç adam son gücüyle sinirden kükreyerek "DOKTOR!DOKTOR YOKMU? SEDYE ÇABUK SEDYE GETİRİN. ÇABUK OLUN! "demişti. Genç adam resmen deliye dönmüştü.

 

DiLhun'u hemen sedyeye alarak ameliyathaneye almışlardı.

 

Miran öylece kalakalmıştı orta yerde. Tüm zamanlarını aylaklıkla şebeklik serserilik yaparak geçiren genç adam bu kez ilk defa bu kadar yıkılmıştı.

 

Eski Miran bir anda yok olup gitmişti.

 

Boş bulduğu bir koltuğa zar zor atmıştı kendini....

 

Jiar nasıl geldiğini bilemeden

 

arabasını rastgele öylece durdurup inmişti. Hastaneye gireceği sıra ordaki güvenlige arabanın anahtarını atarak, halet demiş ve içeri gitmişti.

Danışmaya gelerek,

" DiLhun Kırımlı "hiddetle kurduğu cümle ile çalışan kadın korkarak kayıtlara bakmış ve

" 4.kat 6 numaralı ameliyathane... Bilgilere göre şuan Ameliyatı hala devam ediyor.. "diyebilmişti.

 

Jiar hızla tüm asansörlere basarak beklese de bir türlü açılmayan kapılara bir ağız dolusu küfür etmiş. Koşarak merdivenleri çıkmaya başlamıştı.

 

Genç adamın resmen öfke ve korkudan nevri dönmüştü. Aklı başında değildi. Son basamaklarda nefesi tükenmiş kalbi sıkışmıştı. Yüreğinin üzerinde bir sızı vardı. Kafasını sallayarak, sağ eli ile yüreginin üzerine sertçe kuvvetli bir yumruk vurmuş ve son basamakları da çıkarak karşıda oturan kardeşinin yanına zar zor varabilmişti.

 

Miran daldığı yerden başını kaldırarak yanında ayakta kuvvetli bir nefes alıp veren adama bakmıştı.

 

"Jiar kırımlı hazretleride teşrif etmişler. " demiş ve sırıtmasıyla

 

Jiar'dan kuvvetli bir yumruk yemişti.

 

Miran kafasını kaldırmış ağzının kenarı patlamış bir vaziyette.

 

"Offf! Bu iyiydi abim. Demek ki yengem den antrenmanlısın. Sonuçta o kollar boyun ve elleri durduk yere o halde değil demi" demişti.

 

Hemen ardından bu sefer Jiar'ı omuzlarından geri çevirip genç adama yumruk vuran biri vardı.

 

Mirza Karahan...

 

"Lan siz ne piç bir ailesiniz ha!. Bacım daha kaç defa buraya gelecek?

 

Söylesene ulan! her seferinde Doktor arkadaşımdan alıyorum haberi. Nasıl oldu bu Jiar ağa söyle! Nasıl oldu bu? "dedi elleri hala Jiar'ın yakasındaydı.

 

O sırada peşi sıra Karahanlı erkekleri belirdi tüm koridorda.

 

Agir, Jiar ve kardeşi Mirza'yı öyle görmeyi tahmin edemediğinden buğa girmişti resmen. Bir anda aklına gelen düşünce ile,

 

" DiLhun.. DİLHUN!. Lan! yoksa "

 

demesi ile Jiar'ın üzerine yürümüş tam yumruk atacağı sıra, Miran araya girerek.

 

" Yengem size gelecekken kanaması oldu ne olduğunu anlamadan bayıldı. "diyerek ortamı dagıtmak istemişti.

 

Tüm Karahan erkekleri öfkeden deliye dönmüş ateş saçan gözlerini duyduklarından sonra anında Jiar'dan çekmişlerdi.

 

O sırada Doktor çıkmış ve,

 

" Hasta yakınları? "demesiyle

 

" Ben abisiyim "demişti Agir ama.

 

" SÖYLE DOKTOR BENDE KOCASIYIM! "

 

demesiyle doktor Jiar'ı yeni fark etmişti.

 

" Hastamız gayet iyi. Erken getirilmesi bebeğe zarar gelmesini engellemiş. Çok şansli annemiz kendisi birazdan uyanır. Fakat şuanlık sitres olmaması için sadece bir kişi girmesine izin veriyoruz. Hastamız daha sonra isterse diğerleri ile görüşebilir. Akşama kalmadan taburcu edebiliriz Tekrar geçmiş olsun"diyerek orayı sakın adımlarla terk etmişti.

 

Agir bir anda , odaya girmeye çalışan jiar'ın omzundan çekerek durdurmuş.

 

"Dur bakalım jiar ağa önce ben gireceğim"

 

"Kim olarak! "

 

Agir sinirle "DiLhun Karah-..."

 

diyemeden sözünü hızla öfkeli ses tonu ile kesen Jiar.

 

"Dilhun Kırımlı... KIRIMLI "diyeceksin demişti.

 

Agir, karşıdan bakan karısı Dila'yı gördüğü an ağzına geleni sözleri zar zor yutarak.

 

"Tamam, DiLhun'un Abisi olarak oldu mu? Şimdi çekil"demiş ve ellini Jiar'ın omzuna koymuştu.

 

 

"Asıl sen çekil, karım ve çocuğumu görmek istiyorum. Oyalama beni.

 

Ha bu arada Abi hangi abi be...önce Dilhun seni affetsin sana tenezzül ederek abi desin o zaman belki abilik yaparsın" demiş ve Agir'i iterek içeri girmişti.

 

DEVAM Edecek...

 

 

Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen...

Sizce artık neler oluyor?.

Gelecek bölüm bizi neler bekliyor?

Loading...
0%