Tüm keşkeler hayatıma mesken olmuştu bile, ya senin sevgin.

Zehirli sarmaşıklar ile kaplı kalbin sevmeyi bilmiyordu, oysa benim kalbime dikenleri ile kanatırken farkında bile değildi. Ve şimdi dikiş tutmaz oldu yüregim. Kalkıpta hayatımın ,baharda dikenlerin arasında açan gülleri olmazsın.

Boşver ve git yoluna çünkü biz farklı hikayelerin yolunu şaşırmış bambaşka prens ve prenses'yiz...

. 

. 

. 

. 

... 

GEÇMİŞİN GÜNAHI ASLA SİLİNEMEZ!.

Mahmut Ağa ve Azat Ağa'dan

"Bak bu berdel bozulamaz bilesin Azat ağa. Yıllar önce ne dendiyse o.

Katil senin kardeşin"

"Şerefsiz, pezevenk olarak ölen de ve benim kardeşimi katil yapanda senin kardeşin Mahmut ağa. "

"Yeter Azat bilirim seni.

sende beni. Eğer bu berdel bozulursa senin kız ölür inan bu umrumda bile değil ama torunumu taşıyor. Soyumun soyunu. Yani demem o ki bu berdel bozulamaz. "

"Berdeli bozmak isteyende kim Mahmut ağa? Ağzını topla! Kızıma zarar gelirse ,sende geberirsin bunuda unutma. Beni buraya bunun için mi çagırdın? .

" Ne demek çagırdın be adam. Sen çagırdın beni. "

"Azat ağa, konağa zarf yollayıp beni çagıran sen değil misin? "

"Hayır asıl sen yolayıp çagırdın beni"

İki Ağa'da birbirine şaşkınlıkla bakarak ne olduğunu çözmeye çalışıyordu. Ama bilmedikleri bir şey vardı. Onları yakından dikkatle ve öfke ile izleyen bir adam....

"AĞALAR HOŞGELDİNİZ" demişti yandan bir sırıtma ile ve birden iki ağa'yada öfke ile bakmaya başlamiştı.

Mahmut ağa'nın ve Azat ağa'nın resmen nutku tutulmuştu. Gördükleri gerçekmiydi? Peki...

"Ne o ölü görmüş gibisiniz"

dumura uğrayan karşısında ki iki yaşlı adamın üzerine yürümüş ve Azat ağanın önünde durarak,

" Slav birayê mezin. " demiş ve sinirle ( Merhaba ağabey)

Mahmut Ağa'ya dönmüştü.

{Küçük bir uyarı Boran Türkçeye hakim olduğu kadar genelde Kürtçe konuşan bir adam. Üniversite bitirmiş ve mühendisti fakat bu olay sonucu bir süre kuzey Irak'ta yaşamış daha sonra öldüğünden emin olunduğunda sahte kimlikle İtalya'ya gitmiştir. Şimdi ise bagzı taşların yerini oynatacağı olaylara sebep olacak.}

Mahmut kırımlı"Boran ağa! Sen" demişti, korkarak.

Genç adam ellerini cebinden çıkartıp "Ta kendisi Mahmut ağa " diyerek karşılık vermişti karşisinda korkarak konuşan yaşlı adama kârşı.

Mahmut ağa tekrar lekeleyerek söze atıldı. "Sen ölmüştün gördüm Boran gördüm, o uçurumdan atın kendini. Bu nasıl olur? "

Boran ağa uzunca bir nefes almiş ve boğazını temizlemişti daha sonra,"Uçurumdan kendimi değil, o ölmek bilmeyen soysuz kardeşini attım. Ne o bana ihanetini silip atacak mıydım? Hayır, Mahmut ağa hayır. O gün gördüğün ceset o Ş*refsize aitti." diyerek öfkesini içine bastırmak için o koyu kahverengi gözlerini göğe dikmişti.

Azat ağa, bilirdi abisiydi sonuçta, yavaş adımlara Boran ağa'nın yanına yaklaşıp omzuna dokunmuş ve "Peki bunca yıl neden gelmedin Boran'ım neden anamızı gözü yaşlı bıraktın. Ya bizi yıllarca perişan etmen. " demişti, ama bin pişman olup ölecegini bilmeden...

Genç adam,abisinin dediğine karşı hemen " Ev biraziyê min Dilhûn jî tê de ye? birayê mezin. "

("Buna yeğenim Dilhun da dahil mi? ağabey")

demiş ve buna karşı Azat ağadan cevap gecikmemişti. Aynı şekilde Kürtçe konuşarak,

"Binêre Boran, diviyabû ez vî karî bikim. Ger Dilhûn ji vê zewacê razî nebûya, dê xwîn birijiya û ev yek dê nifş bi nifş bidomiya. Tu Axa yî û tu Töre nas dikî."

(Bak Boran, bunu yapmak zorundaydım. Eğer Dilhun bu evliliğe razı olmasaydı Kan dökülecek ve bu nesilden nesile devam edecekti. Ağasın sende Töre'yi bilirsin. )

demişti kardeşine ama ikna edememiş daha da körüklemişti genç adamın içinde ki yangını.

Boran, abisinin elini kendi omzundan iterek, iki ağanında karşına dimdik durmuş ve

"Ez ne li vir im ku birînên kevin vekim. Ezê biraziyê xwe bînim û herim, bes e.!"

(Eski yaraları açmak için burada değilim. Yeğenimi alıp gideceğim, bu kadar yeter!.) demişti.

Genç adamın agzından dökülen her bir cümle Mahmut Ağa'yı deliye dönmesine yetmişti de artmıştı bile. Hemen söze atılarak,

"Orda durasın Boran ağa! Dilhun benim gelinim,oğlumun karısıdır. Ayrıca karnında torunumu taşıyor. Kırımlı'ların gelecekte ki soyunu. " demişti karşında öfkeden gözleri kan çanagı olan genç adama. Tabi birde kardeşinin katili olan adama.

Genç adam zar zor yutkunmuş ve hüznünü belli etmeden, Mahmut ağa'nın yakasına yapışmıştı. Agzından tükürük saçarak dişlerinin arasından,

"Soyunuzu sopunuzu s*ikerim ulan! Benim yiğenim küçücük çocuk daha, sende soysuzmuşsun Azat ağa.

Ağabey denmeyi bile hak etmiyorsun. Andım olsun,o iki konakta iki aileye de mezar da olsa yiğenimi alacağım."

" SON SÖZÜN BU MU BORAN AĞA? "

"SON SÖZÜM BUDUR MAHMUT AĞA"

demiş ve hızla Mahmut ağa'nın yakasını bırakıp orayı terk etmişti. Tabi ki Kırımlı'ların konagına gidecekti.

Geçmişin Günahını kapatma ve artık bu yükten kurtulma vaktiydi. Peki bu iki aileyi ne bekliyordu? Bir Allah birde yapacaklarından asla pişman olamayacak olan genç ağalar biliyordu.

(BORAN, JİAR, AĞİR, BERZAN)

1.6 TDI BlueMotion Business pasat

arabasına binmişti , tüm sinir harbiyle eski günler aklına zehrini akıtsada her şeye rağmen o eşikten geçip biriciğini ordan alacaktı. Genç adam tüm heybeti ile attı kendini Diyarbakır'ın yollarına...

Tam tamına 17 yıl önceydi. Yarın 18 yılını dolduracaktı o kara gün. Ve yarın Dilhun'un doğum günüydü. Dilhun doğar doğmaz vermişleri Jiar'ın kucagına, ve o gün zehirli sarmaşıklar yavaş yavaş ağlarını örüyordu, iki gencin etrafında...

İki konakta habersizdi yaşanacak tüm olaylardan.!! Hayır mı şer'mi di.

.

. 

. 

KARAHAN KONAĞI

Dila karahan ve Ağır karahan'dan

Odanın ortasında deli gibi dönen karısının karşısına geçip "Yeter artık Dila yeter! Daha ne istiyorsun be kadın? " demiş ve Dila'dan asla beklemediği bir tavırla karşılaşmıştı.

sert bakışları ile "Bir çocuk bir çocuk istiyorum, Agir ağa sadece bir çocuk" diyen karısına karşı, hüzünle.

"Olmuyor be kadın olmuyor işte çocugumuz. En iyi hastanelerde en profesyonel doktorlara gittik ama olmuyor işte buda bizim cezamız belkide.Ne yapayım daha senin için?"

"Ağa olmanı ağa olup konagı almanı anladın mı? Ben ağa kızıyım. Ve seninle evlenerek ağa karısı oldum ama sen ne yaptın, o kendini bilmez kardeşine verdin ağalığı. Birde üstüne Asu hanımağa oldu oh be ne güzel. "

Karısıyla konuşarak çözülmeceğini anlayan genç adam ellerini teslim olur vaziyete havaya kaldırmış başını sağ sola sallıyarak "Senin tek derdin ne zamandan beri çocuktan çıkıp ağalığa geldi? Daha ne çabuk unutun, Maral'ın üzerine kuma geleceği gün Asu sayesinde kurtulduğunu. Eğer hala berabersek o ezikleyip hor gördüğün Asu ve kardeşim Berzan sayesinde. Ve şimdi kır dizini otur ve asabımı bozma!. " demişti bıkınlıkla.

Hala direterek lafın nereye gittiğini bilmeden kurduğu "Yoksa ne olur Agir ağa söyle söyle? Ben buna katlanamıyorum tamamı. Ben hanımağa olacakken oo ağağağ!. Senin zavallı Dilhun bile abime tavır yapıyor hasbam, yediği önünde yemediği ardında ama hala nankör. Aha doğurdu doğuracak ne güzel hanımağada oldu, annemin yerini aldı hıh " cümlesiyle öfkeden gözü dönen Ağir Dila'yı kollarından sertçe kendine çekip yüzünü yüzüne eşitlemişti. Dişlerini sıkarak,

"BANA BAK! DİLA HANIM. ŞİMDİ ÇITIN ÇIKMADAN KIR DİZİNİ OTURUR BENİ İSTEMEDİĞİN BİR ADAMA DÖNÜŞTÜRME . YOKSA SANA DİŞARDA ALTIMA YATACAK ONCA KADINDAN BİRİNİ TUTUP KOLUNDAN GETİRİR ALI ŞANLI DÜĞÜNLE KADINIM YAPAR ÜZERİNE DOĞURDUGU ÇOCUKLARIMA BAKICILIK YAPTIRIRIM. VE DİLA BENİ FAZLA YORMA VE SANA OLAN SEVGİMDEN ASLA ŞÜPHE ETME AMA YAPACAKLARIMDAN KORK KADIN İŞTE ONDAN ÇOK KORK" demiş ve kendine çektiği karısını yatağa itmiş ceketini alarak konaktan çıkıp gitmişti, tüm siniriyle.

Yatağa düştüğü gibi kalan Dila sinirden tır tir titriyordu, ellerini yumruk yapıp "Aağğ! Ağir karahan andım olsun. Bana yaptığın bu eziyetin bin katını o herşeyden çok sevdiğin kardeşin Dilhun'dan çıkarmazsam benim adımda Dila karahan değil. Hepsi o çiyan yüzünden. " yatagı yumruklarak söyledigi sözler ile öfkesini dizginlemişti.

Ağir'in başına gelen bunca olayların Dilhun'un ahtı olduğunu adı gibi biliyordu. Dila, Asu kıskançlığı yüzünden sevgisini kaybetiğinin farkında değildi. Yavaşça bir şeyler oluyordu ama kimsenin sesi çıkmıyordu.

DEVAM EDECEK...

OY VERMEYİ VE YORUM YAPAMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN

JİAR & DİLHUN KIRIMLI

BORAN KARAHAN