Yeni Üyelik
4.
Bölüm

2.BÖLÜM ( Sonun başlangıcı)

@kutuptayazmisalli

Seni ilmek ilmek işlediler gönlüme de ; söylemediler ki senin gönlünde yerim olmadığını... (yazardan...)

17 yıl sonra...

🍁🍁🍁 🍁🍁🍁

Yıllar geçmiş, artık her şey değişmişti.

İki gençte büyümüştü.

Biri pamuklara, sevgilere sarmalanırken diğer bir çocuk intikam ateşi ile harmanlanmıştı.

Ama tek gerçek Jiar'ın sevgi açlığı zamanla Dilhun'u zehirleyecegi gerçeğiydi.

Peki, ne olacaktı?. Ortada ödenmesi gereken bir bedel vardı. Ve bu bedeli iki günahsız gence kesilmişti. En acısı da töre adı altında hayallerine, aşklarına hüküm kesiyorlardı...

 

(KARAHAN KONAĞI)

 

Sabah güneşi, kendini yeni yeni göstermişti. Etraf, ölüm sessizliğindeydi âdeta.

Evdeki, çalışanlar yeni yeni uyanmıştı. Kahvaltı için hazırlık içindelerdi.

Evin hanımı, Mahne hanım evin çalışanlarına gerekli talimatları veriyor. Bir yandan ise oğulları geleceği için, içi içine sığmıyordu.

 

Doğru ya kaç sene olmuştu?.

 

5 yıl, oğullarının hasreti ile yanıp tutuşan bir anne idi o .

 

İtalya'dan, Diyarbakır'a gelmelerine 1 saat vardı. Hepsi için en sevdiği yemeklerden yaptırmıştı. Daha sabah olmasına rağmen oğulları, annelerinin yemeklerini özlemiştir diye yemektir ,kahvaltılıktır herşeyden masalara koydurmuştu. Çocuk edasında içi içine sığmıyordu. Yıllardır annesine hep aynı konu üzerinden söylenen kadın, şimdi aynı şeyleri yaşıyordu. Hayat,ne tuhaftı yapmam etmem dedigi şeyler başına geliyordu insanın.

 

Mahne hanım, bir an annesi ile yaşadığı olayı hatırlayınca gözleri doldu. Tam arkasını döneceği sırada Azat ağa ile karşılaştı. Azat ağa ne olduğunu anlamamıştı. Bir anda, koştu iki gözünün çiçegine. Evlatlarının annesine, gönlünün tek kadınına tek bir gözyaşı için ölmekten öldürmekten asla kaçınmayacak olan kadına, sert bir o kadar nayif bir ses ile sordu.

 

"Ne oldu jina min " her an kırmaktan incitmekten korkar gibi ,hele ki severken bile elleri titreyen bir adamdı.

 

Azat ağa, karısı ve çocuklari için yapmayacagı şey yoktu.

 

Mahne hanım anlamış olacak ki cevabı gecikmemişti.

"Yoktur,birşeyim Azat'm merak etmeyesin. Bizim, kurên me gelecek ya ona hüzünlendim. Tabi, bir de annemle eski zamanlar geldi aklıma neyse hadi "

 

dedi kadın, sonra kocasından duyduğu cümle ile kıkırdadı.

"Eşek oğlu ,eşekler ne olacak "

Mahne hanımdan ,hemen cevap geldi tabi.

 

" Valla öyle "der demez Azat Ağa'nın şaşkınlıgı ile hemen mutfağa koştu. İlk gün ki gibiydi. Aşklari, hala olgun olsalar da toy aşıklar gibiydiler.

 

Azat ağa, karısının arkasından şaşkın şaşkın geçip oturdu sedirine.

 

DiLhun dan...🕊

... 

Büyük, bir uçurumun kenarındaydım. Tam kenarında bir salıncak ve kucağımda ise bir çocuk vardı. Ama her an düşecek gibiydim. Bebeğin tüm çığlığı uçurum da yankılanıyor beynimin içinde o yaptı, o yaptı diye sesler duyuluyordu. Bir tarafım yaşamalı, bir tarafım ölmek istiyordu. Ne diyordu bu? Nasıl bir çıkmaza girmiştim?.

 

Ve, en önemlisi neden burdaydım. Kucağımda ki bebek, sürekli gö*üsüme tutunarak emmek istiyordu. En korkuncu, benden süt geliyordu.

 

Allah'ım ne ile sınanıyordum?. Tam bu düşünceler ile kendi kendimi yer iken gür ve öfkeli bir adam belirdi karşımda, terden saçları anlına yapışmış tüm bedeni k@nlar içindeydi.

 

"Sakın Dilhun'um sakın yapma "diyordu.

 

Oysa, ben ne yapacaktım?. O kimdi? ve beni nerden biliyordu?.

 

Ve bir cümle daha kurdu adam.

 

"Kadınım, ömrüm nefesim canıma can olanım gel hadi bak senin için geldim"dedi kadına bakarak ama DiLhun, ona karım diyen adama boş gözlerle bakmaya devam ederken o son sözler ile yutkunamadı.

 

"Dilhun'm oğlumuz da yeni doğdu. Bak, hadi gidelim burdan oğlumuz anasına doyamadan onu öksüz bırakma beni sensiz oğlumuzu anasız koyma gel hadi güzelim" dedi adam

 

İyi de, bu adam kimdi? Bu çocuk neden kucağındaydı?.En önemlisi, bu adam ne saçmalıyordu.?

 

O, sırada bir an da bebek uçurum dan düştü. Bağırmak istedim, ama sesim çıkmadı. İçimden bişeyler, akıp gitti. Bir hışımla döndüm arkamı ama kimse yoktu. O an bağırmak istedim. Peşinden atlamak istedim. Ama biri engel oldu, kimdi bu? debelenmeye devam ederken suratıma inen tokat ile bir anda rüyada olduğumu anladım.

 

yazardan...

 

DiLhun, uyanır uyanmaz gözlerini odasına gezdirdi, terler içinde kalmıştı. ilk defa değildi tam 5 yıldır aynı rüyayı görüp duruyordu. Ama bu sefer ilk kez ,bir bebek vardı rüyasında.

 

Hem de, kucağından düşen yeni doğmuş bir bebek, Dilhun'un gögüsün den süt içen bir bebek.

 

Neydi bu? Allah'ım sen hayr'a çıkar dedi.

 

Hemen sonra, banyoya gitmek için ayaklanıyordu ki aşağıda bir kaç ses duydu ,genç kadın.

 

DEVAM EDECEK...

İyi okumalar dilerim...

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum❤

 

JİAR KIRIMLI

DİLHUN KARAHAN

 

Loading...
0%