Yeni Üyelik
8.
Bölüm

5.BÖLÜM( Günahın tohumları)

@kutuptayazmisalli

GEÇMİŞİN GÜNAHI BAŞLİYOR

17 yıl önce...

 

Ah işte, o gün cana can istediler.

 

Asırlardır, asla kavga dövüş veya kan dökülmeyen iki aşirete ne olmuştu? böyle.

 

O gün, tüm doğu ayağa kalktı.

 

Tüm şehrin ağaları, Kırımlı'ların konağında toplanmıştı. Ortada 3 ölü vardı ve 1 katil.

 

Bir evde yas, diğerinde ise ölüm sessizliği.

 

Ne acı birşey böyle ,çaresiz yüreği yanan iki ana , yılların can kardeşliği ile yaşayan iki yüreği yaslı baba.

 

Karahanlı'ların büyük gelini Mahne hanım ,yeni doğum yapmıştı.

 

Dicle hanım'ında kuzeniydi.

 

Ağaların ,bir kısmı kan istese de bir kısmı berdel demişti.

 

O gün Karahanlı'ların izzet Ağası, tüm ağalara karşı gelerek.

 

"Burda bulunan ve bir sebepten dolayı gelemeyen ağalara seslenirim " demişti.

 

Ve tüm gözler onun söyleyeceği bir çift sözdeydi.

 

"Biz ki, asırlardır aynı ocağı yakan iki aşiretizdir. Yeri geldi, kız aldık ve verdik. Yeri geldi, aynı sofrada yemek yedik su içtik. Yeri geldi, birinin davası uğruna siper olduk, destek verdik".

 

derin nefes alıp vermiş ve hemen ardından, "Şimdi ise yasımız vardır ama, KIRIMLI'LARIN AĞASI, ŞİYAR AĞA VE BEN KARAHANLI'LARIN İZZET AĞASI OLARAK ,OTURUP KONUŞTUK. DEMEMİZ O Kİ DOSTLUK BOZULMAYACAK VE KAN DÖKÜLMEYECEKTİR. demişti ama bağzı ağalar itiraz etti.

 

Van'dan kayalar aşiretinin ağası Mahir Kayalar,

 

"Öyle şey mi olur? , İzzet ağa kan döküldü artık dostluk mu kaldı ortada? "dedi.

Diğer ağalar da destek verince, eliyle susturdu, Kırımlılar'ın haşimli Şiyar ağası.

 

Bu hareket üzerine İzzet ağa anlamış ve söze girmişti.

 

" Herkes duysun!.Ben ki Karahan'lıların aşiret ağası izzet ağa sizin huzurunuz da küçük oğlum Boran Karahan'lının aldığı cana karşı. Büyük oğlum Azat Karahan'ın yeni doğan kızı Dilhun'u Şiyar ağanın torunu Jiar Kırımlı ile sözlerim. "

 

Tüm ağalar, konak halkı ve tüm amed sessiz kaldı.

 

Ve hepsi birden birbirine baka kaldı.

 

İzzet ağa, can yoldaşı kardeşi bildiği, halasının oğlu Şiyar Ağa'nın sırtını sıvazladı.

 

Herşeye rağmen oğulları ,soyları yaşamalıydı. Ama ya hiçbir şeyden haberi olmayan iki can, bir kere hüküm kesilmişti.

 

Asıl bencil olan bu iki kardeş ağayıdı.

 

Oğulları ölmesin ve bir ölüm hükmünü daha ortadan kaldırmak için böyle bir yol seçmişlerdi.

 

Zamanla hüküm düşer ve olay unutulur sandılar ama hayat onlar için çoktan oyunlarını listelemişti.

 

Yıllar sonra, onlara ne gibi şeyler getireceğini bilmeden.

 

Daha kundaktaki bebeği alıp, amcasının ölüm haberine okuldan kaçıp konağa gelen 13 yaşındaki gencin kucağına verdiler.

 

Bir tarafta Jiar kırımlı, kırımlılar'ın gelecekteki soyu diğer tarafta DiLhun karahan, karahan'lıların bahtsız kızı.

 

Evet o gün, Büke'nin ağabeyi Kırımlı'ların Nazlı'yı kaçırmış ve berdel olunca Büke'nin söz'ü düşmüştü. Ama kimsenin bilmediği bir sır vardı. O gün Büke'nin Kırımlı'ların erkeklerinden biri ile sözlenmesi gerekiyordu.

 

Aile üyeleri Ömer Kırımlı'yı uygun görse de, Bilal ağa yerinde duramamış, duyar duymaz kan kardeşi Boran'ı bile düşünmeden Ömer yerine kendi geçerek, Büke ile sözlendi.

 

Herşey istediği gibi gidiyordu. Hatta, Büke için Boran Ağa'yı bile @ldürmek için sayısızca pusu kurdu.Bu kaçırılma olayını bile kendi planlamıştı. Saffet'in aklına girmiş, Nazlı'yı kaçırmasına bile o sebep olmuştu.

Ama bilmediği bir şey vardı. Boran ağa, dostları sayesinde herşeyi en ince ayrıntısına kadar ögrenmişti. Yıllardır kardeşi bildiği adam, sevdiği kadına göz koymuştu. Hem de kendi kadını yapmıştı.

 

 

Bunu duyan Boran ağa, iki masum genç'e yılların günahı olacak olan k@tliamı yaptı. Öyle ki, tüm doğu ögrendi. Herkes Bilal Kırımlı'ya nalet okuyordu. kimseler arkasından üzülmedi bile.

 

 

Bir tek anası Fatma hanım üzüldü. Ana idi tabi dünyanın en kötü insanıda olsa evladı idi.

 

 

Herkes Boran Ağa'yı haklı bulsa da ortada ölen bir aşiret ağası vardı. Ölüm yerine berdel dediler.

 

Geçmişin günahını iki masum genç'e yıkarak bu hayattan toprak olan iki insan. Ve bu topraklardan el çekmiş, eski haşmetli ağası Boran karahan.

 

Bunu ögrenen iki ağa, daha fazla kan dökülmesin, asırlardır süren dostluğu bozmamak adına berdeli seçmiştir.

 

Doğru, canları yansa da, kabul etmek zorunda kalmışlardı.

 

Üzerinden, yıllar geçmiş iki haşmetli ağa ölmüştü.

 

Ama hükmün zamanı da gelmiş çatmıştı, belki onlar göremiyecekti ama yerine getirilmesi gereken bir hüküm vardı.

 

Yıllarca babannesi, Fatma hanım tarafından bu hükümle ve kinle büyütülen Jiar kırımlı ve bu hükümden, ilk gün ki gibi habersiz olan bahtsız küçük gelini DiLhun karahan.

 

..................,..................................

 

HATIRLATMA BİTTİ. ŞİMDİ Kİ ZAMAN. ________________________________

DEVAM EDECEK...

OY KULLANMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN✍️

Loading...
0%