Yeni Üyelik
12.
Bölüm

12.Bölüm (Acılar için doğmuşum)

@kutuptayazmisalli

SİL BAŞTAN

.... 

.... 

..... 

Sevmek yürek ister.

Yürek ise sevilmek..

 

 

1 ay sonra...

 

Genç adam yavaş yavaş gözlerini aralamış ve etrafına yarım yamalak bakmıştı. Hala bulanık görsede dört, beş saniye kadar fazla uzun sürmeden herşeyin netleşmesi ile nerde olduğunu anlamıştı...

 

O sıra aklına Kumsal gelmişti , hemen dogrulmak için hamle yaptı fakat kolundaki iğneler buna izin vermemişti. Hızlı ve sert hamle yaptıgı için damar yolundan çıkan serum iğnesi ile kanlar akmaya başlamıştı kolundan, Genç adam öfke ile bir siktir çekmiş ve yanında bulunan yardım ipini çekerek, Doktor çagırmıştı.Doktor hızla odaya girmiş daha sonra,

 

"Ferit bey uyanmışsınız.. Bu bir mucize bunca zaman uyanmayınca biraz tereddüt etmiştik"demesiyle genç adam şaşkına uğramıştı.

 

Önce üzerinde ki şoku atarak

"Ne... Ya-ni.. Ne kadar süredir burdayım? Aahh hiçbir şey hatırlamıyorum"demişti.

 

Doktor hemen söze girmiş "Şey Ferit Bey siz 1 aydır Uyuyorsunuz.. Hatırlamamanız çok normal çünkü buraya geldiğinizde başınıza darbe ve karın boşlugunuza madde saplanmıştı ve kan kaybediyordunuz" demesi genç adamın aklına bir anda Kumsal'ı getirmişti.

 

Gözlerini ,Karşisinda istifini bozmayan Doktor'a karşı dikerek"Nasıl? Peki ben nasıl buraya geldim? Ve yanımda da genç bir kadın vardı. O nasıl? " demiş ve sorusuna cevap beklemişti.

 

Doktor tekrardan uzun bir cevap verdi onu pür dikkat dinleyen genç adama"Efendim, sizi o genç kadın hastaneye getirdi. size kan veren kişide oydu. pek bir tedavi olmak istemediğini söylemişti. Sadece yarısına pansuman yapıldı ve taburcu oldu. Zaten bir daha da gelmedi "

 

Yine şaşkına uğramıştı genç adam. Yine kaç kez Kumsal tarafından hayatta bir şansı olacaktı düşündü. Lise zamanlarında da bir çok kez hayatını kurtarmış fakat iyiliğine karşı kötülük bulmuştu genç kadın.

 

Tekrar içinde oluşan onu rahatsız eden duyguya karşı tekrarladı "Bana kanmı verdi yani? Bunca şeyden sonra" demişti.

 

Doktor agzında bir şeyler mırıldayan genç adama karşi "Anlamadım efendim, bunca şey derken? " demesi ile Ferit kendine gelerek,

 

"Yok bir şey.. Ben burdan acilen çıkmam lazım. Doktor kem küm yapma ve beni hemen taburcu et. " diyerek kolundan iğneleri sökmeye yeltenmişti.

 

Doktor genç adamın bu haraketine karşi endişe ile "Olmaz yapamam, Ferit Bey yeni uyandınız ve ben bunu Babanıza asla açıklayamam... Lütfen fazla zorlamayın" demişti.

 

O sırada sinirden içi içini yiyen genç adam aniden dibinde duran Doktor'un yakasından tutup yüzünü yüzüne sabitlemiş ve hemen ardından,

 

"BENİ HEMEN BURDAN ÇİKAR. YOKSA (Doktor'un eli bogazında olan Ferit'in ellerinin üzerinde olduğu için evlilik yüzügünü görmüş ve)

AİLENİ GÖZLERİNİN ÖNÜNDE MAHVEDERİM"

demiş ve Doktor'un korku ile kafa salaması sonucu sıktıgı bogazını bırakmış ve,

 

"Ha şöyle yola gel!! "

 

"Nilay hanım.... Nilay hanım... "

 

"Buyrun Okan Bey "

 

"Hemen Ferit Bey'in işlemleri yapılsın 1 sa-" iliklerine kadar korkuyu hisseden Doktor'un sözünü kesen genç adam,

 

"15 dk sonra "demesiyle

 

"Aaa evet evet 15 dk sonra çıkışı yapılsın" demişti.

 

"Peki Okan Bey"diyen hemşire odayı terk etmişti....

 

 

Genç adam, hastaneden nasıl çıktıgını bile bilemeden hızla Kumsal'ın yaşadığı evi bulmaya başlamıştı. Hemen telefondan adamlarına Arık Böke Soysal'ın yaşadıgı evi buldurarak, yolla çıkmıştı...

 

Bir süre sonra eve ulaşan genç, tam içeri gireceği esnada Arık Böke'nin o Hande denilen kızın dudaklarına yapışarak içeriden çıkıp, birlikte arabaya binerek evden ayrıldıklarını görmüştü. Ferit önce üzerinde ki ilk şoku atarak, aklına Kumsal'ı getirdi. Çünkü ümit etti, Kumsal ya evde yoktu yada bu ilişki bitti demişti içinden...

 

Tam oradan gideceği esnada arka bahçede yerde küçülerek oturan Kumsal'ı görmesi ile hemen yanına koştu. Şuan kimse onları göremezdi. Dizlerini kendine çekmiş yerde paçavra kıyafetlerle oturan genç kızın omzuna dokunmuştu. Genç kadının korku ile kafasını kaldırıp ellerini yüzüne siper etmesi bir olmuştu. Genç adam içinden kendine naletler okumuş daha sonra o titreyen elleri kavrayarak çekmişti genç kadının yüzünden işte tam o esnada genç adamın resmen kafasından kaynar sular dökülmüştü. Kumsal o eski Kumsal değildi. Genç kadının yüzü darp izleri ile doluydu. Bazı yerleri ezilme yüzünden deforme olmuştu şimdiden...

 

Göz göze geldi genç çift...

 

Kumsal boş gözlerle baktı karşisinda ağlayan adama... Biri agladı diğeri seyretti.

 

Elleriyle yaralarına dokunmak istedi ama yapamadı, sadece ağladı. Evet Ferit annesinden sonra bir kadın için daha aglamıştı. O'da daha çok küçükken annesini babasının şiddetinden koruyamazdı, her zaman içer ve annesini gözleri önünde döverdi. Ferit çok zengin bir ailede büyüse de hayatı buydu. O yaşta elinden gelen Sadece annesinin göz yaşlarını silerek yanagını okşamaktı. Annesi ise oğlunun bu yaptıgına acı bir tebessüm sunarak sımsıkı sarılırdı. Kumsal'ı o halde görünce annesi geldi aklına ve şu sözcükler dökülmüştü dilinden genç adamın

"Lan ben dokunmaya kıyamazken ne yaptılar sana? Niye bu kadar yaktılar canını? " daha fazla zaman kaybetmeden hızla gözyaşlarını silerek, boşluga bakan genç kadını hemen kolundan tutup kaldırdı.

 

"Hadi gel benimle? " desede tek bir adım bile atmamıştı genç kadın.

 

Ağzından tek bir cümle düşmüştü.

 

"Seni öldürür.. Sevdiklerini öldürür..

Beni öldürmez ama bunları yapar. Lütfen git.."demişti çaresizlik içinde.

 

Genç adam kafasını hayır anlamıda defalarca sallamış ve tok bir ses ile "Hayır gitmem seni almadan gitmem. Bak Baban ve abine söylerim. Onlara gideriz hadi Kumsal . Çelebi amca ögrenirse mahveder Arık Böke'yi" demesi genç kadının korkmasına yol açmıştı.

 

Ferit'in gözlerinin içine hüzünle bakmış ve "O.. O... Yaptı... " demişti.

 

O bakışları içini mahvetmesine yetmişti bile genç adamın "Neyi... Neyi o yaptı anlamıyorum Kumsal açık konuş" demiş ve hala yerinde sabit duran genç kadının tekrar koluna yapışmıştı. Genç adam kararlıydı, genç kadını alıp gidecekti buralardan...

 

Yine duyguz bir ses ve boş gözlerinin içinde ki yorgunluk ile"Beni o şeytanın eline veren babam ve abimdi... Ve yine o şeytanın o gece beni bu hale getirirken acılarımı ve çıglıklarımı keyifle seyredenlerde onlardı. Ne olur götürme beni onlara"demesi genç adamın iyice kafayı yemesine yol açmış ve genç kadından özür dileyerek agzını kapatmış bagırmasını engelleyerek hızla sürüklemiş ve arabaya bindirmişti.... Hiç düşünmeden arabayı çalıştırarak genç adamın ayarladığı gemiye yol almışlardı. Genç adam, ana yola çıkar çıkmaz rahat bir nefes almıştı ama...

 

Genç kadının arabaya bindiginden beri tekrarladığı kelimeler beynine işleniyordu resmen genç adamın,

 

"Hayır lütfen aç kapıyı, bak az çok tanıyorum bizi bulur öldürür seni. Ne olur git burdan yalvarırım yapma. Benim için degm-

Genç kadının bu cümlelerine daha fazla dayanamayıp, uzun yıllar içinde tutuğu sinir harbi ile,

 

" KES SESİNİ!!! DEĞMEZ HA DEĞMEZ ÖYLEMİ LAN BEN ZATEN SEVİYORDUM SENİ ÇOCUKLUGUMDAN BERİ HER GEÇEN YIL SENİ GÖNLÜME İŞLEDİM. SEN HER HAYIR DEĞİŞİN BENİ HER GÜN YAVAŞ YAVAŞ ÖLDÜRÜYORDU ZATEN. BİRDE O GÜN SANA EVLENME TEKLİFİ İÇİN GELDİĞİM GÜN O ŞEREFSİZLE EVLENDİĞİNİ DUYMAK BANA NASIL KOYDU BİLMİYORSUN. YETER BE KUMSAL BEN SENİ KÖPEK GİBİ SEVİYORUM VE SEVMEYE EVET SEN BENİ SEVMESENDE BEN SENİ SEVMEYE DEVAM EDİYOR OLUCAM."

 

"Sevme beni... Beni babam sevmedi beni abim sevmedi... Beni zorla bir çöp gibi önüne atıkları adam bile sevmedi... Ferit beni seversen ölürsün.. Tıpkı doktorların bu çocugu dogurursan ölürsün dediği annem gibi... Beni seçersen ölürsün. Sende annem gibi ölme olurmu? Yoksa ben beni seven birini daha ölmesine dayanamam... demiş ve ağlayarak Ferit'in elini tutmuştu...

 

Ferit elinin üzerinde ki küçük cılız yaralı eli tebessüm ederek kocaman ellerinin arasına almış önce öpmüş daha sonra şu sözcükler dökülmüştü dilinden,

 

" Senin için ölüm bana hediyedir güzel kadın... Sana söz veriyorum Yaralarını sevgi ile saracak sana tek tek unutaracagım....Seni öyle bir seveceğim ki acı ve ağlamayı unutacaksın..." demiş ve tekrar yola dönmüştü.

 

Yol boyunca Kumsal dönmek için yalvarmış, Ferit ise direnerek ona sözler vadettmişti. Ve artık yol ayrımına gelen çift arabadan inerek, onlar için bekleyen gemiye yol almıştı.

 

Ferit ve Kumsal gemiye geldiklerin de genç adam önden binmiş ve elini uzatmıştı tereddüte kalan ve hala korkudan tır tır titreyen genç kadına.

 

"Hadi gel... Gel ki güneşlerin doğduğu , gece yıldızların umut ettirdiği ufuklarda olmayacak ama her zaman mutlu ettirecek hayallerin olduğu sadece mutluluktan ağlayacağın diyarlara gidelim... "

 

demiş ve genç kadının elini tutmasını beklemişti...

 

"Öyle bir yer varmı gerçekten? "

 

"Var be güzelim... Hadi gel gidelim buralardan... Yanacaksakta birlikte yanalım.... "

 

genç adamın elini acı bir tebessüm eşliğinde kavraya

n genç kadın gemiye binecekti ki....

 

 

DEVAM EDECEK...

 

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen..

Loading...
0%