Hayat bazen tatlıdır derler. Biz acı tarafından başladık o kadar...

Olay örgüsünde çalan şarkı;

Emre Fel ; veda türküsü...

. 

. 

. 

. 

"Neden baba, neden yaptın? Hiç mi vicdanın sizlamadi?"

"Evet , yaptım ve asla pişman değilim çünkü"

... 

4 saat sonra Kumsal'dan...

Köşke çalışanlar yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Fakat ev çok sessizdi. Kadınlarda fark etmişti bu durumu. Hemen aralarından evin aşçısı olan Neriman teyze, telaşla yukarı çıkmış ve direk olarak ,Kumsal'ın odasına gelerek kapıyı çalmıştı.

"Kızım ordamısın? Şeyy kusura bakma Enver oğlum, evde olduğunu söyledi de , kahvaltını hemen hazır ederim şimdi. Canın ne çekiyorsa söyle güzel kızım emi. Kumsal,Kumsal yavrum?... (...........)

Yaşlı kadın bir süre konuşarak beklese de hala bir cevap alamayınca. Tabi içinde ki korku ve deli cesareti ile kapıyı açmıştı.

Yaşli kadının gördüğü şey ile eli ayağı boşalmıştı.

" Aman Allah'ım! KUMSAL KIZIM...

E..een... Enver. Enver koş oğlum koş "

demesi ile birlikte yaşlı kadının sesini duyan tüm çalışanlar korkudan ne yapacaklarını şaşırmışlardı. Yukarı kata sadece Enver ve Neriman Teyzenin izni olduğu için hemen dışarda telefon görüşmesi yapan Enver'in yanına giderek çagırmışlardı. Enver hızla yukarı çıkmış ve odaya girdigi an o'da yaşli kadın gibi neye uğradığını şaşırmıştı.

Kumsal kanlar içinde yatakta yatıyordu.

"Yenge"

Neye uğradığını şaşıran genç adama karşı,yaşlı kadın,

"Oğlum çabuk ol. Kızımı yetiştir doktora. Kanaması var, yavrum çocugunu düşürüyor"demişti. Enver bu sefer daha beter telaşa kapılmıştı. Kumsal hamile ise abisi buna çok sevinecekti. Ama şuan bunları düşünmek için çok erkendi. Hemen kendine gelmiş ve yengesini kucaklayıp hastaneye gitmek için hemen arabaya koşmuştu.

Evden çıkar çıkmaz, onları gören korumalar durumu anlayarak hemen arabanın kapısını açmıştı.

Enver'in

" Ömer çabuk hastaneye sür çabuk ol"

demesi ile birlikte Ömer baş selamı vermiş ve hızla arabayı çalıştırarak yol almıştı.

Geride kalan çalışanlar genç kadinin haline üzülselerde ellerinden birşey gelmiyordu. Aylar sonra çalışmak için geldiklerin de bile ilk gün gördükleri manzara onlara aynıydı. yabancı değildi ama yinede hep içlerinde bir yerlerde Kumsal için bir acıma duygusu vardı. Ama onlarda Kumsal'dan farksızdı...

. 

. 

. 

4 saat önce Arık Böke'den...

"Neden??? Neden baba???? Bunca şeyi neden sakladın? Neden karşı çıkmadın? Bu kız sana ne yaptı?

Arık Böke sordu içi çekile çekile sordu baba demeye bin şahit isteyen karşisinda rahatça oturan yaratığa....

"Çünkü benden sevdiğim kadını Meral'i mi aldı. Eğer doğmadan geberseydi Meral'im yaşiyor olurdu. " diyerek elindeki kadehten rahatça sert bir yudum alan yaşli adam, hala yaptığı şey ile gururla kasılıyordu. Fakat Arık Böke'nin kafası alak bulak olmuştu. Ne yani babasıda mı Kumsal'ın annesine aşıktı. Peki neden? Bunca acı, neden fikri bile olmayan, kararı o vermeyen doğmayı bile o seçmeyen küçücük bir bebek olan Kumsal'a kesilmişti.

Genç adam kurşunu hızla namluya vermiş ve hemen ardından,

"Şerefsiz! Annemi hor görerek sürekli düşündüğün o kadın Meral Akça'mı dı. Doğru söyle, annemi o yüzden mi he gece dövüyordun. O kadından aldıgın her red cevabın acısını annemden çıkarıyordun. Seni bu gece gebertecegim Ateş Soysal. "

demişti. Yaşlı adam hala ödün vermediği rahat tavırları ile ayaklanarak oğlunun önüne geçmiş ve silahı kendi anlına yaslamıştı.

"Bir zamanlar Ben ve Çelebi çok yakın arkadaştık. Şimdi ki gibi çıkar ilişkisi değildi. Kan kardeşiydik. Bir gün güzel bir kızı çok sevdim. Çok güzeldi. Gülüşü bir bakışı için dünyaları degişmezsin o derece. Gel zaman git zaman , adının Meral olduğunu küçük bir mahallede kendi ve hasta annesi ile yaşadıgını ,hasta annesinin ilaçlarını alabilmek için terzide çalıştıgını ögrendim. Sürekli izledim. Her zaman aklımdaydı. Kafayı yiyecek gibi oluyordum onu görmediğim her an. Bir gün deli cesareti ile Meral'in karşına geçip onu sevdiğimi söyledim. Önce birbirimizi tanıdık. Herşey rüya gibiydi. Herşeyi Çelebi ile konuşuyor ondan akıl alıyordum. Bir gün aklıma koydum gittim kuyumcudan iki alyans alıp ona evlilik teklifi edeceğim sıra onun buralardan gittiğini ögrendim. Çok aradım 1 ay sonra Çelebi'nin sevdiğim kadına t*cavüz edip zorla evlendiğini ögrendim. Ama herkes severek evlendiklerini sanıyordu. Sosyete camiyasında herşey mübahtı. Meral'i o günden sonra ilk kez gördüğümde benden farksızdı. Çok istedim onu ordan almak ama gücüm yetmedi. Çelebi yanıma gelerek seni değil beni seçti Ateş,buna bu gece son verelim dostluğumuz bozulmadan devam edelim sende Meral'i unut dedi bana. Meral bir daha gülmedi. Asla gülmedi. Herşeye rağmen dimdik ayakta duran gülüşü dünyaya güneş olan kadın bir daha hiç gülmedi. O gülüşünü elinden alanların hepsine tek tek acı vermek için herşeyi yaptım. Başta o sürtük annen olmak üzere. "

Yaşlı adamın son cümlesi Arık Böke'nin hoşuna gitmemişti. Silahı ateşlemişti ama Ateş Soysal'a değilde elindeki kadehe isabet edmişti, bardak tuzla buz olmuştu. Yaşli adam hiç bir şey olmamış gibi hafif bir sırıtma eklemişti yüzüne. Ve devam etti, sinirden gözleri kan çanagı , elleri sıkmaktan morarmış oğluna karşı.

"Evet annen. Annen denen kadın benim Meral'i sevdiğimi biliyordu. Hem sözde Meral'in en yakın arkadaşıydı. Bu tuzagı Meral'e,Çelebi ile kuranda o. Benimle evlenebilmek için Meral'in hayatı ile oynadı. Ve hak ettiği şekilde geberip gitti.

O kızda Kumsal'da aynı şekilde acı çekmeliydi. Çünkü o soysuzun kanını taşıyor. Meral'in ölümüne sebep olan o *ruspu. Abisi Baybars piçinide er*oin bağımlısı yaptım yavaş yavaş geberip gidiyor. Her aldıgı dozajta vücudu ilerde olabilecek tedavi yöntemlerini kabul etmeyecek. Çelebi evet en büyük soysuz köpek. Onu yıkabilmek için elinden en değerlisini aldım. Ama hala farkında değil. Parasını, şirketini herşeyi aldım. Hepsi benim oldu. Fakat daha ögrenemedi. "

"Ne kadar igrenç bir adamsın. Babam olmandan utanıyorum. Lan ben! O kıza neler yaşatım senin haberin var mı? "

"Evet, her zerresinden haberim var. Çığlıkları dün gibi aklımda. Hele ki hala cellatlarından bir gün olsun sevgi görmek için canını bile verebilecek bir zavallı o. Sevdigim kadına ızdırap vererek ölümüne sebep olan bir oruspu."

Duyduğu her cümlede ölmek isteyip asla ölemeyen Arık Böke, kuruyan dudaklarından güç alarak zar zor yutkunmuştu. Elinden silahı düşmüştü yere , koca bedenini taşıyamayan dizlerinin üzerine çökerek başını yere etmişti genç adam.

Tekrar başını kaldırmadan yere bakarak ,

"Tek bir neden söyle seni öldürmemem için tek doğru bir neden. Herşeyi geçtim sadece tek bir şey ulan! Daha bebekken etleri çimdiklenen geceler boyu ağladığı için agzına bez konulmasından tutta çocukken sırf babasının yanına yatıgı için kemerle dövülerek etleri yakılan. Eski püskü şeylerden bebek yaparak kendini avutan ve yine sırf bu yüzden kafası kaç yerden kırılmış ve tekmeler yüzünden iç kanama geçirmiş bir kız çocuğu. Ben prensesler gibi büyüyen her istediğini yapabilen şımarık zengin kızı bilirken, birde üstüne sırf or*spuluk yaptığı için benim önüme atıldığını sanmışken ben neler yaptım o kıza. Hiçbirini hakketmedi , onu ne

hale getirememe rağmen bile bana geceleri sarılarak uyuyan kalbi sürekli korkudan pır pır atan bir kız çocuğu vardı ellerimde ama ben hayatımdaki tüm yanlışları ona yükledim ve tüm hırsımı ondan aldım. " diyerek hüngür hüngür ağlayan, ağlarken kafasına yumrukla vurmayı ihmal etmeyen ,Arık Böke yaptığı şeylerin pişmanlıkları ile cayır cayır yanıyordu...

"Ben herşeyi sevdiğim kadın için yaptım. Ona acı çektirerek zorla neler yaptırdılar ellerimden hiçbirşey gelmedi. Onun her geçen gün yavaş yavaş yok oluşunu izledim. Ama ölecegi gün işte o kara gün, Kumsal'ın doğacagı günün sabahı İlk ve son kez güldü Meral bana. İçten eskisi gibi güldü. O gülüş için dünyayı yakmaya yemin ettim. Ama Meral artık yoktu. Sabahlar ve geceler zehir oldu, her geçen gün dahada çok özledim o gülüşü o bakışları.... Al bak neden nefret ediyorum o kızdan kendin bak...

Yaşlı adam ,yerde öylece kendine bakan oğluna iki tane fotoğraf uzatmış ve Bu sevdiğim kadın Meral , diğeri katil karın Kumsal... demesiyle

Genç adam elleri titreye titreye aldıgı fotoğraflara bakmıştı.

MERAL DAGLI( AKÇA)

KUMSAL AKÇA ( SOYSAL)

" Bu nasıl? Nasıl olur?... "

"İşte böyle evlat. Sevdiğim kadının canını aldıgı yetmezmiş gibi birde yüzünü çalmış biriydi o. Bugün Çelebi Akçanın tüm serveti gözleri önünde yanıp kül oldu. Beş parasız bir şerefsiz artık. Oğlu soysuz köpekte bir yerlere agzından köpükler saçarak gebermeyi bekliyor. İkiside senin, karına gelirsek sana kalmış. Şimdi Hoşçakal oğlum çünkü , bu senin gözünde zalim ve beş para etmez adam sevdiği kadın için yaptığı onca şey için asla pişman olmadı olmayacak. Gidiyorum buralardan belkide sende bir gün beni anladığında Kumsal'ı çok seveceksin. O gün geldiğinde ben ölmüş olacağım. Affet beni oğlum. Affet "

demiş ve hala fotoğraflar karşısında dumura uğrayan genç adamı orda bırakarak evi terk etmişti.

ŞİMDİ Kİ ZAMAN HASTANE...

"Hocam hasta 19 ,20 yaş arasında kanaması var. Gebelikten şüphe ediliyor. Bilinci kapalı"

"Tamam hemen ameliyathaneyi hazırlayın, çabuk kanamayı durdurmamız lazım. "

"Peki hocam "

"Doktor peki yengem iyi olacak mı? "

"Şuan için bir şey söyleyemem üzgünüm. "

"Peki"

... 

DEVAM EDECEK...

OY VERMEYİ VE BOL BOL YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN BALLARIM❤❤❤

Arık Böke Soysal