Yeni Üyelik
30.
Bölüm

30.Bölüm( Yaşama sevincim)

@kutuptayazmisalli

Yıllar önce kıymetini bilmediğim, şimdi ise üzerinden yıllar geçen elime geçmedi. Ne kendi ne de sevgisi...

İçimdeki ateş dinmişti belki de. Külleri ise hala rüzgarda savrulup duruyordu izini bile bilmediğim diyarlarda.

Ne ben iflah olacaktım, ne de içimde ki bu sevgisizlik. Düşündüm durdum yol boyunca. Ben kimdim? Ben nereye aittim. Benim bu dünyada ki amacım neydi? Annemi düşündüm. Babamı ve ağabeyimi. Ne bu sevgisizlik ne bu öfke. Yeni doğan bir bebeğe hüküm kesilebilir mi? Bir nedenden dolayı suçlanabilir mi? Ya da yıllarca canını yakmak, kuytu köşelerde anne diye haykırarak k@nayan yaralarını feryatlar la sarmak bunlar reva mıydı? Daha çocuk olmayı bilmeyen bir kızı anne yapan hayat mıydı? Yoksa kendi yaptıkları günahlarından sıyrılmak için bir neden miydim? Doğarken ağlarmış insan.

 

Neden diye sorarım hep. Zaten yıllarca ağlamaz mı insan? Gülmek neden bu kadar zor?. Yüreğim paramparça olduktan sonra, herkes parçalarımı süpürmek için seferber oldu hayatımda. Peki onlar değil miydi?bu hale gelene kadar beni yerden yere vuran. Bu hayatta tek bir şey ögrendim. Bir adamın gözlerinde gülmeyi. Bir adamın yüzünde ki merhameti. Sorarım size ağlayan gözler değil miydi? Kızan yüz değil miydi? Öfke yakışmaz mıydı bir adama? Ben neden bir yalanda yaşadım bunca zaman. Ve ömrümün bu geri kalmışlığında tek şeyim vardı bedenimde. Oda karnımda yeşeren iki can.

 

Sevmek ve sevilmek için çok mu acı çekmeli insan...

 

 

Adının Devran olduğunu bildiğim adamla aynı arabada bir yere gidiyorduk. Enver abimin demesi üzerine kabul etmiştim. Arık'ı o halde bırakmak ne kadar doğruydu bilmiyorum. Bir ailem olduğunu ögrenmiştim. Yıllar sonra ilk kez beni seven ve beni bekleyen birileri vardı işte ne bileyim.

 

Tam düşüncelere boğuyorken, yanımda ki adam soğuk havayı dagıtmak için " Ee orda pek iyi tanışamadık. Ben Devran " demişti.

 

Yüzüne bile bakmadan" Bende Kumsal" dememle.

 

"Olmadı be yosun gözlü küçük kız. Ben sana birşey yapmadım hata üstüne iyilik yapıyorum. Bak seni bekleyen deden, dayın ve kuzenlerine götürüyorum " demişti yandan bir gülümseme sunarak. Ne de güzel gülüyordu öyle. Ama bu yanlıştı ama bu yasaklara tutulmaktı. Keskin bakışlar eşliğinde,

 

"1.si Bana bir daha o şekilde seslenme!2.si Bana bir daha gözlerim ile bir söz söyleme.3.sü Bana güzel bir cümle kurma. Ve en önemlisi de bana bu kadar ilgili davranma" demiştim. Ben böyle bir kadın değildim. Olamazdım. Ben yanlıştan kurtulmak isterken, başka bir yanlışa kapılamazdım.

 

Devran benim tavrımdan anlamış olacak ki gülen yüzü asılmış düz bir ifade ile "Üzgünüm. Sadece gül istedim. Şey yanlış anlamasan birşey sorabilirmiyim? " demişti.

 

Aynı tavırla agzımın içinden "Tabi" dememle,

 

"Kaç aylık" diye sormuştu.

 

"3,5" dedim.

 

"Ne güzel. Kız mı erkek mi. Yiğenlerim" dedi ama ne demek. Birşey vardı ama anlamıyordum.

 

Fazla uzatmadan "Hem kız hem erkek. İkizler" demiş biran önce inmek istiyordum bu arabadan.

 

"Hıh" demişti agzının içinden. Neydi şimdi bu böyle.

 

Camdan dışarıyı seyretmeyi bırakıp tamamen ona dönmüş tüm öfkeyle "Neden öyle yaptın? " dedim yüksek sesle.

 

Hala küçümser bir tavırla

"Nasıl yaptım? " demesi beni daha da deli etmişti.

 

"Böyle işte. Arık'da yaptın aynı yüz ifadesini. Neden aşagılar şekilde bana cümleler kuruyorsun? "

 

Bir eli direksiyonda bir eli dizindeydi. Dizindeki eli ile elimi tutmuş ben hala şokta iken.

"Bak Kumsal seninle açık konuşacağım. O adamdan hoşlanmıyorum. Sana yaptıklarını öğrendim. Yaşattığı her birşeyden haberim var. Ve sana gelirsek doktorun demesine rağmen bu bebeklerinde aldırmaman beni içten içe kahrediyor. Neden hala onu düşünüyorsun. Neden hala zihninde o var. Ağğğ! Nalet olsun ama beni mahvediyor bu durum. Yeter tamamı yeter. Düsünme o iti!" demişti.

 

Son gücümle elimi tutan elini itip

"O benim kocam! Tamamı " desem bile hazır cevap gibi,

 

"Ama sevmiyorsun" dedi.

 

"O benim kocam. Çocuklarımın babası"

 

"Ama sevmiyorsun"

 

"O benim eşim be eşim"

 

"Ama sevmiyorsun hata iliklerine kadar nefret ediyorsun. Sadece birşeyler var mecbur olduğun ( bakışlarını şiş karnıma dikmişti) onlar için susuyorsun"

 

"Arık ben- diyemeden sözümü yarıda kesmiş, anı frenle arabayı durdurmuştu. İki eli ile direksiyonu yumruklayarak.

 

" KES SESİNİ! KESS! O KİM BİLİYORMUSUN? O it soyu. O or*spunun kasığında yatmış bir p*ç.O....o... O senin hiçbirseyin. Bunu kendine yapma. Sevginin s'i için kendini ona teslim etme. Bir kez olsun acı çektiklerinde ağlamak yerine karşılarına geç ve gül be kadın"

dedi ve ben ona sadece gülümsedim.

 

"Biliyormusun? Bana birini hatırlatıyorsun" dedikten sonra ne zaman akacak diye beklediğim gözyaşlarım birer birer süzüldü yanaklarımdan. O geldi aklıma hiç gitmişmiydi ki. O yüreğimin kuytu köşelerinde gün ışığımdı. Şu kısacık ömrümde yolunu gözlediğim ve en son bu hâle gelmeden gördüğüm adam. Gerçi ne olmuştu belki bir ailesi vardı. Güzel bir karısı belki bir çocugu olmuştur. Unutmuştur çoktan beni.

 

Devran'ın,

"Biliyorum Deniz değil mi? " demesi ile yutkunamadım.

 

"Ne sen Deniz Koçarslanı tanıyormusun?"

 

"En yakın arkadaşım(dı). Bilerek tuzak kurdular. O intihar etmedi. Onu bile isteğe oldürdü. Hemde Arık Böke Sosyal'dır katili. O gemi varya senin son anda bineceğin işte o gemi limana gelemeden battı. Geriye kimse kalmadı Kumsal. Yıllarca Deniz seni bana anlatı. Bense sen olduğunu bilmeden dinledim. Yıllarca aradığım kadını en yakın dostumdan dinledim" demişti. Ne de normaldi her şey. Ne de kolaydı böyle anlatması. Ne yani Deniz olmüşmüydü. Ferit 'de o da olmuştü.

 

Derin bir nefes eşiliğinde "Ben çok sevdim Deniz'i. Ama... " ahh ne oluyordu böyle nefesim kesiliyordu. Neden ben ne idim böyle.

 

Ben naletliydim. Ben beni seven herkesi canı ile cezalandırıyordum. Bunu ne onlar nede ben hakkediyordum.

 

 

Ben gizliden gizliye ağlarken,

"Biliyorum. Kardeşi Ferit sana takıntılıydı. Zaten ona hiç acımadım. Çünkü o çoktan hakettmişti olümü. Sana iftira atmasaydı belkide o soysuz ile evli olmazdın" dedi Devran. Çok soğuk bir tavırla. Ne yaşamıştı böyle ki bu kadar duygudan duyguya geçebiliyordu. Hep dik durmak zorunda gibiydi sanki.

 

Usulca "Peki şimdi ne olacak? " dedim ve bu sefer ikimizde sessizce bitirdik yolculugu.

 

Koskoca bir köşkün önünde durduk. Büyük kapının üzerinde

 

ADANIR KÖŞKÜ yazıyordu.

Enver ve Arık Böke Sosyal'dan...

 

Hala silahın dipçiği ile yüzüne yüzüne vurduğu genç adamın konuşması ile durmuştu.

 

"Çünkü onu hakketmiyorsun" demişti Enver. Daha sonra hızla üstünde ki Arık'ı itip kalkmıştı düştüğü yerden.

 

 

İki gençte ayaktaydı. Arık vokta atıyor. Enver ise kanayan başını tutuyordu. Oturduğu yatakta.

 

"Ben değilde o soysuz mu hakkediyor?"

 

" Arık bak çok büyük laflar etme. Altından kalkamasın"

 

"Ne ulan ne söyle de bilelim. Devran iti aldı gitti karımı ben hala kafana sıkmamak için kendimi zor tutuyorum"

 

"Arık Kumsal iyi değil"

 

"Nasıl iyi değil? "

 

"Kumsal, Kumsal'ın vücudu bu çocuklara hazır değil. Çok fazla ezilme, deforme ve birçok kez kaynama var kemiklerinde. Doku kaybı var lan kızda"

 

 

"Ne peki sen nerden biliyorsun"

 

 

"Doktoru o gün sıkıştırıp sordum. Araştırdım. Tüm raporlarını göstermediğim doktor kalmadı"

 

 

"Peki sonuç"

 

 

"Çocuklar anne karnında geliştikçe Kumsal'ın vücudu çöküş yaşayacak. Yavaş yavaş gözlerimizin önünde...( sustu genç adam bogazında kalan yumru ile ) Ve bizde birşey yapamadan izleyeceğiz"

 

 

"Hayır izin vermem hayır olmaz. Biz biz anne baba olacağız. Olmaz bizim çocuklarımız olacak. Kızım bana oğlum Kumsal'ın peşinde koşacak. Söylensene Enver? Öyle desene ulan! "

 

 

"Arık bunun sonucunda%70 ölüm. %30 yaşama hakkı var Kumsal'ın. Eğer şanslı ise yaşar fakat felç kalma olasılığı çok yüksekmiş. En kötüsü de Kumsal bunu bile isteğe kabul etmiş"

 

"Ne! Bunları bile bile neden kabul eder ki? Aklım almıyor hala "

 

"Çünkü oda annesi gibi. Ne olursa olsun istemediği bir adamdan da olsa içinde ki can masum. Ve onun için yaşamaktan vazgeçen bir anne daha. Sizlere inat ölümü göze alıyor"

 

"Olmaz izin vermem. Bunu yapamam. Aldırıp kurtulacağız. kumsal yaşayacak. Kumsal'ım yaşamalı. Duydun mu? Yaşamalı. Eğer karıma birşey olursa herkesi yakarım. Kimse kalmaz ortada"

 

 

"Ne sen ne de bir başkası Kumsal'ı yolundan döndürür. Çünkü o bu hayatta sana katlanıyor bana katlanıyor ya da o piç abisine katlanıyorsa hepsi ilerde ne olacagını başına ne geleceğini bildiği için. Bizi cezalandırmak yerine affedip sevebiliyorsa, senin k@n kusturduğun

Agzından güzel sözler, tek tek kırdığın elleri ile saçlarını okşayıp öpüyorsa hepsi bir şeylerin sonu gelene kadar yaşayıp tadına varabilmek için. Anla işte lan şerefsiz Kumsal hayatında yaşayamadığı ne kadar güzel şey varsa hepsini bir kaç aya sığdırmaya çalışıyor"

 

 

"Hayır, hayır. Kumsal olmaz. Annemden sonra bir kadını daha gözlerimin önünde kaybedemem"

 

 

 

 

Devam edecek...

 

 

Bol bol yorum ve beğeni yaparsanız sevinirim ❤

 

Şunu söylemek isterim ki ben bu hikayeyi kaleme alırken çok aglamıştım. Kalıplar bana ait. Yani ev mekanlar yada zaman dilimi ve isimler ama olayları gerçek. Bunları yaşayan yada yaşamaya devam eden bir çok insan var. Dediğim gibi gerçeklik içeriyor ama asla aynıları işlenmemiştir. Saygılarımla...)

 

KUMSAL & ARIK BÖKE SOSYAL

DEVRAN ADANIR

ENVER

 

Loading...
0%