@kwdisius_stay
|
İzmir Atatürk Lise'sinin üçüncü katının koridor sonundaki sınıfında yine klasik bir Tarih dersiydi. Tüm öğrenciler dersi pür dikkat dinliyordu. İlay oturduğu sıranın yanındaki duvara iyice yaslandı sıra arkadaşı Güneş ona döndü
Güneş: "Sende eskrim sahasına inmek istiyorsun değil mi?" kısık ses tonuyla
İlay: "Hemde nasıl. İki haftadır aynı konudayız. Sıkıldım. Kılıç sallamak istiyorum" önlerinde oturan Ahsen onlara döndü ve kaş göz hareketleri ile en ön sırada ki Umay'ı işaret etti.
Ahsen: "Bu kızın sıkılacağını düşünmüyorum" Ahsen'in yanında oturan Ebrar bıkkınlık ile cevap verdi.
Ebrar: "O insan olamaz. Çok şüpheli." En arka sıradan bir kafa uzandı.
Sonat: "Oo sohbet koyu galiba"
Ebrar: "Evet Umay'ın hangi canlı türü olduğuna karar veriyoruz"
İlay: "Anlayacağın bayağı bir derin" dedi kıkırdayarak
Sonat: "Sen hiç konuşma canım. Polisiye film izlemekten sanki çok ders çalışıyorsun. Laf atma Umay'a kız çalışıyor işte"
İlay: "Bana diyene bak sen, çıktığın çocuklar Kaf Dağı'nın boyunu aşmakta Sonat Hanım"
Güneş: "Sahi ben sayamadım. Şuan hangisindesin?" Sonat'ın yanındaki Arya'da konuşmaya girdi.
Arya: "Batın mı? Tunç mu? Yoksa Berk miyidi?"
Sonat: "Onlar geçen haftaydı şekerim. Şuan Serdar var"
Ebrar: "Dayak istiyor ben anladım"
İlay: "Ee Güneş sana gelen teklifi ne yaptın? Şu Aras'dan gelen"
Güneş: "Umrumda değil. Ondan hoşlanmıyorum."
Arya: "Çocuk arkandan koşmaktan bihal oldu. Desene seni sevmiyorum diye. Cevap bile vermedin"
Ahsen: "Bence herkes bu konuda Ebrar gibi olmalı. Ona aşık olanlara sevgi dolu cevaplar veriyor. Buna en güzel örnek ise Okan" dedi gülmesini tutamayarak
Sonat: "O kadar yumrukladı ki çocuğun dudağı patladı"
Ebrar: "İyi ya işte. O dudaklarından çıkan kelimelere hakim olmasına dair kibar bir uyarı"
Sonat: "Aşkından kahrolmak bu olsa gerek"
Arya: "Tamam kızlar yeter. Ne kadar istemesek de dersi dinlemeliyiz"
Ahsen: "Dinleriz dinlemesine de bu kız başka bir boyut. Gören İstanbul'u fethediyor sanacak" dedi Umay'ı göstererek. O esnada en ön sıradan bir silgi geldi Ebrar'ın kafasına. Başını o tarafa çevirdiklerinde dudaklarını bükmüş bir adet Sedef gördüler.
Sedef: "Yazıklar olsun size! Ben burda Tarih dinleyeyim siz oturun sohbet muhabbet. Alacağınız olsun"
Umay: "Sus kız anlamıyorum" Umay'a döndü Sedef
Sedef: "Seninde bir gırtlağıma yapışmadığın kaldı Umay"
Ahsen: "Yaa Sedef ne çekiyor orada kim bilir. Zamanında bende Umay'ın yanına oturmuştum. Bak ağlayacağım şimdi"
Ebrar: "Aman! Gözün seveyim ağlama Ahsen seni de susturmak ile uğraşmayalım"
Sedef: "Allah'ım şu ders bitsede kılıçlarımıza kavuşsak"
:"Duvar kenarı çay kahve ister misiniz?"
Kızlar mum oldular. Öğretmen bu hallerine gülüp önüne dönünce derin bir nefes aldılar.
Uzunca geçen bir tarih dersinin ardından kızlar eskrim sahasına dökülmüşlerdi.
Sedef: "Ee Nergis Hoca nerde?"
Umay: "Gelir şimdi" dedi bacıklarını bağlarken
Nergis Hoca: "Umarım çok bekletmemişimdir kızlar" Nergis Hoca usta bir eskrim dövüşçüsüydü ve kızların öğretmeniydi.
Ebrar: "Yok hocam tam vaktinde geldiniz"
Nergis Hoca: "Harika. Kızlar bu sene maçlara daha da sıkı çalışmalıyız. Ayrıca bu sene ki ulusal yarışmalar Güney Kore'de olacakmış"
Güneş: "Ayy! Hep gitmek istemişimdir"
İlay: "Bende"
Ahsen: "Kızlar kesinlikle kazanmalıyız"
Ebrar: "Yaparız hocam"
Ahsen: "Maksat ülkemize madalya getirmek olsun"
Sonat: "Hem kariyerimiz değişir"
Umay: "Hatırlatayım kızlar. Eskrim jimnastiğede okçuluğu da benzemez. Öyle 2 maç yapınca birinci olamayız adım adım her maçta en yüksek puanı almalı ve en beklenmeyecek hamleyi yapmalıyız"
Ebrar: "Karşımdaki şahsiyet eğer bir erkek ise beklenmeyen hamleler bende" Güneş avcunu alnına yapiştırdı.
Güneş: "Yemin ederim senin bu erkek düşmanlığını anlamıyorum"
Sonat: "Cidden erkek diye sevgilime kumpas kurup kendine yalvarrmak ne ya?!"
Ebrar: "Bir kere erkekler vakit kaybıdır ve her halde sevgililerim demek istedin Sonat'cığım, çoğul. Şu dünyada sizin gibi insanlar hariç herkes dövülmeli bence"
Umay: "Kudurdu yine" İlay arkadaşını omuzlarından tuttu ve sandalyeye oturttu.
İlay: "Tamam Ebrar'cığım otur şöyle. Haklısın bu dünyadaki herkesi dövmeliyiz. Haklısın" kızlar İlay'ın bezmiş hallerine bakıp güldüler
Ebrar: "Ağzından bal damlıyor be İlay!"
Nergis Hoca araya girdi
Nergis Hoca: "Herneyse kızlar şimdi çalışmaya başlayalım" Sonat çantasından rujunu çıkardı ve sürdü
Sonat: "Evet şimdi başlayabiliriz!" Umay göz devirdi
Umay: "Bu süs püs işi ne zaman bitecek?"
Sonat: "Bakımlı ve güzel olmak iyidir canım" kendi aralarında kıkırdadıktan sonra eskrim kıyafetlerini giydiler. Hepsi tek tek Nergis Hoca'nım karşısına geçip maç yapıyorlardı. Nergis Hoca onların düzeyinde oynamaya özen gösteriyordu.
Ebrar kılıcını salladı ve 5 kez üst üste 9 puanlık yeri vurdu. Hali hazırda bu hareket kızların motivasyonunu yükseltti ve hepsi 45 tam puan almaya odaklandı
Günler ve haftalar geçti kızlar eskrime çok sıkı çalışıyorlardı. Sonuçta bu maçların sonunda onları bir madalya, gelecek ve büyük miktar para bekliyordu.
Sonunda o gün geldi, kızlar gergin bir şekilde maçların yapılacağı alandaydı.
Ebrar: "Ben çok gerildim"
Umay: "Sanırım bende"
Sedef: "Sende mi?"
Umay: "Evet"
İlay: "O zaman işimiz yaş desenize"
Sonat: "Offf"
Arya: "Tamam kızlar sakin oluyoruz. Bu sadece bir maç. Daha önceki çalışmalarımızı hatırlayın. Sizler harikasınız. Yine yapacağız. Kendinizden şüphe etmeyin. Ve unutmayın bizi birleştiren bu kılıçlar bize yepyeni kapılar açacak" eskrim kılıçlarını gösterdi. Nergis Hoca gülümsedi. Arya'nın kızlara karşı anne gibi davranması çok hoştu.
: "Gurup Beyaz Yıldız ve Kızıl Kılıçlılar'ın müsabakaları başlamak üzere! Yarışmacılar tek tek yerlerine! Müsabakalar sırasıyla, Ahsen Çizer ve Adal Gümrükçü, Umay Hazel ve Aktan Kibritçi, Ebrar Parlak ve Doruk Odunluk, Sonat Görmüş ve Mustafa Beyoğlu, Arya Keskin ve Göktürk Bakar, Güneş Abay ve Hasan Topçu, İlay Seçer ve Oktay Kök, Sedef Darıca ve Kemal Çekik şeklindedir. Yarışmacılara başarılar."
Kızlar derin bir nefes alıp birbirlerine baktılar
Kızlar: "Hadi yapalım şunu!"
Sahaya çıkıp selam verdiler ve her biri yanyana olan maç alanlarına geçtiler ve maskelerini indirdiler.
Kızların hepsi 45 puanı hedeflemiş ve rakiplerine kendilerine dokunma şansı bırakmamıştı. Maç sonu kızların hepsi tam puan almıştı. Ülke şampiyonluğunu elde etmişlerdi.
Ahsen: "Başardık! Allah'ım!"
Arya: "Evet! Biliyordum!"
Güneş: "Bekle bizi Kore!"
İlay: "Bekle bizi yeni hayat!"
Sonat: "Bekle bizi yeni aşklarr!" Hep birlikte Sonat'ın dediğine güldüler.
Ebrar: "Hele bir sevgili yapın o gevur Kore elinde. Onlarıda döverim"
Umay: "Hayır Ebrar. Yurt dışında öyle herkesi dövemezsin"
Ebrar: "Ama ya!"
Sonat: "Şükür!"
Nergis Hoca: "Neyse kızlar aileleriniz ile evlerinize gidin bende onlardan gitmek için izin isteyeyim. Sonuçta bir yıl kaynaşma için diğer yıl müsabakalar için orada olacağız. Yani iki yıl"
İlay: "İki yıl mı?"
Ebrar: "İki yıl elin Kore'sinde ne yapacağız ki biz?"
Nergis Hoca: "Merak etmeyin. Yarışmayı kazananlar için ev hazır bile. Eğitmeniniz olarak bana da iki sokak öteye ev ayarlamışlar. Tek iş izin almakta"
Sedef: "Hadi hayırlısı" ______________________________
İthaf: @minhoossaskim
|
0% |