Yeni Üyelik
17.
Bölüm

17. Bölüm

@kzbrlzkakz

Yazar'dan...

 

Herşey seyrinde ilerliyordu, kırlangıç timi görevdeyidi. Yine bir intikam alınacaktı. Kanı akanın kanı yerde kalmazdı. Türklüğün en nadide servetiydi şehitlik. Nice yiğidin kanı dökülmüştü, nice çocuk yetim öksüz kalmıştı.

Hepsi içinde intikam ateşi ile büyüyen çocuklardı. Gözlerindeki o hırs Türk'ün geninde vardı.

Kulaklıktan bir ses duyuldu.

"Komutanım ne zaman başlayacağız ayıptır sorması." Dedi barlas. Sabır çekti baran. Barlasın ne yüzünü ne sesini duymak istiyordu. Sinirliydi.

"Ayıpsa neden soruyon lan o zaman." Dedi baran. Barlas olduğu yere sindi.

"Komutanım köyün girişinde hareketlilik var." Dedi timin omurgası olan Umay. Keskin nişancıydı. Ondan kaçan birşey olduğunu kimse görmemişti bu güne kadar. Bir kaçan birde uçan deyimi onun yanında bir hiç kalıyordu. Uçanı da kaçanı da rahatlıkla yakalardı.

Baran köyün girişine baktı. Yine gelmişti orosbu çocukları.

"Umay olduğun yerde kal, demir hakan Barlas ve ben köyün etrafını dolaşacağız." Dedi baran. Umay olduğu yere daha çok sindi, hakan, Barlas, demir ve baran ayaklandılar.

Sessiz ve dikkatle ilerlediler.

Tek bir çatırtı demek buradaki onca masumun kanı demekti.

Silahlarına daha çok sarıldılar, baran yumruğunu sıkıp havaya kaldırdı.

İtler her yerdeydi.

"Dağılıyoruz, Umay tetikte ol." Dedi baran. Sesi bir fısıltıdan daha kısıktı.

"Emredersiniz." Dedi Umay.

"Şerefsizler heryerdeler it sürüleri." Dedi hakan. 8 yıllık evliydi 6 yaşında bir oğlu vardı. Yıllardır dilinde olan tek şey şehitlik mertebesiydi.

"Yıllardır bu itlerle savaşmışız abi, bitselerdi şimdiye biterlerdi." Dedi demir. Timin çapkın üyesi denilebilirdi ona, çapkın olmasına çapkındı ama yakın döğüşte ondan iyisi yoktu, çok iyi bıçak kullanırdı.

"Soyları kuruduğu gün yemin ederim en fıstıklısından bir baklava alıp dağıtacağım." Dedi Barlas. Fazla anlatılacak bir durumu yoktu aslında, bir sevdiği kadın, birde vatanı vardı. Babası o 4 yaşındayken hapse girmişti, şu sıralar baranın gözüne çok batıyordu, farkındaydı.

"Antep fıstıklı olsun ama olurmu şekerim." Dedi demir. Yüzünü buruşturup demire baktı. "Siktir git lan nereden şekerin oluyorum."

"Ama şekeri-"

"Kesin zevzekliği başlıyoruz." Dedi baran. Hepsi susunca baranın ilk atışı ile başladılar. "Barlas herkesi güvenli bir yere topla." Dedi baran. Barlas aldığı emirle temkinli bir şeklide insanları evlerinden çıkarmaya başladı.

Çatışma devam ediyordu, çeşme başında anne ve çocuğunu gördü. İtin birinin silahı onlara doğru doğrulttuğun gördü Barlas.

Koştu, koştu en sonunda çocuğa kendi önüne çekti, aynı saniyerde belinde bir sızı oluştu. Gözlerini kapattı Barlas. Tüm sesler suşmuştu, silahlar artık patlamıyordu. Kurtardığı çocuk koşarak annesinin yanına gitti.

"BARLAS" bu ses barana aitti, yüzünde bir gülümseme oluştu barlasın. Şehit mi oluyordu, sonra aklına onun bir telefonunu bekleyen annesi geldi, kardeşleri geldi, yolu gözleyen cansu geldi aklına.

Aynı dakikalarda bacaklarını hissetmemeye başladı, dizlerinin üzerine çöktü, yüz üstü düsecekti ki onu çeviren baran ile yüzünün üzerinde düştü.

"Aç gözlerini aslanım, hadi aç gözlerini." Dedi baran. Bir şehit daha veremezlerdi, tim bir şehidi daha kaldıramazdı.

"Ko-komutanım, ca-can-cansuya onu

Ç-çok sevdiği-mi söyleyin o-olur mu, anneme de s-söyleyin çok ağlamasın arkamdan." Dedi Barlas kekeleyerek. Tam şahadet getirecekti ki ağzından çıkan kanlarla getiremedi.

"Aç gözünü Barlas hadi aç." Dedi baran. Açmadı ama, gözleri ebediyete mi kapandı yoksa yeniden umut ışıkları yanacammıydı kimse bilmiyordu.

Herkes ameliyathanenin önünde bekliyordu. Cansu ameliyathanenin önüne çökmüş dolu gözlerle düz duvara bakıyordu. Timin ondan kalır yanı yoktu.

Birkaç dakika sonra hemşire çıktı, cansunun ayağa kalkacak mecali yoktu bile.

"Bir sorun mi var?" Dedi baran. Hemşire durup kan gerektiğini söyleyip gitti. Cansu ayağa kalkıp abisine baktı

"Abi lütfen bişe yap ne olur, o ölürse yaşayamam, olmaz."

 

Son

Loading...
0%