@kzbrlzkakz
|
Sabah uyandığımda dün gece olanların gerçekliğini sorguladım birkaç saniye. Gerçekti, hemde baya gerçekti.
"Ben ne yaşadım lan." Dedim kendi kendime. Üzerimdeki pikeyi yere fırlatıp salona geçtim.
Ben hazır değildim, yeni birşeylere, yeni hislere, yep yeni duygulara, hiçbir şeye hazır değildim.
Banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım, sırıtık sansar gibi dolaşma zamanıydı galiba.
Telefonum çalınca hemen odama koştum.
Baran arıyor sanmıştım ama değildi.
Bir öğrencimin velisiydi deniz hanım.
"Alo." Dedim.
"Eylül hanım merhaba." Dedi deniz.
"Merhaba da şu Hanım kelimesini kaldırsak mı, cidden kendimi parti başkanı falanmış gibi hissediyorum." Dedim. Güldü dediğime.
"Peki demem, şey için rahatsız etmiştim, iki gün sonra Eren'in doğum günü var. Eğer sizde burada olursanız çok mutlu oluruz."
"Tabiki gelirim, pazar günü demi." Dedim.
"Evet, pazar günü."
"Peki, ben haber versem olur mu?."
"Olur tabiki."
"O zaman, iyi günler."
"Görüşürüz iyi günler." Dedi. Telefonun kapanma sesi gelince bıkkınlıkla yatağa fırlattım. Mutfaktan sesler geliyordu.
Üzerimi giyinip hafif bir makyaj yaptım. Okulun son günüydü, Şırnakta tam on ayım geçmişti. Güzel bir tatil beni bekliyordu.
Şırnak'ta deniz var da biz mi bilmiyoruz.
"Moralimi hiçbir şey bozamaz." Dedim. Evet iç sesimle konuştum.
Mutfaktan gelen kokuların iki gün sonra gidecek olması beni üzüyordu.
"Günaydın." Dedim mutfağa girip.
"Ne o, yüzünüzden düşen bin parça Eylül hanım." Dedi babaannem.
Baran yerine deniz arayınca öyle oldu.
"Baran göreve gitti ya ondandır." Dedi Sare.
Ha?
Baran göreve mi gitti, bize neden söylemedi. Vay alçak herif.
Kabul şok etkisi yarattı.
"İyi misin annecim." Dedi annem. Başımı salladım.
"İyiyim sadece uykusuz kaldım biraz." Dedim. Annem başını sallayıp elindeki ekmek sepetini masaya koydu.
Babam mutfağa girip kimseye birşey demeden masaya oturup kahvaltı etmeye başladı.
Babam hala trip atıyordu bana. Ben hariç herkese günaydın demişti.
"Gidebilir misin tek başına annecim." Dedi annem. Arabam tamircideydi, okul da buraya bir hayli uzaktı.
"Çocuk muyum anne, 24 yaşındayım 24." Dedim.
"Ay ben ne bileyim, buralar tehlikeli, ne zaman ne olacağı belli olmaz." Dedi. Annem bu konuda tecrübeliydi, 4 yıl boyunca Şırnak'ta yaşamış bildiğim kadarıyla.
"Taksi çağırırım annecim, endişelenme sen." Dedim. Başını salladı ve babama döndü.
"Sen götürsen, hem askeriyeye yakın." Dedi annem. Babam bizi hiç takmadan kahvaltı etmeye devam etti.
"Anne giderim ben tek başıma." Dedim.
"Peki." Dedi annem. Son kez aynadan kendime bakıp evden çıktım.
Göreve gitmişti ve bana söylememişti, benim adımda Eylülse seni sürüm sürüm süründürmeyen ne.
🫀
|
0% |