Yeni Üyelik
27.
Bölüm

27. Bölüm

@kzbrlzkakz

Herşey o kadar ani gelişiyordu ki neler oluyor anlamıyordum bile, baran karşımda yaralı bir şekilde oturuyordu, ve bu benim için güzel bir görüntü değildi.

 

Travmam tetikleniyordu.

 

Baran: konuşacak mıyız?

 

Sen: hangi konuda.

 

Baran: sence Eylül

 

Sen: konuşacak birşey yok baran.

 

Baran: ciddi olamassın

 

Sen: ciddiyim.

 

Baran: nokta koyma bari

 

Sen: neden.

 

Baran: sen samimi olmadığın insanlara nokta koyarsın çünkü

 

Sen: o yüzden koyuyorumdur belki.

 

Baran: konuşmayacak mıyız cidden?

 

Sen: hayır.

 

Baran: peki

 

Baran: kendine iyi bak

 

Baran: oysa ki son kez konuşmak isterdim seninle

 

Sen: o ne demek be

 

Baran: bilmem

 

Baran: belki de giderim buralardan

 

Baran: belli mi olur?

 

Sen: saçmalama nereye gidiyorsun

 

Baran: tayinim çıktı

 

Baran: Tunceli'ye

 

Yazıyor...

 

Yazıyor...

 

Çevirim içi...

 

(Son görülme 10:30)

 

 

Konuşmadan çıkıp telefonu yan tarafa koydum, baranın bakışları bendeydi.

 

Böyle yaparsa dayanmazdım, bakışlarım koluna kaydı. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

 

2021 Hakkari Şemdinli, derecik etrafı.

 

 

İpin ucundaydı Samet, şehadet bile getirmişti.

 

Ali denizin de olduğu bu operasyonda şehit düşmek onun için bir onur olacaktı.

 

"K-komutanım, b-biliyorum b-b-beni hiç a-ama hiç sevmediniz ama, E-eylüle onu ç-çok sev-sevdiğimi söyler misiniz?"

 

Samet belki de hiç yapmadığı birşey yaptı, ilk kez üstünden bir istekde bulundu.

 

Sevdiği kadın için...

 

"Birşey olmayacak tamam mı lan, sen söyleyeceksin." Dedi Ali deniz, ilk defa büyük bir gülümseme ile, boğazından gelen kan ile öksürmeye başladı,

 

"Hakkınızı helal edin, bende hakkınız çok." Dedi Samet bunlar son sözleriydi, gerisi gelmedi.

 

Son kez, son nefesinde bile Eylül için bir istek de bulundu.

 

 

 

 

4 gün sonra...

 

 

Baran: Eylül

 

Sen: efendim

 

Baran: son kez veda etmek istiyorum

 

Sen: nereye geleyim

 

Baran: askeriyeye gelebilir misin?

 

Sen: gelirim

 

Baran: sağol

 

Konuşmadan çıkıp hazırladım, üzerime akşam ela gelecekti ve biz yemeğe çıkacaktık, o yüzden bir elbise giydim.

 

Makyajımı da yapıp çantamı alıp çıktım. Babam ile aramız hala kötüydü. Taksi ile gidip geliyordum bir yerlere giderken.

 

 

 

 

Gelmiştim, kapıda onay bekliyordum. Nöbetçi askerler kapıyı açınca girdim.

 

Gözümü askeriyede gezdirdim. Odasının camından bana bakan baranı görünce girdim ana binaya. Odasının önüne gelince çaldım kapıyı, gel dediği anda girdim.

 

"Hoş geldin, otursana." Dedi. Çantamı çıkarıp masanın üzerine koydum.

 

"Hoş buldum, kolun nasıl oldu."

 

"İyi, kolum iyi." Dedi. Başımı salladım.

 

"Ne güzel."

 

"Ama ben iyi değilim Eylül." Dedi, değindiği konuyu eş geçip soru sordum.

 

"Neden gidiyorsun." Dedim. Derin bir Nefes aldı ve konuşmaya başladı.

 

"Burada kalmam icin bir sebep yok, aslında sen gelmeden önce çıkmıştı tayinim. Ama görev çıktığı için gidememiştim, sonra da sen gelince."

 

"Benim yüzümden yani," dedim. Başını salladı

 

"Hayır, duygularım yüzünden, hislerim yüzünden, neden istemiyorsun Eylül."

 

"Korkuyorum."

 

"Neden."

 

"Aynı şeyleri yaşamaktan, ya sende gidersen."

 

"Nereye, düzgünce anlat şunu." Dedi. Herşeye bir açıklık getirmem lazımdı.

 

"2021 de senden önceydi, sevgilim vardı, o da askerdi, şehit düştü, bak ben Ayni şeyleri yaşamaktan istemiyorum, anlıyor musun beni?." Dedim. Bakışları bir boşluğa düştü.

 

"Birşey söyle."

 

"sana her gidişimde gelişi vad edemem ama seni çok severim Eylül, ömrümün sonuna kadar, son nefesime, kanımın son damlasına kadar."

 

Son

 

Loading...
0%