Yeni Üyelik
33.
Bölüm

33. Bölüm

@kzbrlzkakz

Baran: eylülüm uyudun mu?

 

Sen: hayır, sen

 

Baran: bende uyumadım

 

Baran: yanına geleyim mi?

 

Sen: nasıl olacakmış o

 

Baran: yangın merdivenin den :)

 

Sen: elini çabuk tutarsan çok mutlu olurum ;)

 

Baran: 5 dakikaya ordayım.

 

Sen: bekliyorum.

 

Yazar'dan

 

Elindeki tek gülü daha sıkı tutup tırmandı, hayır bu merdivenin basamakları nereye gitmişti yani.

 

Eylülün penceresine gelince gece lambasının yandığını gördü baran. Bekliyordu.

 

Pencereye iki kere tıklatınca açıldı. Onlar sevgili olalı iki hafta olmuştu ama yüzüne hasretti eylülün.

 

"Hoş geldin." Dedi Eylül.

 

"hoş buldum, çok hoş buldum." Dedi baran. Eylül'ün kenara çekilmesi ile camın pervazların dan tutunup içeri girdi. Girer girmez pencereyi örtüp perdeyi çekti.

 

"Eeee sarılmak yok mu sevgiliye?" Dedi baran. Eylül nazlı nazlı yaklaşıp kollarını baranın beline doladı. Barana iç açıcı gelmemiş olacak ki kucağına aldı eylülü.

 

Baran kucağına alır almaz bacaklarını beline doladı, kollarını ise boynuna doladı.

 

"Beni çok zor durumda bırakıyorsun." Dedi baran. Eylül kaşlarını çatıp baktı.

 

"Ben birşey yapmadım." Dedi. Baran başını eylülün boynuna gömüp derin bir nefes aldı.

 

"Benim sana eriyip bitmem için öylece durman bile yetiyor, yavrum." Dedi baran. Eylül'ün nutku tutulmuş gibiydi. O yavrum kelimesi bir kelimeden daha fazlasıymış gibi geldi o an için.

 

"Ne dedin sen." Dedi Eylül.

 

"Ne demişim." Dedi baran.

 

"Yavrum dedin." Dedi Eylül. Baranın bakışları Eylül'ün dudaklarına düşmüştü bile, bunu gören Eylül hafif hafif yutkundu.

 

"Baban evde mi güzelim." Dedi baran. Eylül iki yana salladı başını. Dudakları sanki bir mıknatıs gibi birbirini çekti. İlk hamleyi yapan Barandı.

 

Dudakları sanki yuvasını, olması gereken yeri bulmuş, bir puzzle gibi tamamlanmıştı.

Baran ellerini Eylül'ün beline sararken, Eylül ellerini baranın ensesine attı

Nefes nefese kalmamışlardı, birbirlerine nefes olmuşlardı.

Baran eylülün dudaklarından ayrılıp kulağına fısıldadı.

"Будь моим дыханием"

Nefesim ol

 

❤️‍🔥

benim hemen şu Rusçayı öğrenmem gerek." Dedim. Beni kucağında taşıyarak yatağın yanına geçti. Kollarımı boynuna dolayıp başımı omzuna yaslamıştım.

 

"Keyfiniz yerinde galiba." Dedi. Başımı salladım. Fazlasıyla yerindeydi.

 

"Hemde fazlasıyla." Dedim. Yatağa oturup beni daha fazlası mümkünmüş gibi kendine çekti.

 

"Çok seviyorum ya." Dedi. Yüzünü avuçlayıp gözlerinin içine baktım.

 

"Vermeyi unuttun." Dedim. Yüzüme anlamaz anlamaz baktı. Gözümle bana getirdiği ama öpüşürken yere düşürdüğü gülü gösterdim.

 

"Öyle desene be güzelim, başka birşey sandım." Dedi. İçi fesattı bunun.

 

"İçin kararmış senin, bir kurşun döktürelim." Dedim. Yanıma gelip gülü uzattı. Elime aldığım gülü başımın yanındaki komodinin üzerindeki vazonun içersine koydum.

 

"Ne kurşunu be güzelim, biz kurşunlarla dans eden adamlarız." Dedi. Söylediği şeye gülmeden edemdim.

 

"yok yok kurşun şart sana." Dedim. Saçlarımın ucu ile oynamaya başladı. Yeni duştan çıktığım için saçlarım nemliydi.

 

"Bebek şampuanı ile mi yıkıyorsun saçını." Dedi. Karizma yerle bir, karizma artık yok.

 

"Hı hı."

 

"Çok güzel kokuyor."

 

"Öyle."

 

"Güzelim."

 

"Efendim."

 

"Sanırım gitme zamanım geldi.'

 

"Neden."

 

"Baban geldi çünkü."

 

❤️

 

"Buse koşma öyle düşeceksin, eren sende in o ağaçtan bir yerini kıracaksın." Dedim. Hepsi tek tek sözümü dinlerken ailelerinin gelmesini bekliyordum. Veli toplantısı olacaktı.

 

"Öğretmenim." Dedi eda.

 

"Efendim edacım." Dedim.

 

"Eren düştü." Dedi. Bunu o kadar sakin söylemişti ki ne yapacağımı bilemedim ilk önce. Edaya öğretmenler odasına gönderip ilk yardım çantası almaya göndermiştim.

 

Çocukların yanına gittim.

 

"Eren."

 

"Öğretmenim."

 

"Neden acıyor."

 

"Bacağım." Dedi diz kapağını göstererek.

 

"Çocukları okulun parkına gönderip Eda'nın getirdiği ilk yardım malzemeleri ile kanayan yerine pansuman yaptım.

 

"Daha iyi misin eren?"

 

"Evet öğretmenim."

 

"Gel banka oturalım." Dedim elini tutup, o da benim elimi tuttu. Birlikte banka oturduk. Çantamda ki meyve suyunu alıp erene uzattım.

 

"Teşekkür ederim öğretmenim."

 

"Daha iyi misin?"

 

"Hı hı, arkadaşlarımın yanına gidebilir miyim?"

 

"Elbette gidebilirsin, iyisin dimi?"

 

"Evet, teşekkür ederim."

 

"Rica ederim." Dedim. Arkadaşlarının yanına giderken ana kapıdan okula giren baranı görünce onun yanına gitti. Bacağındaki yara bandını gösterip sonra beni gösterdi.

 

Baran Eren'in kıvırcık saçlarını karıştırıp başından öptü ve arkadaşlarının yanına yolladı. Yanıma geldi.

 

"Hoş geldin."

 

"Hoş buldum güzelim."

 

"Neden geldin ama."

 

"Gelmem için bir sebep yok, sevgilimi özledim." Dedi.

 

"Sen bu saate o dosyaların başından kafanı kaldırıp asla gelmezsin baran." Dedim. Saçımın üçü ile oynamaya başladı.

 

"Beni tanımaya başlaman çok hoş, sen daha hoşsun." Dedi. Yanaklarıma vücudumdaki tüm kanların yükseldiğini hissetim.

 

"Bir şeyler yapmaya çalışıyoruz diyelim."

 

"Ablamın sınav yapması gerekiyormuş, Hakan'ın da işi vardı, imzalamam gereken dosyaları da Barlasa yıktım."

 

"Cansu ile buluşacaklardı."

 

"O zaman değme keyfime."

 

Son 

 

Selamlar

Kitabın bölümlerini ard arda atayım mi bilemedim zaten Wattpadde final olmasına 2 bölüm kaldı

Size kalmış birşey buraya yükleyeceğim en az 30 bölüm var

 

 

 

Loading...
0%