Yeni Üyelik
36.
Bölüm

36. Bölüm

@kzbrlzkakz

Sayın TSK, sevgilimi özledim, artık bana gönderebilir misiniz?

 

Tam tamına 1 aydır görevdeydi, tam tamına 1 ay. Baran sız geçen koca bir ay.

 

Cehennem gibiydi ama yapacak birşey yoktu.

 

Telefonum birkaç kez çalmıştı ama açmaya üşeniyordum, sebebi ise telefonun mutfakta olmasıydı.

 

Telefonum susmuştu ama kapım çalmaya başlamıştı.

 

Oflayarak kapıya ilerledim, rahatça acı da çekemiyorduk.

 

Açtığımda cansunun nefes nefese olduğunu gördüm.

 

"Yenge, abim, abim yaralanmış korkulacak birşey yok, sen telefonu açmayınca buraya geleyim dedim."

 

💕

 

Cansunun eve gelip dediği şeyleri hazmetmem uzun sürmüştü. Üzerimde ne olduğuna bakmadan evden çıkmıştım. Şimdi hastanenin acilinden giriyordum.

 

Girdiğim gibi girmemeyi diledim ama çok geçti.

 

Baran yanında tim ve onun yanında da ada... Buna sonra değinecektim, şu an önemli olan barandı.

"baran."

 

"Eylül."

 

"İyi misin?"

 

"İyiyim." Bunu söylerken bile gözlerim dolmuştu. Kollarımı boynuna doladım.

 

"Çok korktum sana birşey olacak diye."

"iyiyim yok birşeyim." Elim kolundaki yaraya gidecek gibi oldu ama acır diye dokunmadım.

 

Diğerleri yanımızdan giderken yanlız kalmıştık.

 

Baranın dudaklarını saçlarımda hissetim.

 

"Çok özledim." Dedi. Başımı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım.

 

"Bende, bende çok özledim." Dedim. Alnını anlıma yasladı.

 

"çok seviyorum." Dedi.

 

"sevilmeyecek kadın mıyım ben?" Dedim. Güldü "bir daha cansudan 'yenge abim vurulmuş' cümlesini duymak istemiyorum.

 

"söz veremem güzelim." Dedi.

 

"Korkuyorum."

 

"Kaderimiz de varsa bir daha vurulmak o da olur."

 

"baran."

 

"Efendim güzelim."

 

"Bende kalsana, yani istersen. iyi olana kadar."

 

"Peki baban."

 

"Babam döndü, Ankara'ya."

 

"O zaman bu teklife hayır diyemeyeceğim." Bakışları üzerimde gezindi.

 

Bende baktığım da, üzerimde bir gri şort ve gecelik vardı.

 

"Keşke üzerine birşey giyip gelseydin güzelim."

 

"Üzerimde birşey var zaten."

 

"Olmayan halini görmek isterim." Dedi. Ensesine vurdum.

 

"İnsanların içinde söylenecek şey mi bu?"

 

"Hı hı." Bakışları dudaklarıma düştü, ama uzun sürmedi başlıkları. Cansunun abiiigggg diye çağırması ile cansuya döndük.

 

"Bağırma cansu, bu Barlas sana nasıl dayanıyor anlamıyorum."

 

"Neyim varmış benim."

 

"Sorun da o, bağırmak dışında hiçbir şey yapmıyorsun."

 

"Sussana baran."

 

"Aman onu takan kim." Dedi cansu serumu kontrol ederken.

 

"Uzat kolunu." Dedi. Baran uzatınca sert bir şekilde damar yolunu çekti.

 

"Ahh, napıyorsun be."

 

"Gördün mü ne işe yaradığımı abicim, şimdi git eve yat zıbar dinlen." Diyip gitti. Kahkaha atmamak için zor tutuyordum kendimi.

 

"kardeş diye tutup bağrımıza bastık yaptığına bak."

 

"Haklı ama kız."

 

"Sende gül güzelim sende gül. Zaten bizi anlayan mı var." Hastaneden çıkmıştık ama yağmur atıştırıyordu.

 

Hastanenin ana binasından çıkmıştık.

 

"Bak tekrar soruyorum, sevgilim glos markanı artık açıkla, cidden. Bu kadar trip atman normal değil." Dedim kollarımı boynuna dolarken.

 

"trip mi, saçmalama güzelim."

 

'Yooo baya trip atıyorsun."

 

"Asıl trip neymiş gösteririm şimdi ben sana." Derken dudaklarıma bakıyordu.

 

"Çok isterim."

 

"Kaşınıyorsun."

 

"Evet kaşınıyorum." Dedi. Elleri yüzümü avuçladı, dudaklarını dudaklarıma bıraktı.

 

Bu hissi özlemiştim.

 

Dudaklarındaki şey biraz özlem biraz aşktı, geri kalanını ise tutkuya veriyordum.

 

Ellerini belime atıp kendine daha çok çekti. Dudaklarımız bir saniye bile durmadan hareket ediyordu.

 

Yağmur şiddetlenmeye başlayınca ayrıldım, ama buna izin vermeyip tekrar birleştirdi dudaklarımızı.

 

Hasta olma garantiliydi.

 

Etrafta birilerinin olmaması bizim için iyiydi.

 

Bu sefer ayrılan barandı.

 

"Eve gidelim." Dedi kolumdan tutup hızlı hızlı yürüdü.

 

Bunun bir çözüm olmayacağını anlamış olacak ki olduğum yerden kaldırıp omzuna attı beni.

 

"Baran, baran indir beni. İndir beni valla yüksekten korkarım ben."

 

"Güzelim sadece omzumdasın farkında mısın?"

 

"Kavak gibi boyun var ne yapayım." Dedim. Beni dinlemeden yurumeye devam etti.

 

Lojmanın ana binasından girmiş binaya ilerliyorduk, daha doğrusu baran ilerliyordu.

 

Kapıya geldiğimizde elini uzattı. Anahtarı istiyordu

 

"Arka cebimde." Dedim. Sağ tarafa attı elini, orada yoktu. Diğer tarafa attığında buldu.

 

"Eylüll."

 

"Hı?"

 

"Şu ben giderken konuştuğumuz tatil mevzusunu bu gün enine boyuna konuşsak mı ya da uygulamalı olarak göstereyim."

 

"olabilir."

 

10 dakika sonra...

 

"barannnn." Diye mutfaktan içeriye bağırdım

 

"Efendim yavrum."

 

"Bi gelll." Dedim. Üzerinde sadece eşofman vardı.

 

"evde hep böyle mi dolaşır sınız baran bey?" Dedim gülerek.

 

"Evet Eylül hanım, şikayetiniz mi var?"

 

"Aksine çok menmun oldum." Dedim. Gülüp kollarını belime dolayıp başımı boynuma gömdü.

 

"bende memnun olmalıyım ama." Dedi. Kollarımı boynuna doladım. Başını kaldırıp alnını anlıma yasladı.

 

"Nasıl olacakmış o." Dedim sanki bilmiyormuş gibi.

 

Kollarını belimden ayırıp tezgaha oturttu. Ocaktaki yemeğin altını kapattıktan sonra ellerini iki yanıma koydu.

 

"göstereyim mi?" Dedi. Başımı salladım.

 

"Bekliyorum." Dememle dudaklarıma yapışması bir oldu.

 

Bacaklarımı beline dolayıp karşılık verdim.

 

(Buradan sonrası bir tık değil baya bir tık +18 oluyor, eğer hoşlanmayan varsa hemen diğer uyarıya kadar gitsin)

Eli sweatshirtümden içeri girdi. Dudaklarımdan ayrılıp boynumu öpmeye başladı.

Basımı sağa çevirip yer açtım. Hem öpüp hem emiyordu.

Şu an biz ne yaşıyoruz.

Baran beni öpüyor.

Bu işin sonu yatak odası gibi duruyor.

Bunu istiyorum zaten.

Öptüğü yeri ısırınca belim kasıldı,

"Barannn!"

"Beni şu an durdurmazsan çok yanlış şeyler olabilir." Dedi.

"Ya o yanlış şeylerin olmasını istiyorsam." Dedim. Gözlerimin içine baktı.

"İstiyor musun gerçekten?"

"İstemiyor olsam şu an seninle burada olmazdım baran." Dedim. Gözlerimin içine baktı birkaç saniye kucağına alıp salona ilerledi.

"Odaya gidelim." Dedim.

"Odaya gidersek sabaha kadar bırakmam seni." Dedi.

"Bırakma."

"Bunlar çok iddialı sözler ama, oraya girince, baran dayanamıyorum yok şöyle yok böyle dinlemem."

"Dinleme." Dedim. Odaya girdi direkt.

Adamın damarına bastık.

Olduğumuz yerde beni yere bırakıp dudaklarıma yapışması bir oldu.

Dudakları yavaştı, ama bir o kadar da aceleciydi.

Elleri sweatshirtün eteklerine gitti, tek hamlede çekip çıkardı.

İyi ki içimde sütyen vardı.

Az önce o lafları ederken hiç utanmıyordun ama.

Onunla bu bir değil.

"Şu saaten Sonra, şu kapıdan baban bile gelse durmam yavrum." Dedi boynumu öpmeye başladı. Yer açmaya kalmadan yavaş yavaş göğüsüme doğru ilerledi.

Açıkta kalan yerlerine dudağını değdirdiğinde tüm bedenim kasıldı. Ellerim beline gitti.

Resmen vakumladı.

Eli sütyenimin kopçasına gitti. Hemen açmıştı. Ben bile kırk saatte zor açıyorum. Ama bunu sonra düşünürdüm.

Sütyeni çıkarınca göz önüne geldi göğüslerim.

Sağ eli ile göğsümün ucunda dokundu, sonra sıktı. Hasaslaşan göğsüm daha da hassas duruma geldi.

"Ahhhhh." İnlemem hoşuna gitmiş gibi daha çok sıktı.

"Barannn."

"Durayım mı?" Dedi. Hızlıca başımı salladım.

"Hayır, durma." Dedim. Yüzünde bir gülümseme oluştu.

Bacaklarımdan tutup kucağına dik bir şekilde aldı. Yatağa yatırıp üstüme çıktı.

Elleri eşofmanımın lastiklerine gitti ama tuttum.

"Herşey karşılıklı." Dedim. Kendi eşofmanına baktı.

"Sen çıkarmak ister misin?" Dedi.

"Hı hı." Ellerim esofmanının lastiklerine gitti. Direkt aşağı indirdim. Hoay maşallah kartı. O ne be.

"Ne o korktun mu?" Dedi. Yutkundum başta.

"Hayır."

"Emin miyiz?" Başımı salladım.

"Hı hı." Dedim.

Dudakları göğüs arama gitti.

"Burası benim." Yavaş yavaş boynuma geldi. "Burası da benim." Boynundan yanağıma yanağımdan dudaklarıma geçti. "Tam burası da benim." Parmakları sol göğsüme git.

"Senin."

"Benim." Penisini girişimde hissetim. Birazını sokması bile heryerimin kasılmasına sebep olurken birkaç saniye sonra bütününü soktu. Birkaç kez içime girip çıktık. Çıkan sesleri umursamadım bile. Girip çıktıkça vajinam acıyor, açıldıkça zevk veriyordu. Barana yardım olması amacıyla bende hareket etmeye başladım. Hoşuna gitmiş olacak ki daha da hızlandı. En sonunda akınca ikimiz de rahat bir nefes verdik.

 

(Ehe bitti)

 

Loading...
0%