Yeni Üyelik
40.
Bölüm

40. Bölüm

@kzbrlzkakz

Yazar'dan

 

Evde büyük bir telaş vardı, Yani nereye girsem insan çıkıyordu. Yeter artık diye. Telefonum ortalıklarda yoktu. Cidden bir kendimi kaybetmediğim kalmıştı.

 

"Eylüllll." Diye bağıran annem ile sıkıntılı bir nefes verdim.

 

"Efendim anne."

 

"Kızım daha hazırlanmadın mı sen?" Dedi. Gözlerimi devirip yatağa oturdum.

 

"Boş bir alan bulursam kendi kınama bende hazırlanacağım anne." Olduğum odaya baktı. Eren ve birkaç çocuk vardı odada.

 

"Çocuklar, çıkın bakayım Eylül ablanız hazırlansın." Dedi annem. Çocuklar tek tek çıkarken anneme onun da çıkmasını söyledim.

 

Başını sallayıp o da çıktı. Kınalığımı giyerken bir tık zorlansam da sonunda başarmıştım. Makyajımı da tazelemiş hazırdım. Odaya giren babam ile ona baktım.

 

"Güzel olmuşsun."

 

"Teşekkür ederim." Dedim.

 

"Sen benim biricik kızımsım, saçının teline zarar gelsin istemem. Daha dün küçüktün dibinden ayrılmıyordun baba baba diye dolanıyordun."

 

"Büyüdüm baba."

 

"Ne yazık ki. Ama mutlusun."

 

"Mutluyum."

 

"Hep mutlu ol güzel kızım, hep mutlu ol."

 

🎀

 

 

 

Sanırım evleniyordum, herşeyin ciddiyeti şu an yüklenmişti üstüme. Elim terliyordu. Kafama takmak istedikleri ama büyüklüğü yüzünden takmadığım tacı iyiki de takmamışım dedim.

 

Gözlerim baranı aradı ama yoktu.

 

Kesin bizi bırakıp kaçtı.

 

Annemin yanına ilerledim.

 

"Anne." Dedim. Bana döndü.

 

"Baran nerede."

 

"Ne demek baran nerede, kızım damadın ne işi var kınada, en son gelir onlar, az önce baban tarafından zorla yaka paça çıkartıldı." Ofladım. İyide beni görecekti daha.

 

Sen: evlenmeden boşanan ilk çift olacağız bu gidişle baran.

 

Baran: o ne demek güzelim

 

Baran: ayrıca yine nokta koymuşsun

 

Sen: niye gittin ki.

 

Sen: sabahtan beri seni bekliyorum gerizekalı.

 

Baran: valla benim suçum yok

 

Baran: baban geldi ensemden tuttu dışarı bildiğin fırlattı

 

Baran: yoksa orada seni tek başına bırakmaya çok meraklı değilim

 

Sen: inanmadım.

 

Sen: ve ayrılıyorum

 

Cevap vermesine izin vermeden hemen gidip gelin tahtıma oturdum. Kızlar etrafımda dönüp aşrı aşrı memlekete söyleyip oynarken dümdüz duruyordum.

 

Kızlar etrafımda dönemeyi bırakınca herkes çıkıp oynamaya başladı. Kraliçeler hiçbir zaman güzelliği bozulmasın diye oynamaz. Oynamayada niyetim yoktu.

 

1 saat sonra

 

Zorla çıkartılıp oyun oyanmıştım, şimdi ise Kınam yanacaktı. Baran ortalıkta yoktu. Cansunun yanına ilerledim.

 

"Abinler daha gelmedi mi?" Dedim. Başını salladı. Oflayıp gelin tahtıma doğru dönerken masadakilerin konuştuklarını duydum.

 

"Kızı gördün mü, kız ne güzel." Dedi bir kadın.

 

"Aman ne güzeli be." Dedi yanındaki kadın da. Pardon pardon. Benim neyim varmış. Tam arkamı dönecektim ki kadının karşısında oturan benden küçük olduğunu düşündüğüm kız konuştu.

 

"Kız gayet güzel serpil teyze, sadece baran abi senin kızın cerenle değil de sevdiği istediği birisi ile evleniyor diye öyle diyorsun." Konuş kız konuş, konuş da bu serpilin kızı kimki şimdi. Şimdi düşün dur.

 

O sırada salonun girişinde son derece yakışıklı olan baranı gördüm, yüzümde bir sırıtış ile bindallımın eteklerinden tutup yanına ilerledim.

 

Hürrem Sultan gibi hissediyordum kendimi. Baran beni görünce baştan aşağıya süzdü.

 

"Nasıl güzel olmuş muyum?" Dedim etrafımda dönerken.

 

"Muhteşem gözüküyorsun yavrum." Dedi. Sırıtarak yanına yanaştım.

 

"Tekrar aşık oldun dimi bana."

 

"Pijamalı halinle bile tekrar tekrar aşık oluyorum ben sana." Dedi. Sanırım utanmıştım.

 

"Asıl amacım gelin olmaktı ama yanlışlıkla Hürrem Sultan oldum."

 

"Hayatımda ilk kez böyle güzel Hürrem Sultan görüyorum." Dedi. Romantik olacağım diye iyice saçmalıyordu.

 

"Hayatında sanki Hürrem Sultan gördü de." Dedim. Güldü. Beni etrafımda döndürdü.

 

"Hürrem Sultan işte, bak gördüm." Dedi. Salaktı, ve ben bu salağı yerdim.

 

"Baran."

 

"Efendim yavrum."

 

"Etrafında aşkın ateşine dağlar dayanmaz diye dönmezsem hakkımı helal etmem."

 

"Elinde de şu testilerden de olacak mı?"

 

"Hı hı."

 

"Hemen yapalım bunu yavrum." Hemen elimden tutup oturduğumuz sandalyeye oturttu. Yanıma oturup kolunu omzuma attı.

"Baran."

"Efendim bebeğim."

"Şu komşu kızı ceren, hangisi."

"Ben ne bileyim yavrum hangisi."

"Tanımıyor musun?"

"Tanıyorum."

"E o zaman."

"Hayırdır nereden çıktı bu şimdi." Kollarımı birleştirdim.

"O benden daha güzelmiş."

"Hadi ya, benim hüremim herkesten güzel."

"Yaaa salak." Sare gelip kalkmamızı söyledi.

10 dakika sonra

 

 

"Aşkın ateşine dağlar dayanmaz, aşkı bilmeyenler gönülden yanmaz, aşk bir hastalıktır tabip anlamaz, aşka yardan başka." Baran ben dans ettikçe içi gidermiş gibi bakıyor babamda katil olmaya meyilliymiş gibi bakıyordu.

 

 

​​​

 

Loading...
0%