@kzm1234
|
Açık camdan içeriye giren temiz havayı içime çekerek gözlerimi açtım bir bahar sabahı. yattığım yerden kalkıp camdan dışarıya baktım herşeyin tekrar hayat bulması ve yeşermei bana çok buzur vericiydi. Biraz dışarıyı seyrettikten sonra yataktan kalkıp lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım aşağıdan mutfaktan burnuma güzel kokular gelmişti, annem güzel bir kahvalı hazırlamış olmalıydı hızı bir şekilde banyodan çıkıp üstümü değiştirip aşağıya mutafağa indim. saat daha sabahın sekiziydi annem benim için kalkıp erkenden kahvaltı hazırlamıştı ve birde bugün üniversitenin ilk günüydü. ben ve annem çok heycanlıydık. İki kişilik küçük bir aileydik annem ve ben . Annemin canından çok sevdiği sevgili oğlu ÇINAR dım ben. Ve annem de benim için bütün evrendeki en güçlü annesiydi benim gözümde büyük bir kahramandı. Güçlü annem ALİN. Babamı soracaksanız benim hayatımda çok bir yeri yok beni arada bir görmeye gelirdi sahte ve sevimsiz gülüşü ile beni severdi . Sanırım hasta ve çelimsiz olduğum içinmi bana böyle sahte davranıyordu bilmiyorum. Annem ve babam ben 15 yaşındayken ayrılmışlardı. benim hastalığımı soracaksanız ben bir lösemi hastasıydım. İŞTE SİZE KÜÇÜK HAYATIMMI VE YAŞANTIMI ANALTACAĞIM BU HİKAYEDE Çınar mutfağa hızlı bir şekilde gelip annesine sarıldı "Günaydın annem" diyerek yanağından öptü " Bunca zahmete ne gerek vardı anne kendini yormuşsun" annesi" ne zahmeti oğlum bugün okulunun ilk günü üniversite hayatının ilk günü okula güzelce kahvaltı yapıp gitmeni istedim" "Teşekkür ederim annecim biliyorum sende benim kadar heycanlı olmalısın ama herşey güzel olucak eminim." der ve çinar ve annesi beraber masaya oturup kahvaltılarını yapmaya başlarlar çınar hızlı bir şekilde kahvaltısını yapıp hızlıca masadan kalakar bunu gören annesi telaşlı bir sesle, " oğlum biraz daha birşeyler yeseydin acele etme mukadar." "ANNE acelem var arkadaşım burak ile buluşucam beni bekliyor olmalı durakta." "Peki madem çınar ilaçlarını almayı asla unutma." "Tamam anne öptüm seni görüşürüz akşam." der ve evden hızlı bir şekilde çıkar durağa doğru gider derin bir nefes alıp verir içinden herşeyin güzel olacağını söyler. durakta bekleyen arkadasını görüp selam verir. "Naber Burak." "Nerde kaldın be oğlum ağaç oldum burda seni beklemekten". " geldim işte kanka anca çıkabildim evden" çınarla burak durakta konuşurken çınarın babası gelir durağa doğru çınar babasını görünce düşünürki benim üniversite ilk günüm olduğu için beni geçirmeye geldiğini zanneder. durakta kalabalığın içine dalan babasını arar gözleri ile taki liseye yeni başlayan erkek üvey kardeşini görünceye kadar. babası oğuluna sıkıca sarılır cebinden para çıkartıp oğluna veririr bir kaç birşeyler söyleyip yanından ayrılır. çınar içinden bu sözleri söyler." üzülmeyeceğim güçlü duracağım sakinim der." dolmuş gelir ve arkadaşı ile binip okula doğru giderler. dolmuşta insanlara bakarke insanların içerisinde lise aşkını görür ve çok şaşırır. "Oha bu gerçek olamaz kübra değilmi bu yoksa bizimle aynı üniversiteyemi gidyor der." bir anda göz göze gelirler çınar çok utanarak kafasnı hızlı bir şekilde çevirir. dolmuştan inene kadar gizli gizli kübraya bakmaya devam eder. Burak bir anda çınarın kolundan dokunarak "geldik knk inicez şimdi der." çınar gözü ile kübrayı takip eder kübrada aynı yerde onlarla birlikte iner. çınar kübrayı görünce sanki bahar ayında tekrardan hayat bulan pir papatya görür. kübra çınar ve burağın yanına gelir " AAA Merhaba üçümüzde aynı okulamı tercih yapmışız der şaşkın bir şekilde." çınar heycanlanarak kekeler "ee evet sanırım öyle olmuş çok garip değilmi der gülümser." burak çınarın kolundan tutup ee hadin buradamı bekliycez biran önce okula girelim der ve okula girerler. herkes çok heycanlıdır. sınıfı aramaya başlarlar. |
0% |