@kzm1234
|
çınar arabada giderken arabanın camından dışarıya bakarken çiçekçi görür ve ne kadar çok güzel çiçekler ben hayatımda bir erkek olarak hiç çiçek almadım der en çok sevdiğim çiçekte gerbera çiçeği japon lara göre bu çiçeklerin anlamları varmış. çınar başını kübranın omzundan kaldırarak sanırım ben çiçeğimi ölünce alacağım der arabadaki herkes o nasıl söz öyle diye bağırırlar . Çınar" tamam tamam birşey demedim zaten çiçeklerin engüzeli benim yanımda papatyam." çınarın annesi gülerek "ayıp oluyor bak çınar bey alınıyorum ." "Sende benim için en güzel çiçeksin ama sende bir kaç gündür beni görmezden geliyor gibisin anne nolu neyin var iyimsin ." çınarın annesi ani pirenler yaparak "o nasıl söz öyle oğlum olurmu öyle kafama birşey takılmıştır özür dilerim. " kübra arabayı durdururmusunuz benim bir kaç işim var arkadan gelicem ben eve siz geçin." itiraz istemiyorum kimseden işmarda dedim o kadar yani." kübra arabadan inip hızlıca çiçekciye doru koşar ve dükkana girer " Kolay gelsin elnizde gerbera çiçeği varmıdır ?" "Elbette vardır hangi renklerden istiyorsunuz ?" kübra telefonu açıp çiçeklerin anlamlarına bakıp ona göre reknler istemiştir. "Sarı,turuncu ,kırmızı çiçekleri istiyorum."( anlamı sevgi,aşk) " birde not yazmak istiyorum bir not kağıdı alabilirmiyim?" "Elbette" NOT " biliyorsunki bu çiçeklerin ne anlama geldiğini sana söyleyemesemde sende benim bahar ayımdaki kelebeğimsin benim özümde o kadar güzelsinki anlatamam kelebekler asla güzeliklerini ve kibarlıklarını bilemez bende seni çok seviyorum kelebeğim. kübra çiçekleri alıp dükkandan çıkarken dışarıdaki papatyalatı fark eder bir tanede demete papatya ekletir. ardından hızlı adımlarla eve doğru gider. annesi ve burak çınarı odasına çıkartırlar çınar üstünü çıkartıp rahatlamak istediğini söyler annesi ve burak odadan çıkar çınar odadan çıkıp aşağıya ineceği esnada annesinin telefon konuşmalarına şahit olur annesi telefonda sessiz ve gergin bir şekilde konuşuyordur . çınar kulak verip dinlemeye başlar. " oğlun ölüyor be adam gelde bi sonkez gör ben öz evladım olmadığım halde çocuğa acıdım sahte annelik ettim artık bu annelik rolü sona eriyor artık özgürleşicem imzaları attırdım çocuğa arık benim payımıda verirsin ben çeker giderim ." çınar bu sözleri duyunca hayatında herşeyin bir oyundan ibaret olduğunu anlar başından kaynar sular dökülür. sahte annesi babası ile konuşmaya devam eder " Tamam be kadın gelicem şimdi patlama."tam o esnada adamın evinin kapı zili çalar. "dur bekle kapı çalıyor ; bu kim şimdi lan diyip adam hızlıca kapıyı açar ve gördükleri karşısında donup kalır dili tutulur. " Sen ,sen nasıl buldun beni?" "Oğlum nerde şerefsiz oğlum nerde diyerek adama saldırı kadın ." adam kapıyı hızlı bir şekilde kapatıp telefona cevap verir sıçtık çocuğun annesi geldi der telaşlı bir şekilde telefonu kapatır. sahte anne korku içinde telefonu kapattıktan sonra napıcam ben napıcam diyip küçük bir bavula eşyalarını doldurmaya başlar . çınar afallayarak odasına geçer kapıyı kapatı. ne yapacağını bilemez bir süre düşündükten sonra masanın üstündeki kalem ve kağıdı görür bir not yazar elli o kadar çok titriyorki vücüdu sanki uyusşup gitmişti notu yazdıktan sonra yatağına geçip uzandı. o esnada sahte annesi hızlı bir şekilde evden kapıyı çarpıp kaçtı. çınar telefonuna uzanıp görüntülü kübrayı aradı. "çınar gülümseyerk nerde kaldın papatyam seni çok özledim bekliyorum seni çabuk gel sana birşey söylemek istiyorum seni ,seni çok seviyorum." bir anda telefon kapanır kübra korkarak ve ağlayarak eve koşturur elindeki çiçekleri kaldırımın ortasına düşürür. burak çınarın yanına çıkar kapıyı tıklatıp açmaya çalışır ama açmaz bir anda kapı çalar burak hızlıca kapıya koşar ve kapıyı açar anlamsız bir şekilde şaşırır okuldaki hizmetli abla ile karşılaşır. Oğlum diye burağa sarılır. burak "abla bir dakika ben senin oğlun değilim deyip iter" "Öyleyse oğlum nerde yukarıda çınar var bugün okulda burnu kanıyan oğlun olabilirmi? kadın koşarak odadalara bakar çınarın osadına geldiğinde kapıyı aniden açı içeriye dalar oğlu boylu boyunca yatakta uzanıyor elnde telefon ve bir kağıt parçası ile karanlık çökmeye başlamıştı açık olan hava bir nada gürlemeye ve yağmur yağmya başlamıştı. Evladına asla doyamayan enne evladı çınara koşarak çınar oğlum kalk ben geldim aç gözlerini annen geldi oğlum bu insanların eline bıraktığım için affet oğlum aç gözlerini ben senin kokunu içime çekmekmelere doyamadım oğlum evladım aç gözlerini bahtsız kuzum aç gözlerini gerçek annen geldi çınarım paşam güzel oğlum diyerk hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı kucağına bastığı oğluna küçükken söyleyemediği ninnileri söylemeye başladı. Burak ağlayar anbulansı aradı şaşkına dönen burak yere attı kendini ağlamamak için kendinine kadar tutsada dayanamayıp ağlamaya başladı hani baharın herşey hayat bulur du hani sen niye bırakıp gtiinin diye ağlamaya başlar dışarıda ağlayan bulutlar evde ağlayan anne , ağalayan arkadaş sesleri ile inlemişti sokaklar. anbulans gelir ve çınarı siyah bir torbayı çıkarıp başınız sağolsun demesi ile inledi sokaklar. annesi koymayın benim oğlumu oraya ben ona doyamadım daha almayın oğlumu benden nolur yalvarırım. zorla çınarı aldıktan sonra arbaya götürürken hereyi ıslanmış bir şekilde kübra gelir sıyah torbayı görünce bağırır durun durun götürmeyin benim ona birşey söylemem gerek durun diye hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar açın lütfen nolur nolur . yüzünü açıp gösterirler kübra titreyen elleri ile çınarın yüzünü okşar beni neden bıraktın benim sana söylemem gereken birşey varı oldumu böyle papataynı bırakıp gittin kübra gözlerini öperek aç gözlerini nolur aç kübra ağlayarak derin iç çekerek hem ben seni çok sevdiğimi duymadan nereye gidiyosun. "BENDE SENİ ÇOK SEVİYORUM KELEBEĞİM" |
0% |