Erzurum'un Bedevilerinden 1 yeni mesaj:

Ömer:gitmornik.

Afitap:O tavayı kafanda kıracağım aç şu kapıyı.

Ömer:

Afitap:İnsan olman.

Ömer:Bak o olmaz işte.

Afitap:Tahmin ediyordum ama yine de bir sorayım dedim.

Kamer:Ömer, ablan senden asla umudunu kesmiyorsa emin ol bu hayatta hiç bir şeyden umudunu kesmez KWKXJNDXJNDJD.

Kamer:Karımı niye sinirlendiriyorsun hıyar?

Ömer:Sanane sütlaç?

Kamer:Ulan olsa da yesek.

Kamer:Değil mi sevgilim?

Ömer:Dikkatimin dağılma hızı:

Afitap:Daha dün yaptım ya Kamer?

Kamer:

Afitap:Öğütücüyle evlenmişim ben.

Kamer:Ayıp

Kamer:Ömer üç tabak yemedin mi lan sen?

Ömer:El insaf 2 tabak sütlaç yedim.

Afitap:

Afitap:Çok az yemişsin beş tabak yeseydin keşke, en azından bir süre tuvalletten çıkamazdın da on dakika yüzünü görmezdik.

Ömer:on dakikayı mabadıma hakaret sayarım daha uzun sürüyor.

Kamer:Ömer'in sıçma seansı bizim gündemimizden düşsün artık.

Afitap:Parti kur oy verelim.

Ömer:Bazen yoruluyorum tuvalete gitmekten ben de oy verecem QKDJJDNNDJDJDJX.

Kamer:Senin yerinde başka biri olsa altına yapmayı tercih eder.

Kamer:Dört kere gidiyorsun, her biri max 15 dakika.

Afitap:Geçen gün tuvalette oturmaktan bacağı uyuşmuş gerizekalının.

Ömer:Bir şey itiraf edeyim mi?

Afitap:Etme.

Ömer:Edicem ok?

Ömer:O gün ben klozetin üstünde uyuyakalmışım.

Ömer:

Afitap:ĞWLDLFMCLMFŞCMFLCKFFK EN UFAK Bİ YAMUĞUN OLURSA BUNU YÜSRAYA ANLATIRIM.

Ömer:

Ömer:Ben senin rezilliklerini Kamer abiye anlatıyor muyum?

Afitap:Anlatamazsın zaten çünkü elimde kozlar var.

Ömer: Çok çaresizim, ablalar kapatılsın.

Afitap:Mesela Ömer bugün ne gibi bir rezillik yaptı Kamer biliyor musun?

Kamer:Ne yaptı?

Ömer:Of abla

Afitap:Balkona çıkmış bu akıllı sonra bakmış karşı binanın ışıkları yanmıyor.

Afitap:Almış eline benim güzel teflon tavamı, sonra demir kapağı davul çalar gibi tavama vurmuş.

Afitap:Bir baktım tavamda kafamdaki dertlerimden daha çok çizik var.

Ömer:Şwmsldnxldmkx

Ömer:Ama uyandılar bu daha önemli

Afitap:Bir de davulcuya diyor ki,

"Abi bizim tavadan senin davuldan daha çok ses çıkıyor."

Ömer:Sonuçta davulcuya kanıtladım mı?Kanıtladım.

Afitap:Gerizekalılığını kanıtlamışsın.

Afitap:Ama kanıtlamana gerek yok anlaşılıyor zaten.

Ömer:

Kamer:Oğlum sen ne yaşıyorsun?

Ömer:Aslında Yüsraların evin ışığı yanmıyordu, aç acına oruç tutmasın diye yaptım.

Ömer:Telefonla aradım açmadı.

Afitap:Son çare benim tavam mıydı?

Kamer:Sen buralara nirden geldiiin, seni Yaradana gurban oluyum seni Yaradanaaa.

Kamer:Fresh aşık.

Afitap:İngilizceni yesinler jgkdmfmd.

Ömer:Enişteee seni de biliyoruz sus.

Ömer:Hatırlıyor musun Kamer abi...

Ömer:Bir keresinde İstanbula gelmiştin annenlerin yanına ama ablama haber vermeden gitmiştin.

Afitap:Ne?Ne demek haber vermeden gitmiştim?

Kamer:Benden uzak durmaya çalışıyordun o zamanlar.

Kamer:Aslında bana karşı hislerin olduğunu biliyordum ama emin değildim.Ömer ablam seni seviyor dese de emin olamamıştım nedense.

Kamer:Benden uzak durmak istediğin için mesaj atmıyorsun sanıyordum. O zaman anlam verememiştim maalesef.

Kamer:Sonra Ömer demişti ki, "iki de bir bana Seni soruyor."

Kamer:Öyle öyle umudumu yitirmemiştim.

Kamer:Ama o gün sanki içimde korlarla dolandım evin içinde.

Kamer:İçimde bir şey sürekli, "Git ben geldim Afitap de" diyordu.

Kamer:Ama o gün hiç olamayacağımızı düşünüp durdum.

Kamer:Ertesi gün geri dönecektim diye haber vermedim sana.

Kamer:Çünkü bana karşı hislerin olsa da benden uzak durmaya çalıştığının farkındaydım.Sırf ben dönerken üzülme diye bir şey söylemedim sana.

Afitap:Keşke görebilseydim.

Afitap:Bir şey itiraf edeyim.

Afitap:Orada başka bir kıza aşık olacaksın diye ödüm kopuyordu hatta bazı geceler uyuyamıyordum bunu düşünmekten.

Kamer:Bu imkansızdı, gözünü kapatır kapatmaz aklına sen gelen biri için.

Ömer:

Kamer:Bok kokusu olsa senden gelirdi

Afitap:ĞWLDLWMDLDMDLCKDM.

Ömer:

Ömer:Eniştem bugün acımıyor bana.

Ömer:Ama sıra bende.

Ömer:Eniştem İstanbula geldiği günün gecesi bizim parkın orada soldaki bankta oturmuş.

Ömer:Elinde tuttuğu cüzdanından senin vesikalık fotoğrafına bakıyordu.

Ömer:Bir yandan da sigara yakmış, tüttürüyordu.

Afitap:

Afitap:Ben bu adama boşuna aşık olmadım diyorum işte.

Afitap:Bu arada fotoğrafımı ne ara aldın?

Kamer:Alırım ben ;)

Afitap:❤️

Kamer:❤️

Ömer:Aman da aman ne romantik.

Kamer:Sen sus fresh aşık.

Afitap:Kaybol!Sahuru hazırlamaya başla.

Afitap:Bir dakika! bir dakika!

Afitap:Sigara mı dediniz siz?

Ömer:Aha toplu sıçış.

Ömer:Neyse ki bu sefer tek başıma sıçmıyorum ŞWLDKELXKFDÖ.

Kamer:Hayatım içtiğim nadir anlardan biriydi.

Afitap:İnanayım mı?

Ömer:İnanma.

Ömer:Sigaradan dolayı kanser olan bir kuzenimiz vardı, ablam ondan dolayı hassas bu konuda.

Kamer:İnan güzelim.

Kamer:Çok nadir içiyorum, o günkü gibi çok dertli olduğum zamanlarda.

Kamer:Ama artık içmem seni çağırırım yanıma.

Afitap:Peki o zaman, kızmayacağım.

Afitap:Ömer gergedan gibi yayılma Koltuğa kalk sahuru sen hazırla.

Ömer:Lan konu ne ara bana geldi.

Afitap:Getirdim işte sus.

Ömer:Çok kabasın

Ömer:Zorba ablalar kapatılsın.

Kamer:Çok kabasın diyen erkek:

Kamer:

Ömer:Enişte dedik köstek çıktı.

***

(Kamer'in ağzından, saat 15.30)

"Oğlum ne işin var senin burada?"dedim, çatık kaşlarımın altında.

Sessizlik var, cevap yok.Onu bu konuda daha önce de uyarmıştım.

"SANA SORUYORUM LAN NE İŞİĞİN VAR BURADA?!"Sesim koridorda yankılanırken konuşmaya devam ettim.

"BİR TEK SEN Mİ ORUÇLUSUN LAN BURADA?DİĞERLERİ EŞEK BAŞI MI? HERKES GÖREVİNİN BAŞINDA! PAŞAMA BAK KENDİ KENDİNE İZİN KARARI VERMİŞ."

"Özür diler-"

"KES LAN!ASKERİYE BURASI ANA OKULU DEĞİL, GİT GÖREVİNİN BAŞINA!GÖZÜM GÖRMESİN SENİ."

Arkamı dönüp giderken son bir kez konuştum.

"GÖZÜM ÜSTÜNDE!"dedim ve bizimkilerin yanına ilerledim.

Kurtuluş,"Estin gürledin yine devrem, kim zıplattı sinirlerini."

"Neymiş oruçluyken zorlanıyormuş, görevinin başından ayrılmış.Oruçla falan alakası yok, kaç sefer yakaladım onu.Hep kaytarıyor hıyar."

Kurtuluş, "Tamam oğlum yaptıracağız tırnaklarını deseydin,"dediğinde herkes güldü.

"Karnım gurulduyor lan."diye sızlanan Çağan'ın yanına oturdum.Midesini tutup söyleniyordu.

" Kanka biz de açız ama senin kadar söylenmiyoruz be, "dediğinde hak vermeden edemedim.Çağan midesine çok düşkündü he bir de kurtuluşa.

" Kurtuluşum kahramanım niye öyle diyorsun?Söylenmezsem nasıl geçecek bu saatler.Hem benim mide serenat yapmaya geçti. "

"Zavallı mide ne yapsın insan midesi olduğunu yeni yeni anlamaya başladı, ayı midesi sanıyordu kendini, " dedi Çağan'a sen iflah olmazsın bakışları atarken.

"kurtuluş sana ekstra bir sinir yükleniyor oruçken."

Kurtuluş kahkaha atarken dayanamayıp güldüm.

"Çağan kız gibi tiripte at tam olsun kardeşim."

"Kanka tirip dedin de aklıma şey geldi."

"Ne geldi Çağan, söyle Çağan."

"Tirit geldi."

"O ne lan,"dedim anlamayarak.

"Hani tirit varya tirit yemek olan."

"Çağan açken sinirli oluyorum, beni sinirlendirmek istemezsin değil mi?Başka konu açalım kardeşim."

"Zeynep'le konuşmaya çalışıyorum."dediğinde alık alık baktım.Benim süt kardeşimden mi bahsediyordu?

Dedikleriyle kaşlarım havalandı, ne ara gözüne kestirmişti?Afitap'ın haberi olsa bana söylerdi.

"Ulan fırlama Çağan!Bana bak lan, bir kere üzdüğünü görürsem keserim gırtlağını, " dedim arkama yaslanıp çatık kaşlarla ona bakarken.

"Yok komutanım niye üzeyim?Sizin isteme gününde bir bardak su istedim dedim ki, "Bir bardak su bir de numaranızı istesem zahmet vermiş olur muyum?"

Mete,"Oo komutanım sizin kelime haznenizde böyle kibar kelimeler mi vardı?"dediğinde gülmeden edemedin.

"Ee koçum tek tabanca nereye kadar?Arada dağ ayılığından terfi etmek lazım, değil mi Kurtuluş?"kurtuluş daima yalnızlığı yeğlerdi.En son yaşadıklarından sonra evliliğe fazlasıyla uzaktı.

Kaşlarım istemsizce çatıktı, sert bakışlarım Çağan'a kitlenmişti çok fena.Zeynep benim kardeşimdi ve bu fırıldak Çağan onu üzsün istemezdim.Ona baktığımı fark etmiş olacak ki konuşmaya başladı.

"Komutanım bakmayın bana öyle."

"İstemsizce oluyor Çağan, hepimiz biliyoruz ki sen biraz hızlısın bu konularda.Bana bak ciddiysen kardeşimle konuş, değilsen gönül eğlendirme!"

"Komutanım, ben bu zamana kadar kimseyle gönül eğlendirmedim.Ya da kimsenin duygularıyla oynamadım. Zeynep'i ilk gördüğümde de ondan hoşlandım yoksa kimseyle görüşmediğimi siz de biliyorsunuz zaten."

Yaslandığım yerden sırtımı ayırıp ayrık iki dizimin üstüne doğru eğildim.İki dirseğimi de dizlerime yaslayıp, sert bakışlarımı yumuşatmadan bir süre daha Çağan'a baktım.Üzmezdi kardeşimi değil mi?

"Biliyorum kardeşim biliyorum ama yine de ben uyarayım da sonra mazallah dengelerin şaşmasın! Biliyorsun, dengelerin şaşarsa toplaması zor olur," dedim tehlikeli bir ses tonuyla.Ardından bir sessizlik oluştu.Donuk ifademle Çağan'ın yüzüne bakıyordum. Kimseden çıt çıkmıyordu.

Sonra piskopatça gülüp, "Şaka lan şaka!Gül diye, "dediğimde Kurtuluş kahkaha attı.

"Çağan paçaların ıslanmış kardeşim."dediğinde kahkaha atmıştım.

Çağan, "Komutanım bir an döveceksiniz sandım," dediğinde dudağımın kenarı yukarı kıvrıldı.

"Saçmalama oğlum niye döveyim seni ama Zeynep'i üzersen de sana yapacaklarımı bilmiş ol şimdiden," deyip göz kırptım.

Umeyr, "Eee komutanım bu akşam teravihe gidiyor muyuz?"

Kurtuluş, "Gidelim ama geçen seferki camiye değil oranın imamı jetski gibi kıldırıyor,"dediğinde hak vermeden edemedim.

Mete, "sol yanımdaki amca namazın başında oturmadan kılıyordu.Adam baktı ulan dedi nasıl olsa üç saniye sonra yine secdeye inecez en iyisi ben hiç kalmayayım."Haklıydı adam!Ne ara secdeye gidiyorduk?Hızdan dolayı anlamıyorduk.

Umeyr," İmama sövmeseydi iyiydi ama neyse, "dediğinde Mete gülerek Umeyr'den tarafa döndü.

" Sen duydun mu oraları?"dedi gülerken.

" Hee duydum, camiden çıkarken yanımda ayakkabısını giyiyordu o sırada."

" Benim yanımdaki amca da secdede Ettehiyyatüyü okuyordu gülmemek için zor tuttum kendimi,"dedim hâlâ gülerken.

"Aaa komutanım o nefes sesi sizden mi gelmişti yoksa, ben de başkası sanıp az kalsın gülüyordum."

Umeyr de benim yanımda namaz kılıyordu.

Kurtuluş, "Noluyor lan burda, diye bağıran çocuğu bastonuyla kovalayan teyzeyi de unutmayalım."dediğinde gülmekten gözümden yaş gelmişti.

Telefonum çalıyordu, elime alıp kimin aradığına baktım.Arayan kişi Halis komutanımdı.

" Efendim komutanım."

"Kamer hemen timi topla, yeni bir görev var.Kara yılan denilen şerefsizi bulmuşlar."

"Tamam komutanım hemen geliyoruz." dedikten sonra telefonu kapattım.

"Herkes toparlansın, yeni bir göreve gidiyoruz."

Çağan,"Oh be canımız sıkılmıştı, biraz ava çıkalım da zaman geçsin iftara kadar."dediğinde, yüzünde tehlikeli bir gülüş vardı.

" Açken sinirli oluyoruz demiştik değil mi?Şimdi çiğ çiğ yeme zamanı!"

***

Tadaaaaa yeni bölüüüüm.

Nasıldı?

Kamer komutanım sinirlenmiş.

Azıcıkta sert yüzüyle tanışın.

Çağan ve Zeynep şipi💖