"Güzey! " dedi küçük Alin, Güzey doğru koşturarak. "Bana yüzme öğret lütfeğn."

"Öğretirim amor. Sen iste ben öğretirim" dedi Güzey, küçük kızın masmavi gözlerine bakarak . Kız her zaman ona yazı hatırlatırdı. Sarı saçları, güneş. Mavi gözleri denizdi onun için.

Uyandığımda karşımda 4 kişi vardı. Sergey, Pare, Eflal ve Alkan hepsi başımda durmuş beni izliyordu. Pare'nin gözleri parlıyordu, Eflal ve Alkan oh olsun bakışkarı atıyordu, Sergey nıç nıç nidaları döküyordu.

Pare dayanamayarak, "Kızım ben olur dedim de bu kadar hızlı beklemiyordum" dedi. Neyi beklemiyordun?

"Pare? Ne diyorsun sen ya?" dedim isyankar bir şekilde.

"Kızım dün gece adamla seviştin" dedi Sergey bir anada. Gözlerim fal taşı gibi acıkarak

"Ben kimle sevmiştim lan. Kimse elini dahi sürmedi bana aa" dedim. Eflal elini üstğmdeki tişörte doğru uzatı. Üstüme bakınca fark ettim, bu Güzey'in partide giydiği kıyafetdi.

"Siz işi pişirmişsiniz" dedi Alkan Eflal'in arkasından sanki bana dün bizi basmasaydın biz sizden önce işi pişirecektik gibi geliyordu sesi.

Pare dayanamayarak kahkaha attı, "Tamam yeter bu kadar kızı darladığınız," dedi. Sonra herkes birden kahkaha attı. Noluyor?

"Yüzünün halini görmen lazımdı," dedi Alkan.

Pare hemen yatağın ucuna gelip, "Kay az uzağa," dediğinde yatağın diğer ucuna gittim ve o yanıma uzandı. "Bak şimdi iyi anlatıyorum dinle" dedi Pare. "Ama ben gördüm kadarını anlatıyorum tamam mı? " Başımı salamakla yetindim.

Dün gece yazarın anlatımıyla:

Güzey kadını kolarında tutmuştu arkadaşlarının yanına gidiyordu. Kız hala sarhoştu. "Güzeyyy! indir beni," diye sayıklıyordu. Güzey, Mahpare'nin yanına gitmişti. Mahpare'nin yanında diğer arkadaşlar vardı. Mahpare arkasını döndüğünde bir çığlık attı ama bu çığlık hiç korku çığlığını benzemiyordu. Güzey, Alin'i Sergey'e uzatı ama Alin onu sıkıca tutmuştu. Az önce bırak diyen kadın şuan o adamı sıkı sıkı tutuyordu.

"Alin'i al artık adın neyse," dedi Güzey, Sergey'e umursamazcasına.

Sergey, "Adım Sergey bu bir ikincisi ben almam çünkü sarhoşum," dedi ama o asla içki içmezdi.

"Tamam," dedi sadece. Alkan'a uzatıcaktı ki, Alkan içki şişesini kafaya dikti. Güzey vazgeçercesinie bir iç çekti ve Mahpare 'ye döndü. "Oda nerde götüreyim," dedi.

"Beşinci kat V.İ.P bölümü numara üç, " dedi Güzey'e. Güzey başını salladı sadece.

Güzey odaya çıkınca hemen Alin'e, "Kartın nerde Alin?" dedi. Alin elini boynundaki cantasın atı, cantasından kartı çıkarıp Güzey'e verdi. "Teşekkür ederim" dedi.

"Güzey yaraların hala var mı?" dedi Alin, Güzey onu yatağa bırakacakken. Bunu neden dediğini anlamamıştı. Küçükken yaralarını görmüştü hala hatırlıyordu.

"Hayır Alin artık yoklar. Neden olsunlar ki?" dedi.

"Çünkü hala beyaz iki tişörtü üst üste giyorsun. Bir tanesini bana verirmisin? " dedi Alin. Güzey, baktı baktı sonra üstündeki bir tişörtü çıkarıp Alin'e verdi. Alin düşündüğü gibi izleri hala vardı. Alin yatakta oturur pozisyona geldi ve verdiği tişörtü üstüne geçirdi.

"Biraz gece aç, Sokaklar Uyurken" dedi Alin ve Güzey Sokaklar Uyurken yazdı google sonra orda çıkan şarkılardan Biraz gece'yi ac.

"Bir arada kendimden kaç kere." diye mırldanmaya başladı Alin, onunla birlikte Güzey'de söylemeye başladı.

"Sıyırıp ruhumu kirlettim umumi aşk ile" Güzey, Alin'in yanına oturdu.

"Hiç sana da oldu mu biraz gece?" seslerinin uyumu birbirine karışıyordu.

"Yaratıp bir adam kendinden özünden af dile" diye mırldandılar, gecenin sonuna kadar.

Güzey ayağa kalktı tam gidecekti ki, Alin kolunu tutu. Alin "Gitmesen, " dedi tedirgin bir şekilde. Gidip tekrar gelmemesinden korkuyordu.

"Gelicem, hep geldim" dedi Güzey.

"Hep gelmedin," dedi Alin.

"Bu sefer gelicem amor."

"Söz mü?" dedi Alin. Güzey yanağına yaklaştı ve yanağını öptü. Alin'in mavileri ve onun yeşiller bir birine baktı.

"Söz amor, söz" Alin adamın dudaklarına yaklaştı ve bir buse kondurdu.